Aileye ilk kez bebek geliyorsa anne ve babalar genellikle endişeye kapılıyorlar. Nasıl doğacak? Nasıl büyüyecek? Nasıl koruyacağız? Endişe artıkça panik hali daha çok oluyor dolayısıyla panik daha fazla hata yapmalarına neden oluyor. Bunu engellemek için bilinçlenmek en güzel kurtarıcı olacaktır. Örneğin bebeğiniz doğduğunda saatlerce nefessiz kalana kadar ağlamadan önce eliniz ayağınız dolaşarak doktora koşmaktansa bebeklerde ‘’kolik’’ denilen bir durum olduğunu sebepsizce saatlerce ağlayabileceğini bilerek doktora gitmeniz sizi daha sakin birer anne baba kılacaktır.

‘’Sakınan göze çöp batar’’ diyenler de pek yanılmıyor olabilirler. Şöyle bir durup düşünürseniz ne kadar titizlenirseniz çocuğunuzun o kadar hasta olduğunu fark edeceksiniz. Var sayımlar ile yola çıkmaktansa gerçekleri doğru kaynaklardan öğrenmek hayatınızı kesinlikle kolaylaştıracaktır. Halk arasında kulaktan kulağa yayılan hikâyelere ve şehir efsanelerine hepimiz bir gün bir yerde rastlıyoruz ve o bizim bilinçaltımıza yerleşiyor. Fakat çocuk yetiştirmek için bilinçaltımızdan daha fazlasına ihtiyacımız var. Öncelik şüphesiz ki annelik içgüdünüz o içgüdü size ışık tutacaktır.
Bazen işin içinden çıkamadığınız durumlarla karşı karşıya kalırsanız sizin için aldığımız bu notlar size yol göstersin…

Bebek geliyor diye yıllarca size arkadaşlık etmiş hayvancığı başka bir eve göndermenize gerek yok. Çünkü bebekler yaşadıkları ortama göre antikor geliştirirler. Bağışıklık sistemleri bulundukları alana göre şekillenir. Bebeğinize bir şey olacak korkusu yaşamayın.

Bebeğiniz ağlamıyor diye emdikten sonra gaz çıkarmama gerek yok diye düşünmeyin. Yeni doğanın her emme işleminden sonra gazı çıkartılmalı.

Bezini her değiştirdiğinizde pişik kremi sürmenize gerek yok. Azı yarar çoğu zarardan yola çıkarak düşünebilirsiniz. Pişik kremiyle koruduğunuz poposu zamanla yeni karşılaştığı enfeksiyonla başa çıkmayı başaramayabilir. Ara ara asitsiz zeytin yağıda tedavi edici etki sağlayabilir.

Bebeğinizi sürekli karanlıkta ve sessiz ortamda uyutacağım kaygısı yaşamayın. Özellikle gündüz uykularında karanlığa gerek yok aydınlık bir oda da uyumaya alışırsa bundan rahatsız olmayacaktır.

Bebeklerin küçükken şaşı olduğunu hep konuşuruz ardında da büyüyünce geçeceğini ekleriz. Fakat bu durum 1 yaşını geçtiyse doktorunuza danışmakta gecikmemelisiniz.

Üşümemesi için üst üste giydirmeniz terleyip hasta olmasına sebep olur. Siz bebeğinizi ne kadar korumayasıcak ortamda yaşamaya alıştırırsanız o kadar üşüyen bir çocuk olacaktır.

Oyalanması için bebeklere verilen emzikler damak yapısını bozabiliyor diş yapısına zarar verebiliyor ağız içinde enfeksiyon oluşmasına neden olabiliyor.

Güneşe çıkarmak D vitamini almasını sağladığı için günün her hangi bir saatinde güneşe çıkarmamalısınız. Güneş ışınlarının keskin olmadığı zaman dilimleri en doğrusu olacaktır. 20dk’dan sonra depolama işleminin durduğunu da unutmamalısınız.

Şekerli su bebek sarılığına iyi gelmez.

Dondurma hasta eder diye bildiğimiz efsane aslında yalayarak yenildiğinde ve yanında su içildiğinde zarar vermiyor.

Yalnız yatarsa korkar düşüncesi bebeğinizin sağlıklı yetişmesine engel koyacak en büyük sebeplerden birisidir. 6 aydan sonra ayrı odaya geçmeli bu süre en fazla 2 yaşına kadar uzamalıdır.

Saçlarını kazıtmak çocuğunuzun saçlarını gürleştirmiyor aklınızda bulunsun boşu boşuna güzelim bebek saçlarına kıymayın.

Banyo yapan çocuk hasta olmaz aksine büyür çünkü banyo yapınca rahatlayarak deliksiz bir uyku çeker. Yazın her gün kışın ise 7 günün 3 günü yıkayabilirsiniz. Güzelce kuruladıktan sonra sorun olmayacaktır.

Bebeğiniz tırnakları uzun olarak doğduysa büyümesini beklemenize gerek yok.