İslam alimlerimiz ahir zamanın nuru Hz. Mehdi (a.s.) hakkında ne dediler?

İslamiyet'in çeşitli dönemlerinde İslam alimlerimiz Hz. Mehdi (a.s.), hakkında hangi müjdeleri vermişlerdir?

Sayın Adnan Oktar'ın Hz. Mehdi (a.s.) hakkındaki son açıklamaları nelerdir?

Sayın Adnan Oktar, tüm dünya Müslümanlarına hangi çağrıda bulunmuştur?





Geçmiş dönemlerde ahir zaman konuları ve Mehdiyet, hem Türkiye'de hem de dünyada fazla bilinmez ve bu konular gündeme getirilmezken Sayın Adnan Oktar'ın yoğun çalışmaları neticesinde bu önemli konularda tüm dünyada ciddi bir bilgilenme meydana gelmiştir. Günümüzde bunun etkilerini çeşitli alanlarda görmek mümkündür. Köşe yazarları, politikacılar ve ilahiyatçılar gibi toplumun önde gelen isimleri bu konularda çeşitli vesilelerle görüşlerini beyan etmekte, toplum içerisinde de konuya büyük bir ilgi gösterilerek, ilgili eserler takip edilmektedir.

Bugün Sayın Adnan Oktar'ın Mehdiyet konusundaki çalışmaları ve açıklamaları tüm dünyada odak noktası olmakta ve Sayın Adnan Oktar’ın vesile olduğu heyecan tüm dünyaya yayılmaktadır.

Mehdiyet konusu İslam tarihinde her dönemde önemli bir yer tutmuştur. Pek çok İslam alimi, tarihçi ve araştırmacı Hz. Mehdi (a.s.) hakkında eserler kaleme almış ya da eserlerinde Mehdiyet konusuna önemli bir yer ayırmıştır. Bu eserler incelendiğinde, Mehdiyet konusunun tartışmaya yer bırakmayacak derecede kesinlik gösterdiği, her akıl ve vicdan sahibi Müslüman tarafından rahatlıkla anlaşılabilir. Tüm Ehl-i Sünnet alimleri, Hz. Mehdi (a.s.)'ın ahir zamanda geleceği konusunda ittifak halindedirler.

Ancak tüm delillere ve bilgilere rağmen, bazı kasıtlı ve taraflı yorumlar nedeniyle Mehdiyet konusu toplum içerisinde yıllar boyunca gerektiği gibi yer bulamamıştır. Birtakım çevreler, din ahlakının yayılmasını engellemek, Kuran-ı Kerim ayetlerinde ve Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde müjdelenen Hz. Mehdi (a.s.)'ın ahir zamanda Allah tarafından görevlendirilecek bir elçi olduğunu gizlemek ve yalanlamak için türlü yollara başvurmuşlardır. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler göstermektedir ki; Rabbimiz bu kişilerin çabalarını boşa çıkarmıştır. Bunun en belirgin kanıtı, hem dünyada hem de Türkiye’de imana olan yöneliş ve Mehdiyet konusunun İslam tarihi boyunca görülmemiş oranda büyük bir ilgi ile yakından takip edilmesidir.

Merakla takip edilen Mehdiyet konusunda bugün en çok başvurulan kaynaklar ise, Sayın Adnan Oktar'ın, Kuran-ı Kerim ayetleri ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in hadisleri ışığında büyük bir şevk ve titizlikle hazırladığı eserlerdir. Son yıllarda gerek Sayın Adnan Oktar'ın eserlerinden faydalanılarak hazırlanan internet sitelerine yapılan girişlerde gerek bu sitelerden indirilen eserlerin sayısında ve gerekse internette Mehdiyet ile ilgili yapılan aramalarda muazzam bir artış olmuştur. Bu rakamlar her geçen gün artmaktadır.

Mehdiyet ve ahir zaman konularına duyulan ilgiyi gösteren bir diğer örnek ise, canlı olarak yayınlanan röportajlarda izleyicilerin Sayın Adnan Oktar'a yönelttiği sorulardır. Gelen soruların büyük bir oranda ahir zaman ve Mehdiyet konularını içermesi, bu konuların toplum içerisinde merak uyandırdığının ve her geçen gün Hz. Mehdi (a.s.)’a olan özlemin ve muhabbetin arttığının birer delilidir.

Müslümanlar için birer müjde olan bu gelişmeler, önemli olaylara da vesile olmuştur. Yakın bir zamana kadar Mehdiyet konusunda hiçbir delile dayanmaksızın olumsuz görüş beyan eden kişiler, son dönemlerde bu görüşlerini gündeme getirmekten kaçınır olmuşlardır. Çünkü Mehdi inancı Müslümanlar arasında giderek daha yaygın, ortak ve kuvvetli bir inanç haline gelmektedir.

Bazı kesimler tüm dünyayı saran bu imani uyanışın ve Hz. Mehdi (a.s.)'a olan sevgi ve muhabbetin kaynağının farkında değildir. Oysa ki bu müjdeler, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışının çok yakın olduğunun en açık alametlerinden biridir. (Doğrusunu Allah bilir.) Çünkü tüm dünyayı saran bu imani yükselişin ve Hz. Mehdi (a.s.) heyecanının asıl çıkış noktası, Hz. Mehdi (as)'ın nuru, iman heyecanı, feyzi ve bereketidir.

Bilindiği gibi, Hz. Mehdi (as)'ın en büyük alametlerinden biri, bu mübarek şahsın Mehdilik iddiasıyla ortaya çıkmamasıdır. Çünkü Hz. Mehdi (as)'ın kendini tanıtmaya ihtiyacı yoktur. Kaderinde bu görevi yapmakla görevlendirildiği için Allah onu insanlara imanının nuru, feyzi ve dünya çapındaki etkisi ile tanıtacaktır.

