Susmak cogu zaman bütün sözlerden daha anlamlıdır...Bende cok zaman susarım Tavsiye ederim ) hoş bir sayfa olmuş yüreginize saglık
Susmak cogu zaman bütün sözlerden daha anlamlıdır...Bende cok zaman susarım Tavsiye ederim ) hoş bir sayfa olmuş yüreginize saglık
Sustum...!
Gittim...!
EyvaLLah...!
teşekkür ederim'hayaL Nickli Üyeden Alıntı [Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
Sensiz bir şehir
Kendini ilk günden nasılda belli ediyor
Sokaklar bomboş ve anlamsız
Koca şehir kasvetli ve karanlık
Evler sanki çökmeye yüz tutmuş
İnsanların başı eğik
Başka şehirlerde, başka yüreklerde
Bıraktıkları yürekleri var onlarında
Ve sessizlik
Ölüm gibi çökmüş cılız bedenlerin üstüne
Ve herkes ayrı şehirlerde
Yüreklerini bıraktıkları yerlerde
Hepsinin ortak bir noktası var;
Acı, hüzün ve ayrılık
Köşede bir adam
Sigarasının dumanını savuruyor
Gecenin karanlığına
Belli ki onunda yüreği yorgun düşmüş
Uzaklarda bir yerlerde
Gözlerini kaybetmiş sanki
Gözlerini alıp götüreni arıyor belki de
Kim bilir
Ve ben
Ben yokum artık
Bende o adam gibi gözlerimi kaybettim
O soğuk kış gününde
Orada o beton yığınının içinde
Seni gördüğüm o lanet yerde
O günden sonra bir daha hiç bir şey görmedi bu gözler
Senden başka
Nereye baksam bir hayalden ibaret olan siluetin gözlerimin önünde
Sen varya sevgili
Gözyaşından başka bir şey değilsin gözlerime
Acıdan başka bir şey değilsin yüreğime
Varlığının ve yokluğunun arasında kaybolmuş
Gelgitler yaşıyorum
Ölümle yaşamı ayıran
O ince çizginin üstünde gidip gelmek gibi
Bir adım atsam boşluk
Kapatsam gözlerimi karanlık
Sussam sessizlik
Gitsem sensizlik
İnkâr etsem sevgimi yalan
Ne yapsam boş ve anlamsız
Siyahla beyaz gibi
Bir yanım sokak lambaları
Diğer yanım karanlık sokaklar
Nereye gitsem sensizlik bu şehir
Bu şehir ölüm
Bu şehir yalnızlık
Bu şehir sessizlik
Bu şehir gözyaşı
Anladım ki sensiz bir hiçmiş bu şehir
Ve öğrendim ki ayrılıklara tutsakmış bu şehir
Oysa her şey oyun değil mi bu şehirde
Hayat bir tiyatro sahnesi gibi kurulmadı mı önceden
İşte bende seni bu oyunda sevdim
Dekoruna karanlık sokakları ve lambalarını koydum
Duvarlara serseri âşıkların haykırışlarını
Ve son perde sevgili
Oyun bitti artık
Gözlerimi çalan ilk hırsız
Yüreğime inen son perdesin
Nerde kafası güzel bir genç görürsen
Esrarlı gözlerle gözlerine bakan gözlerimi hatırla…
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
Ve sen yoksun artık
Ne sıcacık bakan gözlerin
Ne sarıldığım zaman yok olduğum,
Senin benliğinde var olduğum dünyan
Ne beni yakan yüreğin
Ne yüreğime saklayacağım tek bir sözün var
Ve sen yoksun artık
yaşayamıyorum, nefes alamıyorum
çok canım acıyor kanıyor yaralarım
sevemiyorum insanlarıçünkü hiçbiri sen değil
beni saran varlığın nerde
ve sen yoksun artık
ben yapayalnız kaldım bu acımasızlıklarda
ben sensiz kaldım
gittin değilmi
tek söz yok yüreğime saklayacağım,
tek bakış yok gözlerimde saklı kalan
kokun yok dudaklarımda ıslaklığın ve senin hayatında da ben
ve sen yoksun artık
uyuyamıyorum oysa ben günlerce sadece uyumak istiyorum
tek kavuşabildiğim rüyalarımda seninle buluşmak için
senin için
hani seninleyken en güçlü fırtınalara dayanabilen bir çınardım ya
şimdi bir meltem beni yıkıyor
sensizim
gittin ya beni, BENİ ANLAMAYAN İNSANLARLA BIRAKTIN YA
neydi bana nefretin
bu kadar acıyı bana yaşattın
bir tekediliş değil yokluğunun varlığını hissetmeme
neden olan acı
sensizlikle dövüşmem de değil
sanki yemin etmiş gibi acılarını sahiplenmekte değil
gidişin bir ihanete bir yalnızlığıa bir yok oluşa kabul edememk bunu anlamamk içimde fırtına
kayboluş aşkalara insanlara son çığlık içimdeki yıkılışta
yapamam dayanamam bunu anlayamam anlatamam
,bir tarafım seni inkar ederken bir tarafım seni delice kabulleniyor çıkıp karşıma
yapmadım demeni bekliyor
ama sen yüreğime inat susuyosun
ve sen yoksun arık
keşke son kurşunu yüreğime sıksaydın bu kadar kanarmıydı içimsen benim canımdın
aldın yaşayamadımki
senden sonra bir daha ben olamadımki.............................
