Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Bilimsel sınıflandırma Alem: Plantae
Şube: Magnoliophyta
Sınıf: Magnoliopsida
Takım: Rosales
Familya: Rosaceae
Alt familya: Rosoideae
Cins: Rosa
Gül (Rosa), Rosaceae (Gülgiller) familyasının Rosa cinsinden güzel kokulu bitki türlerine verilen ad. Ana vatanı Anadolu, İran ve Çin'dir. Park ve bahçelerin süslenmesinde kullanıldığı gibi sarmaşık olanları balkon ve terasları süsler. Kesme çiçekçilikte çok talep edilen kıymetli bir çiçektir.
Genel Sınıflandırma
Güllerin bir çok türü bulunmaktadır. Genel olarak güller çiçek ve gövde şekillerine göre sınıflandırılırlar. Bunlar:
Çiçekleri bakımından
• Yalınkat güller
• Yarım katmerli güller
• Katmerli güller
Boyları bakımından
• Bodur güller
• Yüksek boylu güller
• Sarılıcı-sarmaşık güller
Çiçek açma zamanına göre
• Yılda bir çiçek açanlar
• Yılda birden çok çiçek açanlar
• Yediveren güller
Katmer çiçekleri bakımından
• Çiçekleri küçük katmerli
• Çiçekleri normal katmerli
• Çiçekleri büyük katmerli güller
Türler
Rosa canina
Rosa dumalis
Rosa eglanteria
Rosa gallica :Fragrant
Rosa gigantea
Rosa glauca
Rosa laevigata :Kokulu
Rosa multiflora
Rosa persica
Rosa roxburghii
Rosa rugosa
Rosa stellata
Rosa virginiana
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
"GÜL" ismi anlamı "kırmızı" olan latince rosa kelimesinden gelmektedir. Fakat güller çok farklı renklerde bulunur ve latince olarak "roses" olarak adlandırılır.
Gül, sevginin ifadesidir. Güller insanoğlunun bildiği, aşkı, sihiri, sevgiyi, ümidi ihtirası sembolize eden ilk çiçeklerden biridir.
İlk Gül fosili 3.5 milyon yıl öncesine aittir ve Irak'da Sümerlere ait yazıtlarda kayıtlara geçmiştir.Bilinen bu ilk güllere "Damask" gülleri denir ve eski Mısır Mezarlarında bulunmuştur.
Modern Güller ise 1867 yılında ilk defa hibridleme yöntemleriyle üretilmişlerdir.
Tarih boyunca botanistler 200 gül çeşidi sınıflandırması yapmışlardır.
Nebukednazar kendi sarayında dekoratif olarak gülleri kullanmıştır.
"Persia" adını verdiği parfüm yağını geliştirmiştir.Çok farklı anlamlar ifade eden güllerin çok farklı renkleri vardır.Ayrıca günümüzde hibridleme yöntemleri ile çok değişik şekil ve renkde güller üretilmiştir.
10.000 in üzerinde gül hibridleme yöntemi ile üretilmektedir ve genelde o gülü ilk üreten kişinin adı ile anılmaktadır.
Gallicas, Damasks, Albas, Centifolias, Mosses, Chinas, Portlands, Bourbons, Teas, Hybrid Perpetuals ve Noisettes modern klasik gül çeşitleridir. Ve genelde üretildikleri yer veya kişinin adı ile anılmaktadır. Eski güller modern güllerden daha fazla kokulu veaslidir. Parmümlerde daha çok eski güller tercih edilir.
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Güller familyasının örneği olan çiçek ve onun ağaç ya da fidanı. Çiçeklerin en güzeli ve en çok çeşitlisidir. Rengi, kokusu, biçimi, boyu bakımından 4000 kadar çeşidi bulunduğu söylenir.
Renklilerinin güzelliği ve kokusunun hoşluğu sebebi ile bir süs bitkisi olmasının yanında, çok güzel kokulu yağı bulunması sebebi ile parfümeride başta gelen ilk maddedir. Ayrıca çiçek yapraklarıyla, reçel, tatlı, şurup ve likör yapılır.
Parfümeride (esansçılıkta) kullanılan gülyağı önemli bir ticaret maddesidir. Memleketimizde özellikle Isparta ve Burdur`daki geniş gül bahçelerinde oldukça bol miktarda gül yağı elde edilmektedir.
Çiçeklerinin şekilleri bakımından yassı güller, kadeh gülleri, gelişi güzel güller, yuvarlak güller, bölmeli güller kat kat güller olmak üzere altı bölümde toplanır.
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
Gül Bitkisi Yetiştirilmesi, Sulanması, Toprak - Saksı Değişimi, Çoğaltılması, Budanması Hakkında Bilgiler
Sevginin ve aşkın simgesi olan gül bitkisi hem bahçelerde hem de ev ve işyerlerinde çok güzel bir hava yaratır.
Gül Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
• Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
• Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine, meyvelerine ve köklerine zararlıdır.
• Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Gül Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Gülde çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
• Gül bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
• Gül bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
• Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Gül Bitkisi Nasıl Bakılır?
• Hava akımlarından kolay etkilenen gül bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
• Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
• Gül bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Gül Bitkisi Nasıl Beslenir?
• Gül Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
• Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Gül Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
• Gül bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
• Gül bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
• Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan gül en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
• Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
• 1. ve 2. gül bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
Gülün Sağlığa Faydaları
Gül, baş ağrısına ve mide rahatsızlıklarına iyi geliyor: 20. yüzyıla yani modern tıbba kadar gül tedavide ve ilaç yapımında çok yararlanılan bir çiçek.
Gül suyu, gül macunu ve gül yağı ayrı ayrı kullanılmış. Güllü ilaç tariflerine tıp kitaplarında çok rastlanıyor. Mesela İbn Sina, gül suyunun ve yağının, serinletici etkisinden dolayı ateşli hastalıkları tedavi ettiğini yazmış. Baş bölgesindeki hastalıklarda ve yüksek ateş durumunda gül suyunun vücuda sürülmesini tavsiye ediyor. Gül yağının müshil olarak kullanılmasını da öneriyor ve "İçince boşaltılması gereken maddeleri boşaltır." yazıyor.
Botanikçi ve doktor İbni Baytar, gül suyunun mide bulantısına iyi geldiğini yazmış. İğrenme, öğürme ve kusmayı dindiriyor, mideyi güçlendiriyor, koklayınca baş ağrısını geçiriyor.
Gül macunu mideye iyi geliyor, hazmı kolaylaştırıyor. Balgamı söktüğü, ciğere kuvvet verdiği tıp kitaplarında sık yazılmış. Gül macunlarının en bilineni gülbeşeker ve gülengübin eskiden gece yatmadan önce veya yemek sırasında alınıyormuş.
Gül suyu yaşam kuvveti veriyor: İbni Baytar'a göre gül suyu aklı, beyni kuvvetlendiriyor ve duyuları keskinleştiriyor, yaşam kuvvetini artırıyor. Heyecandan dolayı aşırı kalp atışına da yararlı olduğu saptanmış.
Ruhsal hastalıkları, tedavisinde gül kullanılmış. 15. yüzyılda yazılmış önemli bir tıp kitabı olan Kamaliye'de 'teninun kokusu dayim gül kokusı gibi olması için' denilerek, bir çeşit pudra tarifi veriliyor: Kuru gül yaprakları havanda dövülüp toz haline getirilir ve hamamdan çıkınca, daha beden ıslak iken boyna, göğse ve koltuk altlarına sürülür. Böylece güzel gül kokusu tekrar yıkanıncaya kadar vücuttan çıkmaz. Altıntaş'a göre bu formülün verilme sebebi ruhu tedavi etmek. Açıklaması da şöyle: "Bu koku ruhaniyeti kuvvetlendirir ve kalbi pek safi eyler."
Bayılana, daralana gül suyu ferahlık veriyor: Şimdi baygınlık geçirene kolonya dökülüyor ya, bu alışkanlık aslında gül suyundan geliyor. Eskiden bayılan hastalara gül suyu dökülürmüş. 30-40 yıldır kolonya kullanılıyor. Gül suyunun, ruh kararması anlamına gelen 'yürek kabarması'na da iyi geldiği yine bu kaynaklarda yer alıyor.
Gül suyu, boğaz ve kulak ağrılarını gideriyor.
Göz hastalıklarını tedavi ediyor. Göz kızarıklıkları, göz ağrıları için kullanılıyor.
Cilt hastalıkları için de gül kullanılmış. Dinaveri'nin Kitabü'n-Nebat kitabından: "Gülü kurutup uylukta ve kasıkta çıkan çıbana koysalar fayda eder, eğer yenmiş derin çıbanlara vursalar et bitirir."
Sivilceleri iyileştiriyor: Ediye-yi Müfrede tıp kitabında da kurutulmuş gülün sivilcelere iyi geldiği yazıyor.
Gül suyundan bebek maması: Eskiler gül suyundan bebekler için mama hazırlamış. Doktor Eşref bin Muhamed tarafından 15. yüzyılda yazılan tıp kitabı "Haza'inü's-Saa'dat"ta çocukların sağlığını korumak için mamalarını gül suyu ile hazırlamaları tavsiye ediliyor.
Gül yağı: Osmanlı hekimlerinin 'mübarek yağ' veya 'iksir gibi faydalı yağ' olarak tanımladığı gül yağı bugün kullandığımız gül esansı değil. Eski tıpta kullanılan gül yağı, güllerin uygun bir sıvı yağ içinde bırakılarak (zeytinyağı, bademyağı, susam yağı) özünün bu yağa çıkmasıyla elde ediliyor. Çiçekler, meyveler, kabuklar, kökler gibi yararlı olduğu düşünülen her bitkiden bu şekilde yağ yapılıyor. Bunun için kitaplarda şöyle formüller var: "4 ölçü susam yağıyla 1 ölçü gül yaprağını şişe içine koyarlar. 20 gün güneşte bırakırlar, sonra süzüp kullanırlar."
