Gebelik esnasında meydana gelebilecek trafik kazalarının en önemli problemi iki canlının bir arada kazaya maruz kalmalarıdır.
Emniyet kemeri genellikle ihmal edilen önemli bir ayrıntıdır. Arabanın her koltuğu için emniyet kemeri olmasına rağmen genellikle ve sanıyorum ceza nedeni ile sadece sürücülerin kullandığı bir aksesuar olarak algılanmaktadır. Emniyet kemerinin doğru olarak takılması durumunda çoğu kez, anneyi ve doğmamış çocuğunu istenmeyen durumlardan korumak mümkündür.

Yanlış takılan emniyet kemeri ve çok geriye doğru ayarlanmış koltuk arasında gelişebilecek herhangi bir kazada gebeliğin büyüklüğüne göre değişik oranlarda zarar görülebilir. Bu esnada görülebilecek en olumsuz durum, bebek ve anne arasında oksijen ve besin alış verişini sağlayan ve bebek için hayati önemi olan plasentanın (eş) rahim duvarından, darbe sonucu tamamen veya kısmen ayrılmasıdır. Ciddi ayrılmalar sonucu bebek ortalama 3-5 dakika arasında ölür. Bu darbe ve plasentadaki ayrılma rahim içi kanamaya da neden olacağından annenin de hayatını ciddi bir şekilde tehlikeye sokar. Rahim içi şiddetli kanama hemorojik şok dediğimiz tabloya neden olur.

Ağır bir kaza durumunda annenin durumunu kontrol etmek gebelikten kaynaklanan olağan değişiklikler nedeniyle bazen büyük problemler oluşturabilir. Burada tedavinin asıl amacı annenin sağlığının korunmasına yöneliktir. İlk anneye yönelik alınan tedbirler annenin ölümünü engellemek ve buna bağlı olarak bebeğin de birlikte ölmesini engellemek içindir.

Gebelik seyri esnasında ve özellikle ileri aylarında kişi zorunlu olmadığı durumlarda trafiğe çıkmamalı, mümkünse arka koltukta oturmalıdır. Emniyet kemeri doğru olarak takılmalı, koltuk öne ne çok yakın ne de çok uzak olmalıdır.