Aysız gecelerde yıldızlar nasıl kalmışsa boşlukta öyleyim sensiz kalınca. güneşten önce toprak nasıl ihtiyaç duyuyorsa suya, yüreğimde öyle sana.
Ay seni sevdiğim kadar sevmiş olsaydı, sanırım dünya bir daha güneş yüzü görmezd
Bir can bir canı ne kadar severse, bir damardan ne kadar çok kan akarsa, bir yaşam bir ölüme nasıl değerse sen de benim için o kadar değerlisin bitanem...!
Ay üstünü açıyor bana gülümseyerek. Artık onu sevmiyorum, benden kaçıyor sana küstüğüm zamanlarda. Kendini bu kadar nasıl sevdirebildin şarkılara, yağmurlara, aya... Bana...
Sevgimi emiyor bu gece; emdikçe içimde büyüyor. Ciğerlerime senin nefesini çekiyorum sanki.


ne rüzgarın şarkılar mırıldanması dağlara, ne kırlarda dolaşmana, çiçeklerin usulcacık başlarını kaldırıp,
eşlik etmesi, şaşrtmamıştı beni.
ama derelerin şarıldarken uyumasını, dolunayın gökyüzünü arşınlarken başının dönmesini garipserdim.
çünkü inanırdım ki, senin olduğun yerlerde tersine akardı zaman ve güzellikler saklarlardı kendini.


Özlem bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor . Seni sevmek bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde. Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim. Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli...

Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme. Damlalar yüreğime vuruyor. Gecenin karanlığında bir başınayım.Uykularım bölük pörçk. Bütün rüyalarımda sen.. gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor. Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor.