Günümüzde düğün yapmayıp nikah yoluyla evlenen çiftler, evlilik hatırası olarak konuklarına nikah şekeri veya süs şekeri vermektedir. Buradaki şekerin amacı yenmesi değil sadece bir hatıra olarak kalmasını sağlamak amacıyla verilmektedir.

Düğün ve nikah merasimlerinde köklü bir gelenek olan nikah şekeri dağıtımı, zamana ve teknolojiye ayak uydurarak şeklini ve niteliğini değiştirmiştir. Bazen düğün yapanlarda nikah şekeri dağıtırken, bazıları da önce nikah kıyıp, daha sonra yakın akrabalarına yemek vermeyi tercih ediyorlar.

İşte bu arada diğer misafirlere nikahın anısı olsun diye şeker dağıtımı yapıyorlar. Daha öncede belirttiğimiz gibi nikah şekeri teknolojik gelişmeyle beraber nikah şekerlerinin şekilleri de değişti. Eskiden gelin teli ve tül ile ve badem şekeriyle yapılan nikah şekerleri neredeyse yok oldu. Nikah şekerinin içinden şeker çıkmıyor artık.

Onun yerine lavanta tercih ediliyor. Evlenecek çiftler, hatıra niteliği taşısın ve yıllar yılı saklansın diye daha fonksiyonel olan tasarımları seçiyor. Deniz kabuğundan tutunda, mumluklar, hatta biblolar bile yer almaktadır. Bazı nikah şekerlerinde cam ürünlerinden kuş tüyüne kadar fazlaca seçenek vardır. Düğün ve nikahlarda şeker dağıtılmasındaki amaç, gelen misafirleri eli boş göndermemek, gelin ve damattan tatlı bir anı bırakmak. Fakat dağıtılan sadece badem şekeri olunca ya yenip bitiyor ya da bir sene saklandıktan sonra bozulup atılıyor. O yüzden artık evlenecek çiftler, daha kalıcı olsun diye yıllarca kullanılabilecek aksesuarlar dağıtmayı tercih ediyor. Şimdi daha da genişleyen nikah şekeri olgusu, hediyelik eşya yanına yenmesi için çikolata, şeker, lokum vb. tatlandırıcılar ekstra olarak verilmekte. Böylelikle nikah şekeri, nikah yapılan yerde yenirken, verilen hediyelerde saklanmaktadır. Badem şekeri yerine lavantalı bohçalar, deniz yıldızı ve istiridyeler, her renk ve çeşidi olan deniz kabukları, kabukların içlerine yerleştirilen bir veya iki tane şekeri yedikten sonra deniz kabuklarını arkasındaki mıknatıs sayesinde buzdolabı süsü olarak kullanabiliyorsunuz. Organze tüller içindeki mumluklar banyoya ve yatak odasına yerleştirilebilir. Sıkça kullanılan bir başka malzeme de nazar boncuğu. Duvar süsü, anahtarlık ve bilezik olarak nikahlarda dağıtılıyor. İçinde badem şekeri olan kutular, şeker bittikten sonra takı kutusu olarak kullanılabiliyor.

İthal biblolar, minyatür kadehler ve hasır sepetler ev aksesuarı olarak kullanılabilir. Gelin ve damadın resimlerinin yerleştirildiği küçük çerçeveler var. Yemek sırasında masaya konan peçete halkalarını daha sonra kapı tokmağına süs olarak asabiliyorsunuz. Nikah şekeri olarak yelpaze dağıtanlar da var. Sıcak yaz günleri için birebir. Aklınıza gelemeyecek kadar binlerce çeşit bulunmaktadır.

Peki nikah şekeri ne zaman doğmuştur?

