İskelenin kara tarafında bekleyen otomobile binen Gazi, yol boyunca sıralanmış Tekirdağlıların şükran dolu bakışları arasında saat 11.30 da Hükûmet Konağı’na geldi. Salonlarda, koridorlarda memur ve halktan ibaret büyük bir kalabalık vardı. Bir iki dakika sonra Gazi:

“Bana bir Milliyet gazetesi getirir misiniz?” dedi.

Bir gün önceki Milliyet’i bulup getirdiler. Gazi Vali odasına bitişik Meclis Umumi Salonuna geçti. Bütün memurlar salonda toplu olarak Gazi’yi selamladılar.

Salonda ortaya bir kara tahta konmuştu.

Reisicumhur Hazretleri sordu:

“Türk yazısını biliyor musunuz?”

Kalabalıktan:

“Öğrendik… Öğreniyoruz” sesleri geldi.

Gazi, bundan sonra tarihî öğretmenliğine başladı. İlk olarak tahtaya çağırdığı kişiye yeni yazı ile bir cümle yazmasını söyledi. Biraz sonra tahtada üç küçük hata ile şu cümleler okundu:

“Büyük Gazi’ye malik olan Türkler bahtiyardırlar.”

Kaynak: Başöğretmen Atatürk 1919-1928, Ahmet Bekir Palazoğlu, Ankara 1991, Cilt.1, s.292-293