GENLISIA




Genlisia’ nın tuzağı, hayvan bağırsağına benzer. Toprak altında dallanmış olan yaprakları, içi boş borular şeklindedir. Topraktan çekilen su bu borularda ilerler. Boruların uçlarındaki yarıklarda, bitkinin içine doğru yönelmiş bir akıntı vardır. Bu akıntı, bitkinin içinde su pompalayan tüycüklerden kaynaklanır. Su içindeki böcekler ve diğer organizmalar, akıntı nedeniyle boruların uçlarındaki yarıklardan içeri doğru sürüklenir. Bu sürüklenme boyunca geçtikleri her yer uçları aşağıya bakan kalın ve sert tüylerle kaplıdır. Tüycükler de birer sübap gibi iş görerek, böceği bitkinin içine doğru iten ikinci bir etki meydana getirirler. Kurban içerilere doğru ilerledikçe bir dizi öldürücü sindirim beziyle karşı karşıya gelir. Sonunda da Genlisia’ nın besini olmaktan kurtulamaz.

Güney Amerika'nın yağmur ormanlarında ve Afrika'nın iç bölgelerinde yaşayan, sarı, mor çiçekli, küçük yapraklı "Genlisea" bitkisinin protozoalarla (tek hücreli organizmalar) beslendiği, yeni yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılabildi. Bonn Üniversitesi profesörlerinden Wilhelm Barthlott'un vardığı sonuçlara göre, Genlisea bir gün içinde bu canlılardan belki de binlercesini tüketiyor.

Barthlott, bitkinin yeraltı yapraklarında bulunan deliklerin boyutlarının, protozoaların boyutlarıyla hemen hemen aynı olduğunu fark etmişti. Nitekim, yapılan deneylerde de protozoaların bu deliklere doğru, mıknatıs etkisi altındaymış gibi çekildikleri gözlemlendi. Bitkinin salgıladığı cezbedici kimyasal maddeler, onları deliklere doğru çekiyordu. Barthlott, bitkinin bu canlılarla beslendiğini kanıtlamak için, protozoalardan bazılarını radyoaktif izotopla, adeta etiketledi. Bunları Genlisea'ya verdi ve iki gün içinde bitkinin hücrelerinde radyoaktivite saptadı.

Pinguicula türü bitkilerse, Kuzey Yarıküre'de yaygın olarak bulunuyorlar. Güle benzer şekilde dizilmiş yaprakları var. Küçük, güzel ve narin bir yapıya sahipler. Çoğunun çapları beş cm'yi geçmiyor. Bu etçil bitkiler, yapraklarından gelen kokunun cazibesine kapılan küçük böceklerle besleniyorlar. Yapraklarının yüzeyleri, çok güçlü olmayan yapışkan bir maddeyle kaplı. Gövdeleri bu maddeye bulaşan hayvanlar, kurtulmak için çabaladıklarında, daha çok yapışkan madde salgılanıyor. Yapraklar içe doğru yavaş yavaş kıvrılıp içi yapışkan sıvıyla dolu havuzlar oluşturuyorlar. Sıvının içinde boğulan avlar, sindiriliyor ve emiliyor.

Şüphesiz bu bitkinin sahip olduğu tasarım ve yaptığı işlemler, Allah'ın örneksiz ve benzersiz yaratmasının delillerindendir.

“Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?” (Fatır Suresi, 3)
(alıntı harun yahya ilmimercek)