Konu: ZaLimim..

Bir loş gece bir boş sandal...

Sen gitmeden önce, bir hayalimiz vardı bizim.Hatırlıyormusun!!!
Göl kenarında bir evimiz olacaktı.
Küçük,ama bizim olan bir ev,istediğimiz gibi yapacaktık herşeyi,senin istediğin gibi olacaktı bahçemiz,sandalımızı mavi beyaz yapacaktım.
Üzerine ömrüm yazacaktım,çünkü sen benim ömrümdün...
Ben orada seninle bir ömür yaşayacaktım...

Önümüzde alabildiğine yeşil ve alabildiğine mavi bir doğa olacaktı...
Geceleri kuşların ötüşünü ateş böceklerininse ışığını izleyecektik.
Sözüm vardı, sana her gece bir hikaye anlatacaktım.
Ben sana her anlattığım hikayede, sen hayallerimizi yaşatacaktın.
Sonra derince gözlerine bakıp o tatlı tebessümünü izleyip
sana sıkıca sarılacaktım.Biz hiç ayrılmayacaktık...

Renk renk boyalar alacaktık,senin istediğin renkte olacaktı odamız...
Demiştin ya hani yatak odamız bordo olsun,ama herşeyiyle...
Salonumuz için herşeyi sen sececektin,ben alacaktım...
Sonra ben takmıştım çoçuk odasına daha çok erken demiştinde
kızarmıştın hani, oysa ne çok isterdim senden çoçuklarımın olmasını...
Bildiğin gibiydi, ben güzel bir baba olacaktım, sense anne...

Ne güzel hayallerimiz vardı bizim,çok şey istemedikki biz,
Sadece bir ömürü beraber gecirecektik.
Söz vermiştik birbirimize, bak olmadı şimdi, önce bir rüzgar esti aramıza girdi.Sonra fırtına koptu, aldı götürdü seni..
Biz seninle hep baharları yaşadık.Ama kışı unuttuk,çünkü okadar mutluydukki; bir düşü yaşıyorduk sanki...
Sabah olacak uyanacaktık, ve herşey kaybolacaktı.Öylede oldu...

Nede çok özlerdin beni,bigün haber alamasan.üzülür içlenirdin.
Bak bensiz, hayallerimizsiz,aylar gecirdin...
Nasıl bu kadar değişebildin,ben hala anlayamadım...
Şimdi bir yerlerde yaşadığını biliyorum.
Acaba aklından,kalbinden geciyormuyum!!!
Ömründüm,ömrümdün...
Hani kıyamazdın bana,hani yapamazdın bensiz,hani kimseler ayırazdı bizi, ne oldu!!!

O güzel büyü bozuldumu!!!
O tükenmeyen sevdan biranda bitebildimi!!!
Bunun adı sevdamıydı!ben sevdayı böyle tanımamıştımda...

Ama nedense hala bu sevdada kaldım.Göcemedim senin gibi gidemedim, hala hayalinle yaşıyorum...
Hemde dönmeyeceğini bile bile...
Senden bana arta kalan loş bir gece boş bir sandal...
Birde artık bir işe yaramayan o umudum...
Ben sensiz mutlu olamıyorum ya; sen bensiz bizsiz, mutlu olabiliyorsan
Ne mutlu sana...

aLıntı

Yürek Çığlığı…

Sabahlar olmuyor bu şehrin sokaklarında,çiçekler açmıyor,mevsimlerden hazanda…
Gözler yaşlı,sözlerse eksik bu deryada.Bir yürek çığlığı bu ne desen anlamsız…
Ne sözden anlar,ne bir bakıştan öylesine karanlık..
Yağmurlar yağar şehirlere gözlerimde,ama aslında yağan yağmur değildir.
Gözümden akan yaşlar,okadar ıslakki nereye gitsem,yağmur misali yanımda taşırım…
Sen ne kadar baharda desen,aslında benim bütün mevsimlerim sadece hazan,öyle ya sen bilmezsin…