Kuşkusuz bu Allah'ın salih kullarına olan vaadinin ve yardımının bir tecellisidir. Allah'ın takdirinin önüne geçebilecek yoktur. Allah, İslam ahlakının tüm yeryüzünde yerleşik kılınmasını dilemiştir; Allah'ın izniyle bu büyük vaad gerçekleşecektir. Kuran'da Yüce Allah'ın dilemesiyle müminlerin üstün geleceği şöyle bildirilmiştir:

"Müşrikler istemese de, O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur." (Tevbe Suresi, 33)

SAYIN ADNAN OKTAR’DAN HZ. MEHDİ (a.s.) MÜJDESİ

* "Hz. Mehdi (a.s.), Allah Rızası İçin, İbadet Kastıyla Hizmet Eder"




“Allahualem 7 yıl sonra hem kriz sonlanacak hem de Hz. Mehdi’nin zuhuru mevzu bahis olacak. Hz. Mehdi evinden idare eder diyor. Hz. Mehdi iktidar meraklısı olan bir insan değil. Mehdi (as)’a hatta teklif ediliyor, başa geçmesi için, hiçbir şekilde kabul etmiyor. Yine teklif ederler yine kabul etmez deniyor. Hatta sende şu şu şu alametler var, sen Hz. Mehdi’sin derler ama yine kabul etmez diyor. Hepsi sahih hadislerdir, hepsi tahakkuk etmiş, meydana çıkmış hadislerdir. Zaten tahakkuk etmesi sahih olduğunu gösteren bir durumdur ve hakikaten de çok şaşırtıcıdır. Ahir zamanda bu kadar hadisin bir arada kusursuz, net ve bu kadar detaylarıyla zuhur etmiş olması, çok büyük bir olaydır. Hz. Mehdi hırslı bir insan değildir, Allah rızası için ibadet kastıyla hizmet eden bir insandır.” (Sayın Adnan Oktar’ın katıldığı 24 Aralık 2008 Tarihli Tempo TV “Adnan Oktar’la Başbaşa” Progr*******)

* "Mehdi Cemaati Dünyevi Çıkarlardan Arınmıştır"

"Hz. Mehdi insanların çıkarlarıyla tam çatışan bir insandır. Yani Mehdi cemaati istikbalini düşünen, çıkarlarını düşünen, dünyevi hedefleri olan bir insan için tam bir dezavantajdır. Rivayetlerden bunu anlıyoruz. Yani cemaatinin küçük olması, topluluğunun küçük olmasından da bunu anlıyoruz. 313 kişi niçin olsun? Dünyada milyarlarca Müslüman var şu an. Ve diyorum, yani herhangi bir tarikat herhangi bir cemaat bile on binleri yüz binleri hatta milyonları buluyor taraftarları. Böyle mükemmel, Allah'ın seçtiği bir cemaatin bu kadar küçük olması o cemaatin halk nazarında anormal görünmesinden kaynaklanacak. Anormal, tehlikeli, riskli bir cemaat olarak görülecek. O yüzden insanlar yanaşamayacaklar. Ona imanın derinliği ile akılla bakan, nur, imanla bakan görebilecek. Dolayısıyla o tefriki (ayırımı) yapamayan göremeyecek." (Sayın Adnan Oktar'ın Kasım 2008 tarihinde Turktime ile yaptığı röportajdan)

* "İman, Hz. Mehdi Kanalıyla Dünyaya Yayılacaktır"

"…Feyz ve hidayet, Mehdi kanalıyla dünyaya yayılacak. Fakat insanlar bunun kaynağını bilmeyecekler. İçlerinde bir imani coşku olacak, bir iman sevinci olacak, imanlı olduklarını hissedecekler, fakat birbirlerinden etkilendiklerini zannedecekler. Ana kaynağı fark edemeyecekler. Yani başlangıç oradan gelecek. Mesela bir arkadaşıyla karşılaşacak çok imanlı, ama o arkadaşı bir başka yerden almış olacak bu imanı. O arkadaşı da bir başka yerden almış olacak. En başlangıcının Hz. Mehdi'ye dayandığını görecekler." (Sayın Adnan Oktar’ın Kasım 2008 tarihinde Turktime ile yaptığı röportajdan)

* "Hz. Mehdi'nin Zuhur Yeri İstanbul'dur"

"Said Nursi Hazretleri Hz. Mehdi'nin, materyalizmle mücadele edeceğini söylüyor. Maddiyyun ve tabiyyun kanunu ilk birinci vazifesi diyor. Onunla mücadele edecek. Darwinizm, materyalizm, ateist düşünceyle mücadele edecek diyor. Ve bunda tam başarılı olacak diyor. Hatta o kadar detay vermiş ki; Said Nursi Hazretleri, "Vakit ve hal bizzat o eseri kendisi hazırlamaya müsaade etmez" diyor. Eser hazırlayacak diyor. Bir ekibin uzun tasdikatıyla hazırladıkları eseri, kendisine hazır bir program olarak alır; onu neşr eder, yayınlar, tatbik eder ve uygular diyor. İkinci vazifesi siyaset alemindedir diyor. Sonra ikinci siyaset alemindeki faaliyetlerine başlayacaktır diyor. Yani sosyal siyasi faaliyetlere başlayacak diyor. Fakat Hz. Mehdi'nin bütün safhalarında son safhasına kadar fark edilmeyeceğini söylüyor. Mehdi’nin zuhur yeri İstanbul'dur. Çok sarih. Çok hadis var. Hem Sünni kaynaklarda, hem Şii kaynaklarındadır. Konstantin olarak çok çok açık belirtilmiştir. Hatta Said Nursi diyor ki; Basra ve Şam gibi yerlerde tasavvur etmişlerdir diyor. Sebebi diyor, İslam aleminin başkenti o zamanlar Basra'da olduğu için kendi içtihatları ile sanki öyle olacak gibi düşünerek sanki Basra’da demişlerdir diyor; halbuki İslam aleminin başkenti zaman zaman yer değiştirmiştir diyor. Son olarak İstanbul'da kalmıştır." (Sayın Adnan Oktar'ın Eylül 2008 tarihinde İran Devlet Televizyonu (İRİB) ile yaptığı röportajdan)

