Kelimeleri elime alsam; evirsem çevirsem, az biraz oynasam onlarla. Her birine ayrı anlamlar yüklesem ya da bir kelimeye birden çok anlam versem. Tek tek süslesem hepsini, ilmek ilmek işlesem bir birlerine, taç yapsam onlardan. Satır satır yazsam içimde biriken her şeyi...

Duygusal yazılar yazmak istemiyorum artık. İçinde aşk geçen her kelimeden kurtulmak istiyorum. İsyanlardan, öfkelerden bıktım. Tüm yazılarımın onlardan ibret olmasından sıkıldım.

Sıyrılmak istiyorum artık beni üzen her şeyden. Bir ceket misali omzumdan çıkartıp, silkmek, silktikten sonra atmak istiyorum bir kenara. Stres, sıkıntı, üzüntü, hayal kırıklığı hepsi akıp gitmeli benden.

Sıyrılmalıyım o kabuktan. Dışarı çıkmalıyım. Belki bir karıncanın ayağına çelme takmalı. Yağmurla köşe kapmaca oynamalıyım, Güneşe, Turist Ömer selamı vermeli. Rüzgarın boynuna dolanıp, onunla beraber gezmeliyim. İçimdeki enerjiyi onunla boşaltmalıyım.

Sonra oturup yazmalıyım her şeyi...

Durup dinlenmeden, kendimi, isteklerimi askıya almadan. Her şeyi görerek, bilerek yazmalıyım. Yazmalıyım ki rahatlayayım, ben buyum işte diyebileyim.