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
Ne garip bir duygudur aslında yaşamak
Uyanırsın yatağından
İçinde deli bi coşku
Nedensiz bi sevinç
Baş döndüren bi muamma
Hışımla kalkarsın sıcacık yatağından
Güne başlamak için
İlk işin çaydanlığı ocağa koymadan önce
Perdeyi aralayıp, hava soğuk olsa bile
Doğan güneşe bir selam çakıp
Miss gibi havayı taaa ciğerlerine kadar çekmektir
Umut dolusundur
Gelecek kaygısı, bugün bitirilmesi gereken işler
Ve ödenecek faturaların hiçbir hezimeti yoktur
Çünkü sen güne kendini, kendini de güne adamışsındır..
Sevdiğin şarkının sadece bildiğin nakaratını
Bozuk plak gibi defalarca söylemene rağmen sıkılmamışsındır
Börtü böceğe, yağan kara, doğan güneşe selam veresin gelir
Çünkü hayat her şeye rağmen güzeldir..
Ve yaşamak da.
Sonra bir gün daha olur yaşamında;
Gece ağlamaktan ıslattığın yastığının şahitlik ettiği
Şiş gözlerle uyanırsın
Günün ağarmasına inat, hala karanlıktır gördüklerin
Işık yoktur,
Ufuk yoktur,
Umut etmek bile istemezsin
İsyan değildir aslında göğe savurdukların
Yaşadığın haksızlıklar, aşktaki hayal kırıklıkların
Ve ömrünü adadıklarının ihaneti sarar tüm benliğini
O günü kafanda geçirirsin;
Her gün yaptığın gündelik işler bile yük gelir sana.
Hayatın yükü ağır,
Yaşadıkların ağır,
Ve bunları taşıyacak -omzum- hala minicik dersin
Ezilirsin altında hayatın
Gözlerin hala ıslak ıslak, en hüzünlü şarkıların
Ağır dizleridir dilindeki
Yalnızlık demlersin, çile katarsın
2 şekerli açık sabah çayının içine biraz da
Sonra yola çıkar, etrafına şöyle bir bakarsın,
Ne hazin bir öyküdür hayat
Ve yaşadıklarımız da
Dersin...
Ve devam edersin
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
Evet hakim bey sevdim onu...
Saplantılı bir kara sevda değil bu... Gelip geçici bir heves hiç değil...
Sadece sevmek istiyorum seni..
Ve söz vermek,bir başka gözün değmeyeceğine bakışlarıma...
İçimden geçen sevda sözlerini haykırsam yüzüne, canın acıyacak biliyorum..
İşte sırf bu yüzden, suskunluğun karşısında yapabileceğim tek şeyi yapıyor ve sessizliğe gömülüyorum.. Belki bir gün seversin diye bekleyerek çaresizce...
Yokluğun bile var oluşunun delili..
Yokluğun, sen olmadığın için hiçbir şeyi umursamayışımdan belli..
Yokluğun, geceleri hayaline daldığımda, üzerime doğru gelen odamın duvarlarından belli..
Uyku tutmayan gecelerde biraz nefes almak için pencereyi açtığımda...
yıldızlarda asılı duran bakışlarından belli.
Ve sen bu yokluğa alışmamı istiyorsun öyle mi? Bu yokluğu kabul etmemi istiyorsun...
Yaşanan onca şeye bir kalemde mil çekmemi istiyorsun...E peki !!
Ne yaparsam yapayım hayatımdan sadece geçtiğini ve gönlüne beni kabul etmeyeceğini biliyor ve bu şiiri sakın okuma diyorum..
Olaki geri dönesin gelir...Sakın!!!
Aşk mahkemesine düştüm sanki...
Sayende cezamı çekiyorum hiç suçum olmadığı halde...
Hakim dedi suçlu ayağa kalk...
Suçun SEVMEK dedi...
Biliyorsun en buyük suç bu savunman nedir...
Evet hakim bey sevdim onu...
Hemde iliklerime kadar...
Uğrunda ölecek kadar...
Çok değer verdim...
Mutlu oldum...
Ağladım...
Cezama razıyım...
Karar verildi..
Ve ...
Sensiz yaşamaya müebbet mahkum edildim...
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
söyLesene Kac HarfLe sevdin beni? ..
Söylesene beni kaç harfle sevdin?
Hani anlat desem içindeki sevgiyi, ilk kelimenden sonra kaç dakika sürer?
