Konu: 4+4+4 Sisteminde Birinci Sınıf Müfredatı

4+4+4 Sisteminde Birinci Sınıf Müfredatı




4+4+4 sisteminde birinci sınıf müfredatı açıklandı

Şebnem HOŞGÖR / VATAN



Okula başlama yaşının düşürülmesi ve kesintisiz eğitimin bölünmesi başta olmak üzere eğitim sistemine getirdiği yeni uygulamalar nedeniyle büyük tartışma yaratan 4+4+4 sisteminde birinci sınıf müfredatı açıklandı. Bu sene 60 aylıkların da başlayacağı birinci sınıfların uyum sağlamasını kolaylaştırmak için müfredata istop, köşe kapmaca, kutu kutu pense, dokuz taş gibi oyunlar da girdi...

Yaş ve rapor tartışmaları sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 eğitim sistemi uyarınca bu yıl okula başlayacak 60 aylıktan itibaren çocukları eğitim hayatına alıştırma amacıyla yenilediği 1. sınıf müfredatına ilişkin öğrenci çalışma kitapları ve öğretmen kılavuz kitabı hazırladı. Kitaplar Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın internet sitesi aracılığıyla görücüye çıktı. İnternet sitesinde 208 sayfalık öğretmen kılavuzu kitabı yer alıyor. Öğrenciler için ise 2 çalışma kitabı hazırlandı. 192 sayfalık çalışma kitabı ile öğretmenin anlatımlarını takip edebilecekler. 112 sayfalık ikinci çalışma kitabı da “kes-kullan” ismini taşıyor ve kes-yapıştır sistemi ile gündelik hayata ilişkin bilgileri öğrenmeleri amaçlanıyor. 1. sınıfların uyum ve okuma yazmaya hazırlıklarına yönelik öğretmenler için hazırlanan kitapta, oryantasyon haftası ve ilk 2-3 aylık sürecin önemine dikkat çekti



Zil yerine şarkı

Öğretmen Kılavuz kitabında ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okulun ilk günlerindeki kaygılarını azaltmaya yönelik tavsiyelerde de bulunuldu. Talim Terbiye bu çerçevede öğretmenelere “kart sistemi” önerdi. Buna göre “oryantasyon” döneminde öğretmenler çocuklara “Bugün 12.00’ye kadar okuldayız” deyip bu çerçevede o saate kadar yapacakları etkinlikleri “1- resim yapacağız, 2 oyun oynacağız 3... “şeklinde açıklayacak. Her etkinlik için tahtaya ya da panoya bir kart asacak. Bu etkinlikler gerçekleştirildikçe de, bunlara ilişkin kartlar toplanacak. Oryantasyon haftası süresince öğrencilere, teneffüsün ders arası olduğu, oynama, tuvalete gitme, burun silme, su içme, bir şeyler yeme gibi ihtiyaçları karşılamak için gerektiği, zille başlayıp ve zille bittiği anlatılacak. Kitapta miniklerin ilk hafta sınıflarını bulabilmelerine yardımcı olmak amacıyla öğretmenlere, okul ziliyle eş zamanlı olarak şarkı söylemeleri önerisinde de yer verildi.

3 aylık uyum süresi

Çocukların hayal gücünü geliştirmeye yönelik çizim ve anlatım faaliyetlerine de yer verilecek ilk 3 ayda sınıf içinde ve okul bahçesinde oyuna dayalı eğitime ağırlık verilecek ilk 3 ayda, çocuklara oynattılaracak oyunlar arasında “İstop, köşe kapmaca, şişe devirmece, 9 taş, yuvarlanan toptan kaçma” gibi oyunlar yer aldı. 12 Hafta sürecek uyum ve hazırlık çalışmaları kapsamında Türkçe dersine hazırlık için “görsel okuma, dinleme, sesleri tanıma, ses benzerliği, iletişim kurma, görsel algının geliştirilmesi, dikkat becerilerinin geliştirilmesi, ses farkındalığı ve yazı bilincinin oluşturulması, çizgi çalışmaları gibi becerilerin yapılandırılması” amaçlanacak.