* "Mehdi (as)'ın Geleceğine İnanan Kişi Var Gücüyle İslam Ahlakını Yaymak İçin Gayret Eder"

“Ben mesela, ben de Hz. Mehdi’yi bekliyorum.... Gerçekten Mehdi (as)’ın geleceğine inanan bir adam gidip evde oturur mu? Ne yapacağı belli. Coşar, var gücüyle bütün gayretiyle İslam ahlakını yaymak için gayret eder ve Hz. Mehdi’nin seveceği, beğeneceği bir talebe olmak için de, Allah rızası için, büyük bir gayret gösterir.” (Sayın Adnan Oktar’ın Ekim 2008 tarihinde Konya Haberdem ile yaptığı röportajdan)

* "Müslümanlar Hz. Mehdi'yi Aramalıdır"

Adnan Oktar: ... Ateistler ve masonlar, ateist siyonistler tam ittifak halindeler. Said Nursi Hazretleri söylüyor. "Az bir kuvvetle koskoca İslam alemini esir alırlar." diyor. "Müslümanların şikakından (muhalefet, ittifaksızlık) ve bölünmüşlüğünden istifade ederek" diyor. Bölünmüşlükte, parçalanmışlıkta mağlubiyet kesindir. Müslümanların birleşmenin dışında zafere gitmeleri mümkün değildir. Mehdi (as)'ı aramaları lazım. Hz. İsa'nın gelişini beklemeleri lazım. Bunun başka bir çözümü yoktur. Türk İslam Birliği’nin oluşması için, birçok toplantılar yapılması, bunun söylenmesi, gerekirse legal toplantılarda sloganların açıkça ifade edilmesi, büyük pankartlarla bunun açıklanması, basında yer alması gerekiyor. Bunun gündem yapılması gerekiyor. Resulullah (sav)'ın hadislerine bir insan güvenmiyorsa, Resullullah (sav)'ın izahlarına bir insan itibar etmiyorsa zaten dine de itibar etmiyor demektir. Böyle olmaz. Peygamberimiz (sav)'in bütün söyledikleri çıktı tek tek. Peygamberimiz (sav)'e güvenmeleri lazım. Allah’a güvenmeleri lazım. Mehdi (as)'ı aramıyorlar.

Muhabir: Sorun da burada başlıyor.

Adnan Oktar: Tabi Mehdi (as)'ı aramaları lazım. Vakit geldi diyorum. Sözümü tutsunlar. Birşey kaybetmezler. Sonuç çok güzel olacak bunu yaparlarsa. Bunun dışında Allah rahatlık vermez. Bölünmüşlükte mutlaka bela vardır, rahatsızlık vardır, huzursuzluk vardır. Tek parmakla mücadele yapılmaz. Bu, pençeyle yapılacak iştir. Beş parmakla birlikte yapılacak iştir. Müslümanların ittifak etmediği durumda ayrı ayrı, teker teker küçük bir kuvvetle Deccaliyet hepsini yener. Said Nursi de bunu açıklamıştır. Rivayetlerde de bu açıklanmıştır. Mehdi (as)'ın vakti de gelmiştir. Resullullah (sav)'e güvensin insanlar. Sözlerine güvensinler. Başka çözüm aramasınlar.

Muhabir: İmam Mehdi etrafındaki ittifak konusunda bir sorun mu var? Bu sorunu nasıl aşabiliriz?

Adnan Oktar: Bu konunun dillendirilmesi lazım. Her yerde konuşulması lazım. Eğer bunun ciddi olarak üstüne eğilinirse ve bu konu dillendirilirse, Mehdi (as) aranırsa Allah Mehdi (as)'ı buldurur. Bu o kadar zor olan birşey değil. Hadislere dayanarak konuşuyorum. (Sayın Adnan Oktar’ın 13 Ocak 2009 tarihinde İran Devlet Televizyonu (İRİB) ile yaptığı telefon konuşmasından)

* "Hz. Mehdi’ye Bağlılık Mecburiyet Haline Gelecek"

"Mehdi (as)'a bağlılık mecburiyet haline gelecek bir süre sonra insanlarda. Nasıl Hz. Yusuf'a mecbur kaldı insanlar, Hz. Yusuf'tan bunu istediler, yardım istediler ve Hz. Yusuf onların kurtulmasına vesile olduysa, öyle bir zaman gelecek ki insanlar Hz. Mehdi'ye mecbur kalacaklar. Mehdi (as)’ın kurtuluş yolunu açmasını ondan isteyecekler. Bu durumda Müslümanların helakına sebep olacağı, aksinin Müslümanların ızdırap çekmesine sebep olacağı ona belirtilerek bunun vicdani, imani bir zorunluluk olduğu ona söylenecek. O şekilde kabul edecektir Mehdi. Ve manevi bir liderdir, yani siyasi bir lider değildir Mehdi (as)." (Sayın Adnan Oktar'ın katıldığı 24 Aralık 2008 tarihli Tempo TV "Adnan Oktar'la Başbaşa" progr*******)

HZ. MEHDİ (a.s.) HAKKINDA NE DEDİLER?




