RENK TEORİSİ
Işık ve ışığın renkleri
Bir yaz günü öğleden sonra kırda olduğunuzu düşünün. Toprak ıslak; yağmur yeni yağmış ve güneş batı yönünde ufka inerken hala pırıl pırıl. Gökyüzünün açık, berrak, masmavi bir bölümünde olağanüstü güzel bir renk kuşağı gökkuşağı görülüyor.
Uzaklarda hala yağmur yağıyor. Bildiğiniz gibi yağmur damlalarına güneş ışınları geldiği zaman, damlalar milyonlarca cam prizma gibi ışığı gökkuşağının altı rengine ayrıştırır.
İki yüzyıl kadar önce Isaac Newton gökkuşağı dediğimiz bu doğa olayını kendi evinin içinde gerçekleştirdi. Tam olarak karanlık bir odaya kapanıp içeriye küçük bir delikten tek bir güneş ışınına eşdeğer ince bir ışık demeti sızmasını sağladı. Sonra da bu ışığı bir prizmadan üçgen biçimli bir cam çubuk geçirerek beyaz ışığı güneş tayfı (spektrum) renklerine ayırmayı başardı
Spektrum (tayf) renkleri
Macenta
Kırmızı
Sarı
Yeşil
Siyan mavisi
Koyu mavi
Yıllar sonra fizikçi Young da Newton'ın yaptığı deneyin tersini gerçekleştirdi. Newton ışığı tayfın altı rengine ayırmıştı. Young ise ışığı yeniden oluşturdu. Tayfın altı renginin birer ışınını bir perdede birbiri üzerine düşerek beyaz ışığı elde etti.
Çeşitli koyu, yoğun renklerin birbirleriyle karışınca daha açık bir renk oluşturmaları şeklindeki bu fiziksel doğa olayını daha iyi anlayabilmek için bu renklerin ışık renkleri olduğunu hatırlamalısınız. Bunlar doğal ışığın özelliklerini taşıyan ışık ışınlarıdır. Bu nedenle de, iki ışık birbirine eklenince tabii olarak daha parlak, daha ışıklı açık bir ışık rengi ortaya çıkar. Örneğin yeşil ışıkla kırmızı ışığı birbirine karıştırırsanız, onlardan daha ışıklı bir renk olan sarı ışık rengini elde edersiniz.
Young önemli bir başka ışık özelliğini daha kanıtladı. Renkli lambalarla yaptığı deneylerde uyguladığı eleme yöntemleriyle tayfın altı renginin yine aynı tayfta yer alan üç temel renge indirgenebileceğini gösterdi. Sadece kırmızı, yeşil ve koyu mavi renklerle beyaz ışığın elde edilebileceğini buldu Ayrıca bu üç rengi ikişer ikişer karıştırarak diğer üç rengi, yani: siyan mavisi, macenta kırmızısı ve sarı renkleri elde edebileceğimizi anladı. Young bu deneyle birincil ve ikincil renkleri belirlemiş oldu.

Çok geniş ve kapsamlı olan renk konusuna devam ediyoruz:

Pigment dediğimiz küçük renk verici maddelerden oluşan boya temelde bir kimyasal madde olmasına rağmen ışık renklerini taklit eder. yani uygulama ve algılama farklı sentezlerle çalışmaktadır. Boya uygulamada kendine özgü ANA ve ARA renk uygulamarıyla dikkat çekerken, algılamada ışık renk sistemleri kullanılmak zorundadır.
Renk sistemleri incelenirken Temel 6 renk üzerinden değerledirilir[*]Kırmızı[*]sarı[*]mavi[*]yeşil[*]mor[*]turuncu
ilk ve önemli sistem iki ana rengin karışımıyla oluşan renklerin sistemidir.
tablo 2 de bunu görmekteyiz.
2 önemli sistem kontrast (tamamlayıcı) renklerin kullanılmasıdır,bu sisteme aynı zamanda zıt renklerde denmektedir. Bu renkler yanyana geldiği zaman birbirlerini göstermektedirler.
kırmızı<>yeşil
mavi<>turuncu
sarı<>mor
Sanatsal uygulamalarda sıkça kullanılan bir sunuş biçimidir. Birçok önemli sanatçı bu renk sistemini sıkça kullanmıştır.

Henri Matisse kırmızı-yeşil zıtlığını sıkça kullanmıştır.

Vincent Van Gogh parlak sarılar, turuncular, maviler ve morları kullanmıştır çalışmalarının nerdeyse tamamı zıt renklerin armonisi üzerine kuruludur.

Görsel sanatların önemli bir dalı olan GRAFİK TASARIM da renk kullanımı çok önemlidir. Bir çok grafik tasarımcı logolarında ve afişlerinde zıt renklerin armonisini kullanmaktadır.
Zıt renk kavramını daha iyi kavrayabilmek için şöyle bir deney yapabilirsiniz isterseniz daire şeklinde 4 cm çaplı beyaz bir mukavvanın üzerine eşit aralıklarla herhangi bir zıt renk ikilisi boyanır (örneğin:kırmızı-yeşil) merkez bölümüne bir delik açılır ve buraya bir kurşun kalem sokulur daha sonra bu kurşun kalemi avucumuzda hızla çevirdiğimizde çark üzerinde hiç renk olmadığını beyazın oluştuğunu görürüz.
Tamamlayıcı renkler bağlamında bu sisteme en yakın sistem ara renklerdir.

Renk armonisi yani uyumu bir görselin başarısında çok önemli bir yer tutmaktadır. Başarısız bir renk uygulaması bizim tüm emeğimizi tabiri caizse yerin dibine batıracak güçtedir. Renk görsellikte kullanımı en zor olan sistemlerden biridir bilinçli renk kullanımına ancak tecrübeyle ve denemeyle ulaşabiliriz, ama sistemi bilmek bize renk konusuna başarılı bir giriş yapmamızı sağlar.