‘Dalga’ çizecekler

Öğrenciler için hazırlanan kitaplarda boyama, çizgi birleştirme, eşleştirme, resimler arası farkları bulma gibi oyunların yanı sıra yalnızca ”a” ve ”e” harfleri öğretilecek. Öğretmen çalışma kitabındaki takvimlemeye göre minikler yazma becerelerine alt yapı olması için ilk dalgayı Ekim başında çizmeye başlayacak. Ekim’in ilk yarısında büyük ve küçük “e” sesinini yazım pratiğini yapacak minikler, Kasım ayında da yazım alıştırmalarını sürdürecek. Okuma çalışmaları öğretmenlerin belirleyeceği metinler ve kitaplar aracılığıyla yapılacak. Kitap ve metin seçiminde öğrencilerin ilgi alanlarının göz önünde bulundurulması, öykü, masal, şiir, tekerleme gibi türlerin bu yaş düzeyindeki çocukların ilgilerini çekebilecek şekilde seçilmesi öneriliyor.

Tangram ve Mandala

Miniklere uyum ve hazırlık sürecinde basitleştirilmiş haliyle sayılarla oynanan zeka oyunu ‘sudoku’ egzersizleri de yaptırılacak. Geometrik 7 şekli bir araya getirerek çeşitli formatlar oluşturmayı esas alan “tangram” ile şekilleri belli bir düzene göre boyama esasına dayanan Hint kökenli “mandala” oyunu da etkinlik olarak oynatılacak. Uyum ve hazırlık sürecinde miniklerin eğitimine ayrı bir ders saati olarak değil bütünleşmiş halde oyun ve fiziki etkinlikler eşlik edecek. Minikler “ritim tutma, boyama, kesip yapıştırma” gibi eğlenceli aktivitelerle derslerini yapacak. Müfredat programına göre, petşişelerden “marakas” yapacak minikler, yaptıkları bu basit müzik aletiyle serbest ritim çalışması yapacak.

Cin Ali gitti, Bilge geldi

Kitaba göre, matematik etkinlikleri, hem matematiğin doğal yapısı hem de çocukların gelişim düzeylerine uygun olarak ”oyun” teması dikkate alınarak tasarlandı. Miniklere matematik etkinlikleri “Bilge” karakteri üzerinden anlatılacak. Matematik dersi kapsamında öğrencilerin muhakeme yapma ve problem çözme becerilerini geliştirmek amacıyla sıraya koyma, kıyaslama, hatırlama, eşleştirme, günlük hayatta sayıları kullanma, basit ölçme çalışmaları yapma, nesneleri gruplama, örüntü tamamlama, görsel algıyı destekleme gibi çalışmalar yapılacak. Matematik dersi kapsamında miniklere 1’den 10’a kadar rakamlar öğretilecek.

Topu artık Arda atacak Ela tutacak!

Geçmiş yıllarda okuma ve yazım çalışmalarında sıklıkla kullanılan Ali, Ayşe gibi geleneksel isimler de, yeni müfredatla tarih oldu. Matematik dersini “Bilge” isimli karakter üzerinden öğrenecek minikler, diğer derslerinde ise “Ela, Ege, Efe, Emel, Arda” gibi isimlerdeki karakterlerle tanışacaklar.

60 ay için iyi ama 72 aya çok basit

Eğitimsen Başkanı Ünsal Yıldız, kitapları detaylı inceleme fırsatı bulamadığını ancak ilk etaptaki gözlemlerini VATAN’a şöyle aktardı: “60 ay ila 83 yarasındaki çocukların 2 yaş farkı dikkate alan bir program değil. Okul öncesi eğitim araçları içine yerleştirilmiş. Ama 72 ay üstü çocukların bir kısmı zaten okul öncesi eğitimi aldıkları için onlar için uygun olmayacaktır. Kendilerini geliştirmeleri için bir araç olarak değerlendirmek olanaklı değil bu etkinlikleri. Daha çok 60-72 ay aralığındaki, aslında ilköğretim eğitimine hazır olmayan çocukları gözetme çabası ilk bakışta dikkat çekiyor. Bu müfredatın uygulanması için okullarda hangi fiziki koşulların oluşturulacağına dair hiçbir netlik yok. Bu etkinliklerin bazıları için uygun alanlar gerekiyor. Her okul buna sahip mi? Buradan okumayı öğretmenin 1. sınıfta olmayacağını anlıyoruz. Herhalde çocuklara okumayı 2. sınıfta öğretecekler.”