İRAN CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD: "Hz. Mehdi (a.s.) Gelecek, Dünyayı İslam Yönetecek"

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad her konuşmasında Hz. Mehdi (as)'ı beklediğini, çıkacağı zamanın yakın olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın ahir zamanda geleceğini, ortaya çıkmadan önce dünyada kargaşa ortamı olacağını, Hz. Mehdi (as)'ın böyle bir ortamda gelip dünyayı barışa ve huzura kavuşturacağını anlatmaktadır. Hz. Mehdi (as)'ın Hz. İsa (a.s.) ile biraraya geleceğini, onunla birlikte Kabe'yi tavaf edeceğini ifade eden Ahmedinejad, Hz. İsa (a.s)'ın İncil yerine Kuran'a tabi olacağını ve böylece Hıristiyan aleminin Müslüman olacağını belirtmektedir.

Mahmud Ahmedinejad 2006 yılında yaptığı açıklamada da, "İslam’ın, dünyayı yönetmeye hazır olduğunu söylemekten çekinmeyelim" diye konuşmuş ve Mehdi (as)’ın gelişinin uzak olmadığını, Müslümanların buna hazırlanmaları gerektiğini belirtmiştir. Ahmedinecad, Hz. Mehdi (as)’ın gelişinde, kaos ve yolsuzluk ile dolu dünyaya adalet getireceğini söyledi. 1

FETHULLAH GÜLEN: "...Hz. Mehdi (a.s.)'ın geleceğine dair hadis-i şerifler vardır ki inkar etmeye adeta mecal (imkan) yoktur."

"Bu işin ehli değilim, ehli gelinceye kadar benim gibiler, emsalimle (benzerlerimle) beraber bu işi devam ettireceğiz, öyle anlaşılıyor. Ehli gelince onlara terki silah edeceğiz, işi onlara bırakacağız. Ehli değiliz bu işin. Liyakatlileri (layık olanlar), doğrunun ve gerçeğin hakiki tercümanı olacak ve ölü gönüllerimizi ihya edecekler. Bunu kemali (olgun) samimiyetle intizar ediyorum (ümit ediyorum), Rabbimden bekliyorum, ama o güne kadar biz anlatacağız." 2

"Fatih'ten bahsederken; ne güzeldir o emir, buna mazhar (sahip) olmak için 21-22 yaşındaki genç serdar (kumandan). Maddi manevi fizat hislerinden fedakarlıkta bulunuyordu. 20. asırda Kuran'a sahip çıkmasını beklediğimiz GENÇ DELİKANLIMIZ'ın yaşındaydı büyük hünkar." 3

"Mesih (as) ve Mehdi (as) ile alakalı hadis-i şerifler ve ümmetin kabulü esas alınınca nüzûl-ü Îsâ'ya (Hz. İsa'nın tekrar yeryüzünü gelişine) ve zuhur-u Mehdi'ye (Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışına) inanmak Efendimiz (sav)'e itimadın ve güvenin ifadesidir denilebilir." 4

MEHMET ŞEVKET EYGİ: “Hz. Mehdi (a.s.), resmen ve alenen zuhur edecektir.”

"Ortadoğu'da akıllara durgunluk verecek derecede korkunç ve kanlı savaşlar olacaktır. Mehdi zuhur edecek, Müslümanlar onun etrafında birleşecektir. Dehşetli olaylardan, kanlı ve yıkıcı savaşlardan sonra dünyada yeni bir Mutlu Çağ başlayacak, adalet ve doğruluk hakim olacaktır. Yedi sene mi sürer, kırk sene mi... Ondan sonra bozulma tekrar başlayacaktır. Sonu Kıyamet." (08.01.2009)

"...Mehdi, resmen ve alenen zuhur edecektir. İlâhiyatçının biri ter ter tepinerek "Bizim dinimizde Mehdi diye bir şey yoktur" diyor. Bu adama sormak gerek. Mehdi konusunda yüzden fazla hadis bulunmaktadır. Hz. Mehdi'nin ahir zamanda zuhur edeceğine dair icma (ittifak) vardır. Büyük İslâm âlimi Muhammed Zahid el-Kevseri Hazretleri (Düzcelidir), bu konuda müstakil bir kitap yazmış ve Hz. Mehdi'nin geleceğini bildiren hadisleri inkâr edenin dinden çıkacağını söylemiştir." 5 (14.02.2005)

"Kur'ân bütün insanlara indirilmiş ilahi kitaptır.

Kur'ân'ın, Yahudileri İslâm'a çağırmadığı iddiası İslâm dışı bir iddiadır.

Kur'ân'ın Hıristiyanları İslâm'a çağırmadığı iddiası da İslâm dışıdır.

İslâm dini evrensel bir dindir. Hiçbir kimse, hiçbir kavim onun davetinin dışında değildir.

Allah Katında tek hak, geçerli, makbul din İslâm'dır.

Yeryüzünde gerçek ve sürekli bir barış ancak İslâm dini ile kabildir.

İlmi, irfanı, iktidarı, imkanı olan Müslümanlar, bütün insanlığı İslâm'a davet etmekle mükelleftir. Bu daveti ve tebliği yapmazlarsa sorumlu olurlar.

Müslümanlar BÜTÜN Peygamberlere iman ederler. Peygamberlerden birini inkar eden İslâm dininin dışına çıkmış olur.

Müslümanlar, Allah'ın inzal etmiş olduğu BÜTÜN kutsal kitaplara iman ederler. Kur'ân'dan önce indirilenler tahrif edilmiştir.

Yeterli din bilgisine ve kültürüne sahip olmayan Müslümanların yukarıdaki konularda mutlaka uyarılması ve aydınlatılması gerekmektedir.

Bu uyarma ve aydınlatma vazifesi gerçek ve icazetli ulemanın boynuna borçtur.

...

Yakın tarihimizde asılan, işkence edilen, zindanlarda çürütülen, süründürülen Müslümanların haddi hesabı yoktur.
Benim başıma gelenler, çektiğim çileler onların çektiklerinin yanında lâ şeydir." (19.01.2009)

"… Ey Müslümanlar, sadece bağırıp çağırmakla olmaz. Olmaz, olmaz, olmaz...

