Ayparem..

Sevdiğim, seveceğim.

Söyleyeceğin iki kelimene ömrümü veririm dediğim.

Helalim ol istedim. Aynı çatı altında gökyüzündeki aşıkları izlerken ve sen

bak bu benim yıldızım derken ben saçlarını izlemek isterdim. Gözlerin gözlerimde sevda kentinde dolanırken dilimden süzülen kelimeleri fısıldamak istedi yüreğim gönül kulağına.

Ayparem,

Bir duvar gibi yıkıldı üzerime, mimarı olduğun hayallerim.

Şimdi susuyorum..

Ve gidiyorum, sukuta boğulmuş haykırışlarımla.. Sessiz çığlıklarımla zamana ve mekana aldırış etmeden, belki bir ay ışığının aydınlattığı belki de zifiri karanlık bir gecede, hayata dair ne varsa kabulleniş içerisinde…

Yeni dikilen bir fidana gösterilen hassasiyeti gösterdiğim sevdamı alıp gidiyorum

yüreğinden çok uzaklara.

Ayparem,

Kaybolan bir çocuğun tedirginliği var üzerimde..

Tabi biraz korku ve de endişe..

Hüzün rüzgarının bir sağa bir sola savurduğu yüreğim, fırtına sonrası sessizlik yaşar gibi şimdilerde.

Sadece bir ses geliyor derinlerden

bir yerden..

Ve bir kelime onlarca manayı hissetiren…