Yüce Allah'ın Renk Sanatının En Güzel Tecellilerinden Biri: Flamingolar



Flamingoların pembe renginin kaynağı nedir?

Döküldüğünde bile tüyler renklerini nasıl muhafaza eder?

Bazı flamingoların daha parlak renklere sahip olmasının sebebi nedir?

Adlarını Latincedeki “alev” anlamına gelen “flamma” kelimesinden alan ve parlak renkleriyle dikkat çeken flamingolar, Yüce Allah’ın renk sanatının en güzel örneklerinden birini oluştururlar. Kuşlardaki bu zengin renk çeşitliliği, tüylerin içerisinde yer alan tüy ilk oluşmaya başladığı sırada depolanan pigmentlerin varlığına veya tüylerin yapısal özelliği nedeniyle ışık hareketlerine bağlı olarak meydana gelir. Bu rengarenk tüylerin en önemli özelliklerinden birisi cansız yapılar olmalarıdır. Bir tüyün tamamen cansız olması, kopan tüyün rengini aynen muhafaza etmesinin de asıl nedenidir. Keratin maddesinden meydana gelen bu oluşumlar, çevre koşulları nedeniyle kısa sürede yıprandıklarından belirli zaman aralıklarıyla yenilenirler. Ama kuşlar her seferinde rengarenk tüylerine tekrar kavuşurlar. Çünkü kuşların tüyleri gerekli uzunluğa, türün renk ve desen özelliklerine tam olarak ulaşıncaya kadar gelişmelerini sürdürür.

Flamingoların Renkleri Nasıl Oluşur?

Tüyler sahip oldukları farklı yapı sayesinde tıpkı cam prizmanın ışığı renklere ayrıştırması gibi bir görünüm sunabilirler. Bu şekilde ışığın kırılmasıyla ortaya çıkan renkler, pigmentlerce renklendirilmiş olanlardan daha canlı ve metaliktirler. Bu tüylerin renkleri maviden yeşile, portakal renginden kırmızıya değişir.

Genellikle kuşlardaki yeşil, mavi ve metalik renkler ışığın yansıma ve kırılması sonucu oluşur. Ancak bazı renkler pigmentlerden de kaynaklanabilir. Bunlar siyah, kahverengi ya da donuk sarı rengi sağlayan melanin pigmentleri; kırmızı, sarı ve portakal rengini veren karotenoidlerdir. Karotenoidler portakal, domates ve havuç gibi gıdalarda, birçok çiçekte, bakterilerde, fungilerde ve alglerde bulunurlar. Deniz yosunundan karotenoid üretimi neredeyse yılda yüz milyon tonu bulur. Bazı hayvanlar karotenoidleri renklenmede kullanırlar. Özellikle kuşların (sarı ve kırmızı tüylerde), balıkların (havuz balığı ve som balığı) ve birçok omurgasız hayvanın karotenoidlerin proteinlerle yaptığı kompleksten dolayı renkleri mavi, yeşil veya pembe olabilir.

Flamingolardaki kırmızımsı pembe rengin ana kaynağı da karotenoidlerdir. Flamingonun parlak pembe rengi besinlerinden kaynaklanır. Daha fazla karotenoid içeren gıda yedikçe tüyleri de daha parlak ve koyu pembe renk alır. İşte flamingoların insana zevk veren güzellikteki renklerinin kaynağı budur. Tüm alemlerin Rabbi olan Yüce Allah, flamingolar üzerinde yarattığı benzersiz renk sanatı ile bize Kendisini tanıtmakta ve yarattığı özel sistemler ile bu canlıların sahip oldukları renklerin korunmasını sağlamaktadır:

“Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.” (Hac Suresi, 46)

Flamingoların Renkleri Nasıl Korunur?

