Allah Kuran'da, 'samimi olan kullarının kurtuluşa ereceğini' bildirmiştir (Hicr Suresi, 40). Dolayısıyla bir hata yapıldığında, o insanı Allah'a en yakınlaştıracak olan davranış da samimiyettir. Allah'a ne kadar temiz, samimi ve dürüst bir kalple yöneliyorsa, hatasını da o kadar iyi anlamış ve o kadar derinden pişman olmuş demektir. Eğer bu hata, o kişinin, Allah'ın huzurundaki aczini ve Allah'a olan muhtaçlığını çok daha iyi kavramasına vesile olmuşsa, bu da o kişinin samimiyetinin bir göstergesidir. Yaptığı hatadan dolayı Allah'tan saygıyla korkup sakınıyorsa, hesap gününde bu tavrından sorumlu tutulmaktan korkuyorsa, acz içerisinde Allah'ın lütfuna ve affediciliğine sığınıyorsa, Allah'ın izniyle Kuran ahlakına uygun bir ahlak içerisinde demektir. Böyle bir insan, Allah'ın tevbesini kabul etmesi ve kendisini affetmesi için can-ı gönülden dua eder. Bir daha aynı hatayı tekrarlamamak için Allah'a kendi içinden çok samimi olarak söz verir. Rabbimiz Kendisi'ne yönelerek bağışlanma dileyen kullarını bağışlayacağını şöyle haber vermiştir:

"Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Maide Suresi, 39)

"Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim." (Bakara Suresi, 160)