Mekke'nin Coğrafi Konumu Ve Önemli Aşiretleri


Mekke şehri, dik ve çıplak tepelerle çevrili, dar, kıraç bir vadide bulunuyordu, Halkın yiyeceği, 40 mil Güney Doğu'da bulunan Taif kasabasının verimli tarlaların­dan geliyordu. Şehrin dışında kuyular olmasına rağ­men, esas kaynağı zemzem olan suda kıttı. Açık çöl­lerin serbest havası, bu tozlu ve kalabalık şehrin bo­ğucu havasından daha sağlıklı kabul ediliyordu. Bu nedenle, emzirilmek üzere çocukları çöldeki komşu kabilelerin kadınlarına vermek çok yaygın bir gelenek­ti. Bu geleneğe uygun olarak Hz. Muhammed (s.a.v.) de ilk çocukluğunu Mekke'nin dışında Sa'd kabilesinden bir kadının bakımı altında geçirerek, an­nesinin yanına döndü; fakat bir yıl sonra annesi öldü ve O'nu (s.a.v.) öksüz bıraktı. Mekke sakinlerinin çoğunluğunu, aralarında baskın olarak bulunan Abdul-Muttalip liderliğindeki Haşimi ve Ümeyye ailelerinin de bulunduğu, Kureyş kabilesi oluşturuyordu. Ümeyye ailesi savaşlarda kendilerine mirasia intikal eden liderlik hakkım kullanırken, Haşimilere Kabe'nin bakımıyla ilgili işler ve haccın idaresi emanet edilmişti. Daha sonraki savaşlarda, zeki ve di­rayetli birisi olan, Ümeyye Ailesinin lideri Ebu Süfyan'ın (ö. yaklaşık 652) Mekke kuvvetlerinin idaresini elinde tutmasının sebebi, bu haktan kaynaklanıyordu. Bu iki kabile arasında büyük bir rekabet vardı ve bu, daha sonra Hz.Muhammed'in halifesi seçilirken ayırıcı bir güç oldu. Her iki aile de ticaretle iştigal ediyordu, fakat Ümeyye Ailesi, ticarette Haşimilerden daha kuv­vetliydi.