porno escort diyarbakır iskenderun escort
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
24 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

  1. #11
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    BANLI UYE!

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

    Alıntı yesil83 Nickli Üyeden Alıntı [Linkleri Görebilmek için ÜYE Olmalısınız!Hemen ÜYE OL!]
    Dogru diyorsun. Bencede. oturakli goturgec birdaha asla unutmam.
    Turkiye'ye gittigimde sorarim artik herkese otobusun turkcesi ne diye.
    Klavyem hollandaca oldugundan harf SIKINTISI cekiyorum maalesef.

    benim en cok terettut ettigim emin olamadigim kelimeler bunlar.

    yanliz mi? / yalniz mi?
    herkes mi? / herkez mi?
    sanidim mi? / zannettim mi?
    yanlis mi? / yalnis mi?

    bu tarz kelimelerde terettut ediyorum. Hangileri dogru simdi?

    Çoğu insan bu kelimelerde " Yazım Hatası " yapıyor . İlkokulda Türkçe hocamız şöyle ifade etmişti .

    Yalınlıktan aklınıza gelsin , doğru yazımı " YALNIZ "
    Yanılmaktan aklınıza gelsin , doğru yazımı " YANLIŞ "
    Doğrusu " HERKES " .
    " SANMAK ve ZANNETMEK " kelimeleri zaten aynı anlamda kullanılıyor .

  2. #12
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

    guzel bir yontemmis artik unutmam herhalde (insaALLAH)

    tesekkurler katin icin.
    iyiki'm

  3. #13
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

    Türkçe'nin bozulmasına ben de karşıyım ama dikkatimi çekti
    Yukarıda İngilizce'nin dünyada geçerli bir olduğunu söleyip bizi kandırıyorlar gibi bir cümle gördüm.
    Buna bir anlam veremedim tabiki İngilizce dünyada en geçerli dildir..
    Nereye gidersen git birbir dillerini bilmeyen insanlar İngilizce konuşarak anlaşmaya çalışırlar.
    Siz hiç Türkçe öğrenen Türkçe konuşan bir yabancı gördünüz mü ?
    Başka diller de değil konuşulan tek evrensel dil İngilizce'dir..
    Bir yabancı kendi dilinde eğitim verebilir ama herkes İngilizce'yi öğrenir oralarda da (:


  4. #14
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    dυѕLєяfσяυм üує

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

    Benim şahsi görüşüm, bunda bir sakınca olmadığıdır. Sonuçta dilimize Arapça, Farsça, Latince v.s gibi dillerden bir çok kelime mevcuttur. Gelişen teknolojiyle birlikte bir çok yeni kelimeler de türüyor. Siz bunu Türkçe'yi kaybetmek olarak görüyor olabilirsiniz ama ben tam tersine, Türkçe'nin zengin bir dil oluşunu bundan kaynaklı görüyorum. Bir kelimeyi birden çok değişik şekilde ifade edebiliyorsun veya bir çok anlam çıkartabiliyorsun. Sonuçta o kelimler dilimize geçerken kalıp halinde değilde, Türkçeleştirilerek geçiyor.
    "Tamam gelme.
    Bende başka bir ''hikaye'' bulurum kendime.
    Sen gibi olmasa da..
    O'nuda başka severim.
    İnkar etmem varlığını,
    Ben de meşgul ettiğin yeri kopartır, ''eksik yaşarım''.
    Bir daha aynı yerden sevmem kimseyi."

  5. #15
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    BANLI UYE!

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.





    "Türkçe senin ana dilin!
    İlk öğrendiğin dil!
    Daha iyi ifade edemezsin kendini yabancı sözcüklerle!
    Boşuna inkar etme, en iyi Türkçe'yi biliyorsun!
    Başka bir dile özenmek yerine; sahip çık kendi diline!
    Yerini tutar mı okuduğun güzel
    Şiirlerin, annenin sana söylediği ninnilerin,
    Ilk aşkından duyduğun “seni seviyorum”un?