Kuran, haftada 2 saat seçmeli

4+4+4 eğitim yasasına dahil edilen Kuran-ı Kerim ve Siyer derslerinin müfredatı son şeklini aldı. 5. sınıftan itibaren haftada ikişer saat seçmeli olarak okutulacak iki derste, öğrencilere Kur’anı Kerim’le birlikte Arapça da öğretilecek ve hafızlık eğitimi verilecek. Öğrencilere Hz.Muhammed’in günlük hayatının detaylarını da öğrenecek. Müfredatın detayları şöyle:

- Kuran dersi 5. sınıfta başlayacak. Öğrenciler ilk derste “Kuran-ı Kerim’i niçin okumalıyız?” sorusuna yanıt arayacak.

- “Kuran-ı Kerim’i Tanıyalım” ünitesinde Kur’an kıssaları, duaları, kavramları hakkında bilgi verilecek.

- Öğrenciler, 2. üniteye geçtiklerinde ise Kur’an okumaya başlayacak. Arapça harfler, harflerin okunuşu da öğretilecek. Öğrenmeyi kolaylaştırmak için Kur’an’dan bazı ayetleri koro halinde seslendirmesi istenecek.

- Kur’an okumayı öğrendikleri zaman ise Bakara suresini okumaları; subhaneke, salli barik, ihlas, kevser gibi duaları da ezberlemeleri sağlanacak.

- 6. sınıfa geldiklerinde ise öğrencilere Kuran-ı Kerim’i güzel okumanın önemi aktarılacak, “kurallarına göre güzel okuma” içeren tecvit dersi verilecek.

- Dua, zikir, tesbih ve secde kavramları da 6. sınıfta öğretilecek. Bakara ve Yasin sureleri okutulacak, Amentü, Felak, Nas gibi sureler ezberletilecek.

- 7. sınıfta da Kuran-ı Kerim’in islam dinindeki yerini öğretilecek.

- Harfleri uzatma, harflere vurgu yapma gibi bilgilerle, öğrencilerin Kuran’ı daha profesyonelce okuması sağlanacak.

- 7. sınıfta ezberlenecekler arasında Kafirun, Fil, Kureyş, Maun sureleri yer alacak.

- 8. sınıfta da yine Kuran-ı Kerim’in mesajları üzerinde durulacak. Hz. Yakub, Hz. Yusuf gibi peygamberlerin kıssaları öğrencilere aktarılacak. Furkan, Rahman, Cuma gibi ayetlerin okunacağı derste, Asr, Kadir suresi ve Ayetül Kürsi anlamlarıyla birlikte ezberlenecek.

- Bu yıldan itibaren ilk kez ortaokullarda seçmeli dersler arasında bulunan Siyer’de de Hz.Muhammed’in hayatıyla birlikte insani yönleri anlatılacak. Dersi seçen öğrencilere önce Hz. Muhammed’in hayat hikayesi anlatılacak; doğumu, çocukluğu, gençliği, beslenme alışkanlıkları, giyim tarzı, peygamberliği ve vefatına ilişkin bilgiler verilecek.

