“Tribündeki bayan sayısını artırdık”


Türk futbolunun bir asrı geride bırakmış spor kulüplerinden Beşiktaş’ın bir ilke imza atan Dişi Kartallar grubunun üyeleriyle Beşiktaş Çarşı'da randevum var. Pür telaş, buluşma mekânı olarak belirlediğimiz Mis Cafe'ye doğru adımlarımı hızlandırıyorum.
O gün oynanacak Şampiyonlar Ligi maçı için tüm hazırlıklarını tamamlayan kulüp taraftarlarının siyah-beyaz renklerle bayram yerine çevirdiği Balık Pazarı'nda Dişi Kartallar'ı arıyorum.

Biraz ileride bir grup siyah-beyaz renkler içinde bayanlar dikkatimi çekiyor. Telefonda sık sık konuştuğumuz Nurgül Hanım olabileceği düşüncesiyle yanlarına doğru yaklaşarak sesleniyorum: “Nurgül Hanım!..”
Sıcacık bir ses karşılıyor beni: “Saadet Hanım!..”

Evet, doğru adresteyim!.. Dişi Kartallar kurucusu ve Başkanı Nurgül Koçyiğit ve diğer kartal hemcinslerimle nihayet buluşuyorum. Tahta masa etrafında, yükselen mis gibi balık kokuları eşliğinde sohbetimize başlıyoruz.
Öncelikle Dişi Kartallar'ın kuruluş öyküsünü soruyorum Dişi Kartallar Grubu Başkanı Nurgül Koçyiğit'e... Sık sık maçları takip eden iki bayan olarak tribünde yazdırdıkları 'Female Eagles' formalarıyla atılmış Dişi Kartallar'ın ilk adımları...
Fakat, İngilizceye pek sıcak bakmayan taraftarların düşüncesi göz önüne alınarak, 'Dişi Kartallar' olarak değiştirilmiş... Bu formaları giymelerinin ardından başka bayanlarla tanışmalarıyla pek çok ortak noktaları olduğunu keşfetmişler.



‘MAÇTA NE İŞİNİZ VAR?’
'Maça gelmekte zorlanıyoruz', 'Maçta ne işiniz var', 'Olay çıkar, aman ha!' şeklindeki sıkıntılarını yüksek sesle paylaşınca esasında dertlerinin birbirlerinden farkı olmadığını fark eden hanımlar, el ele verme kararı almışlar... Toplanarak, hep birlikte maçlara gitme kararı alan hanımlar, ailelerin de olaya sıcak bakacağı düşüncesiyle bir heves halkayı büyütme kararı alırlar...
İlk toplandıklarında 10 kişi olarak başlayan Dişi Kartallar tribünü, ilerleyen zaman içinde yaptırdıkları özel kıyafetleriyle, buluşma mekânlarıyla farklarını ortaya koyarlar. 2003 senesinde temelleri atılan Dişi Kartallar kısa zaman 110 üyeye ulaşır.

Bu noktada Başkan Nurgül Koçyiğit'e maça ulaşmanın zorluklarını soruyorum.
Hayli dertli bir noktaya dokunmuşum anlaşılan... Bayanlar için maça gelmek hâlâ sıkıntı sebebi. Ama onlar öyle kararlı ki, hiçbir şey yollarından çeviremiyor...
Erkek arkadaşı izin vermez, evli olur kocası 'Boş ver ne maçı?' der. Çocuğu olur, gelemez... Aile burun kıvırır, 'Hadi bir maç gittin, iki maç gittin. Bu kadar gidilmez ki' şeklinde serzenişte bulunur. Aile fertleri nedeniyle buluşmalar sekteye uğrasa da, derbi maçlar ya da Avrupa Kupaları karşılaşmalarında tribünlerdeki sayıları inatla artıyor Dişi Kartallar'ın...