    "Enternasyonal" demeyiver bu seferlik, "uluslararası"nı dene!
    Kendin için dene!
    Faydası olacak sana ve senden sonrakilere! İnan buna! Kalpten inan!
    Yüzyıllar boyunca konuşulagelmiş, çok ayrıntılı ve kusursuz bir
    dilbilgisine sahip olan bu dile saygı duy!

    Yabancılaşma kendine, kendi insanlarına...
    Konuşamadığında kendi halkınla, farkedeceksin içler acısı durumunu!
    Öyle bir dil yaratmışsın ki kendine İngilizce - Fransızca - Arapça...
    Ne sen anlarsın kendi insanını, ne o anlar seni...
    Ve kimse kimseyi anlamadığında, millet de kalmaz ortada, vatan da...
    Bu hayatının sonudur, kabul etmek istemesen de...

    Son bir şansımız daha var Türkçemiz için, insanlarımız için, Türkiye
    için…
    Baştan "hoşçakal" diyerek başlayalım "bye bye" yerine..."

  6. #16
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    BANLI UYE!

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

    Önceleri cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan kelime kısaltma alışkanlığına tanık olduk hep birlikte:
    “Slm”, “nbr”, “iiyim”, “nslsn”…
    Kelimenin tam yazımı için zaman oldukça kısıtlıydı ama dakikalarca mesaj yazma işinden vazgeçilmedi. Bazı çevrelere göre zamansızlığın getirdiği bu mecburiyet neticede özünde Türkçe’ydi; “Dalları olmasa bile ağaç yine ağaçtır(?)” tarzı yaklaşımlarda bulunuldu… Ve kırpıldı kelimeler…
    Sonra bu kelime kısaltma alışkanlığı, internet yazışmalarıyla birlikte yerini yabancı kelime kullanma alışkınlığına bıraktı. Yarı Türkçe yarı İngilizce kültür balı cümleler damladı bazı kişilerin ağızlarından ve parmaklarından, öyle ki sinek bellendi aksini savunan diller…
    “Evet” kelimesi uzun geldi onun yerine yes yazıldı
    “Hayır” kelimesi uzun geldi onun yerine “no” yazıldı
    “Tamam” kelimesi uzun geldi onun yerine “ok” yazıldı
    “Hoşça kal kelimesi uzun geldi onun yerine byyy” yazıldı…
    Yazıldı… Yazıldı…
    Son olarak da q "k" nin, w “v” nin , x “ks” nin yerini alıp “yaw”, “sewiyor”, “chilek”, “dish”, “kalems” tarzı kelimeler türetildi. Duygu, düşünce ve birikimlerin paylaşımı için kullanılan Türk Alfabesi, ilkokuldan öğrenilen 29 harf yetmez olmuştu artık zengin kimliklere…
    Hepsinden acısı ve vurucusu süregelen bu tutumun “umursamazlık” la bütünleşmesiydi.
    Evet Sevgili “Biri”leri!
    Büyük Türk Milleti’nin Türkçe’sidir pervasızca yozlaştırılan…
    Geçmişin birikimleriyle zenginleşen Türk Kültürü’nün yarınlara eksilişidir bütün bu söylediklerim…
    Herkes “Sivrisinek saz”dan “davul zurna az”a payına düşeni kabul eder umarım…
    Ötesi iğneli ve çuvaldızlı sorumluluk zaten…


    Konu Yeditepe tarafından (01 Mart 2012 Saat 11:17 ) değiştirilmiştir.

  7. #17
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    BANLI UYE!

