İyilikler Kötülükleri Giderir - 12. Sınıf

İyilik ve kötülük, belki de insanların hayatları boyunca üzerinde en çok konuştukları
ve düşündükleri kavramlardandır. İnsanların çoğu, kendi belirledikleri ölçüler içinde
“iyi insan olmak” ve “kendisini ve sevdiklerini kötü tavırlardan, kötü insanlardan korumak”
için gayret eder. Kötülükten sakınmak için gösterilen bu çaba elbette son derece önemlidir.
Örneğin intikam hissinin, öfkenin, kinin, kıskançlığın, bencilliğin, yalan söylemenin
kötü davranışlar olduğunu hemen herkes bilir; ya da kindar bir insanın öfkesini, yalan
söyleyen bir kişinin sahtekârlıklarının bir kısmını görüp anlayabilir. Birey için önemli
olan kötülüklerden uzak durmaktır. İyilik ve kötülükler, Kur’an’da ve sünnetlerde
açıkça belirtilmiştir. Bunun yanı sıra kötülük denildiğinde genellikle insanların aklına,
yanlışlığı çoğu insan tarafından kabul edilen, birini öldürmek, hırsızlık yapmak, bir
başkasının hakkını çiğnemek gibi temel tavır bozuklukları gelir. Dolayısıyla birçok
insan, bu davranışlardan sakınmaları ve hatta bu tavırları gösteren insanları kınamaları
nedeniyle kendilerini kötülükten çok uzak görebilirler. Oysa kötülüğün bir de açıkça
görülemeyen, sinsice ve gizlice yaşanan yönleri vardır ki çoğu insan bunların
kötülüğün bir parçası olduğunu kabul etmek istemez.
Allah, Kuran’da iyilik ve kötülüğün neler olduğunu tarif etmiş, ayrıca insanı
kötülüğe sürükleyen nedenleri de açıklamıştır. Kuran’da gerçek iyiliğin Allah’tan
korkan ve Allah’ın sınırlarını koruyan kimselerin davranışları olduğu bildirilmiştir:
“... ama iyilik sakınan(ın tutumudur)...” (Bakara suresi, 189 . ayet.). Allah’tan korkup
sakınan kişi, karşısına çıkan her olayda Allah’ın rızasına ve Kuran’a uygun bir tavır
göstererek, hayatının her anında iyi davranışlarda bulunmuş olur. Çevresinde olup biten
tüm olayların Allah’ın hâkimiyetinde geliştiğini bilmesi, her şeye hayır ve hikmet
gözüyle bakması, gizli veya açık yaptığı her tavrın ahirette karşısına çıkacağını
düşünmesi kişiyi sürekli olarak doğru düşünmeye ve güzel davranışlarda bulunmaya
sevk eder. Dolayısıyla iyiliğin gerçek anlamıyla yaşanabilmesi için insanın; “Allah’tan
korkması, ahirete inanması ve kendisine Allah’ın rızasını kazanmayı amaç edinmiş
olması” gerekir.
Kur’an ayetleriyle insanlara iyilik gibi, kötülüğün tanımı da bildirilmiştir.
Kur’an’a göre kötülük Allah’tan korkup sakınmadan yapılan tavırlardır. Allah’tan
başka ilahlar edinmek, ondan başkasına kulluk etmek, insanların hoşnutluğunu ve
dünya hayatının menfaatlerini elde edebilmek için yaşamak kişileri kötülüğün içine
sürükler. İman etmeyenler için büyük bir hırs ve tutkuya dönüşen dünyevi değerler bu
insanları güzel ahlaktan uzaklaştırır. Dünya hayatından olabilecek en fazlasını, en iyisini
elde edebilmek için daima öncelikle kendi menfaatlerini düşünür ve bunları herşeyin
üzerinde tutarlar. Bunlar da beraberinde kişiye bencillik, cimrilik, nankörlük,
sahtekarlık, kibir, yalan, merhametsizlik gibi kötü ahlak özellikleri getirir.
Allah, insanlara kötülüğün açık olanından da gizlisinden de kaçınmalarını bildirmiş
ve bunların neler olduğunu Kur’an ayetleriyle açıklamıştır. Birey tarafından yapılan
iyilikler, kötülükleri siler: “.. fiüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir/süpürüp götürür.
Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.” (Hûd suresi, 114. ayet.); “Ancak kim zulmeder de
sonra kötülüğün yerine iyilik yaparsa, bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım ve çok
merhamet edenim.” (Neml suresi, 11. ayet.). Müminlerin nitelikleri sayılırken, aksi
davranışta bulunanların durumu şöylece belirtilir: “.. Onlar, Allah yanında başka bir
tanrıya kulluk etmeyen, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayan ve zina
etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa, ağır azaba uğrar. Kıyamet günü, onun azabı
kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebediyen kalır. Ancak, tövbe edip de inanan
ve iyi iş yapanlar başka. Allah, işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok
bağışlayan ve çok merhamet edendir. Kim de tövbe eder ve iyi iş yaparsa, işte o, Allah’a
tövbesi kabul edilmiş olarak döner.” (Furkan suresi, 68-71. ayetler.). Hz. Peygamber
(sav) de, bu konuda şöyle buyurur: “Kötülüklerin peşinden bir iyilik yap ki, onu
silsin.” (Tirmizî, birr, 55; Dârimî, rikâk, 74)
İyiliklerin günahları / kötülükleri silmesine ve iyi iş yapmaya, “fiilî tövbe” de denir.

