Bir futbolcu düsünün... Maçta bir gol atiyor ama voleleri meshur oldugu için seyirci golü begenmiyor... O da gidip hakeme itiraz ediyor: "Hocam golü saymayin. Top elime çarpti." Kimden mi bahsediyoruz? Elbette ki, Besiktas'in efsane forveti Seref Görkey'den... Nam-i diger Voleci Seref'ten...
Seref Görkey, 1913 yilinda Istanbul'da dogdu. Annesinin söyledigine göre,
yapraklar dökülürken... Çok küçük yasta Nisantasi'nda futbola basladi ama yetistigi yer Besiktas Genç Takimi oldu. Kisa sürede yildizi parlayan Seref Görkey, 16 yasinda kapisindan adimini attigi Besiktas'tan bir daha hiç kopmadi.



ŞEREF GÖRKEY : ilk resmi maçini Istanbulspor'a karsi oynadi. Hep 10 numara giydi ve futbolu da 10 numara olarak birakti. Görkey, o yillari söyle anlatiyordu: "Çok iyi bir ekiptik. Benden bir sene sonra 1931'de Hakki (Baba Hakki) takima geldi. Hüsnü Sagman, Hayati, Adnan vardi. Önümüze geleni yenerdik. O zamanlar Besiktas'in taraftari artmaya basladi. Iki-üç bin taraftara top oynamaya basladik. Rakipleri bazen çok eziyorduk. Hakki bazen yanima gelip, "Yahu Seref, Fevzi ile Ibrahim'e de söyleyelim de çok atmayalim. Üzülüyor çocuklar" derdi. Üç-dört gol atip birakirdik.
Görkey, derbilerin de unutulmaz golcüsüydü. Galatasaray'a 30, Fenerbahçe'ye 13 kez gol atarak, Baba Hakki'nin ardindan derbilere damgasini vurmayi basardi


Büyük Efsane, futbol hayati boyunca attigi toplam 320 golün 99'unu voleyle kaydetti. Hiç penaltidan golü yoktu. Çünkü duran toplarin fileye gitmesini gol olarak görmüyordu Seref Görkey. Meshur voleleri soruldugunda da hemen Baba Hakki'yi aniyordu: "Attigim gollerin çogunda Hakki'nin emegi vardir. Baba Hakki, Sükrü Gülesin gibi topu ayagina lokum misali oturtan arkadaslarin varsa, o voleleri sen de atarsin!"
Bir keresinde Fenerbahçe'ye normal bir gol atmis Görkey. Tribünlerden hemen "Sana yakismadi" seklinde sitemler yükselmis. Bunun üzerine Seref Görkey'le hakem arasinda su diyalog yasanmis:
Seref Görkey: Hocam bu golü saymayin.
Hakem: Neden?
Seref Görkey: Elime çarpti hocam
Hakem: Ben görmedim ve golü verdim. Artik iptal edemem.
Hakemi "kandiramayan" Görkey, devre arasinda solugu Baba Hakki'nin yaninda aliyor: "Ikinci devre hep havadan isterim toplari."
Istedigi oluyor ve kendisine ilk devrede sitem eden taraftarlardan, muhtesem bir voleyle adeta özür diliyor


Besiktas futbol tarihinde, 18'i resmi olmak üzere, tam 22 sampiyonlukta imzasi olan Görkey, dönemindeki Milli maç azligindan sadece 1 kez A Milli formayi giyebildi. 12 Temmuz 1936 tarihinde Yugoslavya ile oynanan ve 3-3 biten o maçta da, takimin ilk golünü kaydetti. Araliksiz 20 yil Siyah-Beyaz formamizi giyen Görkey, futbolculugu biraktiktan sonra da futboldan kopamadi. Beykoz ve Adalet'in yani sira Besiktas'ta teknik direktörlük yapti. 1962 yilinda A Milli Takim'da teknik adamlik görevini üstlendi. 1960 yilinda da Besiktas Divan Kurulu Üyesi olarak, hizmetlerini sürdürdü


Besiktasimiz'in BJK Inönü Stadi'nda yapilan 100'üncü Yil kutlamalarinda da efsane forvetimiz Seref Görkey aramizdaydi. Büyük golcümüz Feyyaz Uçar'in koluna giren Görkey, sahanin ortasina kadar yürüdü. 100. yil mesalemizi Görkey ve Uçar birlikte yaktilar. Bu sirada eski açik tribünden 100. yila dogru gün, saat, dakika ve saniye sayan dev saat sifirlandi ve yine ayni tribünde 2 kulenin üstüne yerlestirilen mesaleler yandi. Görkey o günü söyle anlatiyordu: "Bir zamanlar Taksim Stadi vardi. Simdi Gezi Parki'nin oldugu yer. Biz maçlarimizi orada yapardik. Kadiköy'deki Papazçayiri gibi. Ben Taksim Stadi'ni dün gibi hatirliyorum. Zaten o stadda oynayip da hâlâ yasayan baska topçu kalmadi. Seref Stadi'nda da çok maç yaptik. Simdi orada da Çiragan Oteli var. Ama Inönü'nün yeri ayri. Biz oraya Dolmabahçe deriz, Mithatpasa deriz. Simdi Inönü diyorlar. Ne maçlarimiz oldu orada. Futbolu biraktigim 1950 yilindan bu yana hiç ayagim degmemisti Inönü'nün çimlerine. O gün, 100'üncü yil kutlamalari için Feyyaz'in kolunda sahaya girince duydugum heyecani anlatamam. Herkes bize bakiyor, seyirciler tribünlerde. Tipki eski günlerdeki gibi... Bir an yigilacaktim oldugum yere. Çok heyecanlandim. Hiç böyle bir günüm olmadi. ''Allah bana bu günleri gösterdigi için çok bahtiyarim''





BABA HAKKI :

1 yasinda iken ailesi Istanbul'da Besiktas semtine yerlesti. Babasi Binbasi Mahmut Nedim Bey 1914'de Birinci Dünya Savasi'nda sehit düsünce o da asker olmaya karar verdi.

