Tavus Kuşu Tüyündeki Detaylı Yapı ve Ortaya Çıkan Gözalıcı Desenler





Erkek tavus kuşunda her yıl yenilenen 200 kuyruk tüyü vardır. Bunlardan 170 kadarı göz tüyü olarak adlandırılan tüylerdir. Kalan 30 tüy ise, yelpazeye son derece estetik bir dış sınır çizen 't tüyleridir'. Kuyruk açıldığında meydana gelen kusursuz görüntü, canlıya verilmiş olan üstün sanatı gözler önüne sermektedir. Bu olağanüstü yapı, Allah'ın muhteşem bir sanatıdır.

Bir erkek tavus kuşu kur yapma sırasında kuyruk tüylerini sergiler ve ortaya muhteşem bir yelpaze çıkarır. Erkek tavus kuşunda her yıl yenilenen yaklaşık 200 kuyruk tüyü vardır. Tüylerden 170 kadarı göz şeklindedir, bunlar 'göz tüyü' olarak adlandırılır. Kalan 30 tüy ise yelpazeye son derece estetik bir dış sınır çizen 't tüyleri'dir. Yelpaze oluşturan bu tüy tasarı-mında gözlerin oldukça düzenli bir yayılım gösterdiği, t ve göz tüylerinin de mikroskobik ölçüde çok kompleks bir yapıya sahip oldukları görülür. Gözlerin her biri görünür vaziyettedir, çünkü yelpazede ön sırada kısa tüyler, arka sırada uzun tüyler yerleştirilmiştir.

Bir göz tüyü üzerinde bulunan tüy kıllarının üst kısımda dar aralıklı, alt kısımda geniş aralıklı olduğu görülür. Aşağıdaki kısmın geniş aralıklı olması sayesinde bir kontrast (zıtlık) oluşturularak gözün bulunduğu kısım ön plana çıkarılmış olur. Bir tavus kuşunun tüyündeki renkler oldukça güzeldir, çünkü parlak ve göz alıcıdırlar. Bu göz alıcı renklerin bir özelliği, görüş açısına göre değişmeleridir. Burada renkler pigmentlerle (hayvan veya bitki dokularına renk veren madde) değil, ince-film adı verilen ve barbüllerde gerçekleşen optik (görme ve gözle ilgili) bir etki sayesinde ortaya çıkar. Barbüller kuş tüyleri üzerindeki en ince yapılardır ve ancak mikroskop altında görünürler. Yandaki resimde gösterilen bir tavus kuşu tüyü üze-rinde kıllar ve her bir kıl üzerinde yaklaşık bir milyon barbül vardır. Tavus kuşunun göz tüyü üzerindeki barbüller, bronz, mavi, koyu mor ve yeşil renklerde görünürler.


Barbüllerde ortaya çıkan ince-film etkisi, yandaki resimde görüldüğü gibi, üç keratin ta-bakada gerçekleşir. Şeffaf keratin tabakalar ışığı kırar ve kırılan ışığın bazı bileşenlerini tu-tarlar. Yandaki resimde görülen yumuşak iç kısmın kahverengi renkte olması, keratin katmanlara karanlık tonda bir arka plan sağlayarak ışığın arkaya geçip kaybolmasını engeller. Böyle-ce yansıtılan ışık renkleri ortaya çıkarabilir. İnce-film etkisi üç tabakada aynı anda gerçekleşir ve ortaya değişik renkler çıkar. Keratin tabakaların belli bir rengi üretmesi ancak son derece ince olmaları sayesinde mümkün olur. Keratin tabakaların kalınlığı milimetrenin sadece yirmi binde biri kadardır. Keratin tabakanın bu kalınlığı, en parlak rengi üretmede 'optimal' kalınlık-tır. Çünkü tabaka kalınlığı, gözle görülebilir ışığın dalga boyunu geçmemelidir.




