Zohar’ın yorumu olan Sulam’ın yazarı Baal HaSulam kendi manevi hislerini sayısız miktarda yayınlamış eserlerin kelimelerin vasıtası ile ifade etmiştir. Bu eserler arasında manevi duygularına dayalı olan şarkılar yazmış ve melodiler bestelemiştir.

Müziğin kendisi, kişinin manevi dünyada hissetme yöntemine, biçimine dayandırılır. Müzik hususunda o kadar özel olan şey şudur ki herkes müziği anlayabilir, bestekarın manevi seviyesine erişmese bile. Oğlu Rav Baruh Aşlag’ın ilettiği şekli ile Baal HaSulam’ın müziğini dinleyerek bu önemli Kabalistlerin manevi duygularını hissetme fırsatına sahibiz.

Kabalist maneviyatta iki kutuplu aşamaya erişir: Yaratan’dandan saparak öfkeye ve Yaratan’a yaklaşmanın bir sonucu olarak da sevince. Yaratan’dan sapma hissi hüzünlü bir müzik üretir ve ona yakınlık için yalvaran bir dua ile ifade edilir, bu müzik. Yaratan’a yakınlık hissi ise sevinçli bir müzik üretir ve şükran bildiren bir dua ile ifade edilir.

O nedenle de, müzikte iki türlü ruh hali duyar ve hissederiz: (Yaratan’dan) uzaklaşırken (O’nunla) birleşme arzu ve isteği ve birleşmeyi keşfederken de sevgi, aşk ve mutluluk. Bu iki ruh hali beraber Kabalist’in Yaratan ile birleşmesini ifade eder.

Müzik dinleyiciyi harika bir Işık içinde yıkar. Bu müziği dinlemeden önce onun hakkında herhangi bir şey bilmemiz gerekmez, zira bu müzik kelimesizdir. Fakat kalbimizde ki etkisi direkt ve hızlıdır. Onu tekrar tekrar dinlemek özel bir tecrübedir.

Notalar, Kabalistik kurallara bağlı kalınarak bestelenir. Notalar insan ruhunun inşa ediliş biçimine göre seçilir. Dinleyici, notaların ruhunun derinliklerine, gizlerine sızdığını hisseder. Bu, ruhumuz ile notaların kökleri arasındaki direkt bağlantıdır.

1996, 1998 ve 2000’de Baal HaSulam’ın ve Rabash’ın müziklerinin 3 CD’si kayedilip yayımlandı. Melodiler, Rav Michael Laitman’ın Rav’ı, Rav Baruh Aşlag’dan, Baal HaSulam’ın yolunu takip edenlerden ve en küçük oğlundan melodileri işittiği şekilde sunulur.