Konu: Milletimiz ve Askeri StratejiMiz Hakkında | Kendi Yazım

Türk Milleti ve Askeri Stratejisi

Öncelikle değerli Arkadaslarım ve görev arkadaşlarım bir yazımı daha sizinle paylaşmaktan mutlu olduğumu belirtmek isterim. Askerrimiz ile ilgili hazırladığım bu yazıyı umarım beğenirsiniz.


“Kafesinden kaçmış birer kartal gibi, hiç yorulmamış aç kurtlar ve amansız sayan dağı fırtınası gibi geldiler üstümüze prensim. Ve son aSKeRrimizde orada can verdiğinde ve son bayrakta düştüğünde toprağa, onlar hiç arkalarına bakmadan ve sanki hiç savaşmamış gibi sürdüler atlarını içimize. Prensim soruyorsunuz “Nasıl durdurabiliriz diye?”
Efendim Türkler durdurulamazlar.”

Yukarıda bir Çin generalinin atamız Mete Hanın Çin seddini aştığı sırada hükümdarına yazdığı bir mektuptan alıntıdır. Şüphesiz ki Dünyada başka hiçbir millet özgürlüğüne, bağımsızlığına Türkler kadar bağlı olmamışlardır. Bir avuç toprak için binlerce kişinin gözünü kırpmadan canını verdiği topraklar neredeyse 2000 yıldır Türklerin elinde sizce nasıl bu topraklar bunca senedir Türklerin yönetiminde bulunuyor. Aslına bakılırsa Çin seddini aşmak o zamanlar için oldukça güç olsa da atamız Mete Hanın üstün strateji dehası sayesinde başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır. Planın hazırlanması yıllar önce tamamlanmış en iyi en kötü senaryoya karşı gereken hazırlıklar yapılmış daha öncede Çin şehrine sızan 40’a yakın ajan savaş sırasında ağır kayıp vermemek için seddin etrafında tüneller açmış, bu sırada Mete Hanın bulduğu ıslıklı oklarla bir nebzede olsa düşmanın dikkati başka yere çekilmiş ve sed aşılmış. Seddin aşıldığını öğrenen generalde büyük bir şaşkınlıkla yukarıdaki mektubu yazmıştır. Tabi ki atamızın yaptığı icraatlar bununla kalmadı asskkerimizi 10’luk 100’lük ve 1000’lik sisteme ayırdı ve Dünya tarihinin örnek aldığı düzenli orduyu su yüzüne çıkarttı.

Tarihimizdeki askeri stratejiler sadece bu kadar mı? Hayır

"Eğer sınırlarınızda sorun varsa, bunu gidermenin tek yolu, sınırlarınızı genişletmektir!"

Attila’yı büyük bir hükümdar yapan işte bu sözdür. Attila imparatorluğun başına geçtiği zaman gözünü doğu Roma’ya dikti ve Roma ve Romalılar hakkında bütün bilgileri en iyi şekilde değerlendirdi. Attilâ önce Doğu Roma'yı hedef aldı. Bizans üzerine yürüdü. Kendisinden aman dileyen İmparatoru yıllık vergiye bağladı. Bir süre sonra vergisini ödemeyen imparatora, bunu pek pahalıya ödetti. Balkanlardan Mora'ya, oradan İstanbul kapılarına kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Attila’nın büyümesini sağlayan yükse dehası yanında istihbarat verileri düşmanını tanıma ve gerektiği anda harekete geçmesi olmuştur.

Türkler tarihi oyunca hep iyi bir asker ve devlet adamı çıkartmışlardır.Bunun başlıca örneklerinden biride 3 kıta sahibi Osmanlının 7.Padişahı olan Fatih Sultan Mehmet Han olmuştur.İlk tahta çıkışında 12 yaşında olan Fatih haçlıların açık hedefi haline gelmişti.Bunun üzerine haçlıların Varna’yı kuşattığını öğrenen Fatihin babasına yazdığı mektuba hayran kalmamak mümkün mü’dür.

"Eğer padişah sen isen gel ve ordunun başına geç, yok; eğer padişah ben isem sana emrediyorum, gel ve ordumun başına geç"
İşte bu dahice yazılmış mektubun daha o zamanlardan Fatihin büyük bir kumandan olacağının göstergesidir. İkinci tahta geçişinde ise 19 yaşında olan Fatihin İkinci büyük dahiliği Rumeli hisarını yaptırarak boğazdan gelebilecek yardımları kesmesi olmuştur. Buda yetmediği gibi en güvendiği 3 cengaverini Bizans surlarına keşfe göndermiştir. Surlar etrafındaki hendeklerin derinliklerini, surların kademe ve kalınlıklarını öğrenmiş ve buna uygun toplar döktürtmüştür. Üstelik halici çevreleyen zinciri de 1 gecede karadan yürüttüğü gemilerle geçmiştir.

Türklerde asla kahramanlar bitmez bunun en canlı örneği büyük Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’tür.

Hepimizin bildiği gibi yakın tarihimizin en büyük askeri ve devlet adamıdır.Osmanlının neredeyse her cephesinde görev almış emrindeki askerleri ölmek için 1 dakika tereddüt etmemiş vatanın her bir toprağı işgal halindeyken bir elin parmaklarını geçmeyen kişilerle vatan mücadelesine girişmiştir.

“Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.”

“Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.”

İşte budur ki Türk milleti tarihi boyunca asla bir başka millete boyun eğmemiştir. Bunun yanında bulduğu onlarca strateji sayesinde devletin, vatanın, milletin bekasını sağlamıştır.

Hepinize Saygı Ve Sevgılerımı sunar ıyı forumlar dılerım

ßyAkSİyoη

Rica Ederım