Hamd Allah’a mahsustur. O’na hamd eder.O’ndan yardım ister, O’nun günahlarımızı bağışlamasını dileriz. Nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayet verdiğini hiç kimse saptıramaz. Onun saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir İlah yoktur. O bir ve tektir, ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Resulüdür.Şüphesiz en doğru söz Allah’ın kitabı, en hayırlı yol Muhammed’in (s.a.v.) yoludur. En kötü işler bidat olarak ortaya çıkartılanlardır. Sonradan çıkartılan her bir husus da bidattir. Her bidat bir sapıklık ve her sapıklık cehennem ateşindedir.

VAHHABİLİK HAREKETİNİ, Muhammed bin Abdulvahhab bin Süleyman bin Ali et-Tememi en-Necdi adında akide, sünnet, fıkıh, hadis, davet, cihad alanında mümtaz bir şahsiyetin kurduğunu iddea etmektedir.

Şeyh Muhammed Bin Abdulvahhab, alim, muttaki, davetçi, mucahid kimliğiyle tanınan bir onurlu alimdir,

Şeyh Muhammed bin Abdulvahhab, şirk, küfür ve bidatler hicaz ve islam topraklarını sarınca ümmeti kuran ve sünnet ekseninde yeniden ilk asr-ı saadet toplumuna çağırmak için davete geçmiş, davetini ilmi ve şerî delillerle ortaya koymuş, sevenleri ve taraftarları zamanlada arttmış ve kitleleri kuşatmıştır. Bunun üzerine, islam düşmanları bu şerefli müslümana şimdi olduğu gibi engel olmak, davetini susturmak, selefin çizgisini unutturmak, şirk hayatı hakim kılmak, ümmeti sömürmek, müslüman topraklarını batılılara peşkeş çekmek amacıyla oyunlar ve tuzaklar kurdular ve ona karşı planlar oluşturdular.

Şeyh Muhammed bin Abdulavahhab, tertemiz akide ve sahih sünnetle, 4 müçtehid imamın gittiği akide ve amel yolunda giderek büyüyünce, dönemin ingiliz siyaseti hemen çamur atma, lakaplandırma ve gözden düşürme oyunuyla ona isimler taktı ve bu güzel müslümanlara isim bulundu ve onlara böylece VAHHABİLER denildi. Müslümanlar kendilerine bu ismi almadılar. Onlara bu isim verildi.

derler ki,

Vahhabiler ashabı sevmezler, mezhebsizlerdir, hadisleri inkar ederler, sünnet kılmazlar, mezarlık düşmanlarıdır, tüm bu söylenenler büyük bir yalandır ve islam düşmanlarının sözleridir.

Şeyh Muhammed Bin Abdulvahhab'ı okumayan, tanımayan, ona düşmanlık eden çoktur, lütfen bir okuyun kitaplarını, inceleyin, eğer bu alimin bir eseri islama muhalif ise delille, ilmi kaynakla, risalelerle, tezlerle, ispat edin. Ona iftira atmakla onu suçlamakla ne kazanılır ?

Bu yüzden bu alimi sevmek imanımızın gereğidir, sevmemekte şeytanca düşünmenin gereğidir. Bu alimin islam ümmetine, ehl-i sünnet akidesine, tevhid ve sünnet yoluna, davet ve ahlak menhecine yaptığı katkı inkar edilemez. Onun şanlı hareketi bir tecdid hareketidir.

O şeyhulislam müceddid Muhammed bin Abdulvahhab'dır. Biz onu sevmekten, tanımaktan, tanıtmaktan dolayı şeref duymaktadır.

işte bu alimin adını kullanarak tevhid, sünnet, ahlak, davet, cihad yolunda giden müslümanlara vahhabiler diyerek onları gözden düşürmeye çalışmaktadırlar. Müslümanların bu oyuna gelmemeleri lazımdır, islam düşmanlarının sinsi oyunlarını boşa çıkarmalıdırlar.

müslümanları ikiye bölmeye ve böylecede güçlerini zayıflatmaya gitmişlerdir. Müslümanların yeniden selefin tertemiz yoluna dönüşünü engellemek isteyenler bu tuzakları bilinçli ekmektedirler. Lütfen bu tartışmalara girerek zaman öldürmeyin,. İslam ümmeti yeniden nasslarla şerefli hayata dönüş hareketinin öncüsü olan alimi sevmelidir, zira ahiret herşeyi inceden ayrıntıya ortaya koyacaktır.

Türkiyede yalan haber verenler, asılsız iftiaralar atarak karalayan medyalar, ve asılsız kitaplar basılarak sürekli vahhabiler şöyle böyle diyerek ümmeti kamplara bölmektedirler.

Kimi insanlar, mezheblerinin kendilerine kazandırdığı taassupla, kimi insanlarda hiziplerinin kör ettiği gözlerle, kimi insanlarda islam düşmanlarının ektiği tohumlarla düşmanlık ederek sorun oluşturmaktadırlar.

Allah, iyileri kirlilerden ayıracaktır, tevhid yolunda gidenlerin yüzünü güldürecektir, sabırlı olun, şüphesiz ki iki güzel şeyle şerefleneceğiz, ya cennet, ya zafer.

MUHAMMED B. ABDULVEHHAB


Muhammed b. Abdulvehhab b. Süleyman b. Ali b. Muhammed b. Raşit Temimi, 1703'te Riyad'ın kuzeyinde bulunan Uyeyne'de dünyaya geldi. Hanbeli mezhebindendir.

Henüz on yaşına basmadan Kur'an ve Kur'an ilimlerini, tefsir ve hadis ilimlerini, ayrıca babasından da Hanbeli fıkhını öğrenmiş, bu arada daha çok Şeyhul İslam Ahmed b. Teymiyye ile İbn Kayyım'ın kitaplarını okuyup incelemiştir.

Medine'ye giderek, burada Şeyh Abdullah b. İbrahim'den ilim öğrenmiş, Muhaddis Şeyh Muhammed Hayat Sündi ile tanışmıştır.

Bu arada Basra, Tebriz ve Şam gibi yerleri ziyaret ederek, buraların önde gelen ilim adamlarından ilim öğrenmiştir. Ancak geçim sıkıntısı nedeniyle, "Ahsa" denilen yere tekrar dönüp, Şeyh Abdullah b. Abdullatif'in yanında kalmıştır. Bu zat Şafii mezhebinden bir alimdi. Daha sonra da, Necid köylerinden Hureymila'ya giderek burada bulunan babası Şeyh Abdulvehhab'a katılmış, ilminin artmasına vesile olan babasına yardımcı olarak burada kalmıştır.

Muhammed b. Abdulvehhab gittiği yerlerdeki insanların, dinin asıl prensiplerine dönmeleri için uğraştı, bid'atlerle hiç durmaksızın mücadele etti. Velilerin takdis edilmesini, onların Allah ile kul arasında vasıtalar tayin edilmesini tenkid etti. Bu arada, türbelerin, mukaddes tanınan mezarların yıkılmasını, bunlara meydan verilmemesini, istedi. Bu uğurda bir çok sıkıntılara maruz kaldı. Fakat sonunda yüce Allah dalalet ehline karşı onu üstün çıkardı, başarıya ulaştırdı. Böylece ıslah ve yenileme hareketini yayarak gerçek anlamda ıslahatçı ve müceddit sıfatını almaya hak kazandı.

Muhammed b. Abdulvehhab, M. 1791 yılı zilkade ayında Rabbine kavuştu.