Son 10 yılda tıbbın tüm alanlarında görülen ilerlemeler, erkeğe bağlı infertilite sorununun aşılmasında da önemli mesafeler alınmasını sağlıyor. Acıbadem Hastanesi Üreme Sağlığı Merkezi Uzman Dr. Hakan Özveri, “Özellikle mikroenjeksiyon yönteminin infertilite alanında kullanılmaya başlanması, önceden tedavi edilemeyen pek çok erkeğe tedavi olanağı yaratmıştır.” Diyerek erkek inferfilitesi hakkında bilgiler veriyor.

Çocuğu olmayan çiftler incelendiğinde sorunun %30-40 oranında sadece erkekten kaynaklandığı görülüyor. Bu soruna neden olan etkenleri 3 başlık altında toplanıyor:
1. Hormonal nedenler
2. Testislere ait nedenler
3. Sperm taşıyıcı kanallara ve organlara ait nedenler

1. Hormonal nedenler
Beynin alt kısmında hipofiz olarak adlandırılan ve önemli hormonların üretiminden sorumlu olan hipofiz bezi erkekte sperm üretiminde rol oynayan FSH ve LH hormonlarını salgılıyor. Bu hormonlar testislerden sperm üretimini ve erkeklik hormonu olan testosteronun salgılanmasını uyarıyor. Bu hormonların seviyelerinde değişikli yapabilecek hipofiz bezi fonksiyon bozuklukları erkekte sperm üretiminde bozulmalara neden olabiliyor. Yine hipofizden salgılanan ve normalde kadınlarda emzirme döneminde memeden süt salgılatan Prolaktin hormonunun erkeklerde çeşitli nedenlerle yükselmesi testislerde sperm üretiminde bozulma nedeni. Dr. Özveri, “Bu nedenle sperm saysı özellikle 5 milyon/ml. altında olan erkeklerde bu hormonların testislerden salgılanan Testosteron seviyesi ile birlikte ölçülmesi gereklidir.”diyor.

2. Testislere ait nedenler
Testise ait nedenleri iki grupta toplamak mümkün:

1.Sperm üretim bozukluğuna bağlı nedenler
2.Spermin dışarıya çıkmasında bozukluğuna bağlı nedenler (obstrüktif).

3. Sperm taşıyıcı kanallara ve organlara ait nedenler
Testislerde sperm üretimi olmasına rağmen, spermlerin vücut dışına taşınmasında rol oynayan organ ya da kanallarda tıkanıklık ya da tıkanıklıklar olması durumudur. Dr. Özveri bu durumu şöyle açıklıyor: “Normalde testislerde üretilen spermler, epididim adlı organcıkta olgunlaşarak vaz deferens olarak bilinen sperm taşıyıcı kanallar aracılığı ile penise taşınır. Üretilen sperm hücrelerinin, bu sistemdeki bir tıkanıklığa bağlı olarak ejakülata (meni) ulaşamaması bazı durumlarda görülebilir. Bazen de doğumsal olarak her iki vaz deferensin yokluğu söz konusudur. Doğuştan olan bu bozuklukta testisten spermleri taşıyan vas deferens olarak adlandırılan organ tek ya da çift taraflı olarak oluşmamıştır. Bu erkeklerin %50-80'inde Kistik Fibrozis adı verilen genetik bir hastalığın taşıyıcılığı söz konusudur. İğne ile girilerek testisten elde edilen spermlerin yumurta hücresine mikroenjeksiyonu ile çocuk sahibi olabilen bu kişilerin eşlerinin mutlaka kistik fibrozis taşıyıcısı olup olmadıkları incelenmelidir. Bunun dışında erkek üreme kanallarında önceden geçirilen enfeksiyonlar, travmalar ya da üreme organlarına komşu organlardan geçirilen operasyonlar üreme kanallarının bütünlüğünü bozabileceği için, spermlerin dışarı çıkışına engel olabilir. Bu durumu olan erkeklerde çeşitli cerrahi müdahale yöntemleri ile tıkanıklığın giderilmesi (vazovazostomi, vazoepididimostomi, TURED ameliyatları) mümkün olmaktadır. Doğuştan kanalın gelişmediği durumlarda testisten iğne ile sperm alınarak (TESA yöntemi) mikroenjeksiyon yöntemi ile çiftler çocuk sahibi olmaktadır. Bazı sistemik hastalıklarda (Örn: Şeker hastalığı, nörolojik hastalıklar) ya da geçirilen travma sonucu bel omurları hasar gören erkeklerde spermin penisten gelmesi yerine idrar kesesine geri kaçışı olabilir. Bu durumda da nedene yönelik tedaviler uygulanabilmektedir.”