İslâm kardeşliği bu kadar ucuz değildir.
Mazlum kardeşlerimize gereği gibi yardım etmedik.

Öyle mi? Sıramızı bekleyelim...

Bugün Filistinlilere, yarın bize...

Irak'ta, Afganistan'da Müslümanlar kırılırken de bağırıp çağırmakla yetinmiştik.

Biz vazifemizi yapmadık, yapamadık.

İslâm'ın emr-i mâruf ve nehy-i münker (iyiliği emredip kötülükten sakındırma) farzı böyle eda edilmez.

Bekleyin...

Öyle bir musibet ki, o sadece kötülerin üzerine gelmez, topyekûn gelir.

Kurunun yanında yaş da yanar.
Ey tuzu kurular!.. Sıranızı bekleyin.
Bugün onlara, yarın bize...
Men dakka dukka...

Şu bir buçuk milyarlık İslâm dünyasında bir Selahaddin yok mudur? Vardır elbette. Onu niçin bulup başınıza geçirmiyorsunuz?

Selahaddin'i aramak ve ona biat etmek işinize gelmiyor mu?

Bir müddet ve bir miktar haykırdıktan sonra yemeğini yiyip çayını içmek... Bu ne kolay ve ucuz kardeşlik.

Peygamber'in (Salat ve selam olsun O'na) "Zamanındaki İmam'a biat etmeden ölen kimse sanki câhiliyet ölümü ile ölmüş olur" hadîsini duymadınız mı?..." (21.01.2009)

SELAHADDİN ALTINTAŞ: "Dünya Mehdi-i Azam dönemine girmiştir!"

"Hiç çekinmeden ve korkmadan ve tereddüt dahi etmeden diyorum ki, dünyaya Mehdi-i Azam dönemi geliyor. Dikkat edin. Türkiye’ye demiyorum. Dünya, Mehdi-i Azam dönemine girmiştir. Artık işaretleri de gözle görülür hale gelmiştir. Sadece Türkiye’dekiler değil dünyadaki bütün din düşmanları bu dönemi engellemek için uğraşıyorlar amma başarılı olmaları mümkün değil. Çünkü böyle bir dönemi bize Allah (cc) vaad etmiş, Peygamberimiz (sav) haber verip müjdelemiştir. Allah (cc) birşeyi vaad eder de o iş olmaz mı? Veya acaba olacak mı? Veya nasıl olacak gibi bir tereddüt olur mu? Peygamberimiz (sav) neyi haber vermiş de olmamış? Evet, bir şeyi Allah (cc) vaad etmişse o iş mutlaka olur ve bir şeyi Peygamberimiz (sav) haber vermişse o iş mutlaka meydana gelir. Bir müjde veren daha var! Asrımızın imamı Bediüzzaman Hazretleri. Bediüzzaman Hazretleri kendisinden sonra gelecek zatın ahir zamanda beklenen Büyük Mehdi veya Mehdi-i Azam olacağını açık olarak eserlerinde yazmıştır. Yapacağı işleri de yazmıştır. Evet, Mehdi-i Azam olan zat bugün dağınık halde olan ve çoğu Amerika ve Avrupa"nın kuklası olan İslam ülkelerini bir araya getirerek İslam Alemi"ni oluşturacağını ve Kuran’ı bütün hükümleri ile tatbik edeceğini haber vermiştir. Elbette kendisi de Alemi İslam’ın başında olacaktır. Bütün dünyada bütün Müslümanlar Allah'ın vaadi, Peygamberimiz (sav)'in müjdesine güvenerek büyük bir istek ve arzu ile o dönemi beklemektedir." 6 (10.07.2008)

HÜSEYİN HATEMİ: Hüseyin Hatemi yazmış olduğu İnsanlık ve Sevgi Dini: İslam kitabının bir bölümünde Mehdilik makamının İstanbul'da olacağına dikkat çekmiştir:

"İstanbul kelimesi sonradan yapılan tahrifler bir yana bırakılırsa Beykoz'da bugünkü Yuşa Tepesi civarında şehri kuran Fenikelilerden beri şehrin sami dillerinde karşılığı olan Mecma'ul Bahreyn'in Yunanca karşılığıdır. 'Isthyme-pole'; 'iki deniz arası şehri' demektir. İlerideki mirasçılık haklarının korunmasında da herhalde 'Mesih' ve annesi bu şehirde yaşayacak olan 'Mehdi' ye işaret vardır." 7

"İslâm Âlemi'nde "Mehdi" bekleyişi ise, İsa'nın övdüğü "sevgi ve adalet susuzluğu, özlemi"nin ifadesidir."8 (18.09.2006)

ERDAL ŞAFAK: "İslam kaynakları, Mehdi ile Mesih'in aynı kişi olduğunu söylüyor. Örneğin İmam Müslim, "Sahih-i Müslim" adlı eserinde, Ebu Hureyre'ye dayandırdığı hadis-i şerifte, Resullah'ın şöyle dediğini naklediyor: "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve sizden -birini- imam yaptığı zaman haliniz nice olacak?"9 (29.07.2006)

SELMAN KUZU: "Hz. Mehdi (a.s.), gönüllere girmek, gönülleri diriltmek için görevlidir."

"Mehdi, kelime manasıyla hidayete erdirilmiş kimse anlamına geliyor ama ıstılahi anlamda ahir zamanda gelecek ve cihan çapında bir hakimiyet kuracak, insanlar arasında adaleti temin edecek, iktisadi anlamda büyük bir zenginlik getirecek ve gelir dağılımına müdahalede bulunup, bütün insanları kuşatabilecek şekilde icraatlar yapacak şahıs demektir.

