porno escort diyarbakır iskenderun escort
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
30 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

  1. #11
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    ZAMAN VE TAKVİM






    TAKVİM NEDİR?: Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.

    NOT: İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneşi ve Ay'ı kullanmışlardır.
    AÇIKLAMA: Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır. (365 gün 6 saat) Bu şekilde oluşturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ diyoruz.
    Ay'ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır. Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ diyoruz.

    NOT: Tarihte ilk GÜNEŞ TAKVİMİ'ni MISIRLILAR, ilk AY TAKVİMİ'ni SÜMERLER oluşturmuşlardır.
    AÇIKLAMA: Her toplum kendi takvimini oluştururken kendileri için önemli saydıkları bir günü BAŞLANGIÇ olarak kullanmışlardır. Örnek: Romalılar Roma'nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti, Hırıstiyanlar Hz.İsa'nın doğumunu gibi...
    TÜRKLERİN KULLANDIKLARI TAKVİMLER:
    1)- 12 HAYVANLI TÜRK TAKVİMİ: Türklerin kullandığı en eski takvimdir. Güneş yılını esas alır . Bu takvimde her yıl bir hayvan adıyla anılıyordu.
    2)- CELALİ TAKVİM: Büyük Selçuklular zamanında Melikşah tarafından hazırlatılan bu takvim güneş yılına göre hazırlanmıştı.
    3)- HİCRİ(HİCRET) TAKVİMİ: Ay yılını esas alır. Başlangıç olarak Hz. Muhammed'in Mekkeden Medine'ye hicret ettiği 622 yılını alır. Bugün Ramazan, mevlidler gibi dini günlerde bu takvimi kullanmaktayız.
    4)- RUMİ TAKVİM: Osmanlı devletinde resmi ve mali işlerde kullanılmak üzere 19. yüzyıl başlarından itibaren yürürlüğe giren takvimdir. Güneş Yılını esas alır.
    5)- MİLADİ(MİLAT) TAKVİMİ: 1926' dan itibaren kullandığımız takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli Mısırlılar'a dayanır. İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıta aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında JULYEN takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır. Yeniçağda Papa XII.Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle GREGORYAN TAKVİMİ olarak anılmıştır. Günümüzde ise Milat takvimi denilmektedir. Milat takvimi Hz. İsa'nın doğuşunu(sıfır) kronolojinin başlangıcı olarak kabul eder

  2. #12
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    TAKVİMLERİ BİRBİRLERİNE ÇEVİRME İŞLEMLERİ






    HİCRİ TAKVİMLE MİLADİ TAKVİM ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
    1)- Hicri Takvim AY yılını, Miladi Takvim GÜNEŞ yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün fark vardır.
    2)- Başlangıç tarihleri farklıdır. Hicri Takvimde başlangıç tarihi Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği tarih olan 622 yılıdır. Miladi Takvimde ise başlangıç Hz. İsa'nın doğum tarihi 0 yılıdır.
    HİCRİ TAKVİMDEN MİLADİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
    SORU: Hicri 1340 yılını Miladiye çeviriniz.
    Hicri=1340 Miladi=?
    1340 ÷ 32 = 40,6 (Yaklaşık 41)

    1340 - 41 = 1299

    1299 + 622= 1921
    MİLADİ TAKVİMDEN HİCRİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
    SORU: Miladi 1998 yılını Hicri takvime çeviriniz.
    Miladi=1998 Hicri=?
    1998 - 622 = 1376 1376 ÷ 33 = 41,7 (yaklaşık 42) 1376 +42 = 1418
    RUMİ TAKVİMDEN MİLADİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ:
    SORU: Rumi 31 Mart 1325 , Miladi=?

    31 Mart 1325
    + 13 584 İki takvim arasında 13 gün
    ______________ 584 yıl fark vardır.
    13 Nisan 1909
    MİLADİ TAKVİMDEN RUMİ TAKVİME ÇEVİRME İŞLEMİ
    Miladi 29 Ekim 1923 , Rumi=?

    29 Ekim 1923
    - 13 584
    _______________
    16 Ekim 1339


  3. #13
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    TAKVİMDE TARİH BAŞLANGICININ DEĞİŞMESİ HAKKINDA KANUN




    Kanun No : 698
    Kabul Tarihi : 26 Aralık 1341 (1925)
    Madde 1 .
    Türkiye Cumhuriyeti'nde, resmi devlet takviminde, tarih başlangıcı olarak, uluslar arası takvim başlangıcı kabul edilmiştir. Madde 2 .
    1341 Aralık ayının 31 inci gününü (21.12.1925) takip eden gün, 1926 Ocak ayının birinci günüdür. Madde 3 .
    Hicri kameri takvim ( ay asasına göre 354 günlük takvim) eskiden beri kullanıldığı gibi özel hallerde (dini bayramların tespiti) kullanılır. Bu özel tarihlerin tespitini rasathane yapar. Madde 4 .
    Bu yasa yayımlandığı tarihten geçerlidir. Madde 5 .
    Bu yasanın uygulanmasından Bakanlar Kurulu sorumludur.

