porno escort diyarbakır iskenderun escort
Sayfa 3/20 İlkİlk 12345678913 ... SonSon
194 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

  1. #21
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Henüz bulunduğumuz hayatı bilmediğimizin gerçeklerin farkına varmadığımızın yani ''küçük'' olduğumuzun söylendiği zamanlar. Oysa ki o zamanlarda başlamıştık biz Beşiktaş kavgaları etmeye. O zamanlarda başlamıştık kahve önlerinden kaçak maç izlemeye çalışmaya. Telvizyonu göremezdik. ''Gol !'' sesini duyduğumuzda kahve içinde Beşiktaşlı olduğunu bildiğimiz bi' abinin bu sesten sonra sevindiğini görmek yeterdi dünyaların bizim olması için.

    Daha sonraları bi' abimiz tarafından elimizden alınıp sokağa atılmasına rağmen inatla devam ederik misket oynamaya. O kadar önemsizdi bizim için kazanmak ve o kadar da önemliydi bizim için mücadele etmiş olmak. O zamanlar tanımlarımız böyle değildi tabii. Cikletlerden çıkan ''şöhret'' dediğimiz kağıtlarda diğer takım futbolcularını ayırıp çıkartacak kadar saf bi' sevdamız var yalnızca.

    Sokağın altı ile üstü ''mahalle'' maçı yapardık. Mücadele ve teknik namına çok düşükte olsak ''ya yenilirsek !'' korkusu ile takımımıza Beşiktaş adını vermekten korkacak kadar büyük bi' sevda ile oynardık tüm maçlarımızı.

    Rakibimiz topu 3 kere dışarı atarsa penaltı kullanırdık. Her topun başına geçtiğimizde ya Ferdinand olurduk ya Sarı fırtına Metin olurduk. Yenilme korkusu ile Beşiktaş adını vermeye korkmamıza rağmen her pas attığımızda Şifo olduk bizler her top kaptığımızda Recep olduk. Biz her golde Sarı Fırtınaydık.

    İlk okul zamanlarında ''Fenerbahçeli olmassan seni sınıfta bırakırım !'' şakalarına maruz kaldık hocalarımızdan. Bilmezdik şaka olduğunu tek bildiğimiz ve bilmelerini istediğimizdi BEŞİKTAŞ !'tan başka kelam çıkmayacağıydı yüreğimizden. Poster bulmak imkansızdan da öteydi o zamanlar. Gazeteler yeterdi bize o zamanlar. BEŞİKTAŞ ! yazılarını makas ile en ince ayrıntısına kadar dikkat edecek kadar keskindi yüreğimiz.

    ..ve bi' o kadar da içten haykırırdık mahallede ki abilerimize; ''EN BÜYÜK BEŞİKTAŞ BAŞKA BÜYÜK YOK !'' diye haykırırken.

    Orta okul zamanlarımızda eksta bi' defterimiz ardı. Nadiren götürüldüğümüz ya da kaçıp gittiğimiz tribünden ve abilerimizden duyduğumuz bestelerimizi yazdığımız. Gazetelerde ki BEŞİKTAŞ ! yazılarını kesip yapıştırdığımız. Hangimizin defterinin yaprağı yetti hangimiz aşkımızı sığdırabildik o yapraklara !

    Lise zamanları aşkımızı sığdıramadığımız sıramız olmuştu. Her ne kadar aşkımız sığmasa da en temiz yeri BEŞİKTAŞ ! yazmak için ayırmıştık. Okulu asıp kaçıp gittiğimiz maçlarımız döktüğümüz göz yaşlarımız..

    ..ve sizler bilmelisiniz; bize ''küçük'' dedikleri zamanlarda inatçasına ''kocaman'' sevgi dolu hayallerimiz vardı.

    Her birimiz her gece her başımızı yastığımıza koyduğumuzda İnönü'de gözümüzü açtık. Sağ açık olduk; ortalar açtık kaleci olduk; son anda takımı kurtardık defans olduk; çizgiden top çıkardıkforvet olduk; Beşiktaşımız'ı yarınlara taşıdık.

    ..ve yine bilmelisiniz ki; Biz hâlâ misket oyanayan çocukluğumuz gibi kupalara meraksızız. Biz o şöhret kağıtlarında Beşiktaş'ın dışında olanları söküp attığımız gibi inatçıyız ! Bizler hâlâ mahalle maçlarında ki kadar kara sevdalıyız !

    Bizler kafamızı yastığımıza koyduğumuz ilk günden beri BEŞİKTAŞ için mücadele etmekteyiz.

    ama Yeni AçıK'tan top çıkartıyoruz ama Numaralı'da sol açıktan bindirmeler yapıyoruz ama Eski Açık'tan gol olup yağıyoruz ama Kapalı'dan rakibe basıyor avaz-avaz ortalar açıyoruz !

    Biz hâlâ sizin yanınızdayız ilk gün ki gibi BEŞİKTAŞ ! Yüklüyüz !

