Selcuk Unıversıtesınde Okuyan bırısı yazmıs...

Okuduğum bölümün zorluğu, kolaylığı tartışılır elbette. Final zamanıtramvayıma binerim, üniversiteme giderim. Yolculuk esnasında insanlarınyüzünden çok elleri dikkatimi çeker, ellerinde tutuşturduklarıkağıtlar. İktisata giriş, Türk Ceza Kanunu, Basic English gibibaşlıkları vardır üstte. Bölümümün zorluğu veya kolaylılığı meselesiburdan geliyor. Vizeleri bitirdim, finallerimin yarısı geçti ve otramvayda henüz kağıt almadım elime. Almadığım gibi beşte beş yaptımdiyebilirim. Yani beş dersin beşini de geçtim. Ancak nasıl geçtim?
Bugün öğle saatlerinde elektronik sınavım vardı. Beklemedeydim. İçerigirecek hocanın dersimize giren hoca olduğunu bilmeden beklemedeydim.Nitekim o geldi. Mutluydum. Kendisi arada bize bakar çeker giderdi.Bugün biraz sinirliydi. "Sağa sola bakanın kağıdını alırım" gibi birklişenin ilk kez bu kadar açık ve net söylendiğini duydum. Korkmamıştımki bunca yıllık kopya çeken adamız vız gelir tırs gider bu tarziğneleyici söylemler. Sınav başladı karalıyoruz a,b,c,d şıklarını. Biran arkama bakmam gerekti ve hayatımda ilk kez gördüğüm kişi ile gözgöze geldi. "Dört, döööört" diyordu. Ben onunla konuşurken hoca gördü.Yanına çağırdı. Kağıdı kalemi aldım, verecektim hocaya. Kulağımafısıldadı. "Üstündeki Beşiktaş arması olmasa atmıştım seni."Beşiktaş'ın ruh olduğunu büyüklerimizden biliyoruz ancak böylesinebüyük olduğunu bilmiyorduk. Teşekkürler siyah-beyaz.