[B]Üzgünüz
Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız
ve isyandayız!
[B]Üzgünüz
Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız
ve isyandayız!
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi sahiplendiğinde sadık kalmayı?
Sen bilir misin aşık olmayı?
Bölünebilir misin ikilere üçlere… gerekirse binlere?
Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin?
"Sevmenin demesi" olmaz. Unutma ya çok seversin bir kere ya da hiç sevmezsin..
http://i.hizliresim.com/b50j4n.gif
Sonbahara düşerken
Şimdi bütün bu olup bitenlerden sıyırmaya çalışır gibi yapıp kendini, bir kuytuluğa çekilmiş düşünüyorsun,,, kendini değil, zihnini,,, günün hangi saati ve ne yapıp yapmadığının bir önemi yok…
Ama akşamları,,, ya akşamları,,, bir buğu gibi yayılıp gelen sonbahar kokusunu nasıl sindireceksin içine,,, her sonbaharda ateş olup yanasın gelirdi oysa,,, aşklarından değil, ruhunun isyanındandı,,, öyle ki yaprakların sarısı işte bundan kızarır sanırdın,,, tutuşturmak için kurumuş ince dallara bile gerek yoktu, rüzgâra da,,, içinden doğup yükselen o dehşetli arzuyu hafifçe fısıldaman yeter de artardı,,, sonra pırıldayan alevler ıslıkları çağırırdı,,, görkemli bir koro çağıldar gelirdi, uzaklardan değil, yanıbaşından hemen, aynı sokaktan, arka mahalleden, denizin kıyısından, dağın eteğinden,,, kırlar gürülderdi şehirlere doğru, bir turna sürüsü eşliğinde kopar gibiydi kıyamet…
Şimdi, bir buğu gibi ve uzaklardan akıp gelen isli bu sonbahar akşamını nasıl sindireceksin içine,,, nasıl düşüreceksin yarin hayalini aklına, siyah gözlerinde bir kadın haykırışı susmazken…
Şimdi alıp başını, uzun upuzun yürüyüşlere nasıl çıkaracaksın kendini,,, sınırlar sokaklara sızmış,,, her köşebaşında telörgü,,, bir mayın her köşebaşında, patlamaya hazır…
Hatırlamak iyi gelir her şeye rağmen,,, hatıralar içinden geçip gitmek de,,, erken bir sonbahar sabahında bakıp görebilmeli salkımsaçak ayva ağaçlarını,,, Haydar Ergülen'in dediği gibi,,, “kış büyük gelecek” demek ki,,, kalkıp “nar’a gidelim”!
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi sahiplendiğinde sadık kalmayı?
Sen bilir misin aşık olmayı?
Bölünebilir misin ikilere üçlere… gerekirse binlere?
Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin?
"Sevmenin demesi" olmaz. Unutma ya çok seversin bir kere ya da hiç sevmezsin..
http://i.hizliresim.com/b50j4n.gif
İyilik hali
Yanımdan geçiyorlardı,,, biri ötekine “…ama iyi insandır” dedi,,, sadece bu kadarını duydum konuştuklarının,,, ne öncesi var, ne de sonrası… Sonra düşünmeye başladım: Her hangi bir şeyin ‘iyi’si olmak,,, değerli, aranan bir özellik,,, iyi sporcu-sporu layıkıyla yapan başarılı dereceleri var-,,, iyi sanatçı- ürettikleri değer yaratıyor, farklı, ilgi görüyor, alkışlanıyor-,,, iyi usta- eline mahir, işini kusursuz yapıyor hem de eksiksiz-,,, iyi pazarlamacı- (benden uzak dursun) eline ne geçerse satıvermesini çok iyi beceriyor, ağzı “iyi” laf yapıyor-,,, bunların sayısını artırmak mümkün,,, peki ya iyi insan? Durun bir dakika! İyi insan kimdir, nedir, ne değildir üzerine sözcükler uçuracak değilim, niyetim başka,,, sadece insana dair ‘iyilik’ sıfatının günümüzde ne kadar arka sıralara düştüğüne takıldım ben, hepsi o kadar…
“Birkaç yıl önce tanışmak için karşı karşıya geldiğimizde ilk kez,,, yüzüme bakıp ‘iyi insana benziyorsun’ demiştin ya,,, bunu hatırladım şimdi şu anda,,, yanımdan geçenlerin konuşmalarında geçen ‘iyi insan’ sözünü duyar duymaz…
Bir erkeğin bir kadından duymak istediği sıfatlar sıralamasında kaçıncı gelir iyilik hali… ‘Yakışıklısın’ desin ister, hem de çoook,,, senden yakışıklısını görmedim!,,, hadi diyelim ki, o da pek yakışıklı bulmuyor kendini,,, o zaman ‘karizma’ da kurtarır zevahiri,,, ne karizmatiksin!,,, gözlerimi alamıyorum senden!,,, hiç olmazsa, ‘ne akıllısın!’ dese…
Tersine çevirelim okun ucunu,,, bir kadın neler duymak ister, karşısındaki erkekten? ‘Çok güzelsin’,,, peki, içinden mi gelmedi,,,, o halde ‘çok zarifsin’ de uyar,,, hadi bir yerlere odaklanalım,,, ‘gözlerin çok derin, beni içine çekiyor’,,, onu da mı söylemek zor,,, gülüşüne git öyleyse, saçlarına, tenine!,,, unutma, ‘akıllısın’ yine cepte!
Sen bunların hiçbirini değil, sadece ‘iyi bir insana benziyorsun,’ demiştin… Ki üstelik yüreğini öylesine açmıştın ki insanlara,,, acılardan damıtıp elinde bir meşale gibi taşıdığın hayatında,,, ‘kötü bir insanı bile sevebilirim ben’ demiştin,,, de olmamıştı,,, yeni acılara kanamıştın, ama olsun,,, denemiştin ya işte!…
Ben böyleyim, bazen en anlamlı, üzerinde en durulası sözcüklerin,,, aradan günler, bazen aylar geçtikten sonra birden farkına varıveriyorum… Şimdi uzaklardan,,, hani bazen geçiyorsam aklının bir köşesinden,,, hâlâ ‘iyi insandı’, diyebiliyor musun, benim için,,, ah bunu bir bilebilsem!”
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi sahiplendiğinde sadık kalmayı?
Sen bilir misin aşık olmayı?
Bölünebilir misin ikilere üçlere… gerekirse binlere?
Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin?
"Sevmenin demesi" olmaz. Unutma ya çok seversin bir kere ya da hiç sevmezsin..
http://i.hizliresim.com/b50j4n.gif