    Aşkın bizi deli eyledi ulAn

  2. #22
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Henüz bulunduğumuz hayatı bilmediğimizin gerçeklerin farkına varmadığımızın yani ''küçük'' olduğumuzun söylendiği zamanlar. Oysa ki o zamanlarda başlamıştık biz Beşiktaş kavgaları etmeye. O zamanlarda başlamıştık kahve önlerinden kaçak maç izlemeye çalışmaya. Telvizyonu göremezdik. ''Gol !'' sesini duyduğumuzda kahve içinde Beşiktaşlı olduğunu bildiğimiz bi' abinin bu sesten sonra sevindiğini görmek yeterdi dünyaların bizim olması için.

    Daha sonraları bi' abimiz tarafından elimizden alınıp sokağa atılmasına rağmen inatla devam ederik misket oynamaya. O kadar önemsizdi bizim için kazanmak ve o kadar da önemliydi bizim için mücadele etmiş olmak. O zamanlar tanımlarımız böyle değildi tabii. Cikletlerden çıkan ''şöhret'' dediğimiz kağıtlarda diğer takım futbolcularını ayırıp çıkartacak kadar saf bi' sevdamız var yalnızca.

    Sokağın altı ile üstü ''mahalle'' maçı yapardık. Mücadele ve teknik namına çok düşükte olsak ''ya yenilirsek !'' korkusu ile takımımıza Beşiktaş adını vermekten korkacak kadar büyük bi' sevda ile oynardık tüm maçlarımızı.

    Rakibimiz topu 3 kere dışarı atarsa penaltı kullanırdık. Her topun başına geçtiğimizde ya Ferdinand olurduk ya Sarı fırtına Metin olurduk. Yenilme korkusu ile Beşiktaş adını vermeye korkmamıza rağmen her pas attığımızda Şifo olduk bizler her top kaptığımızda Recep olduk. Biz her golde Sarı Fırtınaydık.

    İlk okul zamanlarında ''Fenerbahçeli olmassan seni sınıfta bırakırım !'' şakalarına maruz kaldık hocalarımızdan. Bilmezdik şaka olduğunu tek bildiğimiz ve bilmelerini istediğimizdi BEŞİKTAŞ !'tan başka kelam çıkmayacağıydı yüreğimizden. Poster bulmak imkansızdan da öteydi o zamanlar. Gazeteler yeterdi bize o zamanlar. BEŞİKTAŞ ! yazılarını makas ile en ince ayrıntısına kadar dikkat edecek kadar keskindi yüreğimiz.

    ..ve bi' o kadar da içten haykırırdık mahallede ki abilerimize; ''EN BÜYÜK BEŞİKTAŞ BAŞKA BÜYÜK YOK !'' diye haykırırken.

    Orta okul zamanlarımızda eksta bi' defterimiz ardı. Nadiren götürüldüğümüz ya da kaçıp gittiğimiz tribünden ve abilerimizden duyduğumuz bestelerimizi yazdığımız. Gazetelerde ki BEŞİKTAŞ ! yazılarını kesip yapıştırdığımız. Hangimizin defterinin yaprağı yetti hangimiz aşkımızı sığdırabildik o yapraklara !

    Lise zamanları aşkımızı sığdıramadığımız sıramız olmuştu. Her ne kadar aşkımız sığmasa da en temiz yeri BEŞİKTAŞ ! yazmak için ayırmıştık. Okulu asıp kaçıp gittiğimiz maçlarımız döktüğümüz göz yaşlarımız..

    ..ve sizler bilmelisiniz; bize ''küçük'' dedikleri zamanlarda inatçasına ''kocaman'' sevgi dolu hayallerimiz vardı.

    Her birimiz her gece her başımızı yastığımıza koyduğumuzda İnönü'de gözümüzü açtık. Sağ açık olduk; ortalar açtık kaleci olduk; son anda takımı kurtardık defans olduk; çizgiden top çıkardıkforvet olduk; Beşiktaşımız'ı yarınlara taşıdık.

    ..ve yine bilmelisiniz ki; Biz hâlâ misket oyanayan çocukluğumuz gibi kupalara meraksızız. Biz o şöhret kağıtlarında Beşiktaş'ın dışında olanları söküp attığımız gibi inatçıyız ! Bizler hâlâ mahalle maçlarında ki kadar kara sevdalıyız !

    Bizler kafamızı yastığımıza koyduğumuz ilk günden beri BEŞİKTAŞ için mücadele etmekteyiz.

    ama Yeni AçıK'tan top çıkartıyoruz ama Numaralı'da sol açıktan bindirmeler yapıyoruz ama Eski Açık'tan gol olup yağıyoruz ama Kapalı'dan rakibe basıyor avaz-avaz ortalar açıyoruz !

    Biz hâlâ sizin yanınızdayız ilk gün ki gibi BEŞİKTAŞ ! Yüklüyüz !

