Dalkavuklar Gecesi, Hüseyin Nihal Atsız tarafından 26 Mayıs 1941'de[1] yazılan ve kısa sürede toplanan bir kitapçıktır. Hikâye, Hatti Kraliyetinde geçiyor. Eserde Yaver Sabba adıyla geçen kişi Cevat Abbas Gürer'dir. Karakterlerin isimleri, temsil ettikleri kişilerin isimlerinin çoğu durumda tersten yazılmasıyla türetilmiştir, örneğin Yaver Sabba - Cevat Abbas Güler.

Bu kitapta kim kimdir?


Kral Subbiluliyuma (İsmet İnönü) : Romanın başkarakteridir. Dalkavuklara inanan, hep en önde olmak isteyen isimdir. Bu kişinin karakter tahlili ileriki kısımda incelenmiştir.

Başkumandan Tutaşil (Fevzi Çakmak) : Romanda "su katılmamış bir Hatti" olarak bahsedilir. Çok eski bir aileden geldiği, Hatti devletini kuran Pampa ile birlikte çalıştığı ifade edilir. Kimileri Tutaşil'in İnönü olduğunu iddia etmektedir. Tutaşil romanda azınlıklara değer vermeyen, dalkavukluğu sevmeyen ve İlanasam ile tartışan bir karakter olarak gösterilmiştir. Tarih boyu Yücel ile arası hep iyi olan İnönü'nün Tutaşil karakteriyle anlatıldığına inanmaya imkan yoktur.

Pampa (Mustafa Kemal Atatürk) : Hatti devleti kurucusudur. Romanda yaşayan karakter olarak yer almamaktadır.

Hantilyas: Kralın gözde kadınıdır. "Gülmez Yüzlü Kadın" olarak tasvir edilir.

Kral Murşil: Eski bir Hatti kralı olduğu söylenir. Sarayın mahzenindeki zehir sanılan şarap fıçıları onun döneminde getirilmiştir. Romanın yaşamayan karakterlerinden biridir.

Filozof İlanasam (Hasan Ali Yücel) : Adı, Hasan Ali'nin harflerinin ters çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Romanda filozof olan ve şiir yasan İlanasam karakteri, Felsefe bölümü mezunu ve kendince şiirleriyle bilinen Hasan Ali Yücel'den esinlenerek oluşturulmuştur.

Cüce İdras: Romandaki dalkavuk şair karakterlerden biridir.

Başhekim Ziza (Şevket Aziz Kansu) : Şevket Aziz, tıp fakültesi mezunudur. "Ziza" ismi, "Aziz" isminin harflerinin ters çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Başhekim Ziza, tıpkı Aziz Kansu gibi gözlüklüdür.

Bilgin İkeznini (Zeki Velidi Togan) : Kargamış'tan gelen bilgin karakterin adı, Zeki Velidi'nin ismindeki harflerin ters okunması ile oluşturulmuştur. Tılsımlı su diye adlandırılan içkinin şarap olduğunu söyleyen kişidir.

Kral'ın Gözdesi Yamzu (Afet İnan) : Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan'ın soyadı Uzmay'ın harflerinin ters çevrilmesi ile bu karakter oluşturulmuştur. Uzmay, bilgin olmayı isteyen ve kralla birlikte çalışan bir karakter olarak tasvir edilir.

Rahip İduskam (Sadri Maksudi Arsal) : Tılsımlı su için yapılan kurultayda yer alan bu karakterin adı, Maksudi isminin harflerinin ters çevrilmesi ile oluşturulmuştur.

Kâhin Şilka (Hüseyin Nihal Atsız) : Romanda fal bakmayan kâhin olarak tasvir edilir. Kralın etrafındaki dalkavuklardan nefret eder.

Tubişka (Bedriye Atsız) : Kâhin Şilka'nın hanımıdır. Kâhin Şilka'yı Atsız olarak kabul edersek bu karakter de Bedriye Atsız olmalıdır.

Murya (Yağmur Atsız) : Kâhin Şilka'nın çocuğudur. Kâhin Şilka'yı Atsız olarak kabul edersek bu karakter de Yağmur Atsız olmalıdır. Ayrıca "Murya" adı, Yağmur'un harflerinden oluşturulmuştur.