Flamingoların renklerinin oluşmasında ve korunmasında yedikleri karides ve su yosunları etkili olur. Mavi-yeşil algler ismini alan bu yosunlar isimlerinin aksine kırmızı, mor, kahverengi, sarı hatta turuncu renklere sahiptirler. Flamingolar bu çok küçük olan yosun ve karidesleri Yüce Allah’ın kendilerine bahşettiği gagaları sayesinde kolaylıkla yiyebilirler. Çünkü gaga, su içerisindeki kabukluları ve algleri süzerek beslenmeye uygun olarak yaratılmıştır. Üst ve alt çenelerle, dilde, keratin lameller bulunur. Gaganın üst parçası, alt parçadan daha küçüktür ve üzerine bir kapak gibi oturur. Gaga kapatıldığında, her tarafta eşit aralık bulunan bir filtre özelliği gösterir. Flamingolar bu gaga yapısı ile yiyeceklerini balina ve istiridyeler gi¬ bi süzgeçten geçirirler. Gagalarında sıra sıra bulunan plakalar, alınan parçaları sudan arındırır. Küçük flamingolarda bu plakalar, kalınlığı 0,05 mm’yi geçmeyen tek hücreli bitkileri bile süzüp geçirebilecek kadar incedir. Kuşkusuz yavru flamingoların tek hücreleri yiyebilecek şekilde bir gaga yapısına sahip olmaları Yüce Rabbimiz’in yavrular üzerindeki şefkat ve merhametinin tecellisidir. Çünkü hızla büyümesi gereken yavrunun mümkün olabilecek her besini değerlendirmesi gerekir. Ayrıca flamingoların dilleri de, suyu saniyede dört kez gagasından geçiren bir pompa görevi görerek bu canlının suyu filtre edip yiyeceğe ulaşmasına uygun olarak yaratılmıştır. Yüce Rabbimiz sınırsız ilmi ile hiçbir örnek yokken evreni ve içindeki her ayrıntıyı meydana getirmiştir. Flamingoların sahip olduğu bu detay da Yüce Allah’ın herşeyi yaratan olduğunun bir delilidir. Bu gerçek bir ayette şöyle haber verilmiştir:

“Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.” (Nur Suresi, 45)

Flamingo Neslinin Devamında Tüylerinin Rengi Önemli Rol Oynar

Kuşlardaki renkler, bulundukları çevreye uyma, güneş ışınlarından ısı depolama ve zararlı ultraviyole ışınlarının vücuda girmesini engelleme gibi görevler üstlenmiştir. Ayrıca eşlerin birbirlerini tanıması ve birbirlerine kur yapmaları sırasında önemli rol oynar. Kuşların eş seçme esnasında salgıladıkları hormonlar, tüy şekli ve renklerinin farklı olmasına neden olur. Bu yaratılış özelliği flamingolarda renklerinin eş bulma döneminde daha koyu pembeye dönüşmesini sağlar.

İspanyol bilim adamlarının bulduğu ve Behavioral Ecology and Sociobiology adlı dergide yayınlanan çalışmaya göre kuşların kuyruklarının yanındaki bir bezden karotenoid pigment salgılanmaktadır. Kuş eş seçme zamanı yaklaştığında yanaklarını bu beze sürer ve salgıyı boynuna, göğsüne, arka tüylerine sürerek adeta makyaj yapar ve pembeliği arttırır. Bunu sık yaparsa tüylerinin rengi daha uzun bir süre koyu pembe rengi korur. Eşini bulduğu zaman ise makyaj yapmayı ve tüylerinin rengini koyultmayı bırakır. Çünkü bu işlem çok zaman ve enerji gerektirir.