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Gülün Özellikleri
İnsanın günlük yaşamında çok özel bir yeri olan gül; aşkın, güzelliğin, sevginin ve saygının ifadesini en güzel bir şekilde bünyesinde toplayan bir çiçektir. Kuzey yarım küre bitkisi olan gülün orijini Doğu Asya'dır. Kesin olmamakla birlikte gül yağı ve gül suyunun ilk olarak İran veya Hindistan'da üretildiği, buradan Anadolu, Avrupa, Kuzey Afrika ve Doğu Asya'ya yayıldığı bildirilmiştir. (Widrlechner, 1981) Yağ gülü (Rosa damascena Mill.), bitkiler aleminin Spermatophyta (tohunlu bitkiler) bölümünün Angiospermae (kapalı tohumlular) alt bölümünden Rosales takımı, Rosaceae familyası, Rosa cinsi içerisinde yer almaktadır. Dünyada yaklaşık 1350 Rosa (gül) türü tanımlanmıştır. Türkiye florasında 24 gül türü kayıtlı (Davis, 1972) olmasına rağmen gül yağı elde etmek amacıyla kullanılan tür kültürü yapılan Rosa damascena Mill'dir.
Yağ için ticari olarak yetiştirilen başlıca gül türleri Rosa damascena Mill., Rosa gallica L., Rosa alba L., Rosa centifolia L. ve Rosa moschata'dır. (Tucker ve Maciarello 1988). Günümüzde gülyağı eldesinde yaygın olarak kullanılan ve kültürü yapılan Rosa damascena Mill türünün Rosa moschata J. Herm ile Rosa gallica L.'nin melezi olduğu tahmin edilmektedir. Fakat bu türün çok eski dönemlerde Rosa gallica L. ile Rosa phoenica Boiss, türlerinden oluşmuş bir melez olduğunun kayıtlarına da rastlanmaktadır. (Baytop, 1990; Garnero, 1982). Sistematikte Rosa gallica var. damascena Voss., Rosa calendarum Borkh gibi bazı sinonimleri de bulunmaktadır. Rosa damascena türünün bir çok çeşidi olmakla birlikte özellikle "Trigintipetale" çeşidi başta Bulgaristan ve Türkiye olmak üzere Fas, Mısır, İran, Suriye, Hindistan ve Kafkaslar'da gülyağı elde etmek amacıyla yetiştirilmektedir (Widrlechner, 1981).
Rosa damascena; Isparta Gülü, Pembe Yağ Gülü, Yağ Gülü, Sakız Gülü ve Şam Gülü adlarıyla da bilinen pembe renkli, yarım katmerli ve kuvvetli kokulu, çok yıllık, dikenli ve kışa dayanımı yüksek bir bitkidir. Rosa damascena bitkileri, 1,5 - 3 m arasında boylanmaktadır. Gövde silindir biçimli, içi dolu, esmer renkli, çok dallı ve dallar çok sayıdaki irili ufaklı sert dikenlerle çevrilidir. Yapraklar yumuşak yapılı ve ince tüylerle kaplı, alternans dizlişli, saplı ve stipulalı (kulakçık), 5-7 foliolludur.
Folioller (yaprakçık) 3-4 cm uzunluğunda oval şekilli, basit dişli kenarlı ve alt yüzleri tüylüdür. Çiçekler hafifçe sarkık, az yada çok koyu pembe renklidir. Tek renkli olan çiçeklerde içteki taç yapraklar dıştakilerden daha küçük yapılı olup, çiçeklenme çalı formundaki bir bitkide görülen biçimdedir. Kaliks (çanak yapraklar), korollodan (taç yapraklar) daha uzun, çok parçalı 5 sepalden (çanak yaprak) ibarettir. Korolla çok petalli, petaller (taç yaprak) oval şekilli, soluk pembe renkli, kaideleri beyaz lekelidir.
Stamen (erkek organ) sayısı çoktur. Dişi organlar çanak şeklinde çukurlaşmış olan reseptakulumun (çiçek tablası) içinde bulunur. Stilus (boyuncuk) uzunca, stigma (tepecik) baş şeklindedir. Reseptakulum zamanla etlenerek kırmızımtırak bir renk alır. İçinde etrafı tüylerle kaplı nukslar vardır.
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
---> Gül Hakkında Herşey, Gül Resimleri
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Kırmızı Gül; "Seni Seviyorum" anlamını ifade eder.
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Beyaz Gül; "Sen çok güzelsin,sana değer veriyorum" demektir.
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Sarı Gül; "Sürekli seni düşünüyorum" anlamını ifade eder.
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
Pembe Gül; "Sen çok hoş ve güzelsin" demektir.