  4. #14
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    DOĞAL KAYNAKLARIN BİLİNÇSİZCE TÜKETİLMESİ





    Yaşamımızı sürdürmek için doğal kaynaklardan yararlanırız. Hava, su, toprak, bitki örtüsü, hayvanlar ve madenler doğal kaynaklarımızı oluşturur. Bitmeyecekmiş gibi görünen bu kaynaklar, insanların bilinçsizce davranışları sonucu hızla azalmaktadır. Oysa görevimiz, bunları yok etmek değil, korumaktır.

    Bitkiler ve hayvanlar, yaşamları için gerekli oksijeni havadan alırlar. Havanın çeşitli şekillerde kirletilmesi, bu kirliliğin yağmur suları ile yeryüzüne inerek akarsu, yer altı suları ve toprağa karışması, orada yaşayan canlıları olumsuz yönde etkiler. Onların türlerinin azalmasına veya yok olmasına neden olur. Çünkü doğadaki canlıların zenginliği, sağlıklı bir çevrenin var olmasına bağlıdır.

    Su, sağlıklı bir hayatın devamı için canlıların gereksinim duyduğu en önemli doğal kaynaklardandır. Yeryüzünün yaklaşık dörtte üçünü ve canlı vücudunun önemli bir kısmını su oluşturur. İnsanlar birçok alanda (temizlik işlerinde, elektrik enerjisinin elde edilmesinde, bahçe ve tarlaların sulanmasında, deniz ulaşımında vb.) sudan yararlanır. Su, içinde yaşayan birçok canlıya da yaşama ortamı sağlar. Burada yaşayan balıkların beslenmemiz açısından önemi büyüktür.

    İnsanların yıllarca deniz, göl ve akarsulara bıraktığı atık maddeler, buralarda yaşayan canlı türlerinin azalmasına, bazılarının da yok olmasına neden olmuştur. Ayrıca buna bağlı olarak birçok önemli turizm merkezi de özelliğini yitirmiştir. Örneğin, bugün yurdumuzda Haliç ve İzmit Körfezi'nin çeşitli şekillerde kirletilmesi, çevre ve orada yaşayan canlılar için önemli bir tehlike oluşturmaktadır. Sanayinin hızla gelişmesi de su kaynağının tüketimini etkilemektedir. Ancak ülkelerin kalkınmasında ve iş olanaklarının oluşturulmasında sanayi kuruluşlarına da gereksinim vardır. Burada dikkat edilmesi gereken konu, suyun tutumlu bir şekilde ve kirletilmeden kirletilmeden kullanılmasıdır.

    Aynı şekilde doğal kaynaklarımızdan olan ormanların da sayılamayacak kadar yararları vardır. Bunlardan, gelecek kuşakların da yararlanmasını sağlamak için onları korumalıyız. Nüfus artışına paralel olarak giderek artan bir biçimde kullanılan bu kaynaklar korunmadığı takdirde zamanla tükenme noktasına gelir. Bu durum, doğa için bir felaket oluşturur.

    Yaşamın doğal kaynağı olan toprağa bırakılan zararlı katı ve sıvı atıklar, zamanla toprağın özelliğini kaybetmesine neden olur. Verimliliğini yitiren toprak, üzerinde yaşayanları besleyemez duruma gelir. Bitki örtüsünden yoksun kalan toprak, sularla taşınarak gölleri doldurur ve oradaki canlıların yok olmasına neden olur.

    Doğal kaynaklarımızdan olan yer altı zenginlikleri (madenler) de insanlar tarafından bilinçsizce tüketilmesi sayesinde her geçen gün azalmaktadır. Madenlerden, sanayi alanında, enerji elde etmede ve başka alanlarda yararlanmaktayız. Yapılan araştırmalara göre çok önemli birer enerji kaynağı olan petrol, kömür ve doğal gaz, yeni yataklar bulunmazsa, aşırı kullanılmaları nedeniyle çok kısa bir zaman sonra tükenecekleri belirtilmektedir. Bu bakımdan gerek enerji kaynaklarımızı, gerekse diğer yer altı kaynaklarımızı bilinçli kullanarak onlardan daha uzun bir süre yararlanmayı sağlamalıyız.

    Şu halde yaşamımız için vazgeçilmez birer kaynak olan doğal kaynaklarımızı bilinçli kullanmak, en başta gelen görevlerimiz içerisinde olmalıdır.Günlük yaşantımızda, okulda ve evde bilinçli birer tüketici olmak durumundayız. Su, elektrik, yakıt ve besin maddelerini israfa kaçmadan gerektiği kadar kullanmalıyız.

