Aşırı beslenmeden söz edilmese bile, yetersiz, bozuk ya da uyarsız organizmaya hastalıklara direnmesini sağlayacak maddeleri vermeyi, tehlikeli bir hal almış bir beden yetersizliğini düzeltmeyi hedef alan rejimlere bu adı vereceğiz.

Normal insanlarda, büyüme halinde gençlerin ek proteinlere, gebe kadınların da özellikle son üç ayda bütün bileşenlerin takviyesine ihtiyaç duyduklarına şöyle bir değinmiştik. Bütün büyük beden çabaları sırasında, her gün alınan şeker miktarının artırılması kas gücünün direncini çoğaltır.
Emzirme dönemi: emzirme döneminde zehirleyici besinler alınmamalı, glüsit alımı artırılmalı ve süt artırıcı gücü nedeniyle bira içilmelidir.
Nekahet dönemi: intan hastalıklardan sonraki nekahet dönemlerinde plastik takviyelere yani pratit takviyesine ihtiyaç duyulur. Bu nedenle, çok zengin ama her her zaman iyi sindirilmeyen besinler (beyin ve sakatat kısımları gibi) geçici olarak öğütlenebilir.

Zayıflama durumları. — Zayıflama durumlarının nedenleri çoktur. Biraz basitleştirmek için üç çeşit ayırt edilebilir.

1) Geçici zayıflamalar (intan hastalıkların nekahet dönemleri, taksienfeksiyonlar, bir sürmenajın (fazla çalışma) yada bir besin kısıtlamasının sonucu olanlar). Yalnız etin değil, kas dokusunun da «eriyebildiği» bu durumlarda, rejim iyi düşünülerek saptanınca, yeniden toplanma sürelerini kısaltarak büyük başarılar kazanacaktır. Bu türde yalnızca ruhsal iştahsızlık inatçıdır; ama, psikoterapi (ruhsal tedavi) ve beslenmeye yöntemli bir biçimde ve giderek artırılarak başlamayla sonunda alt edilir. Bu tür, genellikle ruhsal ve nöro-endokreniyen etmenlerin bileştiği genç kızlarda görülür. Paralel olarak, endokrin bozukluklarının da düzeltilmesi gerekir;
2) ikinci tür, nedeni çoğunlukla karmaşık ve daha gizli olan edinilmiş zayıflamalardır. Bu neden ortadan kalkmadıkça, zayıflama direnir ve nedenin teşhisi zorunludur. Bu zayıflamalar bir vereme, bir kansere, besinlerin özümlenmesini köstekleyen bir sindirim rahatsızlığına ama aynı zamanda da endokrinyen bir rahatsızlığa bağlı olabilir: hipertiroidi (BASEDOW hastalığı); hipofiz yetersizliği (SIMMONS hastalığı) yada böbrek üstü bezi yetersizliği. Bu son durumlarda nedene etki etmek olay değildir ve vakanın belirtilerine göre zayıflamanın tedavisine rejimle yardım edilmelidir;
3) Üçüncü tür, «yapıyla ilgili» denilen zayıflıkları kapsar; bunlarda rejimler ve tedavi yolları çoğunlukla etkisiz kalır.
Şişmanlatma kürlerinde, vakaların çoğuna birkaç genelleme uygulanabilir. Bu kurallarda LAMA-LING'in çeşitli besinlerin «kullanma harcaması» adını verdiği şey göz önünde tutulmuştur.

En az hacimde en çok besleyici madde veren besinler hayvansal ve bitkisel yağlardır. Ama aşırı kullanımları sindirim bozukluklarına yada genel bozukluklara yol açabilir. özellikle yemeklerin hazırlanmasına karıştırılırlar. Ekmeğe sürülmüş yada yemeklerin üstünde pek az erimiş tereyağı, çok yağlı peynirler, yemek yada pastalara karıştırılmış krema tiksinti yada iştahsızlığa en geç yol açan yağlardır. Çünkü iştah özsuyunun salgılanmasına yol açarlar. Zeytinyağlar, vazgeçilmez katkısı nedeniyle kullanılan bazı çiğ sebzelerin üstüne bol bol dökülmelidir.

Etler, atılan kısımlarının çokluğuna karşın plastik bakımından çok değerlidir. Yenilen et miktarını artırmak ve «kullanılma» sını kolaylaştırmak için et, bir çorba içinde çiğ ve kıyılmış olarak, yada sıkılmış et suyu biçiminde verilir. Bu rejimde en yağlı etlerle sakatatlara (dana ciğeri, beyin ve uykuluk) sık sık yer değiştirilir. Balıklar arasında az miktarı en çok besleyenler taze deniz balıklarıyla konservelerdir; kabuklu deniz hayvanları, deniz hayvanları ve balık sütü de besleyicidir. Zayıf hastaların beslenmesinde yumurtaların yeri de önemlidir. Ama bu sıraladıklarımız karaciğerin aşırı yüklenmesine yol açabilir. Bu yüzden, bu rejim çok uzun sürmemeli ve iyice uyumlu olmalıdır.
Sütlü mamuller ve peynirler, tek başına alınan sütlerden daha çok besleyici öğeler getirir; süt özellikle bu rejime belirli bir denge vermek için zorunlu olan sebzelerin besleyici dengesini artırmaya yarayacaktır. Ayrıca bazı yemeklere konsantre saf süt yada süt tozu katılması öğütlenmiştir.
Patates ve öbür feküllüler, pirinç, hamur işleri, yeşil sebzeler, köklere ve yumrulara tercih edilmeli ve bunların miktarı zorunlu dereceye kadar düşürülmelidir. Meyvelerden muz, kuru ve yağlı meyveler, ayrıca meyve reçelleri öğütlenir.

Bedenin tam olarak kullandığı şeker ise, böyle bir rejimde bütün biçimleriyle yararlıdır; yemek ve içeceklerde saf şeker; bal; meyve püreleri; şekerlemeler; v.b. Ensülinle şişmanlatma kürünün de ilgi çekici sonuçlar verdiğine değinelim. İçki kullanımıyla ilgili özel bir kural yoktur.
Böyle bir beslenmeyi orantılı bir biçimde dağıtmakta, menülerin hazırlanışı bazen nazik bir sorun halini alır. Besin alışları artırmak gerekir; ayrıca her türlü enerji harcamasını sınırlayan uyku da, besinlerin sırf plastik kullanımım kolaylaştırır. Böyle bir rejimin sindirim açısından sakıncalarını giderecek olan, yemeklerden soma yapılacak hafif beden hareketlerine, ancak ağırlık eğrisi yeniden yükselmeğe başlayınca izin verilmelidir.