Bana göre kanatlarında kaldı bahar…
Güneş sen varken vardı,sıcaklığını nefesinden hissettiğim zaman…
Gecelerin yıldızlarını, yüreğinden seyrederdi gözlerim.
Yakamozun güzelliği ise senin yüzündeydi…
Sen şimdi yokmuşsun,neye yarar baharlar,sensizlikte hangi yıldızı görür gözlerim,hangi yakamoza vurur,
yüreğimde sana sakladığım
Güzelliğindeki sözlerim…

Yürek çığlığı bu üşüyorum…
Üşüyorumda; kollarının altında ısınacağım o kanatları bulamıyorum.
Bakıyorumda; nasıl ne anlamda bakıyorum,o kadar anlamsızımki;
O kadar sessiz,okadar çaresiz ve yanlızımki;
Suskunum şimdilerde,gözlerde ve tüm sözlerde acizim…

Günlerden hangi gündeyim!!
Saat kaç!!
Bugünde sensiz geçiyormu yoksa!!
Zamandan habersiz yaşıyoruz senden sonra ben ve yüreğim…
Seni bekliyoruz.Sanki şimdi kapı çalacak,
Sen çıkacaksın karşımıza ve diyeceksinki; açın perdeleri
Baharınız geldi,zamansız giden zamanınız geldi…

Yürek çığlığı bu ne kadar acısada bir umudu var…
Bilmediği ama amansızca beklediği, gelecek ‘’o’’dediği bir yarını var…
Bugünü hiç yaşayamayan bir yürek var…
Yarını,yarinin hayaliyle yaşadığı,bir sebebi var…

Kimseye söyleyemediği,sana sakladığı bir çığlığı var bu yüreğin…
Ve bir umutla besleyip yetiştirdiği,bir demet beyaz gülü var bu benin…

aLıntı

Benimsin sanmıştım…

Ben sadece benimsin sanmıştım…
Yüreğindeki sevgimize,sahip çıkarsın sanmıştım.Gözlerin başkasına değmez ellerinse; başka bir ele değmez sanmıştım.
Aslında ben sadece benimsin sanmıştım…
Yazıkki;yanılmışım sen ben dahil herkesin olabilirmişsin artık
Susarım konuşmam,içime atarımda ağlamam artık,hem ağlasamda kaç yazar sana…
O kadar çok istiyorumki seni içimden atmayı gel görki;kalbim ah şu kalbim
Zavallı biçare kalbim izin vermiyor seni içimden atmama…
Ama gel aklıma sor seni nasıl silipte atmak istediğini,düşünmemek için çırpınışı…

Şu karanlıkta sessizce kaybolasım var.
Şu mazisi derin diyardan göçesim var.
Bir köşede kimsesiz sessizce ölesim var.

Sanmıştımki sen bırakmazsın beni,yakmazsın şu biçare canımı…
Sanmıştımki kör kuyulara atmazsın beni,yanılmışım işte yanılmışım…
Artık sabahlarımda istemiyorum seni,gelme
Yeni bir günde bulma beni,güneşim olma uykularımı bölme…
Acı bir dem gibi içime düşme çık yüreğimden
Sadece çık,aklımı işgal etme yeter…
Ben senin sen benim değilsek,yüreğimdede aklımdada olma…

Olursan kendimden vazgecesim var.
Benim değilsin ya yüreğimi sökesim var.
Senin değilim ya bir boşluğa düşesim var.

