MEHMEDİM

Sipere yatmıştı kaya taşına.
Bir namert kurşunu değdi başına.
Yeni girmiş idi yirmi yaşına.
Vatan için şehit düştü Mehmedim.

Titreşimler vardı en son sesinde.
Allah Allah dedi son nefesinde.
Ecelle tanıştı dağ tepesinde.
Vatan için şehit düştü Mehmedim.

Sonsuzdu inancı onun kadere.
Güller açtı şehit düştüğü yere.
Hedef oldu kör kurşuna bir kere.
Vatan için şehit düştü Mehmedim.

Kara haberini aldı anası.
O anda yıkıldı bütün dünyası.
Sanki mahşer yeri oldu burası.
Vatan için şehit düştü Mehmedim.

Bayrağa sarılı tabutu geldi.
Titredi bedenler dizler çömeldi.
Sanki bir ok girip bağrımı deldi.
Vatan için şehit düştü Mehmedim.

Şehidimin kanı kalmaz ki yerde.
Fırsat mı tanınır kalleş namerde.
Noktalandı hayat kapandı perde.
Vatan için şehit düştü Mehmedim

Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Ana bu sabah yine erken uyandık
Botları boyadık,düzeni yaptık
Sabah sabah iştimada dimdik ayaktaydık
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Bir emir geldi babacan komutandan
Araçlara bindik tam teşhizat hep bir andan
Karamanlı başladı dua okumaya ağzından
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Mataramda ki su sanki zem zemdi
Tetiğim gül oya,süngüm bir çiçekti
Yüreğimde ki sevda daha bir depreşti
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Sen geldin aklıma giderken göreve
Sivaslının gözündeki yaşa takıldı aklım
Sordum kendi kendime acep niye
Biliyordu o da kavuşmayacaktı nişanlısı Emine'ye
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Bir ses duyuldu önce kulaklarım oldu sağır
Az sonra geldim kendime koştum cenke
Arkadaşlar dökülüyordu tek tek yere bağır ALLAH diye bağır
Gözümde ki yaş düşmüştü gönlüme orda oldu kahır
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Vatan içindi dökülen kanlar yere
Çakallar karşı cephede mehmetçikler yerlerde
Tokatlı,Yozgatlı düşmüş kalmışlar üst üste
Allahım sen onlarında gazasını mübarek eyle
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Doğduğum anı bilmem ama anam
Ölürken son sözüm oldu VATAN
Helaldir ona bu uğurda verilen her can
Ana ağlamaysın oğlun oldu şehit OSMAN
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne
VATAN SAĞOLSUN


BİR ŞEHİDİN ANNESİNE MEKTUBU

Yağmur yağmış yollara
Sarmışlar beni albayrağa
Şehit olup ta dillere
Düştüm de geldim anne

Sakın ha üzülme, küsme
Ağlayıp ta yüzünü asma
Şehadet şerbetini içtim de
Şehitler yurduna koştum anne

Bir resmin vardı elimde
Bastırırdım hep yüreğime
Son kez seni görmedim de
Ona ağlıyorum anne

Ağıtların duyulur dağlarda
Yaslı öter kuşlar dallarda
Bakıp ta kızıl ufuklara
Kıldığın her namazda
Duanı eksik etme anne

Bilirim yaran derindir
Gözyaşların buz gibi serindir
Allaha yalvar da acını dindir
Çünkü ben ölmedim anne
Şehitler ölmez unutma anne

Kevser suyunu avuçladım
Resulallahın divanına vardım
Ona kavuşunca duanı aldım
Cennette seni bekliyorum anne.




Ben Bir Şehit Oğluyum

Bir hainin kurşunu aldı babamı benden,
Uyuyormuşum o gittiğinde sıcak yatağımda,
bütün uyuyanlar gibi sessizce…

Yüzünde garip bir mutluluk varmış,
anamla vedalaşırken…
Sanki düğüne gidiyor gibiydi dedi anam…
Öp demiş çocuklarımı uyandıklarında,
ben kıyamadım uyandırmaya hanım,
sen öp…

Anam öptü mü o gün beni bilmem ama,
ben baban şehit olmuş dediklerinde,
babamı son kez gören o anamın gözlerini,
belki de yüzlerce kez öptüm…

Yağmura hasret çorak toprak gibiyim şimdi…
Hasretim bitmek bilmiyor…
El sürdüğü yerlere ellerimi sürüyor,
Kokusu kalmıştır diyerek belki,
eşyaları kokluyorum…
Örtülerin altında ağlıyorum anamdan habersiz geceleri,
“Allah’ım, beni babama kavuştur” diyorum
“Babama kavuştur, ama onun gibi…”

Biliyorum herkese nasip olmaz şehitlik.
Mutluyum o yüzden,
Ama söz dinlemiyor yüreğim,
Özlüyor, onu , çok özlüyorum….