  5. #15
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    6.HEP BİRLİKTE



    TOPLUMDA YARDIMLAŞMA





    Doku ve Organ Bağışının Önemi
    Mutlu toplumlar, bireyleri sağlıklı olan toplumlardır. Değişik hastalıklardan dolayı vücudundaki bazı organlar çalışmayan insanlar normal hayat süremeyebilirler. Bazen başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu insanlara yapacağımız en büyük yardım, ölümümüzden sonra ihtiyacı olanlara verilmek üzere organlarımızı bağışlamaktır. Ölümün kaçınılmaz olduğu hallerde, onları ölümümüzden sonra kullanılmak üzere bağışlamak insanlık, dayanışma ve yardımlaşmaya en güzel örnektir. Organ naklinin yapılabilmesi için önceden organ bağışının yapılması gerekir. Sağlıklı bir toplum için organlarımızı bağışlamalı ve çevremizdeki insanları teşvik etmeliyiz.
    Yardımlaşma ve Dayanışmanın Önemi
    İnsan tek başına yaşayamadığı gibi ihtiyaçlarını da kendi başına karşılayamaz. Dolayısıyla toplumdaki kişilerin birbirleriyle yardımlaşmaları ve dayanışma içerisinde olmaları gerekir. İhtiyacı olan insanlara para yardımında bulunmamız, iyi ve kötü günlerini paylaşmamız toplumdaki uyumu arttırır. Toplumun gücünün artmasıyla birlikte üzerimize düşen görevimizi de yapmış oluruz.
    ÇOCUK HAKLARI VE ÇOCUKLARIN KORUNMASI
    Ülkemizde çocukların hakları Anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır. Kimsesiz ve bakıma muhtaç çocukların bakılması ve korunmasının devlet tarafından yapılması için. ''Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'' kurulmuştur. Kurumun amacı yardıma muhtaç bu çocukların koruması, bakımı ve topluma kazandırılmasıdır. Çocukların sağlıklı büyümeleri için, ahlak ve ruh sağlığını bozacak zararlı yayınlardan da korumak gerekir. Çocuklar şiddet, kin, korku, nefret gibi duygular uyandıran yayınlardan uzak tutulmalıdır. Bu konuda anne, baba ve yayıncılara önemli görevler düşmektedir. Çocukların ,korunması, bakımı, yaşama hakkı, görüşlerini ifade etme hakkı, düşünce ve vicdan hürriyeti, eğitim hakkı imzalanan sözleşmelerle de güvence altına alınmıştır. Geleceğimizin parlak olması çocuklarımızın eğitim, öğretim, bakım ve beslenme ihtiyaçlarının yeterince karşılanmasına, onları milli duyguları kuvvetli Atatürkçü gençler olarak yetiştirmemize bağlıdır. Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklara başlama, genellikle büyükleri taklit etme ve arkadaş ortamında kendini kanıtlama isteğine bağlıdır. Bu maddelerin hepsinin de insan sağlığına zararı olduğu gibi ekonomik ve ruhsal yönden de insanı olumsuz etkilemektedir. Özellikle alkol ve uyuşturucu bağımlılığı aile ve toplum yapısını sarsmaktadır. Hepatit-B hastalığı, kan yoluyla (kan nakli, kirli enjeksiyon aletleri) ve cinsel temasla bulaşır. Karaciğer hastalığı oluşturma riski vardır. Tedavisi henüz bulunamamıştır. Anne ve babada aynı hastalık geni var ise, bu hastalığın çocukta görülme olasılığı çok yüksektir. Kalıtım yoluyla ortaya çıkan bu hastalıkların aynı soydan gelen insanlarda daha yaygın olduğu görülür. Dolayısıyla aynı hastalık genini taşıyan yakın akrabaların birbirleriyle evlenmeleri durumunda, aynı hastalığın doğacak çocuklarında görülme olasılığı yüksektir. Bu nedenle sağlıklı bir toplum için akraba evliliklerinden kaçınmalıyız. AIDS de gençliği tehdit eden bir diğer hastalıktır. Kan yoluyla ve cinsel temasla geçer. Vücudun başka hastalıklara karşı direncini kırarak ölüme yol açar. Tedavisi yoktur. AIDS virüsü taşıyan anneler, hastalık anneden bebeğe geçtiği için çocuk sahibi olmamalıdırlar. Gençliği tehdit eden bu tehlikelere karşı gençler uyarılmalı ve bilinçlendirilmelidir. Bu amaçla basın ve yayın kuruluşları bu konulara değinmekte, hastalıklarla ilgili okullarda seminerler düzenlenmektedir.

  6. #16
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    SOSYAL YARDIM KURUMLARI






