Teşekkür ederimInnoCence Nickli Üyeden Alıntı [Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Teşekkür ederimInnoCence Nickli Üyeden Alıntı [Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
Hayatın hangisindeyse umudun bitip, inadın soyunduğu sahnesi,
oradan başlayalım yaşanacaklara.
Belki o zaman,
içimizden gelen hediye cümleleriyle dokundururuz gerçeklerin izahını dudaklara.
Çıkmazsa bir anlayanı, unuturuz.
Sitemlerin kendisiyle söylenenler sokağından kurtulur,
yorulmamış olur beynimizdeki kargaşa.
Faydalı kıvamda bir yalnızlığı varsa bundan sonranın,
TANIŞIRIZ...
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
Adlandırıldığı yahut parantez içine alındığı kadar anlatıldı sana gözlerin yaş denilen yasları. Olumlulukları yalnızlaşmış karşılıklı bahaneler sonrasında, isyaniyet kahkahalı haksızlıklar duyurmamanın yanında, geçen zamanın azı çoğu değildi tanıyabildiklerimizin çoğul adında yanları. Değer vermenin de bir sebebi olduğunu boşvermek kadar basit bir olgunun, içimizde saklanan tarafıyla sobelenmiştik hayata. Gülüşlerinden borç isteyen bir hatırlanmışlık çökmeden hatıralara, söylediklerimiz içinde yürüyen bir şarkıya değmeyecekti dudaklarımız, o kadar...
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
Gülüşünde rüyalar uyanan sabahlarda,
hayalleri sarhoş eden gerçekler tadında mutluluğu bulmak,
keşkesiz bir hayata ömür doldurmak gibiydi...
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
Beyni bedenine misafir düşüncelerin bulmacasındayışız gibi, her taraf soru işaretlerini yanıtlayamayan ön yargılarla doluyken, ömrünün el salladığı nefese kadar nefsinin '' daha '' sını doyuramayan varlıklar kalabalığıyız. Ezber bozuculuklarımızı rüyalarımıza savurmaya dönüyormuş gibi dünya, birbirimizi şaşırtamıyoruz artık. Yani bir insan kaç yüzüyle yaşayabiliyorsa hayatta, bu kadar çoğul yaşamıyor tahminlerimiz. Düşüncelerin en akıldan çıkmaz derinliğine düştüğümüz karanlıkta, mesafeler arasındaki suskunluktan konuşamıyoruz. Yağmurun kuytularına saklanmak gibi hissedecekken kendimizi ve uzaklarına kavuşacak gibiyken kalbimizdeki kaldırım, hayaller yağdıran hayatın tok şemsiyesini kapatıp, yükseldikçe yalnızlaşan kuşların yorgunluğu rüzgarında üşümekten korkuyoruz. Bir çocuk parkının şımarıklığı gibi gülmüyor, gözlerimizin içi denen mutluluk. Sonrasını düşünürken yaşanmışlıkların, dalgınlıklarını nereye düşürdüğünü unutan gözlerle bakmayı pekiştiriyoruz, aklımıza geçmişimize hoşgeldiğini sandıklarımız düşünce.
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)
Kalabalık dediğimiz insan başlıklı varlıkların tebessüm gayreti aradığı anlık mutluluklar anıları olurken, hatıra doğasında gülücük manzarası olmaya kıvrılmak için yorgunmuş üşengeç dudakları. Boşverin...
Kimileri adındaki azınlığı çoğaltmaya gayret etmek her zaman daha olumlu olacaktır, kendimiz ve başkaları dünyasına. Bahsi geçen kimlerinin,
gözyaşlarında pişmanlıkları burkulan bir hıçkırığı onarır gibi, sevdiklerinin sesini duydukça çukurlaşır kalplerindeki mutluluk gamzeleri.
Mutlu gamzeler...
Konu Fytch tarafından (20 Temmuz 2017 Saat 16:00 ) değiştirilmiştir.
Sen suda yürüdüğünü zannedersin ama bir bakmışsın ayakkabılarına işemişler.
:)