G.R.Y: *Uçak Geldiğinde.. / 08



"bu yazıyı ilk okuduğumda Allahım sen bu sene bana bu zaferi yaşat diye dua ederken ağlamıştım
şimdi ise içimde cok büyük bir burukluk oluştu

ama o ucak bir gün mutlaka gelecek !!!
o ucaktan inen tuncay ümit olmazda mehmet ahmet olur "



"Bunu bir daha revize etmek lazım‚ Ümit filan... "



Haddinden fazla can sıkıcı bir Pazartesi bitmek üzere fakat ben mesai süresi bitmeden atıyorum kendimi dışarı.. Havalimanından çıkmak için 3 km yol gitmem gerek‚ kargo terminali yani benim ofisim biraz geride kalıyor.. Sıkılmış bir vaziyette Dış Hatların önüne geliyorum ve tam pist´e göz gezdirirken radyoda Gipsy Kings´den Tu Quieres Volverçalmaya başlıyor.. Gözüm apronda duran THY´e uçağına takılıyor..

Birden kulağıma inanılmaz bir uğultu‚ bağırış sesleri geliyor.. Şaşırıyorum haliyle; etrafıma bakınıyorum.. Müthiş rahatsız edici‚ gözlerimi alamıyorum o uçaktan ama.. Tam o sırada yolcu kapıları açılıyor ve alımlı bir hostes beliriyor.. Yüzünde tatlı bir tebessüm var. "Belli" diyorum kendi kendime; " o da bizden!".. Lacivert takım elbisesi içinde yavaş yavaş iniyor merdivenleri büyük kalabalığa bakarken. "Bende oradaydım! Fenerbahçe´yi getiren uçağın içinde bende vardım" diyecek torunlarına belki yıllar sonra.. "Oradaydım‚ bende oradaydım!"

Daha sonra Aziz Yıldırım kapıda görünüyor. Fenerbahçemize harcadığı yılların vermiş olduğu yorgunluk yok bu defa yüzünde. Son derece mutlu‚ yüzünde farklı bir tebessüm var haşarı bir çocuk edasında.. Uçağın ilk merdivenine adımını attığı anda kızılca kıyamet kopuyor işte! Meşaleler‚ davullar‚ marşlar‚ omuz omuza yapanlar.. Aziz Başkan hepsine şöyle bir göz gezdirerek çok basit bir tebessüm atıyor ortaya.. Bu tebessümün altında birçok gerçek var! *

Yorgun ama ayakta yöneticilerimiz iniyor uçaktan‚ herkesi selamlıyor.. Murat Özaydınlı bir taraftar grubunun içine giriyor "Sarıı‚ Laciveet‚ Şampiyoon‚ Feneer".. Özaydınlı ağlıyor! Çocuk gibi‚ ´etraftan ne derler´ kaygısı taşımadan‚ adam gibi ağlıyor.. Yaşlı bir Fenerbahçe taraftarın yanına gittiğini görüyorum "ağla evlat! Gereğini yaptınız.. Bunca kişinin yüzünün gülmesinde emeği olanlarsınız.. Allah razı olsun! Bu kadar insanın mutlu etmek kolay değil‚ ağla! Ağla ve rahatla.. Bu sıkıntı başka türlü atılmaz.." gözlerinin içine bakarak dinlediği ihtiyardan bu sözleri işitince daha bir coşkulu ağlıyor Murat Bey‚ hem hıçkararak ağlıyor‚ hem gülümsüyor!

Daha sonra Mahmut Uslu iniyor aşağıya ve mikrofonlar geliyor hemen önüne ´belki bir iki polemik olacak laf eder´ kaygısıyla uzatılmış mikrofonlardan.. Uslu sanılanın aksine "Laf yok‚ kupa var! Bekleyin bakalım" diyor kısa ve net bir şekilde.. Medya mensuplarının yüzü buruşuyor birden.. Mahmut Uslu içten içe gülüyor‚ hissediyorum..

