[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
İçimde bir umut ışığı yanıyor her neden ise hafif bir rüzgâr ile sönüyor, anlamış değilim.
Yüreğinde sımsıcak umut ve sevgi var, onu paylaşarak çoğaltmak gerekirken mutluluk ağaçlarına doğru koşarken ayaklarımıza takılan taşlardan mı desem, becerisiz'liğimizden mi desem, duygularımızı ifade edememenin şaşkınlığından mı desem yüreğimizdeki o umut balon gibi sönüyor, yok oluyor.
Gözün gördüğü umut gönlün hissettiği umut, aklın algıladığı umut, kulağın duyduğu, dilin tattığı, duygunun duyduğu güzellikleri ile karşıda olan Umut’a ulaşamıyoruz!
Gözle kulak birbirinden ne kadar farklı, akıl ile gönülde bir birinden farklı olsa da birinin güzel dediğini diğeri itiraz etmiyor… Akıl, dil, duygular da öyle hepsi birbirini tamamlıyor, ama biz hala karşıda bize bakan Umut’a koşamıyoruz.
Birileri çıkıyor meydanlara anında ortalığı toz dumana veriyor, daha ne olduğu anlaşılmadan anlatılmak istenilen umutta yok oluyor gidiyor.
Galiba sanırsam bence ,ruhumuzun hissettiği umut ile sokakta yaşantımızdaki umut arasında farklılık var.. Nasıl mı? Ruhumuzda gönlümüzde hissettiğimiz umut çok güzel her hali ile her şeyi hissediyor , ama sokakta yaşantımızdaki umut sadece kendini düşünüyor ve yüzünü de peçete peştamal ile kapatmış önüne geleni ezerek yoluna devam ediyor…
Sanki emri bizden almıyor, içinde umut olmayan başkalarından emir alıyor ortalığı o neden ile yıkıyor o neden ile bizim olan Umut’a benzemiyor..
Selam ve dua ile.
Mehmet Al**