    Yurdumuzun her köşesinde birçok sosyal yardım kurumu hizmet vermektedir. Bu kurumların başlıcaları şunlardır:
    Kızılay
    11 Haziran 1868 tarihinde İstanbul'da kurulmuş bir sosyal yardım kurumudur. Geçmişte çeşitli adlarla anılmış olan bu kurum, 1935 yılında Kızılay Derneği adını almıştır. Derneğin amacı, savaşta ve barışta, yurt içinde, dışında, doğal afet ve felâketlere uğrayanlara yardım etmek, sağlık ve sosyal dayanışmayı desteklemektir. Ayrıca bu konudaki uluslar arası derneklerle iş ve amaç birliği yapmaktır. Kızılay, savaşta ve hükümetin ilân ettiği olağanüstü durumlarda silâhlı kuvvetlere yardımcı olur. Bulaşıcı hastalıklara karşı açılan mücadeleye katılır. Ülkemizde ve yabancı ülkelerde meydana gelen doğal afetlerde zarar görenlere yardım elini uzatır. Hükümetlerin belirttiği yerlerde hastahaneler açar. Barış döneminde, hemşire ve ilk yardım elemanı yetiştirir. Kan bulma hizmetlerini düzenler ve yürütür. Yoksullara yardım eder. Bu alanlarda çalışmak için gönüllü kuruluşlar oluşturur. Gerekli yerlerde aş evleri açarak yoksul ve öksüz çocuklara yardım eder. Kızılay'ın gelir kaynaklan, üyelerden topladığı aidatlar, dernek yayınları, pul ve rozetlerdir. Düzenlenen piyango, balo ile daha başka eğlencelerden elde edilen gelirler de kaynakları arasında yer alır. Ayrıca, vatandaşlar tarafından yapılan bağış ve yardımlar, bazı malların satışından ve kiralardan sağlanan gelirler Kızılay'ın, gelir kaynaklan arasındadır. Toplum içinde mutlu, huzurlu ve güvenli yaşayan insanların çeşitli konularda birbirlerinin yardımlarına ihtiyaçları vardır. Bu kadar yararlı hizmetler veren Kızılay'a yardım etmek, her vatandaşın en kutsal görevlerinden biridir.
    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
    Temeli, Mithat Paşanın Tuna valiliği sırasında atılan bir yardım kurumudur. Bu kurum, çeşitli aşamalardan geçtikten sonra 1935 yılında 'Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu ' adını almıştır. Bugün, derneğin adı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu dur. Bu kurumun amacı, korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç çocuklara, özürlü ve yaşlılara bakmak ve onları topluma kazandırmaktır. Toplum olarak bize ihtiyacı olanlara ilgi göstermeli, onlara yardım etmeliyiz. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, yurdun birçok yerinde bakım evi, çocuk yuvası, hastahane ve dispanser açar. Şehitlerin eş ve çocuklarını, malûl ve gazileri korur. Onların toplumda, kendilerine yakışır bir hayat sürmelerini sağlar. Bu kurumun gelir kaynakları, halktan topladığı bağışlar ve devletin yaptığı yardımlardır.
    Yeşilay
    1920 yılında, İstanbul'da kurulmuştur. Amacı, Türkiye sınırları içinde, sigara, alkol ve bütün uyuşturucu alışkanlıklarını önlemektir. Alkollü içkiler, uyuşturucu maddeler ve sigara insan sağlığı için çok tehlikeli olan maddelerdir. Bunları kullanan kişilerde zararlı maddelerin etkisi kan ve solunum yolu ile bütün vücuda yayılır. Zamanla insan iradesini zayıflatır. İnsanı çok genç yaşta hasta eder. Gençleri içkiden ve benzeri zararlı alışkanlıklardan koruyan bu derneğin çalışmalarına yardımcı olmak başta gelen görevlerimizdendir.
    Türk Hava Kurumu
    Yurdumuzun kurtarıcısı, Büyük Önder Atatürk, 'İstikbâl göklerdedir.'diyerek havacılığa verdiği önemi belirtmiştir. 1925 yılında Atatürk tarafından kurulan bu kurumun başta gelen amacı, Türk gençlerine havacılığı sevdirmektir. Havacılığın sivil ve askerî alanlardaki önemini kavratmak ve gelişmesi için çalışmaktır. Türk Hava Kurumu, amacı doğrultusunda Türkkuşu Genel Müdürlüğüne bağlı olarak gençleri, havacılığın çeşitli dallarında yetiştirir. Uçak, planör, paraşüt ve model uçak kursları açar. Gençler arasında yarışmalar düzenler. Türk Hava Kurumu, gelirini vatandaşların bağış, fitre ve zekâtlarından sağlar. Yurt savunmasında büyük önemi olan bu kuruma gönülden yardım etmek görevlerimiz arasındadır.
    Millî Eğitim Vakfı
    Yurdumuzun kalkınmasında, çağdaş ve ileri ülkeler seviyesine yükselmesinde eğitimin rolü büyüktür. Yurdumuzda yaşayan vatandaşlarımızın en iyi eğitimi alması, millî eğitimin hedefleri arasındadır. Ancak, büyük yatırımlar gerektiren bu hizmetlerin tümünü devlet bütçesinden beklememek gerekir. 'Kendi okulunu kendin yap' kampanyası ile yurdumuzun her köşesinde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Millî Eğitim Vakfı, hayırsever vatandaşların, kamu kurum ve kuruluşlarının katkılarım en iyi şekilde değerlendirmek için kurulmuştur (19 Şubat 1981). Vakıf, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okulların her türlü eğitim ve öğretim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Millî eğitimin gelişmesi için sosyal ve kültürel tedbirler alır.


  7. #17
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    GÖNÜLLÜ YARDIM KURULUŞLARI