Sanmıştımki sen bir yalan olamayacak kadar gerçeksin ama dünya
Öyle demedi,bırakıp gidişin gidemem değişin öyle demedi…
Bir söz varmış;yalansan yalanı severim…
Ben bu yalanı sevemedim…
Oysaki benimsin sanmıştım.Yanılmışım ben yanılmışım…
Artık unutulduğumu,bir köşeye atıldığımı biliyorum.
Nasılmı!!!
Azından çıkan tek bir sözle
Git artık deyişinle o sesinin tonundaki öfkeyle…

Kalasım yok bu yalan rüyada.
Bakasım yok şu mavi gökyüzüne.
Yürüyesim yok seni hatırlatan yollarda.
Sevesim yok hiçkimseleri
Ve dokunasım yok hiçbir yüreğe.

aLıntı

Anlatabilmek seni

Güneşe benzerdi yüzün,her sabah yüreğimi ısıtan bakışlarınla hayranlığım..
O kadar sıcaktınki ben hiç üşümezdim.Yanındayken hiç birşeye
değişmezdim yerini,senin yanında olmak mutluluktu...
Hep heyecandın sen,hani birini aylarca görmezde özlersin heyecanlanırsın ya birden görünce
öyleydin işte senden her ayrıldığım anda özlerdim,ve gördüğümde heyacanlanırdım.
Önce dilim lal olur konuşamazdım.Sonra sıcacık bedenine sarıldığımda
dünyalar benim olurdu,sen benim güneşimdin...

Deryaya benzerdi gözlerinin ışıltısı,deniz yakamozsuz olurmu!!!
Sen yakamozdun,hani şu aşıkların doymadan izlediği...
Ben gözlerinde izlerdim yakomozu sözlerinde dalgalanırdım...
Saclarını okşar yıldızları sayardım.
Gözlerin benim cennetimdi,bir ömür yaşamak isterdim.Günahsızca çıkarsızca
bir ömür yaşamak isterdim.
Milyonda bir bulunurdu böyle bir sevda, sen onlardan biriydin...


Ellerin pamuk gibiydi,çoçuklar gibi oynardım gül yüzüne baka baka...
O kadar narin o kadar zariftinki;incitilmeye kıyılmazdın...
Ağladığın zaman dayanamazdım.O ışıltılı gözlerinden yaş geldiğinde yıkılırdım...
Ve hep korkardım bu mutluluğa gölge düşmesinden.
Sen öyle bir sevdaydınki bu dünyanın imanı hariç herşeyi unutturabiliyordun bana
Senin yanında olmaktan başka bir temennim olmuyordu hiç...
Ve dua ediyordum yaradana,böylesi bir insanı karşıma çıkardığı için...
Sen sözlerle anlatılamayacak bir gönle sahiptin...

Bir çiçek gibiydin,kokusuna doyamadığım...
Her bahar acardın yüreğimde,öyle ya adın bahardı,benim en eşsiz mevsimim...
Nazlı bahar çiçeğim...
Hangi çiçekte anlatayım senin o eşsiz kokunu, gülmü?yaseminmi?
ve daha niceleri, hiç biri sen kadar güzel kokamazdı..
Çünkü senin kokunu kimse içine çekememişti.
Bir ben bilirim, çünkü bir ben yaşadım seni,sen benim çiçeğimdin...

Sen sözlerde anlatamayacagım kadar eşsizdin ah seni anlatabilmek.
Ve seni tekrardan yaşayabilmek.
Ama İMKANSIZ değimi!!!

alIntı

Masalımda mutluluğum

Parmaklarımın ucunda satırlarım...
Parmaklarımın ucunda yüreğim.
Parmaklarımın uçunda aklım, ve yine parmaklarımın ucunda masalım...

Küçüçük bir çoçukken,korkardım yağmurun hiddetinden o gümbür gümbür
gök gürültüsünden,hemen annemin o sıcacık kollarına koşardım...
Ve her defasında bana bir masal anlatırdı,korkuların olmadığı
yağmurun yerine güneş açtığı,bir ormanın içinde bulurdum kendimi
ağaçların o güzel yeşilliği ve dallarından sarkılan güzel meyveleri
olurdu hep,ben yürüdükçe dahada bir güzelleşirdi doğa
Her masalda olduğu gibi bu masalında içinde bir perisi vardı...