“İSTEDİĞİMİZİ BAŞARDIK”
İstediklerini başardıklarını dile getiriyor Başkan Koçyiğit, mutlu bir şekilde hislerini dile getiriyor... "Biz istediğimizi başardık. Belki sayımız yüzlerce katılımla artmıyor ama, gözlemlediğim kadarıyla tribündeki bayan sayısı daha da arttı. Eskiden bayan geliyordu maça. Ama bu kadar gelmiyordu. Dişi Kartallar duyulduktan sonra tribünlerdeki sayımız artış gösterdi. Bizim istediğimiz de buydu. Bundan sonra herkes Dişi Kartallar'ı tanıdı."
- Diğer takımlarda da hanımların girişimleri oldu mu?
“Bizden sonra onlar da kurdular... Galatasaraylıların Ultra Aslan'da bayan kolu var. Hepsiyle zaman zaman bir araya geldik. Biliyorsunuz bir arkadaşımızı kaybettik. O dönem, tribündeki cinayeti protesto amaçlı diğer kadın oluşumlarını davet ettik. Fenerliler gelmedi ama olsun, Galatasaraylılar geldi. İnönü'de hep beraber Beşiktaş'ın maçını izledik. Onlarla da görüşüyoruz, hiçbir sıkıntımız yok.”
- Deplasmanlara gidebiliyor musunuz?
“Yakın deplasmanlara gidiyoruz. Sakarya, Kocaeli... Bursa çok olaylı olduğu için gitmeyi tercih etmiyoruz. Kadıköy'e, Ali Sami Yen'e gidebildiğmiz kadar gidiyoruz.”


TRİBÜN ARKADAŞLIĞINDAN, HAYAT ARKADAŞLIĞINA
- İstanbul'daki karşılaşmalarda da koordine olarak maça giriyorsunuz, öyle değil mi?
“Evet, hepimiz aynı tribünde olmasak bile, numaralıda da, eski açıkta da, yeni açıkta da Dişi Kartallar var. Hepimiz yine maçtayız.”
15 aydır Tekirdağ'da yaşayan Dişi Kartallar'ın kurucusu ve başkanı Nurgül Koçyiğit'in taşınma sebebi evlilik. Evliliği ise yine Beşiktaş içinden bir aşk. Yani renk aşkı, gerçek aşkı getirmiş anlayacağınız... İnternet üzerinden kuzeninin tanışıklığıyla başlayan aynı takımın taraftarlığı, hayat arkadaşlığına kadar da uzanmış.
Öyle ya, 'Farklı bir takım taraftarı eşiniz olsa, ne olurdu?' diye bir cümle için şakayla karışık kendimi hazırlarken, Nurgül Koçyiğit bakın neler anlatıyor.
"Hakikaten, 'Başka takım taraftarı olursa, ne yaparım?'' diye çok düşünüyordum. İyi oldu, Allah gönlüme göre verdi yani!..”



“DÜDÜKLER DE KÜFRÜ SUSTURAMADI!”
Statlarda görmek istemediğimiz davranışların başında gelen küfür için Dişi Kartallar ne düşünüyor dersiniz?..
"Dişi Kartallar ilk oluşmaya başladığında düdüklerimiz vardı. Küfredildiği zaman düdüklerimizi çalarak, bu durumu istemediğimizi dile getiriyorduk"
- Faydası oldu mu?
“Hayır. Olmuyor, küfüre hiç bir şekilde çözüm bulunamıyor.”
- Erkek taraftarlar birbirlerine küfür ederken, siz bayanlar ise rakip takımlarda olmanıza rağmen birbirinize sürekli destek veriyorsunuz, bu nasıl oluyor pekala?
“Son olarak Beşiktaş camiası olarak ölüm acısı yaşadık. Optik Başkan’ı kaybettiğimizde Galatasaray tribünleri çok destek oldu. Maçlarında pankart açıldı. İnternet sitelerinde başsağlığı dilediler. Cenazesine geldiler. Bize insanca destek verdi bu arkadaşlarımız. Onlar, İnönü'ye geldiğinde küfür edilmemeli. Ben bunu istiyorum ve bir taraftar olarak bunu bekliyorum... Yaşamın zorluğu statlarda küfür etmenin bahanesi olmamalı. Çünkü, dışarı çıkıyorsunuz, yanınızdaki arkadaşınız işte. Ama biraz önce ona küfrediyordunuz. Bunu anlamak mümkün değil...”