    Aşkın bizi deli eyledi ulAn

  3. #23
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    KArtalkuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır.70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır.Ancak bu yaşa ulaşmak için40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.Kartalların yaşı 40'a dayandığında pençeleri sertleşir esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir.Gagası uzunlaşır be göğsüne doğru kıvrılır.Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır.tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.

    Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. ya ölümü sececektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.

    Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

    Bu uygun yeri bulduktan sora kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar.En sonunda gagası yerinden sökülür ve düşer.Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.Gagası çıktıktan sora bu yeni gaga ile pencelerini yerinden söker çıkarır.

    Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.5 ay sonra kartal kendisine 20 veya daha uzun süreli yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.

  4. #24
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Babandan kalan mirasla başlar sevda

    Veya sonradan tanışılan yeni bir aşkla

    Çoraplardan top yapılan top ile öğrenilir futbol

    Mahalle maçlarında kendine futbolcu ismi bulmakla gelişir

    Her golünde kendini o futbolcuyla bütünleştirirsin

    Ve avazın çıktığı kadar onun ismini bağırırısın

    Okul hayatında pazartesi günü bazen sevinçli bazen kederli geçer

    Sevincini doyasıya karşı tarafı çıldırtırcasına yaşarsın

    Hüznünü tüm dalga yorumlarına maruz kalarak buruk kalple dinlersin

    İlk tribün hayatın unutulmaz asla

    O ilk heyecan sende ilklerin arasına girer

    İlk “SİYAH-BEYAZ” haykırışın unutulmaz asla

    “BEŞİKTAŞIM SEN ÇOK YAŞA” deyişin unutulmaz

    Bulaşıcı hastalık gibi bulaşmıştır

    Damarlarda syhvebyz kanın var olduğunu hissedersin adeta

    Tribünde bağımlılık yapmıştır

    Her hafta gitmek istersin o atmosferi yaşamaya

    Artık sende panzehiri olmayan bu hastalığa yakalanmışsındır

    Ama hayatından çok memnunsundur

    Bir gün ağlayıp bir gün çoşsanda

    Büyüklerinden öğrenmişsindir şampiyonluk hasreti yıllarını

    İyi günde kötü günde omuz omuza olmayı

    Siyah ve beyazın hayat olduğunu onlardan öğrenmişsindir

    Farklı skorlu mağlubiyetler yaşasanda

    Yaşanılan diğer galibiyetleri düşünüp

    Siyahı yalnız bırakmadan “SİYAH-BEYAZ” olacaksın

    Siyahın asilliğini beyazın aydınlığını

    Siyah ve beyazın tutku dolu aşkını görerek

    Yön vereceksin sevdana bağlanacaksın sevdana

    Biz büyüklerimizden böyle öğrendik sevmeyi

    Ona karşı inancı bağlanmayı sevdayı böyle öğrendik

    Hasreti mutluluğu hüznü böyle öğrendik

    Öğrettiler ki bize sizde sizden sonra gelenlere öğretin diye

    Mirasınızı ortak kullanın sizde miras edin diye

    Ve şimdi görevimizi bilip

    Bizden sonraki nesle öğretmek için sevdayı kolları sıvamalıyız…

  5. #25
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Günler senle başlar hayatımda

    Doğum yaşam ölüm senle yanyana

    Senle yaşıyorum neşemi hüznümü

    Bu nasıl bir sevgi dedirtiyor adama adeta

    Kördüğüm ettim sana kendimi

    Kim bitirebilir ölümsüz sevgimi

    Siyah beyaza adamışım benliğimi

    Bir senle yaşarım cenneti cehennemi

    İstanbul mudur sana sadece sevgi

    Ankara'da İzmir'de Antalya'da Hakkari'de Berlin'de

    Her yerde duyulur sana sevda

    Hudutta bekleyen kamyoncunun radyosunda

    Maden işçisinin yukardan gelecek heyecanlı gol bekleyişinde

    Nöbet tutan askerin gizlice maçı dinleyip golü sessiz yaşamasında

    Hepsinin içinde sen varsın

    Senin için yakarız bu gezegeni dedik ya

    Kavruluruz içinde sen varsan kartalım bu dünyada

    Tabutu boyasınlar siyah ve beyaza

    Diksinler kefenimi siyah beyaz

    Uğruna ölmek şereftir bu durumda

    Seni en değerli noktama nişanlamışım

    Değişmez yerin asla

    Aleme inat hayata inat üstünden para kazananlara inat

    Sadece ve sadece seni seviyorum

    Ne forma içindekini ne kutsal koltukta puro içenleri

    Yalnız sen benim sevdamsın...