    Toplumların hayatında dayanışma ve yardımlaşmanın çok büyük önemi vardır. Yurdumuzda bu amaçla kurulmuş gönüllü yardım kuruluşlarının sayısı pek çoktur. Bu yardım kuruluşları, insan hakları, kimsesiz çocuklar ve yardıma muhtaç yaşlılar, özürlüler, doğal afetler vb. konularda mağdur olmuş vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapmaktadırlar. Böylece bu durumdaki vatandaşlarımızın sorunlarının kısa sürede çözülmesine önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Bu kurumların çalışmasına bizler de maddî ve manevî yardımda bulunmalı, çalışmalarına her zaman destek olmalıyız. Unutmamalıyız ki bir gün yardıma muhtaç duruma gelmemiz hâlinde en büyük desteği bizler de bu kuruluşlardan göreceğiz.
    Ülkemizde bu amaçla çalışmalar yapan başlıca gönüllü yardım kuruluşları şunlardır:
    Türkiye Deprem Vakfı: Bu kuruluşların temel amacı, deprem öncesi ve sonrasında alınması gereken önlemler konusunda, ülke içinde ve dışındaki ilgili kuruluşlar ile iş birliği yapmak ve etkinliklerini desteklemektir. Ayrıca depreme karşı koruyucu önlemler konusunda topluma eğitim vermek, bu amaçla kurslar açmak, konferanslar düzenlemek, bilimsel araştırmalar yapmak ve depreme dayanıklı binaların yapımında danışmanlık hizmeti vermek de amaçları arasındadır. Arama Kurtarma Derneği (AKUT): Temel amacı, dağ ve doğa koşullarında meydana gelen kaza ve kaybolma olaylarında vatandaşlara yardımcı olmaktır. AKUT, deprem, sel gibi doğal afetlerde ve büyük kazalarda doğru arama ve kurtarma çalışmalarıyla başı dertte olan kişilere en kısa sürede ulaşmakta ve can kaybını en aza indirmeye çalışmaktadır. Bu çalışmalarını gönüllü olarak profesyonel bir yaklaşımla sürdürmekte ve kazazedelere temel ilk yardım desteğini de sağladıktan sonra onların emniyetli ortam koşullarına nakillerini de gerçekleştirmektedir. Türkiye Sokak Çocukları Vakfı: Temel amacı, terkedilmiş, ihmâl edilmiş veya başka nedenlerle sokakta yaşayan çocuklara sahip çıkmaktır. Çalışmalarını bu çocukları, kötü alışkanlıklara veya suçluluğa itilme ve davranış bozukluklarına kapılma tehlikesine karşı koruma, onları barındırma, eğitme ve tedavi etme, ayrıca iş sahibi yaparak topluma kazandırma çerçevesinde yürütmektedir. İhtiyar Huzur Köşeleri Derneği: Amacı, kimsesi olsun olmasın, maddî ve manevî bakıma muhtaç yaşlıların insan onuruna yaraşır şekilde yaşamalarını sağlamaktır. Bu amaçla onların bakım ve her türlü sosyal ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamlarının son dönemlerini rahat ve huzurlu geçirmeleri ile ilgili çalışmaları gönüllü olarak sürdürmektedir. Türkiye Sağır ve Dilsizler Cemiyeti: Amacı, yurdumuzdaki duyma ve konuşma özürlü vatandaşlarımızı ülkeye yararlı birer kişi durumuna getirmektir. Bu amaçla bunlara yardımcı olacak kurslar açar, barındırma yurtları ve rehabilitasyon merkezleri kurar. Ayrıca onlara sosyal yardım ve destekte bulunur. Çocuk Sevenler Derneği: Amacı, çocuk yuvaları, çocuk yetiştirme yurtları vb. kurumlarda korunan veya buralarda korunamayan bütün yardıma muhtaç çocuklara çeşitli sosyal yardımlarda bulunmaktır. Ayrıca çocuk ıslah evlerinden çıkıp çeşitli nedenlerle çevresine dönemeyen, öğrenimlerini başarıyla sürdüren ve korunması gereken çocukları barındırmak, bunların yetişmelerini sağlamak da kuruluşun amaçları arasındadır. Bundan başka, yüksek öğrenim çabasında olup maddî olanakları olmayan gençlere burs vererek öğrenimlerini desteklemek, gerekirse bunları dernek evinde barındırmak da kurulusun amaçları arasında yer almaktadır. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı: Amacı, yurdumuzun iyi eğitilmiş vatandaşlara daha çok sahip olmasını sağlamaktır. Temel hedefi, eğitimde teknolojinin, bilgisayar vb. araçların daha yoğun kullanılması ve bilginin daha kalıcı olmasını sağlamaktır. Bu amaçla çeşitli çalışmalar yapmakta, eğitim parkları oluşturmaktadır.

  8. #18
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    SOSYAL TOPLUM ÖRGÜTLERİ