Oda sevdiğine kavuşmayı düşlerdi hep,ama onu uzak tutmaya çalışan
bir büyücü olurdu.
Her defasında kaybeden büyücü olurdu.Çünkü sevenler ayrılamazdı..
Ve her defasında her masalın sonu mutlulukla biterdi...

Şimdi bir masalım olsun ben yine korkayım yağmurdan fırtınadan
ve dileğim olsun,sevdiğimin yanında o yağmurun
altında korkarak ona sıkıca sarılayım...
Ona sarılmanın mutluluğuyla korkumu unutayım..
Bir dileğim olsun işte korkuyla başlayan mutlulukla biten bir masalım olsun...

Şimdi bir masalım olsun,içinde yemyeşil bir doğa olsun...
Sonra binbir renkte çiçek olsun onlara konan kelebekler olsun...
Şimdi bir masalım olsun,kocaman bir gölü olsun kenarında küçük bir ev olsun...
Orda bir peri olsun,uyuyarak beni beklesin...
Rüyasında ben olayım, mutluluğunda ben olayım...
Gözünü açtığında ben varolayım...
Şimdi bir masalım olsun hüzünden uzak,yalandan uzak
bir mutluluğum olsun..
Benim mutluluğum masallarda olsun...
Bekleyenim vazgecmeyenim olsun...
Delice bir sevdam,umudum,yarınım,mutluluğum olsun

alıntı

Kaldık bizbize Aldırma...

Bir serçe kanadına takılmış benliğimizle kaldık...
Dallarımız kırıldıkça sarktık,biraz daha düştük bir serçenin tırnak kadar yüreğiyle
çakıldık kaldırımlara, ezildik ayaklar altında...
Halbuki ne kadar isterdik,uçsuz bucaksız diyarlarda uçmayı o küçük sercenin
kanatlarının altında aldırmadan yaşamayı...
Ama olmadı kaldık bizbize aldırma.

Bir çiçeğin yaprağında bulduk sevdayı...
Kış geldiğinde solacağını düşünmedik,tanelerini dökeceğini bilmedik...
Sandıkki her mevsim güneştir.
Sandıkki her çiçek taze kalır,solmadan bir insan hayatı gibi büyür...
Ama bilmedik,yağmurlar yağıp şimşekler çaktığında yokolacağını...
Taze kokusunu rüzgarlara teslim edeceğini bilmedik...
Bilemedik kaldık bizbize aldırma...

Bir gidişin ardından tanıdık gözyaşını...
Gidenler döner,bu acıyı bize tattırmaz sandık,yanıldık...
Yüreğimize zehir gibi akan acıyı gözyaşlarımız temizler sandık
Aldandık...
Sonzusa dek yaşanacak olan acıları tattık unuturuz sandık...
İki gün ağlamayla süzülen yaşlarla biter sandık
yanıldık,aylar geçti yıllar gececek ama bu acı bitmeyecek anladık...
Kaldık bitmeyecek bir acıyla bizbize aldırma...

Bir fırtınanın ardından ucan umutları seyrettik...
Parçalanmış bir hayattan arta kalan viranlarıyla...
Düzeltiriz sandık yapılan hataları,eski haline getiremesekte yine bir umut
umut yaratırız sandık...
Ama olmadı yapamadık,hep bir yanı eksik kaldıkça anladık...
Biz kaldık yarım halde,biz kaldık yanlızlıklarla ve
biz kaldık umutsuzluklarla...
Kaldık bizbize aldırma yüreğim...

aLıntı

AÇ GÖZLERİNİ



En sevdiğin elbiseni giydim
Bu gece kokunu sürdüm
Solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm
Yazdığın mektupları okudum
Kana kana su içer gibi
Plaklarını çaldım ah!
En çok o şarkıda özledim seni..


