Karın
Karın (abdomen batın): kaburga kemiklerinden kasıklara kadar olan kısım.
Karın duvarı en dışta deri derinin altında yağ tabakası yağ tabakasının altında karın boşluğu içinde iç organları barındıran kas tabakasından oluşmaktadır. Santral obesite olarak adlandırılan yani karın bölgesinin aşırı şişmanlığının yağlanmasının vücuttaki fizyolojik değişikliklerle beraber koroner kalp hastalığı riskini arttırdığı kanıtlamıştır. Karın bölgesinin yağlanması görünümü ya da bu bölgede baş gösteren değişiklikler kişinin sosyal hayatına cinsel hayatına ve sağlık durumuna da doğrudan yansımaktadır. Deri karın bölgesinin dış yüzeyini kaplayarak doğrudan göze çarpan ve dış etkenlerden koruyucu bir konumda olduğu için en önemli yapıdır. Hamilelik sırasında gerek karın içinde yer alan bebeğin büyümesi gerekse bebeğin içinde bulunduğu rahmin içini dolduran amnion sıvısının artışı sonucu ilerleyen aylarla birlikte karın da büyümeye başlar. Hamileliğin 5 ayından itibaren büyüme hızı da artar. Bu büyümeyle birlikte karın derisi gerginleşiyor gerginleştikçe incelir. Hamileliğin son ayında en yüksek noktaya ulaşan derideki incelme derinin gerilime karşı zayıf olan bölgelerinde çatlaklara neden olabilir. Vücut bir bütün olarak değerlendirildiğinde hamilelik insan metabolizmasında hormonların da etkisiyle tüm vücudu etkileyen değişikliklere neden olur. Bu değişikliklerden en göze çarpanı gebelik sırasında alınan kilolar. Yağ dokusu gebelik sırasında alınan kiloların yaklaşık % 20 sini teşkil eder. Doğumun ardından normale dönüş süreci başlıyor. Emzirme döneminde süt yapımında kullanılan yağlar annenin yağ depolarından sağlandığı için hamilelikte alınan kilolar bu dönemde yavaş yavaş erimeye başlar. Bebeğini emziren kadınlar emzirmeyenlere göre günde 600 – 800 kalori daha fazla harcarlar. Karın duvarı en dışta deri derinin altında yağ tabakası yağ tabakasının altında karın boşluğu içinde iç organları barındıran kas tabakasından oluşur. Hamilelikle birlikte karın içindeki rahim doğal olarak büyümeye başlar. Rahim büyüdükçe karın duvarını oluşturan kaslar da esneyerek genişler. Hamileliğin son aylarında karın içinin büyümesine bağlı olarak karın kaslarının esneklik kapasitesini zorlamaya başladığında ise karın ortasındaki kasları birbirine bağlayan kas kılıfı gerginliğe bağlı olarak genişler. Bunun sonucunda kaslar birbirinden uzaklaşır ve daha ayrık hale gelir. Doğumun ardından esnek olan kaslar eski haline tekrar döner ancak genişleyerek gevşemiş olan kas kılıfı kaslar gibi esnek bir yapıda olmadığı için eski haline dönemez gevşek olarak kaldığı için de karın orta kasları birbirinden ayrık bir şekilde durur. Bu durum dış görünüme karın bölgesinin dışa doğru bombe yapmış şişkin bir görünümü şeklinde yansır.
Karın Zarı
Karın zarı ya da peritoneum (ya da periton) abdomen ve pelvis boşluğu duvarlarının iç yüzünü ve bu boşlukta yer alan tüm organları saran veya örten zara verilen isimdir. İki kısımdan oluşur[1]:
Karın ön ve arka duvarlarının iç diyaframın alt ve pelvis boşluğunun üst yüzünü saran bölümüne peritoneum parietale adı verilir.
Karın arka duvarından ve diyafram bazı bölgelerde ayrılarak iç organların bir kısmını veya tamamını saran bölümüne ise peritoneum viscerale denir.
Peritoneum bağ dokusu aracılığı ile karın duvarının iç yüzüne ve organlara yapışır. Parietal periton genellikle abdominal ve pelvik duvarlara zayıf tutunduğu ve kolayca ayrılabildiği halde diyaframın iç yüzüne ve linea alba'nın arkasına daha sıkı tutunur. Visseral periton ise ise organa sıkıca yapışır ve kolaylıkla kaldırılamaz. Parietal periton ile abdomen ve pelvis boşlukları duvarları arasında kalan aralığa spatium extraperitoneale bu aralıkta yer alan gevşek bağ dokusuna fascia extraperitonealis yine burada yer alan organlara da organum extraperitoneale denir. Ekstraperitoneal aralığın karın arka duvarı ile komşu olan bölümüne spatium retroperitoneale pubis'in arkasında kalan bölümüne ise spatium retropubicum (Retzius aralığı) denilir.