“NOUMA’YI UNUTMAK MÜMKÜN MÜ?”
- En sevdiğiniz Beşiktaşlı futbolcu kimdir?
“Pascal Nouma... Bizden ayrıldığı dönemdi. Beşiktaşlılar Derneği'nde çalışıyordum. Basında çıkan röportajları odamın duvarında asılıydı. Ara ara bakar, hislenir ağlardım. O, çok başkaydı. Şunu hissediyorduk. Biz ona ne kadar sevgi veriyorsak, onda da bize karşı aynı sevgi vardı. Şu anki kadroda ise Koray. Çok efendi bir çocuk, çok seviyorum.”

Dişi Kartallar'dan Merve Baydar da sohbetimize katılıyor. Soruyorum, "En sevdiğin futbolcu kim?”
Yanıt, kesin ve net: Ricardinho...
Dişi Kartal ailesinin üyelerinden Perihan Işık'ın da unutamadığı isimlerin başında Pascal Nouma geliyor. Şimdiki kadroda ise İbrahim Toraman'ı beğendiğini söylüyor.
Dişi Kartallar oluşumunu halli hamur edip, bir araya getiren hanımların her iş grubunda olduğunu öğreniyorum Nurgül Hanım'dan:
“Öğrenci de, ev hanımı da var. Bir de anne kartalımız var mesala. 40'lı yaşların başında bir isim mesela..”
Beşiktaş'ı değerlendirmesini istediğimde ise Nurgül Hanım bakın neler anlatıyor...



“GOOOOLLL’ DİYEBİLECEK MAÇ NEREDE?”
“Geçen yıldan pek bir fark göremiyorum. Tek bir golle, o da son dakikalarda, maçı alabiliyoruz. Bazen tek golde kalmayalım. Şöyle 'Goolll' diye bir kaç kez haykırabileceğim maçları görmek istiyorum.”
- Pek umudunuz yok galiba, hayırdır?..
“Pek umutlu değilim acıkçası...”
Dişi Kartallar'dan Merve'de umutsuz Kara Kartal'ın oynadığı maçlardan... Perihan'a sorduğumda onun da umut taşımadığını görüyorum.

“SAĞLAM, AĞIR KALIYOR”
Ertuğrul Hoca'yı nasıl değerlendirir Dişi Kartallar?.. İlk söz Merve'nin...
"Ertuğrul Hoca çok genç. Ama Kayserispor'da neler yapabildiğini gördük. Yaşı itibariyle Beşiktaş ona biraz ağır geliyor."
Yaşından dolayı çok eleştirilen Feldkamp için ne düşündüklerini soruyorum Dişi Kartallar'a... İlk yanıt, Nurgül'den geliyor.
“Keşke bizde olsa. Ben beğeniyorum Feldkamp'ı. Derby maçta disiplinsiz davrandıkları gerekçesiyle takımın en iyi iki oyuncusunu maçtan kesecek kadar kararlı bir teknik direktörü Beşiktaş'ta görmek isterdim.”
Dişi Kartallar'ın müdavimlerinden Beşiktaş'ın teknik patronu için yorumları almayı sürdürüyorum.

“BEŞİKTAŞ’IN BEŞİKTAŞ’TAN BAŞKA DOSTU YOK”
Perihan ise hakemlere ateş püskürüyor.
“Ankara maçında golümüz sayılmadı, puanlarımız gitti.”
- Bunun özellikle mi yapıldığını mı düşünüyorsunuz?..
“Beşiktaş'ın Beşiktaş'tan başka dostu yok düşünün.”
- İlk olmanızın dışında sizi diğer tribün oluşumlarından ayıran özelliğiniz nedir?
“Çok samimi cevap verebilir miyim? Önemli olan bir bayanın tribünde nasıl durduğudur. Genç bayanların özellikle, usturuplu olmaları gerektiğine inanıyorum. Bireysel olarak konuşuyorum.”
- Öğrenim durumları nasıl, gelenek olarak Dişi Kartallar'ın?
“Beşiktaş'ta ilk kurulan dernek UNİ-BJK'dır. Üniversiteli bir çoğunluk var.”

