En önemli kısırlık nedenleri arasında yer alan endometriozis pek çok farklı belirtiye sahip olduğundan çoğu zaman ancak kadın hamile kalamadığında teşhis edilebiliyor. Art Kadın Sağlığı Merkezi’nden Dr. Senai Aksoy endometriozis konusunda merak edilen soruları yanıtlıyor.


Endometriozis nedir?
Dr. Senai Aksoy: Endometriozis uterus (rahim) boşluğu dışında, rahim içini döşeyen ve adetle dökülen endometrial dokuların varlığı olarak tanımlanır. Sıklıkla rahim arkası boşluk, rektovajinal aralıkta (vajina ile bağırsağın son kısmı arası boşluk), barsağın son kısmının üzerinde, tüpler, yumurtalıklar, rahmi tutan arka bağlar, mesane ve karın içi yan duvarlarda bulunur.


Endometriozis genetik bir hastalık mıdır?
Dr. Senai Aksoy: Çalışmalar kız kardeşlerin, kocalarının kız kardeşlerine göre 6 kez, başka bir çalışma diğer kadınlara göre 8 kez artmış riskten söz ediyor. Etkilenen kız kardeşler diğerlerine göre hastalığı daha ciddi geçirebilirler. Ancak genetik geçişin şekli bilinmiyor.


Endometriozis hangi sıklıkta görülür?
Dr. Senai Aksoy: Genel kadın toplumunda % 2 - 5 arasında, çocuk sahip olamayan kadınlarda % 30 - 40 sıklıkta bulunabildiği biliniyor.


Endometriozis nedeni nedir?
Dr. Senai Aksoy: Tüm olguları tek bir teori açıklayamıyor. Bu konuda çeşitli görüşler ileri sürülüyor:

• Endometrial doku, tüplerden karın içine göç ederek hastalığa neden olur. Tüpleri bağlananlarda ya da rahmi alınmış kadınlar da nasıl oluşabildiğini açıklayamıyor.
• Normal olarak her ay dökülüp atılan dokuların bağışıklık sistemindeki bir anormallik sonucu vücudun herhangi bir yerine tutunup, büyümesi sonucu oluştuğu,
• Bazı ailelerdeki sıklık nedeniyle, genetik bir doğumsal bozukluk sonucu oluştuğu,
• Karın içi dokunun tekrarlayan inflamasyon sonucu endometrial dokuya değişimiyle oluştuğu,
• Endometrial dokunun rahimden karına kan ve lenf akımı sonucu yayılarak oluştuğu şeklindedir.


Endometriozis neden kısırlığa sebep oluyor?
Dr. Senai Aksoy: Normal anatominin açık bir şekilde bozulduğu olgularda, endometriosis fertilite problemlerinin bilinen bir nedenidir. Gerçekte endometriosis hastalarının % 30-40’ı fertildir. Bu genel toplumun 2 - 3 katıdır.
Bu hastalarda aylık gebe kalma oranı % 12 – 36’ya düşer. Uzun dönemde gebe kalma oranı, anatominin bozulmadığı minimal endometriozisli hastalarda normaldir. Minimal endometriozisi tedavi etmekle gebe kalma oranının artmadığı gösterilmiştir. Kadındaki döngüsel hormonların etkisiyle endometrial doku her ay büyür, gelişir ve ayın sonunda adetle dökülür. Zararsız bir şekilde vücut dışı yerine içeri aktığı zaman kronik inflamasyona bu ise yapışıklık, nedbe gelişimi ve sonuçta üreme organlarının yakalanması ve işlevsiz hale gelmesine neden olur. Yapışıklıklar ve nedbe dokuları arasında tutulur, bu ise kısırlığa yol açar. Hastalık ilerledikçe eski endometrial dokular yayılır, çevresinde ölü nedbe dokusu oluşur. Hastalığın hafif formlarında bile (evre 1 - 2) fertilite etkilenir. Aktif, genç hastalıklı dokulardan prostoglandin denilen maddeler ve diğer kimyasal maddeler salgılanır. Bu ise üreme organlarının spazm ve kasılmalarına yol açar. Tüp yumurtayı yakalayamaz, uyarılan uterus embriyoyu reddedebilir. Buna ek olarak spermi de etkiler ve yumurtayı delme yeteneğini engeller. Mekanizması tam anlaşılmasa da anovulasyona (yumurtlayamama) yol açabilir. Luteal-faz defektine ya da luteinize patlamamış folikül sendromuna yol açarak implantasyona engel olur. Bazı araştırmacılar kadının vücudunun yanlış yerleşen bu endometrial dokulara karşı antikor oluşturduğunu, sonuçta bunun yüksek spontan abortus (kendiliğinden düşük) oranına, (3 kata kadar) neden olabileceğini ileri sürüyorlar.



Endometriozis belirtileri nelerdir?
Dr. Senai Aksoy: Kadınların % 33’ünde hiçbir şikayet yoktur. Hastalığın derinliğine bağlı olarak şikayetleri değişir: % 70’inin çocuğu olmuyordur, % 28 - 66’sında ilişkide ya da adet sırasında ağrı, % 12 - 74’ünde aşırı kanama, % 50’ye kadar varabilen tekrarlayan gebelik kaybı, % 50 kadar düşük kilo, % 13’inde aşırı kilo, % 25 – 31’inde adet sırasında artan sırt ağrısı, % 24 – 50’sinde karıniçi yapışıklıklar, % 34’ünde iç bağlar üzerinde nodüller,% 17’sinde yumurtlamama, % 12’sinde düzensiz adet, % 4’ünde makatta ağrı, bildirilen şikayetlerdir. Hastaların çoğu 20 - 35 yaş arasındadır.


Endometriozisin tanısı nasıl konur?
Dr. Senai Aksoy: Adetle ilgili herhangi bir şikayet akla endometriozisi getirir. Açıklanamayan infertilite, düzensiz adetler, ara kanama, ağrılı adet ve/veya cinsel ilişkide ağrı durumunda şüphelenilir. Jinekolojik muayenede endometriotik odaklar araştırılır. Ancak tek kesin tanısal işlem karın içinin direkt görülmesi ve dokudan biyopsi alınması yolu ile olur. Yani laparoskopi yapılmasıdır.



Endometriozisin cerrahi tedavisi nasıl yapılır?
Dr. Senai Aksoy: Hastalığın ciddiyeti kadının infertilite öyküsü, gebe kalma isteği ve yaşı cerrahi tedavinin biçimini ve ağırlığını belirler. Maalesef kadının rahminin bile çıkarılması % 30 hastada ağrının kalkmasını sağlayamaz. Tüp -yumurtalık ilişkisinin bozulduğu hastalarda ilk cerrahi girişim çok etkilidir ancak tekrarlayan girişimler fertiliteyi düzeltmede daha etkisizdir. Laporoskopi ile gerçekleştirilen en sık cerrahi işlemler, yumurtalık - tüp-rahimi çevreleyen yapışıklıkların kesilmesi, endometriotik lezyonlar, ovarian endometriomaların çıkarılması, lezyonların yakılması, koterizasyon ya da vaporizasyonudur. Uterosakral sinirin yakılması ve kesilmesi (LUNA), ağrıyı gidermede faydalıdır.