Kireçli Omurlar Arası Bağ iltihabı

Kireçli omurlararasi bağ iltihabi ya da sertleştirici omurga romatizması.

Yaygın eklem romatizması kadar sık rastlanmaz; erkeklerde rastlanma oranı yüzde 90′dir; teşhis ve tedavisi konularında büyük ilerlemeler gerçekleştirilmiştir ve iyi tedavi edilen hastaların çoğu normal bir yasam sürebilirler.

Bu hastalıkta omurlararasi bağlar ve omurlar sıkıca birbirine yapışır; sonuçta omurga sertleşir ve hareketsiz kalır.

Bu hastaların yüzde 80′inin hücrelerinin yüzeyinde normal insanların ancak yüzde 4′ünde rastlanan HLA W27 antijeninin bulunmasıyla, eskiden beri ileri sürülen soyaçekim kavramı bilimsel bir temele oturtulmuştur.

Bu bulusun, arastirmalara yeni bir atilim kazandıracağına kuşku yoktur.Bir deri hastalığıyla, sözgelimi sedef hastalığıyla birlikte olan romatizmalar, bu hastalığın özelliklerini gösterirler.

Bu arada yalnızca kanamalı goden barsağı-kalın barsak iltihabi gibi barsak hastahklarıyla ya da gonokok (belsoğukluğuna yol açan bakteri), brusella (malta-hummasına yolagan bakteri) ve streptokok enfeksiyonlanndan (kizil, bademcik iltihabi, böbrek iltihabi) ileri gelen eklem iltihaplarıyla birlikte görülen romatizmalar ya da bazı akciğer urlarıyla birlikte görülen ilgi çekici bir romatizma sayılabilir.

Bu romatizmaların ikisi biraz açıklama gerektirir: İvegen eklem romatizması;Yaygın döküntülü lupus.ivegen eklem romatizması ikinci Dünya Savası’nın sonuna kadar son derece yaygın bir hastalıktı. Çocuklarda ve ergenlik cağındakilerde görülen bu hastalık, önemli sayıda kalp hastalığından da sorumludur.

Bu romatizmanın nedeni kısmen açıklığa kavuşturulmuştur. Hastalığın başlaması için bir streptokok enfeksiyonunun gerekli olduğu bilinmektedir. Ama bu enfeksiyonlardan bazıları ivegen eklem romatizmasına yol açtığı halde, bazılarının neden yol açmadığı (oysa tümü streptokok-lara bağlı anjinlere yol açarlar) hala aydınlatılmamıştır.

20 yıldan bu yana, ivegen eklem romatizması giderek azalmaktadır. Romatizma başlamadan streptokoku yok eden penisilinin bulunmuş olması, kuskusuz bunda bü-yük rol oynamıştır; ama tek etmen bu değildir.

İvegen eklem romatizmasının ge-rilemesi, özellikle yasama düzeyinin yüksek olduğu, yani iyi beslenmenin, gecekondu yokluğunun, iyi ısınmanın, v.b. streptokok enfeksiyonlarını azalttığı ülkelerde son derece belirgindir. ivegen eklem romatizmasının ve öteki romatizma hastalıklarının teşhisinde ilerleme sağlayan önemli bir etmen daha vardır.

Bir sure önceye kadar, romatizma bilim öğretimi hemen hemen yoktu ve gerçekten bilinen tek hastalık, ivegen eklem romatizmasıydı; üstelik, bütün ivegen romatizmalar, ayrım yapılmaksızın bu adla nitelenirdi. Günümüzdeyse, romatizma bilim tip öğretiminin ana parçalarından biridir ve eskiden ender sayılan bazı hastalıkların, tanınmaları sayesinde aslında sik rastlanan hastalıklar oldukları anlaşılmıştır.

Adına karsın denen genellikle bir romatizma hastalığı olan yaygın döküntülü lupus, özellikle gene kızlarda görülen bir hastalıktır. Eskiden hızla ölüme yol açacak bu hastalık, günümüzde Hargrave hücrelerinin ve başka kan bozukluklarının araştırılmasıyla erkenden tanınabilmekte, böylece evrimi denetim altına alınarak, tehlikeli ihtilatlarından korutulabilmektedir.

Döküntülü lupus hastalığı, hedefi özel bir organ değil, bütün organizmaya yayılmış bağdokusu olan «bağdokusu iltihaplarnnin belirgin örneklerinden biridir.

Bu hastalık ayni zamanda, özbağışıklık hastalıklarının da örneklerinden biridir; çünkü, normalde organizmanın kendisine yabancı olana yönelik savumnasi, bireyin kendi özdokularina karşıharekete geçmektedir.

Döküntülü lupus üstüne yapılan araştırmalar, hastalıkların çoğu konusundaki görüşlerde köklü değişikliklere yolacmistir ve gelecek 10 yil içinde yeni bir devrimin beklenebileceği öne sürülebilir.