Yapılan İyilik ve Davranışlar Nasıl Kötülükleri Giderir?

1) İmanın Kötülükleri Örtmesi: İman, başlı başına günahları örtme sebebidir.
“Bütün bunlar, Allah’ın inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde
temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu,
Allah katında büyük bir başarıdır/kazançtır.” (Fetih suresi, 5. ayet.)
2) Amel-i Sâlih’in (İyi iş) Günahları Örtmesi: İnanıp salih amel işleyenlerin
günahları da Yüce Allah tarafından örtülmüş ve durumları düzeltilmiştir. (Muhammed
suresi, 2. ayet). Bu, Allah’ın sözü ve ödülüdür: “İman edip salih amel işleyenlerin
kötülüklerini, elbette örteceğiz. Onları, işlediklerinin daha güzeliyle ödüllendireceğiz.”
(Ankebut suresi, 7. ayet). İyi iş yapan ile kötü iş yapan, gören ile köre benzetilir: “Kör ile
gören, iman edip iyi iş yapanlar ile kötülük yapan, bir değildir. Siz, pek az düşünüyorsunuz.”
(Mü’min suresi, 58. ayet.)
3) Takvanın Günahları Örtmesi: Günahların örtülmesini sağlayan unsurlardan
birisi de, takva / takvaya sarılma niteliğidir: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten
sakınırsanız(takva sahibi olursanız), o size, iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış
(furkan) verir, sizin kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.”
(Enfal suresi, 29. ayet.) Başka bir ayette ise “.. Sonuçta Allah, işlediklerinin en
kötüsünü örter ve onlara yaptıklarının en güzeliyle karşılık verir.” (Zümer suresi, 35.
ayet.) buyrulmaktadır.
4) Büyük Günahlardan Kaçınmanın Küçük Günahları Örtmesi: Büyük günahlardan
kaçınma, küçük günahların örtülmesine vesiledir: “Size yasaklanan (günah)ların
büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere
koyarız.” (Nisa suresi, 31. ayet.)
5) Sadakaların Günahları Örtmesi: Sadakaların gizlice ödenmesi, günahların
örtülmesine vesiledir: “Sadakaları açıktan verirseniz, ne güzel! Fakat onları, gizleyerek
fakirlere verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da
kefaret (örtü) olur. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Bakara suresi, 271.
ayet.).
Sadullah Sarı