    SOSYAL YARDIM KURUMLARI




    Yurdumuzun her köşesinde birçok sosyal yardım kurumu hizmet vermektedir. Bu kurumların başlıcaları şunlardır:
    Kızılay
    11 Haziran 1868 tarihinde İstanbul'da kurulmuş bir sosyal yardım kurumudur. Geçmişte çeşitli adlarla anılmış olan bu kurum, 1935 yılında Kızılay Derneği adını almıştır. Derneğin amacı, savaşta ve barışta, yurt içinde, dışında, doğal afet ve felâketlere uğrayanlara yardım etmek, sağlık ve sosyal dayanışmayı desteklemektir. Ayrıca bu konudaki uluslar arası derneklerle iş ve amaç birliği yapmaktır. Kızılay, savaşta ve hükümetin ilân ettiği olağanüstü durumlarda silâhlı kuvvetlere yardımcı olur. Bulaşıcı hastalıklara karşı açılan mücadeleye katılır. Ülkemizde ve yabancı ülkelerde meydana gelen doğal afetlerde zarar görenlere yardım elini uzatır. Hükümetlerin belirttiği yerlerde hastahaneler açar. Barış döneminde, hemşire ve ilk yardım elemanı yetiştirir. Kan bulma hizmetlerini düzenler ve yürütür. Yoksullara yardım eder. Bu alanlarda çalışmak için gönüllü kuruluşlar oluşturur. Gerekli yerlerde aş evleri açarak yoksul ve öksüz çocuklara yardım eder. Kızılay'ın gelir kaynaklan, üyelerden topladığı aidatlar, dernek yayınları, pul ve rozetlerdir. Düzenlenen piyango, balo ile daha başka eğlencelerden elde edilen gelirler de kaynakları arasında yer alır. Ayrıca, vatandaşlar tarafından yapılan bağış ve yardımlar, bazı malların satışından ve kiralardan sağlanan gelirler Kızılay'ın, gelir kaynaklan arasındadır. Toplum içinde mutlu, huzurlu ve güvenli yaşayan insanların çeşitli konularda birbirlerinin yardımlarına ihtiyaçları vardır. Bu kadar yararlı hizmetler veren Kızılay'a yardım etmek, her vatandaşın en kutsal görevlerinden biridir.
    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
    Temeli, Mithat Paşanın Tuna valiliği sırasında atılan bir yardım kurumudur. Bu kurum, çeşitli aşamalardan geçtikten sonra 1935 yılında 'Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu ' adını almıştır. Bugün, derneğin adı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu dur. Bu kurumun amacı, korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç çocuklara, özürlü ve yaşlılara bakmak ve onları topluma kazandırmaktır. Toplum olarak bize ihtiyacı olanlara ilgi göstermeli, onlara yardım etmeliyiz. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, yurdun birçok yerinde bakım evi, çocuk yuvası, hastahane ve dispanser açar. Şehitlerin eş ve çocuklarını, malûl ve gazileri korur. Onların toplumda, kendilerine yakışır bir hayat sürmelerini sağlar. Bu kurumun gelir kaynakları, halktan topladığı bağışlar ve devletin yaptığı yardımlardır.
    Yeşilay
    1920 yılında, İstanbul'da kurulmuştur. Amacı, Türkiye sınırları içinde, sigara, alkol ve bütün uyuşturucu alışkanlıklarını önlemektir. Alkollü içkiler, uyuşturucu maddeler ve sigara insan sağlığı için çok tehlikeli olan maddelerdir. Bunları kullanan kişilerde zararlı maddelerin etkisi kan ve solunum yolu ile bütün vücuda yayılır. Zamanla insan iradesini zayıflatır. İnsanı çok genç yaşta hasta eder. Gençleri içkiden ve benzeri zararlı alışkanlıklardan koruyan bu derneğin çalışmalarına yardımcı olmak başta gelen görevlerimizdendir.
    Türk Hava Kurumu
    Yurdumuzun kurtarıcısı, Büyük Önder Atatürk, 'İstikbâl göklerdedir.'diyerek havacılığa verdiği önemi belirtmiştir. 1925 yılında Atatürk tarafından kurulan bu kurumun başta gelen amacı, Türk gençlerine havacılığı sevdirmektir. Havacılığın sivil ve askerî alanlardaki önemini kavratmak ve gelişmesi için çalışmaktır. Türk Hava Kurumu, amacı doğrultusunda Türkkuşu Genel Müdürlüğüne bağlı olarak gençleri, havacılığın çeşitli dallarında yetiştirir. Uçak, planör, paraşüt ve model uçak kursları açar. Gençler arasında yarışmalar düzenler. Türk Hava Kurumu, gelirini vatandaşların bağış, fitre ve zekâtlarından sağlar. Yurt savunmasında büyük önemi olan bu kuruma gönülden yardım etmek görevlerimiz arasındadır.
    Millî Eğitim Vakfı
    Yurdumuzun kalkınmasında, çağdaş ve ileri ülkeler seviyesine yükselmesinde eğitimin rolü büyüktür. Yurdumuzda yaşayan vatandaşlarımızın en iyi eğitimi alması, millî eğitimin hedefleri arasındadır. Ancak, büyük yatırımlar gerektiren bu hizmetlerin tümünü devlet bütçesinden beklememek gerekir. 'Kendi okulunu kendin yap' kampanyası ile yurdumuzun her köşesinde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Millî Eğitim Vakfı, hayırsever vatandaşların, kamu kurum ve kuruluşlarının katkılarım en iyi şekilde değerlendirmek için kurulmuştur (19 Şubat 1981). Vakıf, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okulların her türlü eğitim ve öğretim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Millî eğitimin gelişmesi için sosyal ve kültürel tedbirler alır.


  9. #19
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    GÖNÜLLÜ YARDIM KURULUŞLARI




