Akordeon genel kanının aksine tuşlu değil havalı bir çalgıdır. Klavye tuşuna basmak akordeonun içindeki serbest metal dillerini titreştirir ve körükte oluşturulan hava akımı sayesinde ses elde edilir. 1800lü yılların başında Almanya'da ortaya çıktığında hemfikir olmakla beraber şehir ve icat eden isim konusunda hala çelişkiler devam etmekte.

Gelelim bu güzel enstrümanı nasıl çalacağımıza. Akordeonun sağ ve sol tarafında iki farklı klavye bulunur. Bunlardan piyano tuşlarına benzeyen klavyeden çalmak istediğimiz parçanın melodisini notalar sayesinde çıkarırız. Buradaki tuşlar tamamen nota sıralasına uygun olarak dizilmiştir ve org tuşlarından farkı yoktur. Diğer taraftaki kalvye ise genellikle sıralanmış yuvarlak tuşlardan oluşur. Bu klavye bas tuşlarını barındırır. Onun sayesinde akorları ve parçanın temposunu oluştururuz. Klavyelerdeki tuşlara her zaman parmak uçları dik olacak şekilde basmak gerekir. Tabii ki körüğü açıp kapamadan, yani içeride hava akımı oluşturmadan bu tuşlara ne kadar bassak da ses elde edemeyiz. Körüğü hareket ettirirken iki temal kural bulunur. Birincisi körüğü çok açmamaktır çünkü bu hem çalış halini zora sokar hem de körüğü zedeler. İkincisi ise parçanın ahengini bozacak şekilde duraklamalar yapılmamalıdır. Körük gelişigüzel hareket ettirilirse melodinin ortasında içerideki hava bitebilir ve parça kesilmiş olur.

Akordeon parmak hızına ve hareketlerine bağlı olduğu için çalışma yapmadığınız an formdan düşeceğiniz bir çalgıdır. Bu nedenle parmak çalışmalarına özen göstermeli ve entrümanla ilgilenmeye uzun aralar verilmemelidir.