  6. #26
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Alemde herşeyi sevebilirdim sevmeye senden başlamasaydım...'
    Neden 3 hece 8 harf sadece Beşiktaş sorusuna verilebilecek en güzel cevaptır bence bu cümle...Koca yüreğini yalnızca Beşiktaş sevgisiyle dolduranların hikayesidir...Yüreğimze tek bir sevgi sığdırmışsak eğer bu yüreğimizin küçüklüğünden değilBeşiktaş'a aşkımızın büyüklüğündendir...Anlatılmazyaşanır deyince insanların yüzünde oluşan acı tebessüme aldırmadan bildiğini haykırmaktır aleme...Sevmektir ölesiyegelmektir ölümüne...Delikanlılığın hasıdır...
    Pembe dünyadakiler anlayamaz bunu...Çünkü onlar hayatın gerçeğini hayatın anlamını kavrayamamış olanlardır...Bildikleri gerçeği inkar edenlerdir onlar...Siyah çökmez mi geceye? Ve o karanlığın ardından aydınlık doğmaz mı bembeyaz yüzüyle...Ya da hayatın sonunda gelinen nokta BEYAZ bir kefenle KARA toprağa girmek değil midir...Allah'a giden yolda tek gerçek değil midir??? 'Kanımı kessen sarı-kırmızı (lacivert) diye işkembeden sallayanlara SİYAH BEYAZ ÖLÜM YAŞAM derken biz aslında tek gerçeği haykırıyoruz cümle aleme...
    Peki biz kimiz neyiz ne yaptık ne gördük hayattan ne verdik hayata buna bir bakalım şimdi de...
    Biz pembe dünyanın çocukları olmadık hiçbir zaman...Ya siyahı oynadık ya beyazı canlandırdık.Hayatın gerçeğini kıskıvrak yakaladık bir daha da bırakmadık...Varsın beyazı yaşamayalım dediğimiz her günü arkasından isyan etmek yerine siyahı daha çok sevdik beyazı daha çok bekledik...
    Biz sadece Beşiktaş'ı sevebildik...Dünyada bu kadar sevmeye layık başka ne vardı ki zaten...
    Bizi yaratan Allah'a bağlılığımızı gödtersek yobaz göstermesek ateist olduk...Dine ideoloji karıştıran sulanmış beyinler mesafe koymaya çalıştı araya ama pabuç bırakmadık en sonunda keyifli muhabbetlerin mezesi rakı balığa vurduk kendimizi...
    Vatanı sevelim dedik orada da engeller çıkardılar karşımıza...Vatan için can vermek gitmez zorumuza ama kardeşin kardeşi vurması varya işte o koyuyor adam olana...Sonra vatan için canını veren aziz şehitlere kelle derken devlet büyüklerimizonlara sahip çıkan adres yine BEŞİKTAŞ KAPALISI idi...Yani hayatın tek gerçeğine inanmış çocuklar...
    İnanmayan baksın 24 Ekim 2007 yer İnönü 'ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ'
    Hayatı sevelim dedik o da daha çocuk yaşta neşterlerle geldi üzerimize...Hayatı değil ama hayatı bize sevdireni sevdik...İşte bu yüzden Beşiktaşım hayat sensin dedik hayatı sevmeyi Beşiktaşa endeksledik...Çünkü aslolan hayattı hayat da Beşiktaş...
    E bi kız sevelim desek o da gidecek belki bir gün...5 santimetrekare cep telefonu ekranına hapsedecek gözlerimizi cevap geldi mi gelmedi mi hesabı...Ben böyle iyiyim abi yeter benim aşkım bana...
    Ben de pek büyük sayılmam abilerimden özür dileyerek kardeşlerime nasihatım olsun...Tek sevin ama dolu dolu sevin benim gibi...Siz de anlayacaksınız zaten hayatın hep kazık yerden sorduğunu ama bu ******** hayata karşı duracak bir SON BARİKAT ın hep var olduğunu...
    Bir yerden sonra geriye dönüp bakarsınız ama çare yoktur fayda yoktur çünküolmuştur olan...İşte tam bu yüzden:
    BİR SEVDAYSA HAYATI ANLAMLI KILANBEŞİKTAŞ ULAN!!!