İslam’daki Mehdi (as)’ın yani Müslümanların müjdelendiği Hz. Mehdi’nin en önemli vasfı dünya çapında adaleti temin etmesi ve dünya çapında iktisadi zenginliği getirmesi. ...Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) neslindendir. Adının Muhammed olduğu söylenir. Bu mecaz da olabilir. Şayet bu mecazsa, Muhammedi bir ruha, Muhammedi bir ahlaka sahip olacağı anlamındadır. Demek ki sünnete sahip olacak, sünneti ihya edecek, sünneti hayatımızda diriltecek, sünneti bütün bir hayatımızda hâkim kılacak, davranışlarımızda hâkim kılacak.

Mehdi (as) da bizim gibi bir insan, Allah’ın hidayetine ermiş, Allah’ın kendine yol gösterdiği, hidayet buyurduğu gücünü, kuvvetini imandan alan, sünnetten alan İslam’ın tanınması ve yaşanması adına gayret eden, âlim, aynı zamanda biraz önce ifade ettiğim gibi, her alanda, ister ilmi, ister siyasi, ister hukuki alanda çağını çok iyi idrak etmiş ve İslam’ı çağın idrakine sunabilen bir yüce şahsiyet, üstün şahsiyet. Yani Hz. Mehdi insanları öldürmek için görevli değildir. İnsanları diriltmek için, gönüllere girmek, gönülleri diriltmek için görevlidir."10 (01.06.2003)

ŞABAN DÖĞEN: İslam'a Koşan Dünya

"Âhir zamanda geleceği müjdelenen Hz. Mehdi’nin dört görevinden biri de saltanat değil miydi? Yani onun hükümranlığı dünyayı içine alacak. Bu demektir ki onun savunageldiği İslâm’ın esas ve prensipleri akıl, ilim ve fennin hükmettiği günlerde hükmünü icra edecek." 11 (15.12.2008)

"Hz. Mehdi muhakkak gelecektir. Çünkü Mehdi'siz Deccal olmaz. Firavun'suz Hz. Musa, Nemrud'suz Hz. İbrahim olmadığı gibi... Onun için Deccal'e de ayrı bir fasıl açmak gerekecek ve o zaman Hz. Mehdi'nin gelme zorunluluğu ve hizmetlerinin ehemmiyeti daha iyi anlaşılacaktır." 12 (09.03.2007)

"Bütün bunlar, Hz. Mehdi'nin yoğun faaliyetini Türkler içerisinde yürüteceğini göstermektedir." 13

ALİ BULAÇ: "İslâm dininin tarih içinde husule getirdiği büyük mirasın önemli tartışma konularından biri, Peygamber Efendimiz (sav)’in dinin tebliğini başarıyla tamamlayıp bu dünyadan irtihalinden (ölümünden) sonra, yine rivayet yoluyla ona isnad edilen birtakım haberlere dayanılarak zamanın sonlarına (Ahiru’z-zaman) doğru hem Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceği (Nüzûl-ü İsa) hem Mehdi isim-sıfatına sahip kurtarıcı bir zatın zuhur veya huruc edeceği (Zuhur-u Mehdi/Huruc-u Mehdi) yolundaki inançtır. Bu iki olayın ne zaman vuku bulacağını matematiksel olarak tayin etme imkânına sahip değiliz; ancak gelecekte vuku bulacağı haber verilen iki olay, hakikatte aynı gaye ve davada birleşeceğinden aslında bir yönüyle tek bir meseleye işaret etmektedirler. Dolayısıyla, adına "Nüzûl" veya "Zuhur/Huruc" dense de hakikatte tek bir meseleyle karşı karşıya bulunuyoruz." 14 (Ocak, 2007)

BURHAN BOZGEYİK: "...Hz. Mehdi ile ilgili pek çok hadis-i şerif var. Bu mübarek zat zamanında bütün İslam âlemi tek çatı altında toplanacak ve onun zamanında İslamiyet hâkim duruma geçecek. Müslümanlar zilletten kurtulacak. Hz. Îsâ Aleyhisselam’ın gelişi ile ilgili 13 âyet-i kerime ile yüzden fazla hadis-i şerif var. Hz. Îsa Aleyhisselam yeryüzüne inecek, "Şeriat-ı Garrâ-yı Muhammediye" ile amel edecek ve Kur’an-ı Kerim’i yeryüzünde hâkim kılacaktır. Onun zamanında Hıristiyanlık, Yahudilik de bütünüyle ortadan kalkacaktır. Zira Hz. İsa (as) İslamiyet’ten başka bir inancı kabul etmeyecektir. Hz. Mehdi ve Hz. İsâ (as) zamanlarında yaklaşık 80 sene İslamiyet yeryüzüne hâkim olacaktır. Âyetlerle, hadis-i şeriflerle haber verilen bu müjde, Ümmet-i Muhammed’in yüreğini ferahlatmakta, onlara, zalimlere boyun eğmemeleri ve dinden tâviz vermemeleri hususunda bir nokta-i istinad olmaktadır. Deccal ise Kur’an’ın hakimiyetine set çekmeye çalışan dehşetli, zalim bir şahıstır..." 15 (01.08.2007)

MUHYİDDİN ARABİ: "Bilin ki, Mehdi (as) mutlaka çıkacaktır. Ancak yeryüzü zulüm ve işkence ile dolmadıkça; çıkmayacaktır. İşte o da böyle bir zamanda çıkacak, dünyayı doğruluk ve adalet ile dolduracaktır. Hatta dünyada tek bir gün kalsa, Allah o günü uzatacak, ta ki o halife gelsin. Bu, mutlaka Allah'ın Resulü (sav)'in soyundan olacak Hz. Fatıma evladından gelecektir." 16

SAHİH-İ MÜSLİM: "Ebu Hureyre (RA) den: Resulullah (SAV): "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve sizden (birini) imam yaptığı zaman haliniz nasıl olacaktır?" buyurdu." 17