“FUTBOL ERKEĞE YAKIŞIYOR”
Diğer bayan takımlarıyla aralarında futbol maçları da tertiplemiş kadın taraftarlar... Futbol oynamayı düşünüp düşünmediklerini sormaya hazırlanırken, Peri araya giriyor: "Futbol erkeğe yakışıyor. Bizim takım olarak sorunumuz golcü. Bobo var, Nobre var ama bir forvet lazım bize... Sürekli kadro değiştiriyoruz. En iyi forvetlerimiz İlhan Mansız ile Pascal dönemleriydi. Bir diğer sıkıntı ise sürekli futbolcu değiştiriyoruz. Rısa Çalımbay'a çok özüldüm. Ertuğrul'un da aynı şekilde kulüpten ayrılmasını istemiyorum. Keşke gelmeseydi... Yabancılara gösterilen sabrı kendi insanlarımıza göstermiyoruz..”

“GELEN GİDENİ ARATIYOR”
Hanımların ortak görüşlerinden biri de başkanlık mevkii... Her biri için Beşiktaş ile ismi adeta özdeşleşen Süleyman Seba'nın yeri bir başka....
“Süleyman Seba gibi başkan bir kez daha gelmedi Beşiktaş'a. Serdar Bilgili için dahi 'maçı sattı' denildi, düşünün. Yani, öyle bir an geliyor ki gelen gideni aratıyor.”
- Özhan Canaydın'ı nasıl buluyorsunuz?
“Biz, Optik Başkanımızı kaybettiğimizde Galatasaray tribünü, bize geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Biz de Canaydın'a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Evde takım sorunu yaşanıyor mu diye soruyorum. Merve anlatıyor:
“Ailem Fenerbahçeli. Maç sonrasında tatlı atışmalar oluyor tabii. Beşiktaş'ın Fenerbahçe'ye yenildiği son maçta annem telefon etti, nasıl gülüyor anlatamam... ‘Tamam anne, tebrik ederim anne’ diyerek kurtulmaya çalıştım, bırakmıyor. Hoş şeyler tabii bunlar...”



“DİŞİ KARTAL’A KANARYA ANNE!”
Nurten ise aynı konuya şöyle noktayı koyuyor:
“Her taraftar kendi sınırını bilince şu ortaya çıkıyor: Demek ki yan yana aynı evde de yaşayabiliyoruz. Dedemizden gelen biri Beşiktaşlılık var. Ama işte annemiz Fenerbahçeli...”
Perihan ise hâlâ ailesinin maçlara giderken kendisini düşündüklerini belirttiğini anlatıyor: “Bayan olarak maçlara gitmemden dolayı ailem hala çekiniyor. Yine böyle bir Gençlerbirliği maçına gitmek istiyordum ama izin de alamadım. Ama sırf Beşiktaş için yine de Ankara'ya trenle gittim.”
- Ailen öğrendi mi?
“Hayır, söylemedim...”
Bu yazıdan sonra öğrenmiş oldular korkarım!..
Dişi Kartallar'ın temsilcileriyle sohbetimizi birlikte çektireceğimiz fotoğraflar için noktalıyorum. Hoş bir sohbetin ardından bu anı ölümsüzleştirmek için hep birlikte objektif karşısındayız. Şöyle bir kendimize çeki düzen verelim... Kızlar ojeli tırnaklarıyla kartal pençelerini göstermeye hazırlar…
Bir aynaya baksamıydık acaba?!.. Hay AIllah!.. Kadın her yerde kadın işte!... Neyse, hep birlikte objektife gülümsüyoruz...
Dişi Kartallar’ın pençelerinin gölgesinde…
3, 2, 1... Cheese!..

Röportaj: Saadet ÖZCAN
01.11.2007
Kaynak : Sporx.com