Yaver Sabba (Cevat Abbas Güler) : Adı, Abbas adının harflerinin ters çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Abbas Güler'in Atatürk'ün yaverliğini yapmış olması, Kral karakterini Atatürk olarak tasvir etmeye çalışanların en büyük delilidir.

Vezir Nibida: Bu karakterin kim olduğu tam anlaşılamamaktadır. Bir dönem Milli Eğitim Bakanı olan Zeynel Abidin Özmen olması muhtemeldir.

Pilga: Vezirlikten dalkavukluk yapmadığı için düşürülen kişidir. Kim olduğu hakkında net bir fikir oluşturulamamıştır. Yalnız, Ziza'nın kardeşi olduğuna göre Kansu'lardan olması muhtemeldir. [2]

Atsız'ın bazı yazılarından Atatürk hakkındaki görüşleri

Bu topluma yıllardır iyi, insanca, erdemli ve Türkçü olarak ne verildi? Hiç!… Ama rezalet, rezilet, kepazelik adına ne varsa, ne kadar yalan akla gelirse bilim, sanat, ilerilik diye hepsi sunuldu. Kıyıcılığa hak denildi. Milletin çoğunluğuna “kuyruk” adı takılarak aşağılandı. Bir zümrenin ahlâksızca ihbarıyla dört yüz bin kişinin tutuklandığı zamanlar oldu. “Türkiye halkları” diye bağırıp soygunculuk yapan geri zekalı bir anarşiste “İkinci Atatürk” diyen *********** insanlar görüldü. Atatürkçülükten başka hiçbir prensip tanımadıklarını söyleyenler, Atatürk’ün adını unutturmak için elinden geleni yapan, para ve pullardan, resmî dairelerden resimlerini kaldırtan, mezarını yaptırtmayan İnönü’yü millî kahraman ilân ederek Anıtkabir’e gömdürdü. Millî düşmana kardeş diyen alçaklar çıktı. [3]
Malatya’nın bir köyünde, Şaban adlı bir öğretmen hem Atatürk büstünü kırdı, hem de Türk bayrağını yırttı. Bu öğretmen akıl hastası değilse, yaptığı işin üzerinde iyice durulmalıdır. Çünkü bir insan siyasi ve dini inançları veya dar görüşlü taassubu yüzünden Atatürk’e düşman olsa bile Türk bayrağına hakaret etmenin hiçbir tevili ya da hafifletici sebebi olamaz. Bundan dolayıdır ki, Şaban adındaki bu öğretmenin kanını ve soyunu araştırmakta, siyasi inançlarını incelemekte fayda vardır... [4]
Atatürk çağının Milli Eğitim Bakanlarından Vasıf Çınar ile İstiklal Mahkemeleri Başkanı Ali Saip Ursavaş Kürttü. Fakat bunların aklına Türklükten ayrı kürtlük diye bir şey gelmiyordu ve Atatürk çağında böyle bir şey akla gelemezdi de. Atatürk ortalığa bir “Türklük Dehşeti” saçmıştı. Bu sayededir ki Kürt olan Ali Saip, İstiklal Mahkemelerinde birçok asi Kürdün idamında büyük rol oynamıştı... [5]
Atatürk’ün büyük kumandan olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Ama Birinci Cihan Savaşı’nın sonunda Suriye’de yenildi. Gazi Osman Paşa da büyük kumandandır. O da yenildi. Hem de tutsak düştü. Bunlarla Atatürk’ün ve Gazi Osman Paşa’nın büyük kumandan olmak vasfı gider mi? Gitmediğine en büyük senet, Moskof Çarı’nın Gazi Osman Paşa’ya kılıçla gezmek müsaadesini vermesi, İngilizlerin de Çanakkale Savaşı hakkındaki resmî tarihlerinin başında Atatürk’e yaptıkları ithaftır. [6]
...Atatürk olsaydı o türlü idarecilerin külünü savururdu. Fakat yıllardır memlekette zorla estirilen ırkçılık düşmanlığı, kafalara o türlü işlemiştir ki Türk’le Türk olmayan arasında bir anlaşmazlık çıktı mı, en doğru çözüm yolu Türk olmayanı tutmakla bulunuyor.[7]
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi,
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük “GAZİ”?