* Ayrılığımdan yüzün, benzin sarardı, ama sen sarı bir yapraksın, olmamış bir meyvesin...

* Çömlek, altında yanan ateşten, isten simsiyah oldu, isin rengini aldı. Fakat et kartlığından öylece duruyor, zerre kadar pişmemiş...

* Seni ayrılık ateşiyle tam sekiz yıl kaynattım. Ama hamlığın münafıklığın, bir zerre bile eksilmemiş...

* Hastalıktan donmuş kalmış bir koruksun sen... Halbuki koruklar olgunlaştı, toplandı, kuru üzüm haline geldi. Sense hala hamsın...