  7. #27
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Alemde herşeyi sevebilirdim sevmeye senden başlamasaydım...'
    Neden 3 hece 8 harf sadece Beşiktaş sorusuna verilebilecek en güzel cevaptır bence bu cümle...Koca yüreğini yalnızca Beşiktaş sevgisiyle dolduranların hikayesidir...Yüreğimze tek bir sevgi sığdırmışsak eğer bu yüreğimizin küçüklüğünden değilBeşiktaş'a aşkımızın büyüklüğündendir...Anlatılmazyaşanır deyince insanların yüzünde oluşan acı tebessüme aldırmadan bildiğini haykırmaktır aleme...Sevmektir ölesiyegelmektir ölümüne...Delikanlılığın hasıdır...
    Pembe dünyadakiler anlayamaz bunu...Çünkü onlar hayatın gerçeğini hayatın anlamını kavrayamamış olanlardır...Bildikleri gerçeği inkar edenlerdir onlar...Siyah çökmez mi geceye? Ve o karanlığın ardından aydınlık doğmaz mı bembeyaz yüzüyle...Ya da hayatın sonunda gelinen nokta BEYAZ bir kefenle KARA toprağa girmek değil midir...Allah'a giden yolda tek gerçek değil midir??? 'Kanımı kessen sarı-kırmızı (lacivert) diye işkembeden sallayanlara SİYAH BEYAZ ÖLÜM YAŞAM derken biz aslında tek gerçeği haykırıyoruz cümle aleme...
    Peki biz kimiz neyiz ne yaptık ne gördük hayattan ne verdik hayata buna bir bakalım şimdi de...
    Biz pembe dünyanın çocukları olmadık hiçbir zaman...Ya siyahı oynadık ya beyazı canlandırdık.Hayatın gerçeğini kıskıvrak yakaladık bir daha da bırakmadık...Varsın beyazı yaşamayalım dediğimiz her günü arkasından isyan etmek yerine siyahı daha çok sevdik beyazı daha çok bekledik...
    Biz sadece Beşiktaş'ı sevebildik...Dünyada bu kadar sevmeye layık başka ne vardı ki zaten...
    Bizi yaratan Allah'a bağlılığımızı gödtersek yobaz göstermesek ateist olduk...Dine ideoloji karıştıran sulanmış beyinler mesafe koymaya çalıştı araya ama pabuç bırakmadık en sonunda keyifli muhabbetlerin mezesi rakı balığa vurduk kendimizi...
    Vatanı sevelim dedik orada da engeller çıkardılar karşımıza...Vatan için can vermek gitmez zorumuza ama kardeşin kardeşi vurması varya işte o koyuyor adam olana...Sonra vatan için canını veren aziz şehitlere kelle derken devlet büyüklerimizonlara sahip çıkan adres yine BEŞİKTAŞ KAPALISI idi...Yani hayatın tek gerçeğine inanmış çocuklar...
    İnanmayan baksın 24 Ekim 2007 yer İnönü 'ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ'
    Hayatı sevelim dedik o da daha çocuk yaşta neşterlerle geldi üzerimize...Hayatı değil ama hayatı bize sevdireni sevdik...İşte bu yüzden Beşiktaşım hayat sensin dedik hayatı sevmeyi Beşiktaşa endeksledik...Çünkü aslolan hayattı hayat da Beşiktaş...
    E bi kız sevelim desek o da gidecek belki bir gün...5 santimetrekare cep telefonu ekranına hapsedecek gözlerimizi cevap geldi mi gelmedi mi hesabı...Ben böyle iyiyim abi yeter benim aşkım bana...
    Ben de pek büyük sayılmam abilerimden özür dileyerek kardeşlerime nasihatım olsun...Tek sevin ama dolu dolu sevin benim gibi...Siz de anlayacaksınız zaten hayatın hep kazık yerden sorduğunu ama bu ******** hayata karşı duracak bir SON BARİKAT ın hep var olduğunu...
    Bir yerden sonra geriye dönüp bakarsınız ama çare yoktur fayda yoktur çünküolmuştur olan...İşte tam bu yüzden:
    BİR SEVDAYSA HAYATI ANLAMLI KILANBEŞİKTAŞ ULAN!!!

