“Defne Joy’la tanışmayız. Televizyon izleyen biri olmadığımdan sokakta yanımdan geçse tanımam” diye başladığı yazısında Uluç, evdeki yardımcısının haber vermesiyle televizyonu açıp haberleri izlediğini anlattıktan sonra şöyle diyor:
‘BİR BEKÂRIN EVİNDE’
“Ekranın başında donup kalıyorum. Arka arkaya şoklar. Defne Joy’un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekâr erkeğin evi. Beni donduran habercinin sözleri oldu:
Defne Joy’un kocası, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu.
‘EŞİNİN YERİNDE OLMAK İSTEMEM’
O gün, dünyada yerinde olmak istemeyeceğim tek kişiydi eşi.
Dün sabah gazeteme baktım, tonla yazı. Ölen Defne’nin dramı üzerine. Asıl trajediyi yaşayan adamın adı geçmiyor neredeyse.
İnsanlık ölmüş sanki.
18 aylık bebeğinin annesi ölmüş ona mı ağlayacak yoksa bir bekâr evinde sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?
‘TANIŞTIĞIN GECE YATAĞA...’
Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love...
Benim aşka düşmeye saygım var ama aşk yapmaya yok.
Defne boşanma kararı almış mı? Mahkemeye başvurmuş mu, evini ayırmış mı?
Ortada çok açık, çok seçik bir ‘ihanet’ var. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/One night stand için aldatılan bir koca, unutulan bir bebek.
Ölmüş Allah rahmet eylesin ama böyle bir insana öldü diye saygı duymamı beklemesin kimse benden.
Defne’nin ölümü tipik bir ‘Su testisi, su yolunda kırıldı’ olayıdır!”