Flamingoların Renkleri Yüce Allah’ın Müzeyyin (Süsleyen) İsminin Tecellisidir

Canlıların sahip olduğu bu detaylı ve uyumlu sistemin rastlantısal bir biçimde meydana geldiği asla iddia edilemez. Bu uyumu en mükemmel biçimde canlıların içine ve yaşadıkları çevreye yerleştiren bir irade ve güç mutlaka vardır. Bu gücün sahibi, üstün bir bilgi ile hem ortamı hem canlının kendisini hem de kullandığı sistemleri sarıp kuşatan Yüce Allah’tır. Bu gerçek flamingoların renklerinin tesadüfen oluşmasının imkansızlığını bir kez daha kanıtlar. Çünkü kuşun bu rengi elde etmek için hiçbir çabası yoktur. O sadece Yüce Allah’ın kendisine ilham ettiği görevleri yerine getirmekte diğer bir deyişle hayatını devam ettirmekte, beslenmekte ve neslini devam ettirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle sahip olduğu tüylerin rengini, şeklini ve bu rengi elde etmek için neler yapması gerektiğini bilmez.

Yüce Allah örneksiz yaratma ilmini kullarına bir kez daha göstermek, yarattığı sistemlerdeki üstün akıl gerektiren detayları hatırlatmak ve Dünyayı çeşitli renk ve şekillerle süsleyerek sunduğu güzellikleri bildirmek için flamingolar üzerinde tecelli eder. Allah üstün güç sahibi Yaratıcımızdır:

Kuran’da bu gerçek şöyle haber verilir:

“Allah’ın gökyüzünden su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz onunla, renkleri değişik olan meyveler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı renkleri değişik ve siyah yollar (kıldık). İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah’tan ancak alim olanlar ‘içleri titreyerek-korkar’. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır.” (Fatır Suresi, 27-28)

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “OL” der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)

Flamingolar, yaşam alanlarına uygun olarak yaratılmış uzun ince bacakları, perdeli ayakları, beslenmelerine yardımcı olan kıvrık gagaları, muhteşem tonlardaki pembe tüyleri ile Yüce Allah’ın Bedi (Örneksiz olarak yaratan) isminin en güzel tecellilerindendir.

Flamingolar Yüce Allah’ın Üstün Yaratışının Pek Çok Tecellisini Taşırlar

Flamingolar yumurtalarını, balçık ve çamurla yapılan yüksek çanak biçimli yuvalara bırakırlar. Koloni halinde kuluçkaya yatarlar. Yılda sadece bir kez ve çoğunlukla tek yumurta yumurtlarlar. Kuluçkaya yatma ve yavru bakımı, dönüşümlü olarak her iki eşin sorumluluğundadır.

Yavru flamingolar kuluçkadan çıktıktan sonra çok büyük topluluklar halinde yaşarlar. Yavru bir flamingo, sadece onu bağırışından tanıyan ebeveynleri tarafından beslenir. Anne ve babanın her ikisi de boğazlarında çok besleyici olan parlak kırmızı bir tür “süt” üretir. Yavrular ilk iki ay bu sütle beslenir.

Flamingolar tek ayak üzerinde uyur ve bu sırada vücutlarının bir tarafı uyurken diğer tarafı avcılara karşı tetikte bekler.

Diğer hayvanların su içemeyeceği kadar yüksek miktarda tuz ve soda içeren, hiçbir şeyin yetişmediği ve yaşamaya elverişli olmayan göllerde yaşarlar.

Gösterişli renkleriyle ve uzun boyunlarıyla dikkat çeken flamingolar, aynı zamanda iyi birer yüzücüdürler. Flamingoların perde ayakları yüzmelerini kolaylaştırır. Bu perde ayakların yassı ve geniş bir yapıda olması flamingoların yumuşak çamur üzerinde bile batmadan kolaylıkla yürüyebilmelerini sağlar. Ayrıca parmakları arasındaki ağlar, flamingonun suyu itebilmesi için geniş bir yüzey alanı sağlamaktadır.

Görüldüğü gibi flamingolar yaşayabilmeleri ve nesillerini devam ettirmeleri için gerekli olan her detayla birlikte Yüce Allah tarafından yaratılmışlardır.

“Şüphesiz, müminler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 3-4)
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 79. sayı (Ocak 2011) 18. sayfada yayınlanmıştır.