  8. #28
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Bir kış günüydü Beşiktaşımızın avrupa kupası maçı vardı..memur babam emekli maaşını almış ve çok istediğim ayakkabıyı almam içi bana para vermişti..Kış ayının yarısı bitmiş bense ayağımdaki yazlık ayakkabılarla idare ediyordum.günlerden çarşambaydı maç perşembe akşamıydı 2 gün önce kar yağmıştı.çarşamba sabahı erkenden kalkıp babamın bana verdiği paranın yarısıyla maç bileti almak için üsküdardan motora bindim semte inip biletimi aldım hava okadar soğuktuki sanki kanım donuyordu sanki birileri benim orda olmamı istemiyordu.o gün evime gidip sabahın olmasını bekledim çok heyecanlıydım çok sevdiğim Beşiktaşımı izleyecektim.kahvaltımı yaptıktan sonra kazağımı üstüne formamıda giydikten sonra atkımı takıp evden çıktım cebimde babamın bana verdiği 30 milyonun yarısı yani 15 milyon kalmıştı diğer yarısıylada bilet almıştım maça daha yaklaşık 3-4 saat vardı hava çok soğuktu 3 gün önce yağan kar yoktu belki ama iliklere kadar hissedilen bir soğk vardı semtte yürümeye başladım..bir sokağa girdim etrafıma bakınarak yürüyordum..bir cebimde biletim diğer cebimdede aylardır beklediğim memur babamın bana verdiği ayakkabı parası duruyordu..10 dakika yürüdükten sonra ileride ağlayan bir çocuk dikkatimi çekti..köşeye çekilmiş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu hava soğuk olduğundan sokak pek kalabalık değildi etraftan geçen az sayıda insanda onu umursamamıştı ben çocuğun yanına gittim kalk bakalım ne oldu dedim...
    bana git bırak beni dedi..ben kararlıydım tekrar ne oldu koçum dedim.çocuk kafasını kaldırdı ve annem çok hasta ve biz çok fakiriz günlerdir ilaç alamıyoruz kimsede yardım etmiyor dedi gözlerim dolmuştu gözlerimden yaş akmaması için kendimi bütün gücümle sıkıyordum..bir an babamın bana verdiği para aklıma geldi ama nasıl olurdu babama ne derdim..ama içimde elvermiyordu bırakıpta gitmeye al bunu dedim hayır olmaz dedi ben dilenci değilim...
    ben ısrar ettim ve parayı zorlada olsa cebine koydum çok gururlu bi çocuktu kafasını utanarak ve ağlayarak kaldırıp bana sarıldı Allah sana ne istiyorsan onu versin tuttuğun altın olsun demişti...Bu kez kendimi tutamadım gözlerimden yaş biren boşaldı bu dua benim için bir ayakkabıdan daha çok önemliydi belki bütün kış ayakkabım olmayacaktı ama bir ihtiyaç sahibini sevindirmiştim onun mutluluğu buna değerdi..bir başka sokağa girdim..ellerim cebimde düşünmeye başladım bu ayakkabılarla bütün kış geçermi diye düşünüyordum..saate baktım maça artık 1.5 saat kalmıştı.dedimki ben buraya beşiktaşım için geldim herşeyi unutup stada girdim..maç başlamıştı soğuğa aldırış etmeden bağırıyordum sanki ses tellerim kopacaktı ama esen rüzgara rağmen beşiktaşımı desteklemeliydim..ilk yarı 1-0 bitti..ikinci yarı başlamıştı bi anda Ahmet dursunİ Mansız ve Ronaldo 4-0 yapmıştı sevinçten havalara uçuyordum artık son 10 dakkaya girmiştik iki kişinin dikkatle beni süzdüğünü gördüm bu arada bastığım taşlar yazlık ayakkabımın içine buz gibi doluşuyordu adeta ama ben yinede aldırış etmiyordum...birden maç 4-1 oldu artık son 7-8 dakika kalmıştı...adam hala beni süzüyordu.derken 86.dakikada 4-2 oldu bir gol daha yersek elenecektik..bütün kalbimle takımımı destekliyor ve dua ediyordum bu aradada sanki soğuk benimle alay edercesine kanımı ve ayaklarımı donduruyordu..artık son dakikaya girmiştik..biz bütün gücümüzle bağırıyorduk..artık soğuk sesimi bitirmek üzereydi ama büyük beşiktaş taraftarları soğuk dinlermiydi..son saniyelere girilirken karşı takım ceza sahası sol çaprazından bir serbest atış kullanacaktı kalbim duracak gibiydi sanki..ve olan oldu serbest atış kullanıldı cordobayı aşan top kaleye girdi..bütün stad sanki buz kesmiş ağızları soğuk tıkamıştı derken birden orta hakem kaleye doğu koşmaya başlamıştı Aman Allah'ım hakem golu vermemişti daha önce kaleceiye faul olduğunu söyledi..bütün stad kabustan uyanmıştı artık derken cordoba atışı kullandı ve maç sona erdi..tur atlamıştık ayakkalarımızın acısını bile hissetmiyordum.staddan müthiş bir sevinçle çıktım..artık maç bitmişti ayaklarım çok üşüyordu dolmabahçeden beşiktaşa yürümeye başladım kafamın bir kenarında kazandığımız zafer diğer yanındada memur babamın bana verdiği ayakkabı parası vardı çünki o parayı bir daha bana veremezdi ona ne söyleyecektim..düşünceli bir şekide yürürken stadda bana bakan adam genç bir dakka bakarmısın dedi.arkamı döndüm adamı hemen tanıdım evet efendim dedim..bak dedi bana sesi titreyerek ben arkadaşımla bir iddaya girdik benim ayakkabı dükkanım var eğer kazanrsak birine yakkabı hediye edeceğim bense sana hediye vermek istiyorum dedi..
    ben kabul etmedim çok ısrar etti..birden gözlerimden yaş boşalmıştı yaptığım iyilik bana tekrar geri dönmüştü..adam neden ağlıyorsun dedi..bir günde üç mutluluk yaşadımda ondan dedim.adam şaşırmıştı.o çocuğun duasını yüce Allah kabul etmişti.hem o sevinmiş hem beşiktaşım kazanmış hemde çok istediğim kışlık ayakkabılarıma sahip olmuştum..Beşiktaşım o gün bana 3 mutluluk yaşatmıştı..ve o günden sonra kendi kendime söz verdim her ne olursa olsun..ölene kadar hep beşiktaşlı kalacaktım...