Göz şeklinin çok önemli bir özelliği de binlerce barbülün bireysel etkilerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkan 'dijital' bir şekil olmasıdır. Birbirlerinden bağımsız olmalarına karşın komşu barbüller kusursuz bir koordinasyon ortaya koyarak göz şeklini oluştururlar. Birbirinden ba-ğımsız çalışan barbüllerin şaşırtıcı bir özelliği de ortaya çıkardıkları göz şeklindeki simetridir. Eğer bir göz tüyü X-Y analitik düzlemi üzerine yerleştirilirse göz şeklini oluşturan şekillerin, elipsoid ve cardioid gibi geometrik şekiller olduğu ortaya çıkar. Birbirlerinden bağımsız bar-büllerin normalde rastgele ve düzensiz şekiller, dağınık desenler ortaya koymaları beklenir. Ancak üstteki resimde de görüldüğü gibi göz desenindeki geometrik şekiller matematiksel formüllere dayalı özel şekillerdir. Bu şeklin tesadüflerle ortaya çıkmış olma ihtimali, bir stadyumun tribünlerine rastgele dağılan izleyicilerin, giysilerindeki renklerle kusursuz bir Türkiye haritası oluşturması kadar azdır.


Görüldüğü gibi tavus kuşu tüyündeki düzen son derece komplekstir. Bu komplekslik hakkında hiçbir şey bilmeyen Darwin, tüydeki güzelliklerin, daima gösterişli tüylere sahip erkekleri seçen dişilerin seçimi sonucu zaman içinde gelişmiş olabileceği gibi basit ve temelsiz bir mantığı savunuyordu. Darwin tüylerin, basit görünümlü bir tüy yapısından aşama aşama geliştiğini kabul ediyordu. Ancak tüylerdeki ince film etkisi düşünüldüğünde böyle aşamalı bir gelişimin söz konusu olamayacağı görülür: İnce film etkisinde rol oynayan faktörlerden (arka planı oluşturan koyu renk, keratin katmanlar, keratinlerin ışığın dalga boyuna uygun kalınlığı) herhangi birinin eksik olması durumunda, tavus kuşu tüyü bu renkleri ortaya çıkarmayacaktır. Yani bu faktörlerin tümü aynı anda ve kusursuz olarak bulunmalıdır ve bu bir indirgenemez komplekslik örneğidir. Bu nedenle de Darwin'in, tavus kuşu tüyünün aşama aşama gelişmiş olduğu iddiası geçersizdir. Tavus kuşu desenlerindeki mükemmellik ancak yaratılışla açıklanabilir.


Bu yapıdaki bir başka etkileyici yön ise, tüydeki tüm fiziksel yapıların bilgisinin DNA'da saklı olmasıdır. Keratinin katman sayısı ve kalınlığı, barbüllerin sayısı, kahverengi arka plan, kılların arasındaki mesafeler. Tümü, DNA'daki bilgiye göre üretilir. Tüm bu güzelliğin, evrimcilerin iddia ettiği gibi rastgele mutasyonlar sonucu ortaya çıkması mümkün değildir. Çünkü laboratuvarlarda yapılan sayısız mutasyon deneyi kesin olarak göstermiştir ki, mutasyonla-rın organizmanın DNA'sına bilgi eklemesi söz konusu değildir. Mutasyonlar etkili oldukları zaman daima anormal yapılar (gözden çıkan bacaklar, fazladan ayak parmağı gibi) ortaya çıkmasına neden olur. Dolayısıyla tavus kuşu tüyündeki düzenin rastgele mutasyonlarla ortaya çıkması mümkün değildir. Rastgele mutasyonlarla böyle kompleks yapılar ve göz alıcı güzelliklerin ortaya çıkabileceğini kabul etmek; bir köy evinin yağmur, şimşek ve rüzgarla zaman içinde bir saraya dönüşebileceğini kabul etmek kadar mantıksızdır.