    Toplumların hayatında dayanışma ve yardımlaşmanın çok büyük önemi vardır. Yurdumuzda bu amaçla kurulmuş gönüllü yardım kuruluşlarının sayısı pek çoktur. Bu yardım kuruluşları, insan hakları, kimsesiz çocuklar ve yardıma muhtaç yaşlılar, özürlüler, doğal afetler vb. konularda mağdur olmuş vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapmaktadırlar. Böylece bu durumdaki vatandaşlarımızın sorunlarının kısa sürede çözülmesine önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Bu kurumların çalışmasına bizler de maddî ve manevî yardımda bulunmalı, çalışmalarına her zaman destek olmalıyız. Unutmamalıyız ki bir gün yardıma muhtaç duruma gelmemiz hâlinde en büyük desteği bizler de bu kuruluşlardan göreceğiz.
    Ülkemizde bu amaçla çalışmalar yapan başlıca gönüllü yardım kuruluşları şunlardır:
    Türkiye Deprem Vakfı: Bu kuruluşların temel amacı, deprem öncesi ve sonrasında alınması gereken önlemler konusunda, ülke içinde ve dışındaki ilgili kuruluşlar ile iş birliği yapmak ve etkinliklerini desteklemektir. Ayrıca depreme karşı koruyucu önlemler konusunda topluma eğitim vermek, bu amaçla kurslar açmak, konferanslar düzenlemek, bilimsel araştırmalar yapmak ve depreme dayanıklı binaların yapımında danışmanlık hizmeti vermek de amaçları arasındadır. Arama Kurtarma Derneği (AKUT): Temel amacı, dağ ve doğa koşullarında meydana gelen kaza ve kaybolma olaylarında vatandaşlara yardımcı olmaktır. AKUT, deprem, sel gibi doğal afetlerde ve büyük kazalarda doğru arama ve kurtarma çalışmalarıyla başı dertte olan kişilere en kısa sürede ulaşmakta ve can kaybını en aza indirmeye çalışmaktadır. Bu çalışmalarını gönüllü olarak profesyonel bir yaklaşımla sürdürmekte ve kazazedelere temel ilk yardım desteğini de sağladıktan sonra onların emniyetli ortam koşullarına nakillerini de gerçekleştirmektedir. Türkiye Sokak Çocukları Vakfı: Temel amacı, terkedilmiş, ihmâl edilmiş veya başka nedenlerle sokakta yaşayan çocuklara sahip çıkmaktır. Çalışmalarını bu çocukları, kötü alışkanlıklara veya suçluluğa itilme ve davranış bozukluklarına kapılma tehlikesine karşı koruma, onları barındırma, eğitme ve tedavi etme, ayrıca iş sahibi yaparak topluma kazandırma çerçevesinde yürütmektedir. İhtiyar Huzur Köşeleri Derneği: Amacı, kimsesi olsun olmasın, maddî ve manevî bakıma muhtaç yaşlıların insan onuruna yaraşır şekilde yaşamalarını sağlamaktır. Bu amaçla onların bakım ve her türlü sosyal ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamlarının son dönemlerini rahat ve huzurlu geçirmeleri ile ilgili çalışmaları gönüllü olarak sürdürmektedir. Türkiye Sağır ve Dilsizler Cemiyeti: Amacı, yurdumuzdaki duyma ve konuşma özürlü vatandaşlarımızı ülkeye yararlı birer kişi durumuna getirmektir. Bu amaçla bunlara yardımcı olacak kurslar açar, barındırma yurtları ve rehabilitasyon merkezleri kurar. Ayrıca onlara sosyal yardım ve destekte bulunur. Çocuk Sevenler Derneği: Amacı, çocuk yuvaları, çocuk yetiştirme yurtları vb. kurumlarda korunan veya buralarda korunamayan bütün yardıma muhtaç çocuklara çeşitli sosyal yardımlarda bulunmaktır. Ayrıca çocuk ıslah evlerinden çıkıp çeşitli nedenlerle çevresine dönemeyen, öğrenimlerini başarıyla sürdüren ve korunması gereken çocukları barındırmak, bunların yetişmelerini sağlamak da kuruluşun amaçları arasındadır. Bundan başka, yüksek öğrenim çabasında olup maddî olanakları olmayan gençlere burs vererek öğrenimlerini desteklemek, gerekirse bunları dernek evinde barındırmak da kurulusun amaçları arasında yer almaktadır. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı: Amacı, yurdumuzun iyi eğitilmiş vatandaşlara daha çok sahip olmasını sağlamaktır. Temel hedefi, eğitimde teknolojinin, bilgisayar vb. araçların daha yoğun kullanılması ve bilginin daha kalıcı olmasını sağlamaktır. Bu amaçla çeşitli çalışmalar yapmakta, eğitim parkları oluşturmaktadır.

  10. #20
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> SOSYAL BİLGİLER-ders notları..4