Zamanı ellerimle yakasından tutup havaya kaldırsam ne kadar anlatırdın?
Hadi anlatsana beni kaç harf sevdin?
Oyunuma geldin sevgili.
Kandırdım seni az önce.
Bana olan sevgin kaç harf diye sordum sende bana anlatmaya başladın.
Cümlelerle kelimeleri süsleyerek anlatmak yeterli oldu. Demek sadece SENİ ÇOK SEVİYORUM da özetim.
Oysa bana yaşadığımızı sandığım bu büyük aşkı tarif edememen lazımdı.
Ağzından hiçbir kelime çıkmamalıydı.
Düğümlenmeliydi ses tellerin, ellerin titremeli, avuçların terlemeliydi.
Bocalamalıydın.
Her anlatmaya kalktığında saçmalayıp örneklerle izah etmeye çalışmalıydın.
Başaramamalıydın.
Anlamını bilecek kadar bir aşk bize yakışmazdı oysa.
Bak sokaklara hep onlarla dolu.
Ellerinden tutabildiğin bir aşk bu sendeki.
Bana olan sevgini özetlememeliydin sevgili.
Özetlenecek bir aşk sadece kitaplara konu.
Yazılabilecek kadar basit bir aşkı ben bir damla gözyaşıyla anlatırdım sana.
Bana benim sorumu sorma sevgili.
Peki, sen anlat o zaman deme bana.
Beni sadece 16 harf seven birisine ben ne anlatayım?...
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
Noktayla dolu seni sevmek...
Sonsuzluga uzanıyor seninle her cümlem...
Duru yok, duragı yok.Ne nokta ne virgül..
Şüphe edemeyecegim tek sey aşkım..
Tüm soru işaretleri anlamsız...
Büyük harfle baslar adın ve öyle biter...
Özel isim oldugun icin degil bana özel olduğun için.
Hayatıma attığım en güzel başlıksın
Bana her gelişin satır başı;gözüme her degişin ünlem!
Bir benden gidişin nokta olur.O da zaten son nokta...
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan kış sabahında, seni düşündüğümde içime yayılan sıcaklığın, dışarıdaki iki metre karı bile eritebileceğini düşünüyorsam...
Uykudan yüzümde mutlu bir gülümseme ile kalkıp benimle birlikte uyanan güne senin adını veriyorsam...
Evimin bütün duvarlarında senin yüzünü görüp, bana baktığını hissediyorsam...
Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa...
İçtiğim çayın şekeri, sigaramın dumanı, kahvaltımın her lokması sen oluyorsan...
Sokakta bana bakan her insan, yüzümdeki tarifsiz sevinci görüp hayrete düşüyorsa...
Sevdiğin şarkıyı defalarca başa alıp bıkmadan defalarca dinleyebiliyorsam...
O şarkının her sözüne seninle ilgili ayrı bir anlam yüklüyorsam...
Yüzlerce kişinin arasında bile kadehimi sadece senin şerefine kaldırıyorsam...
Başımı döndüren şeyin aslında içki değil, sana olan aşkım olduğunu biliyorsam...
Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözünle, bir gülüşünle uzun bir tatilden dönmüş gibi enerji doluyorsam...
Ve o enerjiyle hiç uyumadan günlerce çalışabileceğimi duyumsuyorsam...
Gün boyu saatleri, dakikaları sayıp 'Neden geçmiyor bunlar' diye hayıflanıyorsam...
Ve hep seninle buluşacağımız anı bekliyorsam...
Kitap okurken seni düşünmekten kendimi alamayıp aynı satırı defalarca tekrar ediyorsam...
Sonra sana bunu anlattığımda birlikte ne kadar güleceğimizi düşünüp keyifleniyorsam...
Seninle ilgili planlar yapıyorsam...
Sadece varsayımlara dayalı olsa bile o planları mükemmelleştirmek için her ayrıntının üzerinde dakikalarca düşünüyorsam...
İzlediğim filmdeki başrol oyuncularının yerine kendimizi koyup 'Biz olsaydık böyle yapardık' diyorsam...
Yüzyıllardır sevgililerin kullandıkları klasik sözcüklerin benim duygularımı anlatmaya yetmediğini fark ediyorsam...
Yine de bunları söylemekten hiç ama hiç bıkmıyorsam...
Aşkımın coşkusunu sana yansıttığımda senin de bana aynı coşkuyla karşılık vereceğini biliyorsam...
Kahkahanın en güzelini seninle atacağımı, yemeğin en güzelini seninle yiyeceğimi, içkinin en keyiflisini seninle içeceğimi düşünüyorsam...
'Hayatının en anlamlı şeyi ne' diye sorduklarında tereddüt bile etmeden senin adını verebiliyorsam...
Sen benim için vazgeçilmez olmuşsun demektir...
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....
kim demiş sarhoşluk kötü diye, ben herşeyimi ayıkken kaybettim....