Beren Saat’in Başarı Hikayesi
1984 yılında Ankara'da doğan Beren Saat, hayatımıza 2004 yılında katıldığı "Türkiye'nin Yıldızları" adlı yarışma programıyla girdi. O sıralarda Başkent Üniversitesi'nde işletme eğitimi gören Saat'in gönlünde sadece oyunculuk yatıyor, ancak bir türlü cesaretini toplayamıyordu.
Sevgilisi Efe, Beren'i oyunculuk konusunda cesaretlendirdi ve yarışmaya katılmasını sağladı. Beren Saat, "Türkiye'nin Yıldızları" yarışmasında Engin Akyürek'in ardından ikincilik koltuğuna oturdu. Ama Efe, Beren’in bu başarısına maalesef tanık olamadı. Çünkü geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Morgda sevgilisini teşhis etmek zorunda kalan Beren Saat’in yaşamı, o günden sonra tamamen değişecek, zamanla kendisini toparlayacak ve küllerinden yeniden doğacaktı. Yarışmanın ardından Aşka Sürgün ve Hatırla Sevgili dizilerinde rol aldı. Bunları, Güz Yangını filmi takip etti. Ve hemen peşinden onu alanında en tepeye çıkaracak olan, 1975 yılında ilk çekildiğinde Müjde Ar’ın canlandırdığı Aşk-ı Memnu’nun Bihter’i olarak çıktı seyircinin karşısına. Beren, Bihter olmuştu artık tüm Türkiye’nin hafızasında. Gerek Behlül’le ateşli sevişme sahneleriyle, gerekse diziye verdiği müthiş enerjiyle manşetlerdeydi Beren. Rol aldığı 'Gecce’nin Kanatları' filminde bir canlı bombayı canlandırdı. Çıplak sahneleri basına sızdırıldı diye yapımcısına kızdı ve filmin galasına katılmadı. Yaptığı her şey haber olmakta, kimi zaman da özel hayatıyla gazete sayfalarına taşınmaktaydı. Ekranda, sinemada, reklamlarda, billboard’larda müthiş bir Beren Saat kasırgası vardı. Aşk-ı Memnu dizisndeki olağanüstü oyunculuk yeteneği birçok izleyicinin ondan nefret etmesini bile sağladı. Kıvanç Tatlıtuğ ile ekranlara verdikleri enerji, haklarında aşk dedikoduları çıkmasına sebep oldu. Hatta bu aşk dedikoduları iki tarafın hayranları tarafından da öyle bir benimsendi ki, hala bu ikilinin gerçek hayatta kavuşmasını dileyenler var. Beren Saat'in özel hayatı da kariyeriyle eş zamanlı olarak yükselişe geçti. Her ne kadar gizlemeye çalışsa da çoğu zaman kameralardan kaçamadı. Ancak ne olursa olsun gülümsemeyi ihmal etmedi. Ekranlarda basın mensuplarıyla kavga eden bir Beren Saat olarak hiç görünmedi. Her zaman saygılı ve mütevazıydı. Onun bu tavırları herkesin takdirini topladı, kariyerinin ilk zamanlarında kendisini eleştirenler bile zaman içinde fikir değiştirdi. Aşk-ı Memnu ile zirve yapan Beren Saat, dizinin sona ermesinin ardından hiç ara vermeden "Fatmagül'ün Suçu Ne?" adlı dizide oynamaya başladı. "Türkiye'nin Yıldızları yarışmasında zirveyi paylaştığı Engin Akyürek'le bu sefer de başrolü paylaştı. Beren Saat'in hiç ara vermeden yeni bir diziye başlaması aslında çok akıllıcaydı. Çünkü, Aşk-ı Memnu'da canlandırdığı karakterin aksine "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisinde bir mağduru canlandırıyordu. Fatmagül karakteriyle karşımıza Bihter'in tam tersi bir görüntüde, en sade haliyle çıktı Beren… Bu da ona bir artı daha kazandırdı. Tecavüz sahnesiyle adından çokça söz ettiren dizi reyting rekorları kırdı.
2012 yılında, İranlı Bahman Gobadi’nin yönettiği “Gergedan Mevsimi” filminde rol aldı. 2013’te bu kez ABD dizisi “Revenge”in, Türkiye uyarlamasında dizinin başrol oyuncusu olarak yer aldı. Her ne kadar dizi ikinci sezonunda reyting kaybı yaşıyorsa da, Saat bir başka uyarlama olan ünlü Hint filmi “Black” ile bu yıla da damgasını vurmayı başardı. Filmde başrolü Uğur Yücel ve Ayça Bingöl ile paylaşan Saat, seyircinin karşısına kör ve sağır bir kız olan “Ela Bayındır” karakteriyle çıkarak zorlu bir sınav verdi..
Alıntı
---> Beren Saat’in Başarı Hikayesi
InnoCence Nickli Üyeden Alıntı
[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!
))