Bence yeniliklere her daim açık olmayı öneren insanlar olarak ve "artık onlar eskide kaldı " diye her defasında bazı adetlerimize laf eden bir millet olarak bu yeni sistemide kabul etmek açık olmak lazım...hem birşeyin iyi mi kötü mü oldugunu söylemek için o şeyin yürürlüge konduktan sonra belli bir zaman geçip o şeyin hiçbir işe yaramadıgına şahit olmak lazım, böyle birşey olmadan bu 4 4 4 sistemini sürekli kötüleyen begenmeyen olmadı bir işe yaramaz diyen büyüklerimizi ve halkımızı şaşkınlıkla izliyorum aslında...hele bir durun mübarekler, ne olmadı ? neyi begenmediniz ? ne tutmadı ? kötü olan ne ? bi sabredin bi bakın bi görün belki herşey daha iyi olacak bu kadar umutsuz karamsar olmak neden?...sözüm buradaki konu için degil uzun zamandır takip ediyorum yorumları o yüzden genel olarak yazıyorum...yani herşeye hükümete baglamak ne kadar dogru ? tmm hükümeti sevme begenme, şunları yapmadı de, şunlarda kötüydü de , sen hükümeti sevmiyorsun begenmiyorsun oy vermedin diye her yapılan şey kötü olacak anlamına mı geliyor...bence cocukların erken yaşta okula başlaması gayet güzel, sınıflar ayrı olabilirdi orda sıkıntı olacak , ama herşeyi örnek aldıgımız avrupada cocuklar 3 yaşında egitime başlıyorlar, bizim cocuklarımız 3 yaşındayken daha altına yapıyorlar tuvaletini...ve biz okula giderken hemen harf yazmaya calışıyorduk, şimdi cocukların el kasları gelişsin diye önce dalgalı cizgiler daireler düz cizgliler yan cizgiler ciziliyor...biz cıkıp oyun oynayamazdık hatta bedenegitimi resim dersinde bile toplama işlemi yapardık...şimdi cocuklara her gun bir saat oyun saati veriyorlar ben pek kötü bir taraf göremiyorum, evet dini konudada egitilmeliler, bu heryerde böyledir zaten, herkes okulda kendi dinini ögretir cocuklara bu din egitimi sadece bizim ülkemizde degil belki bugunku bu durumumuz kücük yaşta dini degerlerimizi bilmedigimizdendir. hiç böyle ddüşündünüz mü ? bugunkü hırsızlıklar , başkalarının kızına karısına bacısına göz koyup ırzına gecenler insanlar, annesini babasını sokaga atan insanlar kücük yaşta dini egitim almış olsa bu davranışların hem dini açıdan hem toplum ahlakı açısından kötülügünü ögrenmiş olsa bugun bu halde olurmuyduk ? hiç telaş etmeyin kimsenin başına zorla eşarp taktırmazlar kimseye bugun zorla cıplak gez demedikleri gibi...kimseye zorla kuranda okutmazlar kaldı ki bunları zorla yapsanız bile bunlardan bir ecr ( sevap) alamazsınız...gönülden istemedikten sonra hiçbişeyin kıymeti yok...amabu kadar ayaklanacak bişey yok bence...dolduruşa gelmeyin..hem gerideyiz diye şikayet edip sonrada cocuklar oyuın cagındayken okula gitmesin ddiye pankart açan sevgili halkımızada selamlar )

Orada durum nedir bilemem ablası bizim cocuklarımız 25 kişilik sınıflarda , biraz medya iyileri göstermeyip hep kötüleri gösterince durum böyle oluyor..evet sıkışık sınıflarda az degil ama sürekli kötü şeyleri halka duyurunca herkek sanıyor ki heryer aynı...hayır öyle degil bizim buradaki 3 okulda 5 e gecen ögrencileri başka bir okula gönderdiler orada 1. sınıfa başlayacak ögrencileri burada 5. sınıfların oldugu boşalan sınıflara aldılar, yani bu durum bu kadar vahim degil,bu hükümet için demiyorum zamanında diger hükümetler de dahil olmak üzere belediyelere belli miktarda paralar veriliyordu ödenek mi denir ismine nedir bilemem tam o tür kelimeleri..belediyeler okul yapmak yerine o parayı yedilerse bugun hiçbir belediye cıkıp sınıf azlıgından şikayet etmesin...medya olabildiginde kötü gösteriyor durumu zaten,bunun birde eski zamanları var ben 25 yıldır bursadayım, 25 yıldır bursa son 10 12 yılda oldugu kadar gelişmedi...ama sorun siyaset bilgim sıfır hani belediye başkanı hangi partidendir vali nedir kimdir bilmem ilgilenmem..ama görülen o ki bundan önceki belediyeler calışmamış, patır patır hastaneler yapılıyor yenileniyor okullar yenileniyor yapılıyor, yollar düzeltiliyor, eski yapılar onarılıyor, camiler düzenleniyor...ee hükümet aynı hükümet...benim belediyeme daha fazla yardım edip falanca belediyeye yardım etmiyor mu ? yok öyle birşey...herşey hükümette bitmiyor , belediyelerde valilarde kaymakamlarda da bitiyor...bana bugun sorsanız hangi partiye oy verirsin diye sana birşey söyleyemem cünkü bir fikrim yok bir tarafa baglı degilim...ama bütün yanlışları bir yere yıkmakta haksızlık diyorum...hükümetine her yaptıgı ve yapmadıgı olay oluyor yaptıgı da kötü yapmadıkları da kötü... bu kadarda kötü oldugunu zannetmiyorum ve hiçbir parti içinde bu kadar kötü demem ben...bugun chp de mhp de olsaydı yaptıgı iyi şeyler kadar kötü yaptıgı şeylerde olurdu...biraz adaletli olsak fena olmaz

Neyseki siz o sistemde okula gidenler arasında degilsiniz hadi ucuz kurtuldunuz ) kücükler düşünsün

Mastor Nickli Üyeden Alıntı [Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]

.çmadıkları eğitim sistemi vardı onuda hallettiler, yuppi.

@[Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!] 'a katılıyorum.