    7.İNSANLAR VE YÖNETİM




    TBMM'NİN AÇILMASI VE TEŞKİLAT-I ESASİYE






    TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)
    İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine M.Kemal, bir genelge yayınlayarak Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirmiştir.
    Genelgede seçim yapılarak her sancaktan 5 delegenin 15 gün içinde Ankara'ya gelmesini istemiştir.
    Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis 23 Nisan 1920'de açılmıştır.
    Meclis üç gruptan oluşmuştur:
    1. Seçimle belirlenenler,
    2. Kapatılan Mebusan Meclisi'nden gelenler,
    3. Sürgünden dönen 14 milletvekili. Not : Meclis 120 milletvekili ile toplanmıştır. Milletvekili sayısı zamanla 390'a çıkmıştır. Üyeler çok çeşitli mesleklerden oluşmuştur.
    Mustafa Kemal'in Önergesi (24 Nisan 1920):
    1. Hükümet kurmak gereklidir.
    2. Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.
    3. TBMM'nin üstünde güç yoktur.
    4. TBMM, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
    5. Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.
    6. Meclis başkanı, hükümetin de başkanıdır.
    7. Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra Meclis tarafından görüşülecek ve durumları belirlenecektir.
    Önemi:
    TBMM'nin açılması ile yeni Türk Devleti kurulmuştur.
    'Geçici bir hükümet reisi tanımak doğru değildir' denerek meclisin bağımsızlığı ve devamlılığı belirtilmiştir (2.madde).
    TBMM'nin üstünde güç olmadığı belirtilerek İstanbul Hükümeti yok sayılmıştır (3.madde).
    İlk TBMM'de 'güçler birliği ilkesi' ve 'Meclis Hükümeti Sistemi' kabul edilmiştir (4.madde).
    Bu önerge 20 Ocak 1921 Anayasası kabul edilinceye kadar Meclisin çalışma esaslarını belirlemiştir.
    'Türkiye Büyük Millet Meclisi' adının kullanılması, kurulan yeni devletin milliyetçi düşünceler taşıdığını ve Türk milletine dayandığını ortaya koymaktadır.
    I.TBMM'nin Özellikleri
    TBMM'nin açılması ile Temsil Kurulu sona ermiştir.
    TBMM, Meclis Hükümeti Sistemi ile çalışmıştır.
    TBMM, kurucu meclistir. Ancak ulusal birliğin dağılmaması için 'Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis' adı kullanılmıştır.
    'Milli Egemenlik' ilkesi gerçekleşmiştir.
    İlk meclis, çok farklı görüş ve mesleğe sahip kişilerden oluşmuştur. Bu kadar farklı görüşe sahip insanları bir arada tutan düşünce 'yurdun bağımsızlığını' kurtarma düşüncesidir.
    TBMM, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlamıştır. Zor koşullar altında yıpranan meclisin 1 Nisan 1923'te yenilenme kararı alınmış, 11 Ağustos 1923 tarihinde II.TBMM açılmıştır.
    I.TBMM'nin Gerçekleştirdiği Çalışmalar
    TBMM açılmıştır (23 Nisan 1920).
    Hıyanet-i vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920).
    İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).
    TBMM ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye'yi kabul etmiştir (20 Ocak 1921).
    İstiklal Marşı kabul edilmiştir (12 Mart 1921).
    Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922).
    İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve Misak-ı İktisadi kabul edilmiştir (18 Şubat-4 Mart 1923).
    Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır (24 Temmuz 1923).
    Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası - 20 Ocak 1921)
    Yunan ilerleyişi devam ettiğinden bir anayasa çıkarılması zorlaşmıştır.
    I.İnönü Savaşı'nın kazanılması üzerine M.Kemal bir önerge yayınlamıştır (13 Eylül 1920).
    Teşkilat-ı Esasiye adındaki bu önerge Türk Devleti'nin ilk anayasası olmuştur (20 Ocak 1921).
    23 esas ve bir ek maddeden oluşmuştur.
    Kanun-i Esasi'nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen bölümleri yürürlükte kalmıştır.
    Türkiye Devleti'nin ilk anayasasıdır.
    1921 Anayasası'nın Maddeleri
    1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
    2. Kanun yapmak (yasama) ve yürütme yetkisini kullanmak milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM'ye aittir.
    3. Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümet 'TBMM Hükümeti' adını alır.
    4. TBMM, iller halkınca seçilen üyelerden oluşur.
    5. TBMM'de seçim iki yılda bir yapılır.
    6. TBMM, hükümeti seçtiği vekillerle (bakanlarla) yönetilir.
    7. Şer'i hükümlerin uygulanması TBMM'ye aittir.
    8. Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
    Önemi:
    Yeni Türk Devleti'nin kuruluşunun siyasi ve hukuki belgesidir.
    Güçler Birliği İlkesi kabul edilmiştir.
    Türk tarihinde ilk kez egemenlik ulusa verilmiştir.
    Meclis içinde İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve yargı gücü de kullanılmıştır.
    Ulusal birliğin bozulmaması için devletin rejimi belirtilmemiştir.
    TBMM, yaptığı anayasa ile Kurucu Meclis özelliğini göstermiştir.
    Meclis Hükümeti sistemi kabul edilmiştir.
    Şer'i hükümlerin TBMM tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden 1921 Anayasası laik bir anayasa değildir.
    1921 Anayasası, 1924 Anayasası'nın ilanına kadar yürürlükte kalmıştır.
    1921 Anayasası'nda Yapılan Değişiklikler
    Devletin rejiminin cumhuriyet olduğu belirtilmiştir (1923).
    Cumhuriyetin ilanı ile Meclis Hükümeti Sistemi sona ermiş Kabine Sistemi'ne geçilmiştir.


Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Sistem Bilgileri

Bu sistem vBulletin® alt yapısına sahiptir!
Telif hakları, Jelsoft Enterprises Ltd'e aittir. Copyright © 2024

Uyarı

5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesine göre üyeler yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Yer sağlayıcı olarak hizmet veren sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler ile ilgili iletişime geçilmesi halinde size dönüş yapacaktır.

gaziantep escort bayan gaziantep escort deneme bonusu veren siteler bahissitelerivip.com deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler mjsanaokulu.com Maltepe Escort deneme bonusu deneme bonusu veren siteler maltepe escort kartal escort ataşehir escort pendik escort ankara escort sincan escort eryaman escort bayan ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort eryaman escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort yetişkin sohbet kameralı sohbet aresbet casino siteleri Grandpashabet moldebet efesbet efesbet giriş getirbet efesbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2021 grandpashabet bahis siteleri bahis siteleri bonus veren siteler bahis siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu En güvenilir bahis siteleri ankara olgun escort mimarsinanokullari.com