Çoşkulu kalabalık "Alemin Kralı Geliyoor" marşı eşliğinde futbolcuları bekliyor havalimanında.. Sabırsızlanıyorlar artık..

Tam o esnada kapıda Zico görünüyor.. ´Alemin kralı geliyor´ tezahüratından sonra ilk görünen kişinin Zico olması benim için ayrı bir sevinç nedenidir.. O da ne? Zico mikrofonsuz birşeyler söylemek istiyor sanki‚ kalabalığa ´sus´ işareti yapıyor.. Herkes yanındaki " şişştt bi dakka sus" diyor.. Müthiş uğultu biraz olsun dinginleşiyor.. Tek elini kaldırıyor Zico‚ yüzünde şirin bir gülücük.. "Maaazzindaa Biiir Tariih Yataaarr" diye bağırıyor yarım Türkçesi ile‚ en önde olanlar ve duyanlar "Yaşaaaa Fenerbahççeeee" diye devam ediyor taraftarlar‚ gür bir sesle.. Bu koro eşliğinde merdivenlerden iniyor koşarak Zico‚ büyük bir çoşku ile.. Adeta çocuk gibi mutlu bu şirin adam! Gönlümüzün "en büyüğünü" resmiyette de "en büyük" yapmanın hazzı var yüzündeki gülümsemede..

Teknik ekip görünüyor daha sonra.. Zoru başarmanın‚ o inanılmaz yükün omuzlarından atmanın rahatlığı ile daha dik yürüyorlar sanki.. Hepsi de çocuk gibi mutlu.. Santana merdivenlerden koşarak iniyor ve Zico´ya sarılıyor.. O anı görmeniz lazım..

Daha sonra herkesin beklediği an işte.. Futbolcular kapıda beliriyor tek tek.. Üzerlerinde çubuklular var hepsinin..

Şentürk geliyor kapının eşiğine‚ bir adım atıyor‚ kalabalıktan daha fazla ses çıkıyor sonra.. Marşlar‚ uğultular.. Hakkı var ama.. 24 yaşında 9 yıllık forma sahibi‚ boru mu? Hepimizin yüreğine indirecek o goller.. Tekrarlarını seyrettiğimde bile kalbim hızlı atıyor.. İkinci kaptanımız‚ herkesi‚ aynı o bildiğimiz tebessümü ile karşılıyor.. Çok sakin görünüyor.. Aşağı inince görün bir de siz onu!

Kaptan geliyor sonra.. Herkes kollarını açmış ileriye Alex Alex Alex yapıyor‚ Lacivert Tribünündekiler gibi.. Kapıda duruyor fakat kolları görünmüyor‚ sadece başını uzatmış ve kalabalığa bakıyor.. Semih "gel gel" işareti yapıyor fakat Alexelans "biraz dur" işareti yapıyor ve sırıtıyor çocuk gibi yine‚ çıkıyor sonunda.. Herkes sabırsız ama kaptan tek başına çıktı uçaktan.. Herkes başka birşey bekliyordu halbuki.. Küçük adam dev gibi duruyor karşımızda! Duruyor ve gözleri dolu dolu kalabalığa bakıyor sadece.. Sadece seyrediyor‚ ne bir ses var‚ ne bir hareket.. Daha sonra Semih´e doğru koşuyor ve diğer futbolcular da uçak önünde fazla duraksamadan aşağıya koşuyor! Hatta Uğur Boral bir ara sendeler gibi oluyor da Vederson tutuyor kolundan‚ bakıp gülmsüyorlar birbirlerine.. Daha sonra aşağıda sevinç yumağı oluşuyor! Bütün taraftarlar ağlıyor be! Olamaz böyle bir görüntü..

Kısa bir şaşkınlıktan sonra "Büyük Kaptan" tezahüratı yapılıyor ve Alex daha bir heyecanlanıyor‚ içeridekilere çabuk olun tarzında bir iki işaret çakıyor.. Çok yorulmuş bir hali var gerçekten..

Yukarıya çıktı tekrar‚ en son gelecek o‚ elinde nerdeyse gövdesi kadar olan kupayla..