Ey, kupkuru çölleri cennete çeviren gül!


Ey, gönlünden gül dökülen resul!


Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa
başsağlığı dileyen, gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!
Benim de gözümün yaşını siler misin?


Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden, yüreğimden binlerce
kuş uçtu, bin´i de öldü desem
Bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?


Ey, İslam´ın peygamberi! Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en güzel çiçeği! Ama mahzun, ama kederli


Daima düşüncede, daima hüzün içinde ömründe bir defa bile, kahkahayla
gülmemiş Gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!


Gözlerimi yumsam ve, hülyana dalsam o gül kokulu gülüşün ile,
benimde gözlerimin içine güler misin?
*
alıntı