    Standart Turkcheleşmeye Dur Denmeli

    Geri Sayım Çoktan Başlamış

    Giderek nüfusu artan internet dünyası artık hayatımızın bir parçası oldu.Ne tamamen onunla ne tamamen onsuz yaşayabiliyoruz.Öye bir yerleşti ki iki farkı dünyanın içinde aynı anda yaşıyoruz.Klavyenin başına gelmek ya da klavyenin başından kalkmak bu iki dünya arasında bir geçiş Bu inkar edilemez gerçek çağdaş hayata ayak uydurmanın önemli bir şartı olup çıktı artık.(Bknz : " Boyutlar Arası Geçiş Hayal Değil") Fakat dikkat edilmesi gereken bir nokta var.İnternet öyle güçlü bir silah ki;Doğru kullanırsanız son derece faydalı işler yapar,yanlış kullanırsanız da nükleerden daha kuvvetli,tehlikeli hale dönüşen bu şeyi etkinleştirirsiniz,felaketiniz olur.

    Gördüğüm üzere internet milli geleceğimizin,ülkemizin yarınlarının selametini yerle bir etme yolunda faal hale getirilmeye hazırlanan güçlü bir bombaya dönüştürülmüş.Geri sayım çoktan başlamış

    Dilimiz Tehdit Altında

    Son iki yıldır ciddi bir hızla büyüyen bu tehlikeye,Bu gidişe dur diyemezsek varlığımızın temeli ve devamlılığımızın en büyük diki taşı,desteği yok olacak.Nasıl ki ay yıldızlı kızıl bayrağımız göklerimizde özgürce salınamadığında bu bir esaret işaretiyse, sonun görünüşüyse,söz bayrağımızın da kendi içimizde özgürce salınamaması bir sonun işaretidir.En sarsıntılısı,en sinsisidir. Yazık ki bizler sonumuzu kendi ellerimizle hazırlıyoruz

    Bugün hangi paylaşım platformunu,hangi sohbet sitesini,sohbet kanalını açarsanız açın,Türkçe'yi doğru kullanan ya da kullanmaya çalışan çok az insan görürsünüz.(Bir elin parmakları kadar ya vardır ya yoktur.)Harfler ve yazılar değiştirilerek dilin özünde , vurgusunda değişiklilik yapılıyor.Alman ve İngiliz vurguları, terimleri,kelimeleri(Türkçe karşılıkları olduğu halde) hızla dilimize sokuluyor, Franklaştırılmaya çalışılıyor.Bu yollarla bizleri özümüzden koparmayı hedefliyorlar.Öyle bir politika uygulanılıyor,öyle bir özendirme yoluna gidiliyor ki (Acı bir gerçek) Özellikle biz,yeni nesil buna bilerek ve isteyerek,gözlerimizi görmemiz gerekenlere yumarak alet oluyoruz.

    Dilde Ciddi Bir Yozlaşma Almış Başını Gidiyor

    Gerçek hayattaki günlük konuşmalarımızda o kadar etkin olmasa da internette kullanılan konuşma dilinde ve diğer tüm yazılı iletişimlerimizde (resmi evraklar hariç) bu facia boyutuna varan bozulma apaçık ortada.Eskilerin de dediği gibi,Dolunay parmakla gösterilmiyor.

    Geçtiğimiz günlerin gündemine oturan fakat inadına göz yumulan,kişilerce ellerinin tersiyle itilip görülmek ve duyulmak istenmeyen,sadece belli bir kesime mensup duyarlı kardeşlerimizin,içleri sızlayarak belleklerine kazıdıkları ve bütün olup biteni kısaca özetleyen iki kelimelik bir cümle var.Eminim hepiniz duymuşsunuzdur.TÜRKÇE TURKCHELEŞİYOR! Yazık ki buna dur diyenlerin sayısının azlığı ve bu sürecin giderek hızlandığı,hızı arttıranların çoğaldığı acı bir gerçek.İşte Umutçular Edebiyat Topluluğu'nun birinci varoluş sebebi budur.Turkcheleşmeyi geri saramasak da ilerlemesine " Dur!demek ve daha kötü bir hale gelmemek için şimdiden gereken önlemi almaya çalışmak,hiç yoktan " Türkçe Sevdalıları"nın sayısını arttırmak.

    22 Mayıs 2007

    Umutcular Edebiyat Topluluğu

  8. #18
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    BANLI UYE!

