Anayasa Mahkemesinin E: 2003/100 (4999 Sayılı [Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!] ile İlgili), K: 2004/33 Sayılı Kararı,
5.11.2003 günlü, 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]’un
A- 1. maddesiyle değiştirilen 31.8.1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrasının (H) bendinde yer alan “… kızılağaçlıklar ile aşılı kestanelikler, …” sözcüklerinin,
B- 13. maddesiyle 6831 sayılı Yasa’nın 116. maddesinin birinci fıkrasının;
1 - (A) bendinin değiştirilen birinci fıkrasında yer alan “… kızılağaçlıklar ile aşılı kestanelikler, …” sözcüklerinin,
2 - (B) bendinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkranın,
Anayasa’nın 2., 35., 44. ve 169. maddelerine aykırılığı savıyla iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi;
“Ormanların taşıdıkları büyük önemi ve ülkemizde orman örtüsünün sürekli yok edildiği gerçeğini gözönünde tutan Anayasakoyucu ormanların korunması ve geliştirilmesinin güvence altına alınabilmesi için ayrıntılı düzenlemeler yapma zorunluluğunu duymuştur. Bu bağlamda, Anayasa’nın “Ormanların korunması ve geliştirilmesi” başlıklı 169. maddesinin ilk fıkrasında “Devlet, ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir”, üçüncü fıkrasının ilk tümcesinde “Ormanlara zarar verebilecek hiç bir faaliyete izin verilemez” son fıkrasında da, fıkrada belirtilen ayrık durumlar dışında “orman sınırlarında daraltma yapılamaz” denilmektedir.
Maddenin gerekçesinde de bu hükümlerle orman tahribatı dolayısıyla meydana gelecek olan erozyon ve sel tahribatına engel olmak, orman bütünlüğünü korumak, yeni orman alanları tesis etmek ve ormanları devletin gözetiminde bulundurarak tekniğe uygun verimli şekilde işletilmesini sağlamak amacı güdüldüğü belirtilmiştir.
Ormanların, binlerce hektar arazide doğal olarak yetişen ağaçlarla birlikte, diğer bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar gibi canlı varlıklarla toprak, hava, su, ışık ve sıcaklık gibi fiziksel çevre faktörlerinin birlikte oluşturdukları karşılıklı ilişkiler dokusunu yansıtan ekosistemler oldukları kuşkusuzdur.
Bu sistem içinde yer alıp, bilim ve fen bakımından da orman ağacı olmadığı saptanmamış kızılağaçlıkların ve aşılı kestaneliklerin orman tanımından çıkarılmasının onların korunmasını engelleyerek Anayasa’nın 169. maddesinin sağladığı güvenceden yoksun bırakacağı açıktır.
Öte yandan, dava konusu 4999 sayılı Yasa’nın 13. maddesiyle 6831 sayılı
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]’un 116. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin birinci fıkrasında belirtilen ağaç sahiplerinin her türlü zâtî ihtiyaçları ve pazar satışları düzenlenmiş, kızılağaçlar ile aşılı kestanelikler bunun dışında tutularak aynı maddenin birinci fıkrasının (B) bendinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkra ile kızılağaçlar ile aşılı kestaneliklerin sahiplerinin her türlü yapacak ve yakacak ihtiyaçları ile pazar satışları için yapacakları kesimlerin keşif, damga ve nakliye işlemlerine tâbi olmadan köy muhtarlıklarınca düzenlenen bir belge ile yapılacağı öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, kızılağaçlık ve aşılı kestaneliklerin orman kapsamı dışına çıkarılması Anayasa’ya aykırı görüldüğünden, bu ağaçların orman ağaçlarından yararlanılmasına ilişkin usûl ve esaslardan ayrılarak, sahiplerinin her türlü yakacak ve yapacak ihtiyaçları ile pazar satışları için kesimlerinin köy muhtarlığınca düzenlenen bir belge ile yapılmasının öngörülmesi de aynı gerekçeyle Anayasa’nın 169. maddesinde belirtilen ormanların korunmasına ilişkin ilkeye aykırı bulunmuştur.
Bu durumda dava konusu kurallar, Anayasa’nın 169. maddesine aykırıdır, iptalleri gerekir.”

gerekçeleriyle 5.11.2003 günlü, 4999 sayılı “Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]”un:
A - 1. maddesiyle değiştirilen 31.8.1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrasının (H) bendinde yer alan “... kızılağaçlıklar ile aşılı kestanelikler, ...” sözcüklerinin,
B - 13. maddesiyle 6831 sayılı Yasa’nın 116. maddesinin birinci fıkrasının;
1 - (A) bendinin değiştirilen birinci fıkrasında yer alan “... kızılağaçlıklar ile aşılı kestanelikler, ...” sözcüklerinin,
2 - (B) bendinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkranın,

Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 17.3.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar vermiştir.