Dua İbadetin Özüdür

İnsan, tam bir içtenlik ile dua edebildiği zaman, imkânsızmış gibi görünen pek çok şeyin gerçekleştiğini anlayabilir.

İşte bu yüzdendir ki, insanın en güçlü silâhı duadır.

Öte yandan da dua kul ile Allah (cc) arasında kuvvetli bir bağ kurar ve Mümin’in doğru yoldan sapmamasını sağlar.

Dua mekanizmasından en büyük verimi almak istiyorsak, özellikle ve öncelikle şekli, yeri ve zamanı konusunda bazı hususlara önem vermek zorundayız.

Dua, olabildiğince özündekileri açığa çıkarmak amacına dönüktür. Aklı olan, ilmi olsun veya olmasın duaya çok çok devam eder.

Dua, yeni tecellilerin açığa çıkması mekanizmasına dönük olarak faaliyet gösterir.

Duada yaratış sırrı gizlidir! Hangi mertebede olursa olsun, duadan geri kalan, çok fazla şeyden mahrum kalır! Dua, insana verilmiş, yaratma sırrıdır…

İnsan, dua ettikçe, Allah onunla yaratır! Duadan mahrum kalan, yaratılış kemalatının sırlarını açığa çıkartmaktan mahrum kalmış olandır.

Dua, insana bahşedilmiş en mükemmel güç olarak tanımlanabilir.

Dua, diyebilirim ki, keramettir! “Dua ibadetin özüdür” sözünde, önce “DUA” kelimesiyle neye işaret edildiğini iyi anlamalıyız.

“DUA” yöneliştir! Dua, Allah’a yapılır… “ALLAH ismiyle İşaret Edilen” ise, afakta aranacak bir obje TANRI değil, kişiye şah damarından yakın olan “ÖZÜNDE” de mevcut olandır! Bu durumda “DUA” demek, özündekine yönelmek demektir.

Bir diğer yönden “dua”, umduklarına ulaşmanın en güçlü yoludur; özündeki Allah`a ait kuvvet ve kudretin sendeki değerlendirilişidir.

Duadan mahrum olan, hem özündeki o kuvvetleri kullanmaktan mahrum kalır; hem de o duaların getirisinden.