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.



    Sözcüklerle Nasıl Oynadık


    Ziya Gökalp: "Türkçeleşmiş Türkçe" demiş, vermiş özleştirmecilerin ağzının payını. Bize de boynumuzu eğmek düşermiş. Örneğin "istiklal" sözcüğü. Bütün yurtta bilini yormuş. Yıllarca "İstiklal Harbi" diye öğretmişiz çocuklarımıza. "İstiklal Marşı" var, derken bir kutsallık gelmiş o söze. Şimdi bunu bırakıp "bağımsızlık" demenin ne yeri varmış, ne de anlamı. Türkçeymiş "İstiklal" sözcüğü, bal gibi Türkçe, öz Türkçe, katıksız Türkçe. Yalnız hepimizce bilindiği için değil. Arapçada yokmuş ki o sözcük, biz yapmışız, biz yaratmışız. Araplar da belki sonra bizden öğrenip "independance" karşılığı kullanmışlarmış. Anlıyorsunuz ya "istiklal" Türkçeye geçmiş Arapça bir söz değil. Arapçaya geçmiş Türkçe bir sözcük onlara göre. "Bağımsızlık" sözünü ise bilen yokmuş, uydurma imiş o söz. Doğrusu utanıyorum böyle diyenleri, düşünenleri duyup okudukça."(l)

    Dilde, dilekte, düşüncede ve amaçlanan ereklerde büyük sıkıntıları; neredeyse, "kanlı mı olacak kansız mı olacak" aşamasına varan sapkınlıkları atlatarak geldik bugünlere. Ankara'da "Dil Derneği"nin öncülüğünde kutladığımız 72. dil bayramında yaşanan coşku da gösterdi ki, "Elsine-i meyyite ilmi edilemez" diye yeşil bayrak açarak. "Türk dilinin aslındaki güzelliğini, varsıllığını ortaya çıkarma ve onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirme..." savaşımı verenlerin önünde duranlarla, Türkçe köklerden Türkçe sözcük türetenleri "vatan hainliği" ile bir tutanlar çoktan geride kalmış.

    Günümüzden 106 yıl önce Şemsettin Sami'nin "Bizim eski Türkçe edebiyatımız akvam-ı bedeviyyenin de değil, belki akvam-ı vahşiyyenin kıyafetine müşabihtir." Sözleriyle yerin dibine batırdığı bir yazını, yabancı diller boyunduruğundan kurtarılan öz Türkçe'nin ışığında, dünyanın en ergin sanat dilleriyle boy ölçüşebilir bir asamaya getirmişiz. Ulusal Bağımsızlık Savaşımının zorunlu bir sonucu olan dil devrimini, "Lisan-ı Türkiyi elsine-i Türkiye" dönüştürmek sanan kafa bile bugün şaşıp kalmıştır, anadilimizin ulaştığı yetkinliğe; bilim, sanat dallarında eriştiği anlam boyutlamalarına.

    Dil devrimine karşı olanların isteklerine, istemlerine uyarak değil, dilin kurallarıyla, sözcüklerin ekleriyle, kökleriyle, anlam boyutlarıyla çokça oynayarak gelinmiştir bu aşamalara. Biz ne yaptık, örneğin; Arapça "taahhüt"sözcüğünü dilimizdeki "yük" kökünden "yükleni" adını türeterek karşıladık. "Müteahhit" sözcüğüne de aynı kökten bir karşılık türettik ve "yüklenici" dedik. Ama bu kavram kapsamına girmeyen, arsa üzerinde yapı kurup satan kimselere de "yapsatçı" kavramını türettik. "İs" kökünden "memur" için "işyar", "amele" için "isçi", "ameli"karşılığı olarak da "işe vuruk " karşılıklarını türettik Meslek kariyer karşılıkları için "uğrası", "meşgale" için "uğraş" dedik Arapça. 'şehvet ' sözüne, anadilimizde öteden ben varolan "kösnü"yü. şehvetli için "kösnül"ü yeter bulduk. "İntihal" sözüne "aşırtı"yı, "nüans" yerine "ayırtı"yı; "alamet-ı farika" için "ayırtaç,"ı, "istisna ya "ayrınca". "teemmül" yerine "içinme / içdüşünü" karşılıklarını, "erzak' için "yiygi". 'rayiç'' yerine "sürümdeğer", "rivayet" yerme "duyultu". "rüşvet" için "yiyim", rüşvet alan yerine "yeyimci"yi önerdik. "Sarih" sözcüğünü "belirtik", ''vasiyet"i "sonbuyruk", "maneviyat"ı "içgüdü", "batıni"yi "içrek", karşıtını "dışrak" "bati"yi "yavaşık". "mülahham"ı "etleç". "'bahane"yi "nedenleme". "hisbaniye"yi "kuşkuculuk", "iftikariye / 'idealizm" kavramlarını "ülkü" ve "ülkücülük", "enniye solipsizm " kavramlarını "tekbencilik" terimleriyle karşıladık.