Türkiye’de 16. yy’da başlayan şekerleme imalatında tatlandırıcı olarak bal, pekmez, su bağlayıcı, doku yapıcı olarak un kullanılmakta idi. 18. yy’ın sonlarında Avrupa’da kurulan rafinelerde üretilen şekerin, o günlerin ismiyle “Kelle Şekeri” olarak Türkiye’ye gelmesiyle, şekerci Hacı Bekir, bu şekeri havanlarda dövüp eriterek, gül, tarçın vb. tabii aroma ve boyalarla pişirip akide şekeri imalatını geliştirmiştir. Ayrıca 1811′de Alman bilgini tarafından bulunan nişastayı un yerine kullanarak, şeker ve nişasta terkibi ile bugünkü nefasetteki lokum imalatını gerçekleştirmiştir. Bu lokum dünyaca ünlü Türk lokumu niteliğini taşımıştır. Daha sonraları sallama kazanlarda yapılan badem şekeri, haşlanmış bademlerin soyulup havanlarda dövülerek şeker ve şeker şerbeti ile yoğurulup, şekillendirilen çeşitli badem ezmeleri ile şekerler yapılmaya başlanmıştır. Nikah şekerinin doğuşu ve kimler, neler tarafından verildiği tam olarak bilinmemektedir. Bir rivayete göre; Osmanlı döneminde 17. YY valilinin oğlu evlenecek. Düğün olacağı zaman herkes hazır bulundu lakin vali düğün saatine yetişemedi. O zamanlar Osmanlı İmparatorlu’ğu bir savaş hazırlığı döneminde valilikleri toplamış taktik bilgileri veriliyordu. Valinin gelemeyeceğinin bilgisi gelir. Lakin damat babası olmadan düğün yapmayacağını söyler. Çalgıcılar evlerine gönderilir. Kadı, imam damadın yanında kalır. Valinin eşi eşinin gelemeyeceğini söylenmesine rağmen nikahın kıyılmasını ister. Bir çok misafir gider. Lakin kalan misafirlerle beraber nikah kıyılır. Erkekler damadı tebrik ederken kadınlarda gelini kutlar. Konuklar tam gideceği sırada, vali gelir. Lakin konuklar pek mutlu olmaz. Süslenmiş bir sandık açtırır. İçinde her türlü şeker bulunur. O zamanlar renkli şekerler pek büyük ilgi görür. Bütün konuklara dağıtılır. Konuklar akçe keselerine tatlandırıcılı şekerleri koyarlar ve evlerinin yolunu tutarlar. Gelin ve damat valiyi gördükleri için çok mutlu olur. Bu olay bütün Osmanlı imparatorluğu’na yayılır. Saray ve devlet erkanı düğünlerinden önce kıyılan nikahlarında gelen konuklara şeker dağıtmaya başlar. Daha sonra ertesi gün de düğünlerini yaparlar. Bu olay tatlandırıcılı şekerlerin ucuzlamasıyla birlikte gelenek haline gelir. Düğün yapamayan veya kız kaçıranlar imam nikahı kıyarlar. Yakın çevrelerine lokum, tatlı vb. tatlandırıcılar dağıtırlar. Nikah şekeri dağıtma geleneği yine rivayetlere göre Osmanlı’dan da gelen kaşifler vasıtasıyla Avrupa’ya sıçradığı söylenir. Avrupa’da 18, YY’da şekerinde bulunmasıyla birlikte nikah ve düğünlerde şeker dağıtımı sürer. Katolik kiliseleri ise bu işi daha da genişleterek kitlelere nikahtan sonra şekerden yapılma haçlar hediye olarak vermeye başlar. Daha da ilerler ve gelen konuklara biblolar, şekerler, vs. hediye edilmeye başlanır.

Diğer bir rivayet; Nikah törenlerinde şeker dağıtma geleneği Çinliler ile Japonlar arasında çıkan bir savaş yüzünden ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Budist rahipler savaşın sona erdirilmesi için bir grubun prensi ile diğer grubun prensesi arasında nikah kıyılmasını ister. Ve nikah kıyılmasına karar verilir. Lakin evlilik törenlerinde yapılması adet olan yeşil çay içme geleneği yapılacak durumda olmadığı için Budist rahipler tarafından savaş meydanına tatlandırıcı şeker getirildiği ve bu şekerin askerlere dağıtıldığı belirtilir. Şeker yiyen askerler savaşmak yerine hoş sohbet, arkadaşlık ve dostluk kurmaya başlamışlardır. Böyle bir durum her iki tarafı da memnun bırakmıştır. Daha sonra Avrupalı tacirler bu ülkedeki yaşayış tarzını ve evlilik şekillerini kendi ülkelerine taşıdıkları belirtilmektedir.

Her ne şekilde olursa olsun, nikah törenlerinde ağızları tatlandırarak hoş muhabbetler açtırılması ile hatıra olarak bırakılması gereken hediyeler vermek her şekilde güzeldir.Nikah şekeri dağıtmak unutulmaz ve süre gelen adetlerimizdendir.