SÜNEN-İ TİRMİZİ: Abdullah (ra)'dan rivayet edilmiştir: Resulullah (sav) buyurdu ki: "Ehli beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi başa geçecektir." Asım diyor ki: Ebu Salih, Ebu Hüreyre'nin şöyle dediğini bize bildirdi: "Dünyanın ancak bir günlük ömrü kalmış olsa, onun başa geçmesi için Cenab-ı Allah o günü behemehal (mutlaka, ne olursa olsun) uzatır." 18

SÜNEN-İ EBU DAVUD: "Mehdi (as) ben(im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir." 19

SÜNEN-İ İBNİ MACE: "Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdi (as) için ortam hazırlayacaklar, buyurdu. O, Mehdi (as)'ın hükümdarlığını kasdeder." 20

İBN-İ KESİR: "Resulullah (sav) buyuruyor: "Ümmetim arasından el Mehdi (as) olacaktır." 21

İMAM-I RABBANİ: "Bilesin ki bir hadis-i şerifte, Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Küfür her yanı istila edip hükmü cemiyet içinde aşikare işlenmedikçe Mehdi (as) zuhur etmez."" 22

“Hz. Mehdi valiyetin en yükseğindedir.” 23



ŞEYH NAZIM KIBRISİ: "Mehdi (as)'ın gelişi yakınlaştığı için artık “insanlar” yaşayacak burada. Vahşi hayvanlar yaşayamayacak. Herkes şaşıracak, yeryüzüne melaikeler inecek ve omuz omuza yaşanacak. "Birbirlerini gören bu melaike mi insan mı?" diye hayrete düşecek. Hz. Mehdi'nin günlerinde yaşayan insanlar, O'ndaki tecelli ile melaike gibi olup İslam’ın hakikatini yaşayacaklar. O insanlar ne kimseyi incitecekler ne de kendileri incineceklerdir, tıpkı melaikeler gibi..." 24

HEKİMOĞLU İSMAİL (Ömer Okcu): "İslâm'a hizmet edenler çeşitli manevi rütbede kimselerdir. Fakat Mehdilik makamı bunların en yücesidir. Nasıl ki meydan muharebesini kazanan paşa, mareşal olursa, Deccal'le mücadele eden veli de Mehdi makamına yükselir. Öyle ise Deccal'in olduğu zamanda Hz. Mehdi aranmalıdır."

"Kur'an-ı Kerim'in kendisi mucizedir. Öyle bir mucize ki her türlü kötülüğü yapabilen insanı, her türlü kötülükten vazgeçirir, her türlü iyiliği yapma noktasına getirir. Hz. Mehdi'nin taraftarlarında bu hal açıkça görülür. Kuran-ı Kerim, her asırda her türlü insana hitap ederek, her insanın dünyâ ve ahiretini cennet etmiştir. Nasıl ki her insan, elinin yetiştiği meyvaları toplarsa, Kur'an-ı Kerim'den herkesin istifadesi vardır. Hz. Mehdi'nin taraftarlarında her yaşta, her kültürde insan bulunur."

"Onun taraftarlarındaki üstün ahlâk, Deccal taraftarlarını şaşkına çevirecek. Ahlâksızlıktan bıkan pek çok kimse tövbekar olup, Hz. Mehdi'nin tarafında yer alacak. Hz. Mehdi bir kişi iken, taraftarları çığ gibi büyüyecek, herkes hayrete düşecek." 25

HÜSEYİN HİLMİ IŞIK: “Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. Resullulah Efendimiz (sav)’in soyundan olacaktır. İsa aleyhisselamla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacak, her yeri alacak, her yerde adalet olacak, Eshab-ı Kehf, uyanıp mağaradan çıkarak, Hz. Mehdi'nin askeri olacaktır. Hazret-i Mehdi çıkmadan evvel, küfr ve kafirlik her tarafa yayılacak, İslam ve Müslümanlar garip olacaktır.” 26

MEVDUDİ: "...Fakat şu bir gerçek ki, Allah'ın hakimiyetini bütün dünyada tesis eden bir müceddid gelecektir. İster çok yakında isterse çok sonraları olsun, fark etmez, O, Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde açıkça tanımlanmış olan İmam Mehdi'dir. Onunla ilgili olarak bazı işaretler de yine bizzat Peygamberimiz (sav) tarafından açıklanmıştır.

Bu işaretler, Müslim, Tirmizi, İbni Mace ve diğer bazı hadis kitaplarındaki hadislerde açıklanmıştır. Biz bu rivayetlerden sadece birini burada zikretmek istiyoruz. Şuna inanıyoruz ki, İmam Mehdi, geldiği zamanın en ideal komutanı, lideri olacaktır. Buradaki idealden maksadım şudur: çağın bütün gerçeklerini bilecek, tam bir yönetici yeteneğine sahip bir insan olacaktır." 27

MAHMUD ES'AD COŞAN: "...Ben bazı arkadaşlara dedim ki: "Bakın Mehdi (as) kıyamet alametlerinden birisidir, çıkacak. Onun zamanında yaşayan insanlar, (velev habven ales selci) buz üzerinde emekleyerek dahi olsa, ona ulaşıp, onun askeri olmaları lâzım!...""