    Bu konuda yapılanlar kitaplar dolusu yazılıp çiziliyor. Ben yalnızca örnek vermeye çalışıyorum. 27 Mayıs'tan sonra Cumhurbaşkanı adayı olan bir sosyoloğumuz (toplumbilimci demeye dilim varmıyor), kendi bildiği sözcüklerin Türkçe karşılıklarına sinirlenmiş, "interdepance" karşılığı "mütetabiat-ı mütekabile" sözü varken bu "bağımlaşma" sözü de nerden çıktı diye bağırıp çağırmıştı.(-') O gibiler "skandal"diyorlardı biz "utanca"dedik "Slogan"dediler "savsöz", "sürpriz" dediler "şaşırtı", "sibernetik" dediler "güdümbilim". "gurma / degüstatör" dediler "tadımcı" karşılıklarını verdik. "Logar"ı "suçeker". "vidanjör"ü "soğurac", "kurye"yi "özelulak". "strateji" terimini "orgüdüm", "parola"yı "imsöz", "tim" sözcüğünü ""görevgücü". "efor'"u edimgücü". "üniter"i "bütünbirimsel", "ünite"yi "bütünbirim". "üniter devlet"i "bütünbirimsel devlet" sözleriyle karşıladık "Vizyon" sözcüğünü "uzgörü", "organ" sözcüğü yabancı olduğu için. "aza"yerine "örgen"demenin daha Türkçe olduğunu anımsattık. İnsanların örtünmeleri gereken yerleri için "utveri", "galip" için "yengin", "muzaffer" için "utkun"sözcüklerini yeğledik "Ütopya" yerine "kurdüşün", "montaj" sözüne "kurtak". "portatif sözünü "söktak"sözleriyle karşıladık, "Tünel" için "yergeçit", otobüs ve tramvaylarda bilet basıp binilen kutuyu "hasbin", Ankaray ve metrolarda bilet basılıp geçilen (validatör) kutu için "hasgec", aynı yerlerdeki çıkış turnikeleri için "çevirgeç" sözcüklerini salık verdik. Bilimsel toplantıları yöneten kimseler için son günlerde İngilizce "moderator" diye bir sözcük dilimize bulaştırılmaya çalışılıyor, biz bunun için Türkçe "sözbağlancı"ya da "ılımlayıcı'"olabilir dedik. Dillerde çok dolaşan "mezhep" sözcüğü için "inanca", "tarikat" sözü için de bir dilseverin önerdiği gibi. "inanyol" denilmesinin doğru olacağını düşündük.