Darwin'in Cinsiyet Seçmesi Teorisinin Tutarsızlıkları


Cinsiyet seçmesi teorisi, gerçekte hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bir varsayımdan ibarettir. Cinsiyet seçmesi teorisine göre bir dişi bir erkekle belli bir özelliğe, örneğin uzun tüye göre çiftleşebilir. Buna göre uzun süre sonunda cinsiyet seçmesinin belli bir özelliği geniş çapta üretebileceği varsayılır.


Oysa tavus kuşu tüylerindeki sayısız detayın, dişinin seçimine bağlı olarak oluştuğunu kabul etmek, dişinin her bir detayı inceleyip süzgeçten geçirdiğini farz etmeyi gerektirir, ki bu mümkün değildir. Nasıl olur da bir kuş, bir tüydeki şekilleri sahip oldukları simetriye göre seçebilir ve matematiksel denklemlerle sabit güzellikte şekiller oluşmasına yol açabilir? Göz tüylerinin bir tanesini dahi gizli bırakmayacak bir yelpaze nasıl oluşturabilir? Bu yelpazenin tepesindeki estetik tüylerini bir sınır oluşturacak şekilde nasıl dizebilir? Elbette yapılan bir seçim sonunda bunların oluştuğunu farz etmek saçmadır.


Darwin'in cinsiyet seçmesi teorisinin en zayıf noktası, hayati bir soruya, cinsiyet seçmesi döngüsünün rastgele tesadüflerle nasıl başlamış olabileceği sorusuna verecek bir cevabı olmamasıdır. Cinsiyet seçmesi sözde evrim sürecinde başlamışsa, hem erkekteki güzel özellikleri kontrol eden gen hem de dişide seçimi kontrol eden gen (böyle bir genin varlığı henüz gösterilmiş değildir) aynı anda ortaya çıkmış olmalıdır. Çünkü bu genlerin herhangi birinin tek başına bulunması cinsiyet seçmesi meydana getirmez. Bu kısıtlama, tümüyle imkansız olduğu kanıtlanmış olmasına rağmen, yine de genlerin aşamalarla ortaya çıktığını kabul eden evrim teorisinin cinsiyet seçmesi iddiasına ölümcül bir darbedir.


Tavus Kuşlarındaki Bu Üstün Güzellik Yüce Bir Yaratıcı'nın Varlığının Göstergesidir


Tavus kuşunun kuyruk tüylerindeki özellikler hayatta kalması için gerekli olan kuyruğa, fazladan bir güzellik kazandırmaktadır. Diğer yandan kuyruğun güzelliği, işleviyle ilgili değildir. Tavus kuşundaki eklenmiş güzellik özelliği, tüm bu güzelliği özel olarak yaratmış olan üstün bir Yaratıcı'nın belirgin bir işaretidir. Canlıda, böylesine hassas detaylarla göz kamaştırıcı güzellikler var eder, onu yoktan yaratmış olan Yüce Allah'tır.




Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.
(Enfal Suresi, 29)

... Bilmez misin ki Allah, gerçekten herşeye güç yetirendir. (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
(Bakara Suresi, 106-107)

Sonuç:


Tavus kuşundaki bu mükemmel yapıyı tesadüflerle açıklamaya çalışan herkesin Darwin gibi kendini hasta hissetmesi son derece doğaldır. Çünkü bu, akıl ve sağduyuya tamamen aykırıdır. Mükemmel yaratılış örnekleri karşısında, insanın gözlerini kapaması, tüm bunları yok saymasıdır. Çünkü açık bir gerçek vardır ki, tavus kuşundaki bu güzelliklerin ve mükem-mel detayların tesadüflerle ortaya çıkması mümkün değildir. Diğer tüm canlılarda olduğu gibi bu canlıyı da, Yüce Allah, sonsuz bilgi ve ilmi ile yaratmıştır. Allah bir Kuran ayetinde şöyle bildirmektedir:


"Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir." (Furkan Suresi, 2)
(alıntı harun yahya)