Ben gök mavisi diyarlarda
Bir güvercin olmanın verdiği
Yarım kalmışlıkla...
Çırpınıyorum
Gözlerinin koyuluğunda...
Ve sen yine can vermek için
Yüreğini kıpırdatmıyorsun
Yaralı bir kuşa...
Gözlerini ummanında değilde
Yokluğunda boğulacağım günler
Gelirdi aklıma ara sıra...
Ölmeden önce ölür ya bazen insan
Yada ölüp ölüp dirilir
İştebenimkiside o misal...
Ve senden önce-senden sonra
Diye adlandırıyorum artık zamanı...
Sende önceyönünün
Bana gelmesi için
Yalvardığım adımlar vardı...
Ve gurbete düşen adımların sonunda
İdam sessizliği yaşanırdı...
Düşüme bile sığdıramazdım
Senden sonrasını
Ki şöyle dursun yaşaması...
Nasıl yaşasınki insan karanlıkta?
Birde üstüne günahın koyuluğu yayılırsa...
Mümkünmü bu
İçlenmesin şarkıların yarım kalmasına...
Nasıl üzülürse insan
Canından can kopunca
Öyle can alırlardı canımdan
Fikarına kapılınca...
Şimdi gözümde
Adımlarını attığın o kaldırımlar var...
Ne zaman düşünsem ayrılığı
Ellerimi açıp parçalayasım gelir kaldırımları...
Yani anlayacağın;
Zaman durmadı...
Sadece senden sonrasını yaşıyorum...
Ve ne kadar mutlu olunursa "sensiz"
O kadar mutluyum...
Gökyüzüne bakıyorum...
Yine mavi...
Bulutlar bilinmez bir aleme doğru ilerliyor...
Bir bebek masumiyetinde sanki...
Ana sütü kadar temiz ve ak...
Sanki hiç gitmemişsin gibi
Karalara bürünmemiş bayazlar...
Ve yarım kalmışlığımı tamamlamak için
Elimden tutuyor bir güvercin...
Adını "sen" koyduğum ümitlerimle
Gidiyorum
Bulutlara yokluğunun rengini göstermeye...