Zeki Davranışlar Sergileyen Mikroorganizmalar



Mikroorganizmalar birbirleri ile nasıl iletişim kurarlar?

Yönlerini nasıl bulurlar?

Yeterli sayıya ulaştıklarına nasıl karar verirler?

Mikroorganizmaların akılcı davranışlarının kaynağı nedir?

Evrimciler mikroorganizmaları sözde basit canlılar olarak kabul ederler. Oysa, bu canlılar evrimcilerin tarif ettiği basitlik tanımından çok uzaktırlar ve kendilerinden beklenmeyecek ölçüde kompleks sistemlere sahiptirler. Yapılan araştırmalar mikroorganizmaların zeki davranışlar sergilediklerini ortaya koymuştur. Kuşkusuz bu davranışlar, Yüce Allah’ın bu canlılar üzerindeki tecellisinin yalnızca birer örneğidir.

Mikroorganizmalar bilim adamlarını şaşırtan davranışlar sergilerler. Her biri zeka ürünü gibi görünen bu davranışları tıpkı başka özellikleri gibi çeşitlilik gösterir. Mikroorganizmaların sahip olduğu bu çeşitlilik, Yüce Rabbimiz Allah’ın üstün aklını ve yaratma sanatındaki çeşitliliğini ortaya koyar.

Elbette bir sinir sistemine bile sahip olmayan mikroorganizmalar için gerçek bir zekadan bahsetmek imkansızdır. Bilim adamları mikroorganizmaların bu tür davranışları, bir çeşit “kimyasal bilgisayar” gibi işleyerek gerçekleştirdiklerini düşünmektedirler. Bu düşünceye göre, mikroorganizmalar hücre dışından gelen bilgiyi girdi olarak kullanmakta ve çıktı olarak bir davranış ortaya koymaktadırlar. Bu işlem için ise bilgisayarlara benzer biçimde çalışan proteinler kullanılmaktadır. Dışarıdan gelen girdiler proteinlerin şekil değiştirmesine, bir araya gelmesine ya da belirli bilgi işleme silsileleri içerisinde bazı proteinlerin kimyasal olarak değişmesine yol açar ve sonuçta canlı proteinlere göre davranışlarını belirler. Elbette bu, mikroorganizmanın çeşitli durumlar karşında verdiği tepkiyi belirleyen sebeptir. Çünkü aklı ve şuuru olmayan proteinler yine aklı ve şuuru olmayan mikroorganizmalara ne yapmaları gerektiğini bildiremez. Bu canlılara kainattaki diğer tüm varlıklar gibi yapmaları gereken davranışları ilham eden Yüce Allah’tır. Bu gerçek Kuran’da şöyle bildirilir:

“Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)” (Hud Suresi, 56)

Mikroorganizmalar Nasıl İletişim Kurarlar?

Bakteriler kimyasal sinyaller kullanarak birbirleri veya dostları ile işbirliği yapar, düşmanlarına ise gözdağı verirler. Bu iletişim birtakım mesajlar içeren baloncuklar biçimindedir. Bakteriler bu mesajları ince bir bakteri zarı ile paketlerler. Araştırmacılar bu kimyasal dilin bakterilerin tıpkı, hayvan topluluklarının kendi aralarındaki dayanışma ve işbirliğine benzerlik gösterdiğine dikkat çekmekte ve bu bakımdan bakterileri sosyal canlılar olarak nitelendirmektedirler.

Mikroorganizmalar Nasıl Karar Verirler?

Pek çok mikroorganizma, çevresindeki kendi türüne ait birey sayısını algılayarak davranış değişikliği gösterebilir. Bu da bu canlıların grup halindeyken toplu hareket etme özelliğine sahip olduğunu göstermekte ve bir takım çalışması yaparak yeterli sayıyı algıladıklarını kanıtlamaktadır.

Vibrio fischeri adlı bakteri türü, bir molekül üreterek bunu çevresine salgılar. Bu molekül ortamda yeterince yüksek yoğunluğa ulaşırsa Vibrio harveyi hücrelerinde kimyasal bir tepkime olur ve bakteri solgun mavi bir ışık vererek parlamaya başlar. Bu ışıma bakterinin sayısı ile ilgilidir. Bu nedenle bakteriler ışımanın olacağı sayıya ulaşana dek çoğalarak kendi sayılarını belirlerler. Bu ışıma bakteriye belki doğrudan bir fayda sağlamaz ama Hawaii’deki bir tür mürekkep balığı ile kurduğu ortak yaşam için gereklidir. Çünkü bakteriler bu canlının içinde koloniler halinde yaşarlar. Mürekkep balığı bakterilere güvenle yaşayıp çoğalabilecekleri bir ortam sağlar, bakteriler de ışıma yaparak mürekkep balığının denizin derinliklerinde kamufle olmasına yardım eder.