Sperm sayısı azalıyor
Yapılan araştırmalara göre 50 yıl önceki erkeklerin sperm kalitesi ile günümüz erkeklerinin sperm kalitesi arasında ciddi bir şekilde farklılıklar söz konusu. Sonuç olarak, erkeklerin sperm kalitesi azımsanmayacak kadar azalıyor. Peki bu azalmanın arkasında yatan sebepler nelerdir? Bu konuya ciddi bir hassasiyet gösteren Eurofertil Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, sigara ve alkol kullanımının bu kalite düşüklüğüne önemli bir sebep olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Somut bir örnek vermek gerekirse, günde 1 paketten fazla sigara kullanan erkeklerin sperm hareketliliği ve şeklinde ciddi sorunlar oluşmaktadır. Bunun yanında yine yapılan son araştırmalara göre, kısırlık sorunu ile karşı karşıya gelen erkeklerin spermlerindeki bozuklukların %40 alkolden kaynaklanmaktadır.” Sağlıklı spermlere sahip olmamız için altın kuralları Dr. Özörnek şu sekilde sıralıyor. “Sigarayı bırakın, sigaradaki kimyasal maddeler spermlere zarar veriyor. Alkolü azaltın,haftalık düzenli seks yapın. Düzenli seks spermlerin sağlıklı kalmasını sağlar, spor yapın ancak sert sporlardan kaçının.Testistlere gelen darbe, spermlere saldıran antikor üretimini arttırır,bol sebze ve meyve tüketin. Bunlara ek olarak tabiki düzenli uyku uyun ve düzenli bir yaşam sürün.”

Sperm sayımında sperm saptanmayan hastalarda neler yapılmaktadır?
Dr. Hakan Özveri, “Spermin testislerden dışarıya çıkışında problem olan hastalarda üreme kanallarında tıkanıklık ya da kanal yokluğu gibi bir sorun var ise duruma göre TESE, TESA, MESA, PESA gibi kısaltmalarla tarif edilen sperm elde etme yöntemlerinden birisi seçilerek sperm elde edilmekte ve mikroenjeksiyon yöntemi ile çiftler çocuk sahibi olabilmektedir.” Diyerek TESE hakkında şu bilgileri veriyor: “Son yıllarda TESE yönteminde mikroskop kullanımı ile birlikte(Mikrodiseksiyon TESE) standart TESE ile sperm saptanamayan hastaların pek çoğunda testisin belli bölgelerinde sperm saptanabilmektedir. Bu şekilde sperm üretimi ileri derecede az hastalarda dahi sperm elde etmek mümkün hale gelmiştir.”

Varikosel nedir, hangi durumlarda tedavi edilmelidir?
Testislerin çevresindeki toplardamar sistemi damarlarının genişlemesine(Varisleşmesine) bağlı, testislerde sıcaklık artışı ve toksik maddelerle uzun süreli etkileşim sonucu sperm üretim, hareket kabiliyeti ve şekil bozukluğu yaratan damar bozukluğudur. Normal toplumda %10-15 görülmekte iken, çocuk sahibi olamayan çiftlerde görülme sıklığı 2 katına çıktığı görülüyor. Dr. Özveri, “Muayenede saptanabilen tipte ise tedavi gerekliliği vardır. Gizli varikosel adı verilen ve sadece Ultrasonografide saptanan tip Varikoselde ameliyat önerilmemektedir. Günümüzde varikosel ameliyatında da başarı şansını ve yan etkileri azaltmak için Mikrocerrahi yöntem ile ameliyat yapılmaktadır.”