"...Mehdi (as) sevgisi hepimizin içinde vardır. Mehdi (as)’a bağlanmak arzusu hepimizin arzusudur..." 28

AHMED MUHSİN MERİÇ: "Hadislerle sabit olan ve Akşeyh'in de müjdelediği İstanbul'un ikinci fethinin kumandanı Mehdi (as) ve yine hadisin ifadesi ile "hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeyen" kahraman askerlerden müteşekkil nurani ordusu, evvelemirde kalplerdeki Ayasofya'nın kapılarını açacak ve fethin sembolünün ibadete açılması ile ikinci fetih gerçekleşecek." 29

SÜLEYMAN KÖSMENE: "Hazret-i Mehdi Aleyhisselâmın zuhuru, Peygamber Efendimiz (sav)'in âhir zamanla ilgili verdiği gaybi haberlerden birisidir. 1400 yıldan beri ümmet bu haberi gündeminde baş tacı olarak saklamış; Deccal'den ne derece Allah'a sığınmışsa, Mehdi (as)’ı da o derece Cenab-ı Hakk’ın rahmetinden beklemiştir. Her asır bir nevi Mehdi (as)’a ihtiyaç göstermiş ve müceddid mânâsında bir nevi Mehdi (as)’ı görmüş de olmasına rağmen; bu son asırdaki Mehdi-yi Azam ayrı bir hususiyet, sıfat, unvan ve makamla beklenmiş ve âdetâ tüm ıslah ümitleri ona bağlanmıştır." 30

1. hurriyetusa.com/haber/haber_detay.asp?id=7205, 1.10.2006
2. Sohbetler, Müeyyidat, 11. Kaset, 11 Ocak 1980
3. Ruh Ufku Serisi, 1.Cd, Gönül Dünyamızdan Konferansı, 1.Kaset, Nil Yapımcılık A.Ş.
4. Mesih Nerede? Mehdi Kim? isimli makaleden tr.fgulen.com/a.page/eserleri/kirik.testi/a12729.html
5. milligazete.com.tr/makale/israilin-sonu-geliyor-110115.htm. Gidişat, Mehmet Şevket Eygi,Milli Gazete
6. habereditor.com/author_article_print.php?id=1049
7. Hüseyin Hatemi, İnsanlık ve Sevgi Dini: İslam, s. 107, Birleşik Yayıncılık, 1998
8. yenisafak.com.tr/yazarlar/?i=2055&y=HuseyinHatemi,
9. arsiv.sabah.com.tr/2006/07/29/safak.html,
10. cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=16&sec1=59&yazi_id=458 3,
11. yeniasya.com.tr/2008/12/15/yazarlar/sdogen.htm
12. saidnursi.de/tr2/index.php/DOSYALAR/Mehdi-uzerine/Hz.-Mehdiye-olan-ihtiyac.html
13. Şaban Döğen, Mehdi ve Deccal, s. 172
14. yeniumit.com.tr/konular.php?sayi_id=75&konu_id=700&yumit=bolum2
15. milligazete.com.tr/haber/mehdi-hz-%C3%AEsa-as-deccal-97760.htm
16. "Futuhat-El Mekkiye", 366. bab, c. 3, s. 327- 328
17. Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 208
18. Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2332, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 92
19. Ahmed, b. Hanbel II-291, III-17) (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14, Şamil Yayıncılık, K. el-Mehdi (35), s. 404
20. Sünen-i İbni Mace Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 350
21. İbni Kesir, "Nihayetü'l-Bidaye ve'n Nihaye", 1/42, "İ. Maceh", Fiten, 34, H. 4083
22. Mektubat, c.2, 381. Mektup, s. 1169-1171
23. Mektubat, s.357 (251. mektuptan)
24. osmanli.de/pdf_yazilar/sn_tarikat_seriatin.pdf
25. (Müslüman ve Para, Hekimoğlu İsmail (Ömer Okçu), Timaş Yayıncılık, Mart 2005, (Türdav Yayıncılık , 1.baskı, 1978)
26. H.Hilmi Işık, Saadeti Ebediye s. 350
27. Mevdudi, "İslam'da İhya Hareketleri", s. 52-55
28. Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN, "Güncel Meseleler"
29. "Akşeyh'in Nurlu Müjdesi Ve İkinci Fetih", 25. 05. 2000
30. Hayrettin Gümüşel, Beklenen Mehdi s. 135-136


İLAHİLERDE HZ. MEHDİ (AS)

Mehdi sevgisi, inancı ve bekleyişi, İslam tarihinde çeşitli İlahilere de konu olmuştur. Peygamber Efendimiz (sav)’in Mehdi müjdesini, kalplerde Hz. Mehdi (a.s.)’a olan özlemi, muhabbeti anlatan bu İlahiler, Müslümanları ahir zamanda şevklendiren unsurlardan biridir.

Hz. Mehdi (a.s.)’a olan derin sevgiyi anlatan İlahilerden bir örnek:

“Resulün (sav) müjdesinde sen de varsın ya Mehdi!
Dünyanın ihyasında sen de varsın ya Mehdi!
Zamanın ahirinde sen de varsın ya Mehdi!
Çünkü sen bir Allah’ın nizamısın...
Ya Mehdi! Sevdan düşmüş kalplere
Ya Mehdi! İsmin girmiş düşlere
Ya Mehdi! Bekler canlar bir yerde
Nurlu günde siyah sancak elinde...”

Sayın Adnan Oktar yaklaşık 30 yıldır din ahlakının yayılması ve Darwinizm, materyalizm gibi din dışı ideolojilerin yıkılması için fikri bir mücadele yürütmektedir. Sayın Adnan Oktar’ın en dikkat çekici çalışmalarından biri de, Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde haber verdiği ahir zamanı anlatan, Hz. Mehdi (a.s.)’in ortaya çıkışını ve Hz. İsa(a.s.)’ın yeniden gelişini müjdeleyen eserlerdir.

Yüce Rabbimiz, ahir zamanda dünyada gelişen tüm olayları Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkışına zemin hazırlığı olarak yaratmaktadır. Bu nedenle son dönemde ülkenizde ve dünyada yaşanan gelişmeler, ahir zamanın müjdelenen şahsı Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış alametlerini oluşturan, dikkatle takip edilmesi gereken olaylardır. Bu olaylar, kimi insanlar farkında olsa da olmasa da, dünyayı Allah’ın izniyle hem İslam Birliği’ne hem de Mehdiyet konusuna yakınlaştırmaktadır.
(makale harun yahya)