Evrendeki her varlığın Allah'ın kontrolünde olduğunu bilen mümin, hayatının her anında Allah'a güvenin ve teslimiyetin rahatlığını ve mutluluğunu yaşar. Hayatta onu üzebilecek, mutsuz edebilecek hiçbir şey yoktur. Bu yalnızca Allah'a güvenip teslim olanların sahip oldukları bir ayrıcalıktır.

İman etmeyenler içinse dünya, her an bir sıkıntı ya da zorlukla karşılaşılabilecek bir kaos ortamıdır. Bu yüzden de hiçbir zaman tam bir güven ve huzur duyamazlar. Oysa Allah insanları kolay olana davet eder. İnsanın ihtiyacı olan huzur ve mutluluğu yaşamak çok kolaydır. Tek yapılması gereken, kadere teslim olup Allah'a sonsuz bir güven duymak, tam bir teslimiyetle teslim olmak ve insanın yaratılışına uygun olan din ahlakını yaşamaktır.

"Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır…" (Rum Suresi, 30)

Gelecek Korkusu Taşımaz
Allah'a ve O'nun yazdığı kadere teslim olan bir kişi yarın nerede, nasıl olacağının kaygısını taşımaz. Rızkı verenin de alanın da Allah olduğunu bilir; fakirlik, yokluk veya açlık korkusu duymaz. "Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisi'nden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir." (Bakara Suresi, 268) ayetinde bildirildiği gibi, şeytanın fakirlikle korkutması ona etki etmez, çünkü o Allah'a güvenir.

Ümitsizliğe, Karamsarlığa Kapılmaz
Allah'ın kendisi için hep en hayırlı olanı dileyeceğine güvenen kişi asla ümitsizliğe kapılmaz. Allah'ın "Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz." (Mü'min Suresi, 51) ayetini bilir ve Allah'ın yardımına güvenir.

Olgun ve Asil Bir Karakter Sergiler
Olaylar karşısında gereksiz ve aşırı tepkiler vermemesinden ve aldığı kararların isabetli olmasından dolayı olgun ve asil karakteri, etrafındaki kimselerce kolaylıkla fark edilir.
Kadere Tam İman Eder

Allah'a olan güveni sayesinde mümin, kadere tam olarak iman eder ve evrendeki her olayın ve canlı cansız tüm varlıkların Allah'ın kontrolünde olduğunu bilir. Bu gerçek ayetlerde şöyle bildirilir:

"Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip- şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez." (Hadid Suresi, 22-23)

Sabırlıdır
Allah'a tam bir teslimiyet içinde olan mümin sabırlıdır. Fakat bu sabır, günlük hayatta pek çok insanın şahit olduğu tavırlardan çok daha farklı, çok üstün ve kapsamlı bir ahlak özelliğidir. Kuran'da öğretilen gerçek sabır, sadece zorluklar karşısında değil, aksine hayatın her anında yaşanan bir ahlak özelliğidir. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar güzel olan herşeyde kararlılık ve istikrar göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek bir ömür süresince devam etmeyi gerektirir.

Şeytanın Kışkırtmalarından Korunur
Allah'a güvenen, kendisini O'na teslim eden, O'na tevekkül eden kimse, nefsinin ve şeytanın kışkırtmalarından da korunmuş olur. Kuran'da bu sır, "Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur" (Nahl Suresi, 99) hükmü ile haber verilmektedir.

Haksızlığa Uğradığını Düşünüp Öfkeye Kapılmaz
Allah'a güvenen mümin asla haksızlığa uğradığını düşünmez. Allah'ın her zaman için en adil kararı vermiş olduğuna tam bir güven duyar. "Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır." (Nisa Suresi, 124) ayetinde bildirildiği gibi, Allah'ın hiçbir davranışı karşılıksız bırakmayacağına ve Allah'ın adaletine güvenir.

Yalnızca Allah'tan Korkar
Hiç kimse Allah dilemedikçe bir başkasına zarar veremez. Hiç kimse Allah'ın izni dışında bir başkasını öldüremez; canı alan ancak Allah'tır. Bu nedenle Allah'ın dışında herhangi bir varlıktan korkmanın anlamı yoktur. Allah'a tevekkül eden bir mümin de yalnızca Allah'tan korkar. Kuran'da bu gerçek sık sık hatırlatılır:

"Şüphesiz "gizli toplantıların fısıldaşmaları" (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde müminler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler. " (Mücadele Suresi, 10)