    BEŞİKTAŞ-SLAVİA PRAG UEFA KUPASI MAÇI
    4 - 2

  9. #29
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    Bir kış günüydü Beşiktaşımızın avrupa kupası maçı vardı..memur babam emekli maaşını almış ve çok istediğim ayakkabıyı almam içi bana para vermişti..Kış ayının yarısı bitmiş bense ayağımdaki yazlık ayakkabılarla idare ediyordum.günlerden çarşambaydı maç perşembe akşamıydı 2 gün önce kar yağmıştı.çarşamba sabahı erkenden kalkıp babamın bana verdiği paranın yarısıyla maç bileti almak için üsküdardan motora bindim semte inip biletimi aldım hava okadar soğuktuki sanki kanım donuyordu sanki birileri benim orda olmamı istemiyordu.o gün evime gidip sabahın olmasını bekledim çok heyecanlıydım çok sevdiğim Beşiktaşımı izleyecektim.kahvaltımı yaptıktan sonra kazağımı üstüne formamıda giydikten sonra atkımı takıp evden çıktım cebimde babamın bana verdiği 30 milyonun yarısı yani 15 milyon kalmıştı diğer yarısıylada bilet almıştım maça daha yaklaşık 3-4 saat vardı hava çok soğuktu 3 gün önce yağan kar yoktu belki ama iliklere kadar hissedilen bir soğk vardı semtte yürümeye başladım..bir sokağa girdim etrafıma bakınarak yürüyordum..bir cebimde biletim diğer cebimdede aylardır beklediğim memur babamın bana verdiği ayakkabı parası duruyordu..10 dakika yürüdükten sonra ileride ağlayan bir çocuk dikkatimi çekti..köşeye çekilmiş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu hava soğuk olduğundan sokak pek kalabalık değildi etraftan geçen az sayıda insanda onu umursamamıştı ben çocuğun yanına gittim kalk bakalım ne oldu dedim...
    bana git bırak beni dedi..ben kararlıydım tekrar ne oldu koçum dedim.çocuk kafasını kaldırdı ve annem çok hasta ve biz çok fakiriz günlerdir ilaç alamıyoruz kimsede yardım etmiyor dedi gözlerim dolmuştu gözlerimden yaş akmaması için kendimi bütün gücümle sıkıyordum..bir an babamın bana verdiği para aklıma geldi ama nasıl olurdu babama ne derdim..ama içimde elvermiyordu bırakıpta gitmeye al bunu dedim hayır olmaz dedi ben dilenci değilim...
    ben ısrar ettim ve parayı zorlada olsa cebine koydum çok gururlu bi çocuktu kafasını utanarak ve ağlayarak kaldırıp bana sarıldı Allah sana ne istiyorsan onu versin tuttuğun altın olsun demişti...Bu kez kendimi tutamadım gözlerimden yaş biren boşaldı bu dua benim için bir ayakkabıdan daha çok önemliydi belki bütün kış ayakkabım olmayacaktı ama bir ihtiyaç sahibini sevindirmiştim onun mutluluğu buna değerdi..bir başka sokağa girdim..ellerim cebimde düşünmeye başladım bu ayakkabılarla bütün kış geçermi diye düşünüyordum..saate baktım maça artık 1.5 saat kalmıştı.dedimki ben buraya beşiktaşım için geldim herşeyi unutup stada girdim..maç başlamıştı soğuğa aldırış etmeden bağırıyordum sanki ses tellerim kopacaktı ama esen rüzgara rağmen beşiktaşımı desteklemeliydim..ilk yarı 1-0 bitti..ikinci yarı başlamıştı bi anda Ahmet dursunİ Mansız ve Ronaldo 4-0 yapmıştı sevinçten havalara uçuyordum artık son 10 dakkaya girmiştik iki kişinin dikkatle beni süzdüğünü gördüm bu arada bastığım taşlar yazlık ayakkabımın içine buz gibi doluşuyordu adeta ama ben yinede aldırış etmiyordum...birden maç 4-1 oldu artık son 7-8 dakika kalmıştı...adam hala beni süzüyordu.derken 86.dakikada 4-2 oldu bir gol daha yersek elenecektik..bütün kalbimle takımımı destekliyor ve dua ediyordum bu aradada sanki soğuk benimle alay edercesine kanımı ve ayaklarımı donduruyordu..artık son dakikaya girmiştik..biz bütün gücümüzle bağırıyorduk..artık soğuk sesimi bitirmek üzereydi ama büyük beşiktaş taraftarları soğuk dinlermiydi..son saniyelere girilirken karşı takım ceza sahası sol çaprazından bir serbest atış kullanacaktı kalbim duracak gibiydi sanki..ve olan oldu serbest atış kullanıldı cordobayı aşan top kaleye girdi..bütün stad sanki buz kesmiş ağızları soğuk tıkamıştı derken birden orta hakem kaleye doğu koşmaya başlamıştı Aman Allah'ım hakem golu vermemişti daha önce kaleceiye faul olduğunu söyledi..bütün stad kabustan uyanmıştı artık derken cordoba atışı kullandı ve maç sona erdi..tur atlamıştık ayakkalarımızın acısını bile hissetmiyordum.staddan müthiş bir sevinçle çıktım..artık maç bitmişti ayaklarım çok üşüyordu dolmabahçeden beşiktaşa yürümeye başladım kafamın bir kenarında kazandığımız zafer diğer yanındada memur babamın bana verdiği ayakkabı parası vardı çünki o parayı bir daha bana veremezdi ona ne söyleyecektim..düşünceli bir şekide yürürken stadda bana bakan adam genç bir dakka bakarmısın dedi.arkamı döndüm adamı hemen tanıdım evet efendim dedim..bak dedi bana sesi titreyerek ben arkadaşımla bir iddaya girdik benim ayakkabı dükkanım var eğer kazanrsak birine yakkabı hediye edeceğim bense sana hediye vermek istiyorum dedi..
    ben kabul etmedim çok ısrar etti..birden gözlerimden yaş boşalmıştı yaptığım iyilik bana tekrar geri dönmüştü..adam neden ağlıyorsun dedi..bir günde üç mutluluk yaşadımda ondan dedim.adam şaşırmıştı.o çocuğun duasını yüce Allah kabul etmişti.hem o sevinmiş hem beşiktaşım kazanmış hemde çok istediğim kışlık ayakkabılarıma sahip olmuştum..Beşiktaşım o gün bana 3 mutluluk yaşatmıştı..ve o günden sonra kendi kendime söz verdim her ne olursa olsun..ölene kadar hep beşiktaşlı kalacaktım...