Bu dönemlerde Halicioglu Askeri Lisesi'nde futbola basladi. 1931 yilinda Hakki Karagümrük'te oynarken Seref Bey Fenerbahçeli Zeki Riza Sporel'den daha atik davranarak daha atik davranarak Besiktas'a maletti. 17 yil boyunca Besiktas formasini giydi ve bu dönemde takim kaptanligi yapti. Besiktas'ta futbol oynadigi dönemde 8 Istanbul Lig, 3 Istanbul Silt Kupasi, 1 Izmir Uluslarasi Fuar Kupasi, 3 Milli Lig Sampiyonlugu, 1 Türkiye Kupasi, 2 Basbakanlik Kupasi, 4 Özel Turnuva Sampiyonlugu kazandi.

Bu arada futbola devam ederken 1937 yilinda Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.

Besiktas formasiyla gol krali da oldu. Futbol oynadigi dönemlerde tüm dünya savas içinde oldugundan milli maçlar çok ender yapiliyordu. Bu sebeple sadece 3 kez Milli formayi giyebildi ve1 gol atti. Ingiliz Arsenal'den teklif aldigi ancak kabul etmedigi söylenir. Oynadigi 439 maçta 382 gol kaydederek Besiktas'in en golcü futbolcusu olmustur. Derbilerde de en çok gol atan futbolculardandir. Hem Fenerbahçe'ye hem Galasaray'a 30 gol atarak çok zor kirilacak bir rekora sahiptir.

BABA HAKKIYLA ILGILI BIR ANI Bozkurt Kulübü, Karagümrükle bir maç almisti… Oyun Halicioglu Sahasi'nda yapilacakti… Ve maç günü mezkûr sahaya gidildi… Saatinde takimlar karsilikli dizildigi zaman, Bozkurt takimi devrin kuvvetli kulüplerinin

futbolculariyla takviye edilmisti; Rakip kaleyi zamanin meshur kalecilerinden; Harbiyeli Pasa Sirri koruyordu… Maç baslamak üzere bizim Baba Hakki yok; Idareciler ve taraftarlar telas içinde Hakki'nin yolunu gözlüyorlardi!!! Oyuna baslandi. Az sonrada Hakki, Balat istikametinden gelen bir sandal içinde göründü; Taraftarlar oyunu birakmis sevinçle ona dogru kosmaya basladi… Maça geç kaldigini anlamis olacak ki; "Hakki Baba" sandalda soyunuyordu!!! O sahile çikti, idareciler da takim kaptani Sebahattine geldigini haber verdi. Fakat Kaptan Hakki'nin geç kalmasina kizarak oyuna sokmadi;

Maçin ikinci yarisinda Hakki'nin oynamasi için Idareciler, Sabahattin'i ikna ettiler. Kaptan da verdigi cezayi kâfi görerek bu bomba futbolcuyu oyuna dahil etti;

Ve o gün yarim devre oynayan Hakki, Bozkurt takimina hem de Sirri gibi kaleciye; Tam 6 gol atti.. O gün Hakki'nin sutlarina dayanamayan Sirri kaleyi terketmisti...

(dünden bugüne karagümrük gençlik kulübü 26-82; ASAF AYÇIL)

1948 yilinda bir maçta taraftarin onu isliklamasindan sonra "Bu formayi bana taraftar giydirdi. Simdi onlar isteyince de çikaririm" diyerek futbolu o maçta birakmistir.




Futbol Federasyonu'nda asbaskanlik görevi de yapan Yeten, 3 kez Besiktas Baskanligi yapmistir. Yönetimde olmasa da her zaman takim içinde söz sahibi olan Hakki Yeten sert ve otoriter tutumunun ve hem kendi takimindaki hem de rakip takimdaki futbolculardaki ona karsi duyulan saygi nedeniyle Baba Hakki unvaniyla anilmistir.

Otoriter yapisi ve takim üzerindeki agirligi üzerine anlatilanlar gerçekten bugünkü profesyonel futbolda zor inanilacak olaylardir. Bu anilara örnek olarak; kirmizi kart gören futbolcunun önce Baba Hakki'ya dönerek, "Çikayim mi?" diye sormasi ve o "Evet" deyince çikmasi veya Harp Okulu ile Ankara'da oynanan ve ilk yarisi 3-0 yenik kapanan maçin devre arasinda soyunma odasinda "Dönüs biletleriniz yirtarim, yürüyerek Istanbul'a dönersiniz" tehditi sonucu maçin ikinci yarisinda Besiktas'in 6 gol atarak maçi 6-3 kazanmasi verilebilir.

Ne kadar amatör ruha sahip olduguna ve sportmenligine örnek olarak anlatilan baska bir olay ise su sekildedir. Fenerbahçe ile Seref Stadi'nin çamurlu ortaminda oynanan maçta Besiktas 2 farkli skorla önde gitmektedir. Maçin ortasinda Besiktas ataklari ardarda devam ederken orta sahada Fenerbahçe kaptaninin yanina gelen Hakki Yeten söyle der: "Arkadaslarina söyle biraz maça asilsinlar bu maçin zevki böyle çikmaz."