Ben bir şehit oğluyum,
Bu vatan , bu bayrak, bu toprak için
Şehit oldu benim canım babam…
Mertçe, yiğitçe, erkekçe…
Ben uyurken, birileri uyurken huzur içinde, sessizce…

Gün gelsin Allah’ım artık,
Şehit oğlu şehit desinler artık bana da,
Vatan için, namus için, bayrak için öleyim
Vatan sağolsun desin anam, vatan sağolsun
Toprak sarsın beni, ben babamı sarayım…



Asker Ocağında Bayram Sabahı

Güneş tepelerden sancıyla doğar
Asker ocağında bayram sabahı
İçimi bin türlü acıya boğar
Asker ocağında bayram sabahı

Ne varsa kesilir neşeden hazdan
Şeker şerbet geçmez olur boğazdan
Dökülür gözümden yaşlar birazdan
Asker ocağında bayram sabahı

Tanıdık dost sesi kulaklarımda
Ayrılık bestesi dudaklarımda
Hayalim memleket sokaklarında
Asker ocağında bayram sabahı

Yavukludan gelen sır selamına
Bir kokulu mektup bir selamına
Kaç şarjör boşalır yar selamına
Asker ocağında bayram sabahı

Yanında istersin sırdaşlarını
Ananı, babanı gardaşlarını
Aşk olsun tutana gözyaşlarını
Asker ocağında bayram sabahı


Anasından Hasan Çavus'a Mektup (Çanakkale Anısına)

Oğlum Hasan, üç aydır ki mektubunu almadım,
Gece, gündüz hayır duanızdan geri kalmadım,
Sen onbası olmus idin, Aksehir'den giderken.
Çavus oldum diye yazdın, tabur cenge girerken,
Zafer için her cengine yedi hatim adadım.
Allah korusun ocağımda sensin kolum kanadım.
Yaradanım sana nasip ederse sahadet,
Odur kulluk Hakka, vatan millet için ne devlet
İmam dedi; Çanakkale'de ulu sanlı cenk olmus.
Düsmanların siperleri bastan basa les olmus.
Derelerden, tepelerden seller gibi kan akmıs.
Korkak düsman geri kaçmıs, toplarını bırakmıs
Sen o kanlı derelerden topladığın sümbülü,
Yolla taksın yavukluna ziynet bulsun kakülü.
Geçen gece ben bu cengin rüyasını görmüstüm.
Sevincimden ağlayarak hayır diye yormustum.
Plevne'de yatan sehit baban eve gelmisti.
"Hasan Gazi oldu." Diye bana müjde vermisti.
Sonra gördüm sağ elinde yükselmisti bir bayrak,
Din hasmının kalesine dikilmisti o sancak.
O sancak ki Türklüğün sanlı namus gömleği.
Cana millet bilin anın uğrunda ölmeyi.
Sen düsünme millet bize gözü gibi bakıyor.
Eğer köyde ölen kalan var mı diyer sorarsan,
Konu komsu esi dostu hatırlayıp anarsan,
Muhtargilin Ahmet sehit olmus haber geldi dün.
Köy giyindi kusandı, hep nazmazgaha gittiler.
O sehidin remmetullah duasını ettiler.
Yeri belli olmak için mezarını kazdılar.
Bir tas dikip Ahmet sehit oldu diye yazdılar.
Kurban kesip hatmi serif indirdiler, hep ona
Gönderildi onun gökte yatan sanlı ruhuna.
Sen bilirsin yavuklusu kumral saçlı Emine,
Bir al bayrak asmıs idi o gün kendi evine.
O güzel kız yesil örtü örtmüs idi basına
Bir kurumla oturmustu, köyün dibek tasına,
Hic kırmadı ağlamadı sandım onu bir melek,
Onun erlik ocağını söndürmüstü kör felek.
Sürme çekmis, kına, ile süslemisti elini,
Olmus idi telli duvaklı nurlu sehit gelini.
Dedi; Ahmet beni artık ahrette beklesin.
Ben onunum utanmasın beni Hak'tan istesin.
Kaderim bu, sehit olmus benim sanlı yiğidim,
Kız kalırım varmam ele benim canlı sehidim.

"Çanakkale'de ölümü hiçe sayarak savaşıp sehit düşenler
Çılgın Türk değildiler.
Onlar bu vatanın topraklarını kutsal bilip kaderine terketmeyen
asil ruhlu KAHRAMANLARDIR"



ANNEM' E


Bir gün taşınacağım erler kolunda
Görev anında gurbet yolunda
Kapanmış yatarken bayrak altında
Karşına çıkarken ağlama annem

Ansızın bakarsın gelir bir haber
Oğlun görevde şahit olmuş derler
Bayraklar altında gelirsem eğer
Üstüme yığılıp ağlama annem

Çiçeği burnunda yirmi yaşında
Oturmuş beklerim silah başında
İsmimi okursan mezar taşında
Üstüme kapanıp ağlama annem

Gurbette ağladım döktüm gözyaşı
Son durağım olursa mezar taşı
Sizlere söyleyince sağ olsun başın
Boynunu büküpte ağlama annem