Issızlık kapıyı çaldı, açmaya korktum
gece yarısı
Şehir uykuya daldı, baktım dışarıya
katran karası
Rüzgar telaşla kokunu getirdi bana
aldım koynuma
Buseni hafızamdan koparıp
iliştirdim dudaklarıma
Üşüdüm karanlıkta
Tenine dokundum hissetsin diye
Aç gözlerini..


Erguvanlarına su verdim
İçerken benimle konuştular
Yastığını okşadım, kokladım
Anılar uçuştular.
Soluğun saçlarımı yaladı sanki yine
bir meltem gibi
Teninin kokusu karıştı kokuma
Yakıştılar..


Boğuldum karanlıkta
Yanı başımdasın benden çok
uzaklarda
Ellerimi tut dokun bana
Aç gözlerini..


Attım kendimi caddelere
Yeşil ceketin sardı beni
Yürüdüm üstüne karanlığın korkusuz
Tuttum ellerini... ---

Kırık dökük cam kırıkları yüreğim... bilmem ayrılığının kaçıncı ayındayım artık... Gül yangınları sarmış bütün benliğimi... Yokluğun ağır gelir bana... Bu yokluk ki, beni benden alan, ruhumu bedenimden ayıran birşey işte... Gitmek kolay geldi sana habersizce.. Zor olan kalmaktı... Sen kolayı seçtin yine.. Cam kırıkları şimdi benim yüreğim.. Kulağımda acı bir ezgi.. Her tınısında senin gidişin gizli...

Git gideceksen bekleme,
farklı değilsin sende
Gideceksen bekleme..

Bilmem ayrılığının kaçıncı ayındayım şimdi... Artık ne günleri ne ayları sayar oldum.. Yoruldum yokluğunu saymaktan.. Yokluğun gül yangınları yüreğimde şimdi...
Acımasız bir rüzgâr oldun beni bir yandan bir yana savuran, umut dallarımı kıran bir rüzgâr oluverdin...
Zoru seçseydin eğer sana yüreğimdeki gül bahçelerini sunmak vardı... Kolayı seçtin sen... Gitmeyi seçtin. Giderken kırmayı seçtin ve sen bunları sevdin... Sen bunları severken, ben senin kalmalarını sevmiştim.. Zamansız gidişin bir uçurumdu beynimde.. Sen beni uçuruma atmayı seçtin.

Adam olmaz , dedin senden
Adam nedir , dedim içimden
Farketmezdi , değişseydim
Güvenseydim yada salıverseydim..

Yanık, acı bir ezgi kulağımda... Her tınıda gül yangınları... Her tınıda gidişin saklı...
Yaseminler açmaz oldu sen gittikten sonra... Ben seni yaseminlerle kalbime dizdim. Senden bir taç yaptım yüreğime... Şimdi yaseminler açmaz oldu.... Kokunu getirmez oldu...
Şimdi sensiz bu şehirde, açmayan yasemin ağaçları ve gül yangınları içinde yaşıyorum.. Ben kalmayı seçtim burda, sen gitmeyi.. Ben yaseminleri yaşatmayı seçtim, sen kurutmayı...
Sen yakmayı seçtin... Zor olan yaşatmaktı...

Git gideceksen bekleme
Başka birşey söleme
Gideceksen bekleme..

Aşk ki, yüreğimizi okyanuslara sığdıramayan bir sonsuzluk.. Ben okyanuslara yelken açalım derken, sen habersizce gitmeyi seçtin.. Kalmak ağır mı geldi sana? Aşk ağır mı geldi o acımasız yüreğine?...
Gidişin yüreğimde zehirli bir hançer gibi çakılı kaldı... Kanattıkça, acımasız gidişinin zehri içime aktı.. Aktıkça beni yaktı.. ve yandıkça, içimi gül yangınları sardı.. Yokluğun gül yangınları şimdi yüreğimde... Yoruldum yokluğunu saymaktan her gece...
Geceler karanlık, geceler soğuk, geceler kimsesiz, sensiz... ve geceler acı bir ezgi şimdi benliğimde...

