Bugünkü yazımızı sorulara ayırdık. Savunmalar yapıldı, tahliyeler başladı, yapılan bir çok itibarsızlaştırma haberi boşa çıktı. Buna rağmen 3 Temmuzdan beri temposunu bozmadan ilerleyen bir kurum “Haber Türk” ve onun yöneticisi “Fatih Altaylı” dolayısıyla onu işe alan, ulusal bir medya kuruluşunu teslim eden sayın Turgay Ciner’e cevapları malum olsa da sarı-lacivert taraftarlar adına sorular sorduk.

SAYIN TURGAY CİNER;

1- Medya sektörüne adım atarken ki amacınız neydi? Doğru haber yapmak mı? Yoksa sansasyon için, sonuçları hesap etmeden manşette sınır tanımamak mı? Genel yayın yönetmeni seçiminiz bu doğrultuda mı?

2- Medyanın görevi demokratik sistemlerde kamuoyu vicdanını doğru haberler ile oluşturmak değil midir?

3- Kişi ve kurumların suçlu olduğu kadar, masum olduklarını da ihtimal ve ip uçları doğrultusunda haber yapmak, sorgulamak gerçek anlamda basının görevi değil midir?

4- Daha iddianame bile yazılmadan, insanlar ne ile suçlandığını bilmeden gazete ana sayfasında bir insanın manşetten eşgal fotoğrafını yayınlamak, kendi kendinize kişiler ve kurumları cezalara boğmak doğru haberciliğin neresine sığar? Türkiye gibi yargılamalardan %50 den fazla beraat çıkan bir yargı sisteminde sizin kamuoyu vicdanınızın %50 si nerededir?

5- Haber Türk’ün sahibi sizsiniz onu biliyoruz ama grubunuzun rengi Fatih Altaylı’nın kişisel rengi midir? Yapılan yalan ve yanlış haberler, yazılar kişilerin hırs ve kişisel güdülerine mi hizmet etmektedir?

6- Kaynak aktarıp yatırım yaptığınız, doğru ellerde çok daha tercih edilebilir bir kuruma dönüşebilecekken, Haber Türk’ü kişisel hırs ve nefrete kurban etmek vicdandan öte, başarılı bir iş adamı için ne kadar doğru bir yönetim şeklidir?

SAYIN FATİH ALTAYLI;

1- Masumiyet karinesine sırf kendi hoş gördükleriniz için değil, ‘sevmedikleriniz” için de inanır mısınız?

2- Ekonomi uzmanlarınıza danışabileceğiniz halde; Aziz Yıldırımın’ın ”aylık” kişisel gelirini sorgularken, şirket girdisi ile aylık ödemenin farkını bilmiyor muydunuz. Ya da bildiğiniz halde bel altı vurmak için bu söyleme mi başvurdunuz? Aziz Yıldırımın’ın ahlakını sorgulamadan önce, kendi haber yöntemlerinizi hiç sorguladınız mı?

3-Kulübünü seven bir başkan Fenerbahçe’yi kendine siper etmez derken, sizler Kaliteli Türk Medyası olarak kişi ve kurumları ”ayırmak” değil koparmaya çalışırken, tutuklu bulunanların demokratik yollarla seçilmiş Fenerbahçe SK başkanı ve yöneticileri olduğunu, seçilmişlere sahip çıkıldığını ve bu kongrenin mayıs ayında yeniden Aziz Yıldırımı başkan seçeceğini biliyor musunuz? Siz hangi geleneğe alışkınsınız bilemiyoruz ama Fenerbahçe’nin genlerinde adam satmanın olmadığını biliyor musunuz sayın Altaylı?

4- Aziz Yıldırım’ı ve yönetimi NATO ihale çetesi gibi gösterirken, Fenerbahçe’linin mücadelesini sözde çıkar ilişkilerine mal ederken, NATO ihalelerinin dünyanın şartnamesi en ağır ve en sıkı tutulan ihaleleri olduğunu da biliyorsunuz değil mi?

Devam edersek, Fenerbahçe’li yöneticileri uluslararası kanunlar çerçevesinde iş yaparken ve haklı olduklarına inandıkları yolda birbirlerine destek çıkarken çete gibi lanse ederseniz; Ünal Aysal (Gs Başkanı, GS yi AIG den kurtaran kişi), İlhan Helvacı(Ünal Aysal’ın AIG anlaşmazlığında temsilcisinin kardeşi) GS eski yöneticisi Ebru Köksal(eski AIG yöneticisi – Gs yi AIG ile tanıştıran kişi- hali hazırda TFF den ayrılan kişi) Lütfi Arıboğan (Gs li eski milli basketbolcu, TFF eski yöneticisi) ilişkisine de sizin jargonunuz nasıl bir hitap gerektirir?

5- Kandırmayın Fenerbahçe’lileri diyerek tahvil ihracını taraflı haberler ile zayıflatmaya çalışırken, tahvillerin tamamının satıldığını ve 90 milyon TL ye denk gelen kısmının 10.952 bireysel yatırımcı tarafından satın alındığını biliyor muydunuz sayın Altaylı? Fenerbahçe’nin sadece %15 inin halka açık olduğunu, buna mukabil Beşiktaş’ın % 37,10 ve operasyon öncesi! Galatasaray’ın %44 lük kısmının halka açık olduğunu biliyordunuz değil mi? Ve Fenerbahçe’nin mevcut ihracın 5 katına kadar SPK tarafından tahvil çıkarma yetkisine haiz olduğunu da biliyorsunuz değil mi?

6- İnsanları yargılanmadıkları davalarda yargılanmış gibi gösterip aklı sıra renkleri kirletmeye çalışmak ve mevcut yargılamaların sonucunu yazmadan yargılanıp hüküm giymiş gibi manşet atmak gazeteci etiğinden midir sayın Altaylı?

7- 180 derece dönüş hızı kaç saniye sürer sayın Altaylı?

Ve son olarak sizin haberciliğinizi, vizyonunuzu ortaya koyan soruya ve herkesin malumu cevaba;

8- Alex Fenerbahçe’ye gelir mi sayın Altaylı?



Ne zaman adam oluruz?

Kendi renklerimize olan sevgimiz rakip renklere olan nefretimiz den güçlü olduğu zaman…

Tuna Akın