    BEŞİKTAŞ-SLAVİA PRAG UEFA KUPASI MAÇI
    4 - 2

  10. #30
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Bizimkisi Bir AŞK Hikayesi

    104 yıllık bir sevginin son temsilcileriyiz belkide
    sevgiyi yürekte hapsedip ağzından Türkçenin elverdiği şekilde
    bittiği yerde de vücut diliyle haykıran.

    Seneler insanlara neleri öğrettide..! Bir bitmeyen sevdamıza saygıyı
    birde bu aşkın karşılıksız olduğunu ögretemedi.Hayat ögretmesede biz
    öğretmeye yemin ettik.

    Sevdamızın adı doğarken konulmuş kimse sonradan ahlar vahhlar edip
    üzülmesineğilmesin.Dik dursun Başınız siyah beyaz sevdanızın
    asilliğinde sevmeyi bilmeyenler sizi anlayamaz.

    Şimdilerde soru bomları Ekdileraşkdan başka Birşey bilmeyen beyinlerimize
    şüphe eder olduk herşeyden endişeler esir aldı bizleri.
    Bir Başarı hırsı kaplamış gözlerimizi.Halbuki en büyük maçı kazanmışız biz
    Skorun ne önemi var Kartal..!

    Çapraz köşelerdeyiz _? Basın-Endüstriyel futbol-Birde son gözdemiz Yönetim..

    Kanatlarınızı önlerinize çekin kartallar dışardan soğuklar girmesin sıcak
    kalplerinize Sevdamızın beyazını görmesinler.Bilmesinler kendimizden
    çok sevdiğimizi Bilmesinler Yaşanmamış çocuklukların 'keşkelerin' varlığını
    Vurmasınlar belden aşağı ayaklarımız Çakılların üzerinde titremekde Bu aralar.

    Bizler Değilmiyiz 'Herkes Beşiktaşlı Olmasın! ki Ayrıcalığımız Olsun'' diyen ?

    Ömrümüz uzun olsa da Öleceğimiz bir gün
    Ama aşkımız yaşar hergün

Sayfa 3/20 İlkİlk 12345678913 ... SonSon

Sistem Bilgileri

Bu sistem vBulletin® alt yapısına sahiptir!
Telif hakları, Jelsoft Enterprises Ltd'e aittir. Copyright © 2024

Uyarı

5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesine göre üyeler yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Yer sağlayıcı olarak hizmet veren sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler ile ilgili iletişime geçilmesi halinde size dönüş yapacaktır.

gaziantep escort bayan gaziantep escort deneme bonusu veren siteler bahissitelerivip.com deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler mjsanaokulu.com Maltepe Escort deneme bonusu deneme bonusu veren siteler maltepe escort kartal escort ataşehir escort pendik escort ankara escort sincan escort eryaman escort bayan ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort eryaman escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort yetişkin sohbet kameralı sohbet aresbet casino siteleri Grandpashabet moldebet efesbet efesbet giriş getirbet efesbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2021 grandpashabet bahis siteleri bahis siteleri bonus veren siteler bahis siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu En güvenilir bahis siteleri ankara olgun escort mimarsinanokullari.com