Artık olmaz dedin senle
Çok eskitti beni bu hikaye

Şimdi sorular var aklımda aşka dair, sevgiye dair... Severek mi gittin yoksa hiç sevmeden mi?
Bakışların hep sever gibiydi... Giderken son kez bakamadım sana, anlayamadım yüreğinde sevgimi de gotürdün mü? Sen de yangınlardamısın şimdi yaptığın kolay seçimden sonra? Yoksa kolayı seçmek senin mutluluğunmuydu? Bensizlik mutluluğunmuydu da kolayı seçtin... gitmeyi seçtin...
Zor olan kalmaktı.. Aşkımla savaşmaktı... Bilseydim eğer yüreğinde sevgi kırıntıları olduğunu gittiğin yerlerden sana ulaşırdım, geri dönüşün için savaşırdım...
Gidişin ani oldu, gelişin gibi.... Gitme diyemedim ardından... Gitmek kolay geldi sana.. Kaçmak kolaydı, zor olan kalmaktı... Zor olan aşk'ı yaşamaktı... Giderken, geri dönüş umudunu da anladım yanında gotürdün...

Tamam dedim,
Tamam kabul
Laf anlatılmaz ki , gerçeğe

Git gideceksen bekleme
Farklı değilsin sende,
Gideceksen bekleme..

Git gideceksen bekleme,
Başka birşey söleme
Gideceksen bekleme..

Ben üşümem sen geç beni,
Sıkı giyin kandırma kendini.
Bir şairin,
Şiirden ibaret tüm bildiğin büyük itimalle..

Yüreğim yangınlarda şimdi... Yüreğim uçurumlarda... Yüreğim susmakta... Yüreğim sensizliğe kanamakta..

Git gideceksen bekleme,
Farklı değilsin sende
Gideceksen bekleme..

Git gideceksen bekleme
Başka birşey söleme
Gideceksen bekleme..

SEN BEN VE O


Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu düşüneceksin
Onu arayacak titrek ellerin
Onu düşleyecek gözlerin
Deli yağmurlar gibi düşecek özlemin avuçlarına
Gelmeyeceğini bile bile

Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu bekleyeceksin
Dudaklarında unutamadığın o isim
Yanıbaşında yırtamadığın o resim
Ve en paslı bıçaklar gibi umutlar yüreğinde
Dönmeyeceğini bile bile

Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu arayacaksın
Hasreti mum gibi eritecek seni
Çarpacak yüreğinde dev boyu bir yalnızlık
Ve bir batmış geminin kaptanı gibi bakışların ufukta
Görmeyeceğini bile bile

Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu anacaksın
Dilinde hüzünlü bir şarkının son satırı
Bir gün gibi yaşayıp bütün yılları
Özlem nöbetine tutulup ağlayacaksın
Çaresizliğini bile bile

Oysa ben
Yine bu akşam bekar odamda
Seni düşüneceğim
Seninle dolduracağım yalnızlığımı
Sigara dumanlarında gözlerin yakacak gözlerimi
Kırık kadehler gibi dökülüp kalacağım pencerelerden
O zehir şarkılara inat
Yine seni bekleyeceğim
Onu sevdiğini bile bile..

Acı Ayrılık

Çalıyor zilim, alacaklım kapıda,
Açmıyorum, çünkü alacak seni benden.
Sen de biliyorsun, kapımı çalan delicesine,
Adını duydukça delirdiğim, acı ayrılık...

Ben gitsin diye beklerken,
O daha da yaklaşıyor bana.
Ve hazırlanıyor tüm engelleri yıkmaya,
Adını duydukça delirdiğim acı ayrılık...

Ayrılacağımı düşündükçe senden,
Kaynar sular boşalıyor bedenime.
Ağlıyorum gözlerimden kan gelene dek,
Ve gitmesi için yalvarıyorum ayrılığa,
Ama anlayışlı değil ayrılık, senin gibi...