    Geçenlerde bir savunman dostumla konuşurken yahu dedi, şu kahrolası "istihdam" sözüne bir türlü karşılık bulamadınız diye yakınınca, bulduk dedim, senin gözünden kaçmış. Arapça "istihdam"sözcüğünü biz "işlendirmek" sözü ile karşılıyoruz, "amele" için "işçi" dediğimiz gibi, "hizmetli" ve "müstahdem" sözcüklerini de "ışgören" terimleriyle karşılıyoruz. Doğru dedi. insanların yaptıkları işlere uygun kavramlar türetmişsiniz. Ona, dil devriminden yana. Türkçe'nin yabancı sözcük ve dil kurallarından arındırılmasından yana olanların nasıl çalıştıklarını anlattım. Ama hâlâ aramızda kimilerinin "menus saydıkları, Arapça ve Farsça sözcüklerden yana kürek çekmekte olduklarını. Batı dillerinden giren yabancı sözcük ve dil kurallarını "ünisiye'" etmeye çalışanların ise hızla türediğini anımsatmaya çalıştım; din ve devlet gücüyle yüzyıllarca Farsça ve Arapça'nın baskısında kalan Türk dili, bir silkinişte o dillerden gelen sözcükleri nasıl tarihin çöp sepetine attıysa. Batı dillerinin baskısının da en kısa sürede geri püskürtecektir, dedim.
    Konu Yeditepe tarafından (01 Mart 2012 Saat 11:24 ) değiştirilmiştir.

  9. #19
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    BANLI UYE!

    Standart Önce dilinizi alırlar çocuklar Önce dilinizi alırlar çocuklar Önce Dilinizi Alırlar Çocuklar

    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Dilinizi alırlar anadilinizi
    Ekmeğinizi, suyunuzu, ninelerinizin masallarını
    Türkülerini toprağınızın
    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Sakın ha sakın ha unutmayın


    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Çiçeklerini koparmadan önce bahçenizin
    Ağacınızın meyvesini toplamadan önce
    Yıkmadan evinizi başınıza
    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Sakın ha sakın ha unutmayın


    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Restoranlarda, kafeteryalarda,
    Sinek barlarda yedirirler sizi
    Enformasyon servisleri kurarlar
    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Sakın ha sakın ha unutmayın


    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Söndürmeden önce gözlerinizin ışığını
    Gözünüzü karaya boyamadan önce
    Kul etmeden beyinlerinizi kendi çıkarlarına
    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Sakın ha sakın ha unutmayın



    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Gar dolaba soyunur banyo alırsınız
    Kâfi gelmediğini söylerler sözcüklerinizin ifadeye
    Kırmadan önce kolunuzu kanadınızı
    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Sakın ha sakın ha unutmayın

    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Unuttururlar Yunusları, Karacaoğlan'ı, Pir Sultan'ı
    Kemirirler küçümserler Türkçenizi
    Yok etmeden önce özgürlüğünüzü
    Önce dilinizi alırlar çocuklar
    Sakın ha sakın ha unutmayın



    Prof. Dr. Çağatay GÜLER

  10. #20
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~

    Standart ---> Türkçeyi (Turkche)leştirmeyelim.

    teşekkürler, duyarlı olmak gerekiyor ..
    Giden Gitmiştir, Gittiği Gün Bitmiştir..
    İnstagram: @extreme_35


Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Sistem Bilgileri

Bu sistem vBulletin® alt yapısına sahiptir!
Telif hakları, Jelsoft Enterprises Ltd'e aittir. Copyright © 2024

Uyarı

5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesine göre üyeler yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Yer sağlayıcı olarak hizmet veren sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler ile ilgili iletişime geçilmesi halinde size dönüş yapacaktır.

gaziantep escort bayan gaziantep escort deneme bonusu veren siteler bahissitelerivip.com deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler mjsanaokulu.com Maltepe Escort deneme bonusu deneme bonusu veren siteler maltepe escort kartal escort ataşehir escort pendik escort ankara escort sincan escort eryaman escort bayan ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort eryaman escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort yetişkin sohbet kameralı sohbet aresbet casino siteleri Grandpashabet moldebet efesbet efesbet giriş getirbet efesbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2021 grandpashabet bahis siteleri bahis siteleri bonus veren siteler bahis siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu En güvenilir bahis siteleri ankara olgun escort mimarsinanokullari.com