Vibrio fischeri adlı bakteri bir canlı ile beraber yaşamanın kendisine fayda getireceğini adeta “düşünmekte” bunun için uygun bir canlı “seçmekte” ve gerektiğinde onun “yapısında değişiklikler yapması sağlayarak” bedeninde konaklamaktadır. Aynı zamanda barındığı bu canlıları korumakta, onlara çeşitli faydalar sağlamaktadır. Bir mürekkepbalığı için sahip olduğu ışık ile tehlikelerden korunması elbette büyük bir kazançtır. Bunu “dikkate alan” bakteriler bu fırsatı değerlendirir ve kendilerine bir ev edinirler. Açıktır ki bu küçük, ama şuur sergileyen canlı da kendisini meydana getiren, yani kendisini yaratan Allah’ın üstün aklının ve gücünün delillerinden biridir.

Pseudomonas aeruginosa adlı hastalık yapan bir mikroorganizma türü ise kistik fibroz adı verilen solunum yolu hastalığı olan kişilerin akciğerlerindeyken özel bir taktik uygular. Bu mikroorganizma, hastanın dokularına girene kadar hastanın bağışıklık sistemine karşı koyabilmek için çok sessiz hareket eder. Yeterince çoğalıp güçlendikten sonra hastanın bağışıklık sistemini alarma geçiren hastalık yapıcı özel maddeleri salgılamaya başlar. Bu canlıların belirli bir sayıya ulaşana kadar varlıklarını belli etmemeleri, hastanın bağışıklık sistemi olduğunu ve salgıladıkları salgılarla bu sistemi harekete geçirip kendilerine zarar vereceğini bilmeleri ve tedbir almaları elbette kendi kendilerine tespit edecekleri detaylar değildir. Bu canlılara zeka gerektiren bu davranışları ilham eden Yüce Allah’tır.

Mikroorganizmalar Yönlerini Nasıl Bulurlar?

Pek çok canlının gelişmiş yön bulma yeteneklerine mikroorganizmalar da sahiptir.

Suda yaşayan Chlamydomonas algleri ışığa doğru hareket ederler. Ancak ışığa karşı gösterdikleri bu yönelim sadece gelen ışık fotosentez yapmasına uygun bir dalga boyundaysa olur.

Escherichia coli bakterilerinin hareket etme şekli oldukça ilginçtir. Bu canlı önce bir doğru üzerinde hareket ederken aniden kendi çevresinde dönerek rastgele bir yöne tekrar doğrusal olarak hareket eder. Ancak bakteri bulunduğu ortama bir miktar besin eklendiğinde kendi çevresinde dönme hareketini sonlandırır ve besinin “kokusuna” doğru düz bir şekilde hareket etmeye başlar. Bakterinin dış yüzeyinde bulunan alıcılar elektrik devresindeki anahtarlar gibi çalışır ve açık ya da kapalı konumda olabilirler. Alıcıların açık ya da kapalı konumda oluşu düz ve dairesel hareketten birini tetikler. Ancak besin molekülleri alıcılara tutununca onları belirli bir konumda kilitleyip hareketin doğrusal olarak devam etmesini sağlar.

Mikroorganizmaların yön bulma yeteneğinin en çarpıcı örneklerinden bir diğeri Gymnomycota olarak adlandırılan mantar türüdür. Tek bir organizma gibi hareket eden ve amipe benzeyen bağımsız hücrelerden oluşan bu canlılar, besin maddesi algıladıklarında biraraya gelerek tek bir canlı gibi hareket ederler. Ayrıca bu canlılar bir labirent içinde giriş ve çıkış arasındaki en kısa yolu her zaman bulabilirler.

Mikroorganizmalar Yüce Allah’ın Müteali (Aklın Alabileceği Herşeyden Pek Yüce) İsminin Tecellileridir

Yüce Allah, gözle görülmeyen mikroorganizmalara adeta üstün bir şuur ve kıvrak bir zekayla hareket edebilme yeteneği vermiştir. Bir mikroorganizma Yüce Allah’ın ilhamı ile insanların daha önceden fark edemediği, hatta tahmin bile edemediği gelişmeleri tespit edebilmekte ve onlardan daha atak davranmaktadır.

Evrimcilerin iddia ettiği gibi tüm bunları tesadüflerle açıklamak mümkün değildir. Çünkü “ilk mikroorganizmanın” tesadüfen oluştuğunu açıklamak imkansızdır. Henüz hiçbir canlılık belirtisi yokken, mikroorganizmaların tamamen kontrolsüz bir ortamdaki şartlardan tesadüfen etkilendiğini, aniden nefes almaya başladığını, tesadüfen çeşitli değişimler yaşadığını, bazı mucizevi özellikleri ve şimdiki kapsamlı özelliklerini kazandığını iddia etmek bilimden çok uzak bir yaklaşımdır.

Yüzyılımızın gelişen bilim ve teknolojisi, mikroorganizmaların mucizevi özelliklerini tek tek keşfederek, evrim teorisi yalanını bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bu canlılarda karşılaşılan her özellik, Allah’ın gözle görünmeyen bir canlıda nasıl kusursuz bir sanat meydana getirdiğini keşfedebilmek ve bunu takdir edebilmek için bir yol olacaktır. Bu gerçek Kuran’da şöyle bildirilir:

“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 4)
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 87. sayı (Eylül 2011) 30. sayfada yayınlanmıştır.